Hukukçunun değeri, bilgisini uygulama yeteneğiyle ölçülür. Anayasa Mahkemesi kararları, hukuk devletinin ölçüm cihazıdır. Karar inceleme, uygulama ve eleştirel düşünme sürecidir
Bu video, bir konuşmacının Türkiye'deki hukuk devleti ve yargı kararları hakkında yaptığı bir konuşmayı içermektedir.. Konuşmacı, Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, Gezi olaylarının perde arkası koordinatörü olarak tanımlanan bir zatla ilgili verilen yargı kararını eleştirmektedir. Konuşmacı, bu kararın bazı çevreleri rahatsız ettiğini belirtirken, Avrupa'daki terör örgütlerinin sokaklardaki faaliyetlerine karşı Türkiye'nin tutumunu savunmaktadır. Ayrıca, AYİM'in ilk derece veya üst derece kararını vermediği sürece adım atamayacağını söylemesine rağmen, kararın verildikten sonra yargı tarafından uygulanacağını ifade etmektedir.
Bu video, bir konuşmacının Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara Büyükşehir adayı Mansur Yavaş hakkında basında yer alan iddiaları ve yargı kararlarını ele aldığı bir konuşmadır.. Konuşmacı, Mansur Yavaş'ın 2015 yılında sahte bir senet kullanarak icra takibi yaptığı ve 2016 yılında Yargıtay tarafından onanmış bir yargı kararıyla kötü niyet tazminatına ve para cezasına çarptırıldığı iddiasını detaylı şekilde anlatmaktadır. Ayrıca, Yavaş'ın 28 ayrı soruşturma, dava ve icra takibi sürecinde resmi evrakta sahtecilik, şantaj, menfaat temini, yargı içinde örgüt kurmak ve kişisel ilişkilerle nüfus ticareti yapmak gibi suçlamalarla karşı karşıya olduğu belirtilmektedir.. Konuşmacı, CHP'nin bu vahim suçlamalara neden cevap vermediğini sorgulayarak, vatandaşların temiz aday seçme hakkının ihlal edildiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, CHP Genel Başkanı'nın aday yaptığı kişinin işlediği cürümün yargı kararıyla kesinleştiğini ve bu durumun vatandaşlara ve CHP tabanına saygısızlık olduğunu belirtmektedir.
Şikayette lehe vekalet ücreti hükmedilmesi doğru, aleyhe hükmedilmesi hakkaniyetsizdir. Hatalı işlemin karşı tarafa yaptırımı hakkaniyetli değildir
YHGK, 2022'de munzam zararın somut vakıalarla ispatlanması gerektiğine karar verdi. Davacı, 16 yıl sonra sadece avans faiziyle tahsil edilen munzam zararını iddia etti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, enflasyon dönemlerine göre farklı ispat koşulları istedi
Bu video, Türkiye'deki kadın hakları ve yargı kararları hakkında bilgi veren bir haber sunumu formatındadır. Videoda Ceren Damar ve Ayşe Tuğba Arslan davaları ele alınmaktadır.. Video, Ceren Damar davasının karar duruşmasını ve sanık İsmail Hikmet'in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını anlatmaktadır. Ardından Ayşe Tuğba Arslan davası ele alınarak, boşandığı Yalçın Özalpay tarafından şiddet gören ve 23 kez savcılığa suç duyurusunda bulunan Arslan'ın ölümü ve duruşma süreci hakkında bilgi verilmektedir. Her iki davada da kadın dayanışmasının yargıya etkisi vurgulanmaktadır.
İtirazın iptali davası için arabuluculuğa başvurma zorunluluğu 7155 sayılı kanunla getirilmiştir. TTK'nın 5/A maddesi, para alacakları için dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmayı zorunlu kılar
Bu video, bir eğitimci tarafından hukuk fakültesinde okuyan öğrencilere yönelik hazırlanmış akademik bir ders formatındadır. Konuşmacı, kendi yazdığı ve ünlü hukuk dergilerinde yayınlanan bir makale üzerinden mahkeme kararı incelemesinin nasıl yapılacağını anlatmaktadır.. Video, yargı kararlarının hukukun önemli kaynaklarından biri olduğunu vurgulayarak başlıyor ve ardından bir mahkeme kararı incelemesinin nasıl yapılacağını adım adım açıklıyor. İçerikte özet, karara konu olan olayın özeti, mercilerin çözüm tarzı, uyuşmazlık konusunun tespiti, konunun incelenmesi ve değerlendirmesi gibi bölümlerin nasıl hazırlanacağı detaylı olarak anlatılıyor.. Konuşmacı, özellikle hukuk fakültesinde okuyan öğrencilerin karar inceleme ödevlerini nasıl yapmaları gerektiğini ve bu konudaki eksikliklerin mezuniyet sonrası sorunlara yol açabileceğini vurguluyor. Ayrıca, mevzuat, öğretide yer alan görüşler ve yargıtay kararlarına atıfta bulunmanın önemini de belirtiyor.
İçtihatları birleştirme, Türk İdare Hukukuna özgü hukuki istikrar sağlayan bir usuldür. Bu kararlar benzer durumdaki tüm olaylar için bağlayıcıdır. Usulün sıkı bir formel yapısı vardır ve yaygın işletilemez
İmar kirliliği suçu sadece mücavir alan içinde işlenirse cezalandırılır. Ruhsatsız bina yapmak veya ruhsata aykırı inşa etmek suçtur. 12.10.2004'ten sonraki imar aykırı eylemler cezalandırılır
Bu video, bir konuşmacının Türkiye siyaseti hakkında görüşlerini paylaştığı bir yorum formatındadır. Konuşmacı, Sırrı Süreyya Önder'in de bahsedildiği bir protokol açıklamasını değerlendiriyor.. Videoda, Güneydoğu'daki belediyelere HDP'nin belediyelerine atanmış kayyumların yargı kararı çerçevesinde devam edebileceği belirtilen protokolün dördüncü maddesi ele alınıyor. Konuşmacı, Türkiye siyasetindeki değişkenlikleri, montaj ve dezenformasyon yasasının etkisini ve yargı kararlarının özgürlüğünü tartışıyor.
Bu video, Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu adına yapılan bir basın açıklamasını içermektedir. Konuşmacı, Bodrum halkının ve sivil toplum örgütlerinin geniş tepeler projesi karşıtı mücadelesini anlatmaktadır.. Videoda, geniş tepeler projesi için alınan kamulaştırma kararı Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararıyla durdurulduğu ve şirketin yargı kararlarını yok sayarak izinsiz şekilde faaliyet gösterdiği belirtilmektedir. Konuşmacı, toplam onbeş ayrı mahkeme kararıyla projenin hukuka aykırı olduğu ve telafisi imkansız zararlara yol açacağı tescil edildiğini, açılan davalardan şirket lehine sonuçlanan bir dava olmadığını vurgulamaktadır. Ayrıca, Bodrum'un misafirperver olduğunu ancak doğal alanlara zarar veren projelere karşı olduğunu ifade etmektedir.
Bu video, Türkiye Sigorta Birliği'nin genel sekreteri tarafından yapılan bir açıklamadır. Konuşmacı, sigorta sektörünün trafik sorunlarıyla ilgili yaklaşımını ve çabalarını anlatmaktadır.. Videoda, trafik sorununun sadece sigorta sektörünü değil, vatandaşları, acenteleri, eksperleri, yasa yapıcısını ve politikacıyı da etkilediği vurgulanmaktadır. Konuşmacı, trafik kazalarının azaltılması, tarifenin kendisiyle ilgili sorunlar ve yargı kararları/tahkim sistemindeki sorunlar olmak üzere üç temel boyutu ele aldıklarını belirtmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Akademisi, Yargıtay ve Hazine Müsteşarlığı ile yapılan işbirliği ve alınan adımlar hakkında bilgi verilmektedir. Konuşmacı, bu yapısal çözümlerin tüm tarafların kazandığı bir ortama yol açacağını ve sigorta şirketlerinin enerjilerini fenerasyon ve sigorta bilinci artırmaya yönlendireceğini ifade etmektedir.
Bu video, bir konuşmacının elektrik piyasasındaki kayıp kaçak uygulamaları ve ilgili yargı kararları hakkında bilgi verdiği bir sunum formatındadır.. Sunum, elektrik piyasasının düzenleyici bir piyasa olduğu ve EPDK'nın bu piyasayı nasıl düzenlediği konusunda bilgi vererek başlamakta, ardından 2011 yılından itibaren elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedellerinin tarihsel gelişimini anlatmaktadır. İkinci bölümde ise kayıp kaçak bedelleri konusunda yapılan yargı başvuruları, tüketici hakem heyetleri, ticaret mahkemeleri ve Danıştay'daki davalar ele alınmaktadır.. Konuşmacı, Yargıtay'ın 2013 tarihli kararlarına göre kayıp kaçak bedellerinin tarifeler kapsamında tahsil edilmesi gerektiği ve Danıştay'ın bu tarifeleri iptal etmeyeceğine dair görüşlerini paylaşmaktadır. Ayrıca, bu bedellerin gelecekte Güneydoğu ve Doğu'da elektrik kaçak kullanımının azalmasıyla düşeceğini umduğunu belirtmektedir.
Bu video, bir uzmanın vergi davalarında yargı sonuçları hakkında bilgilendirme yaptığı bir eğitim içeriğidir.. Video, piyasada yaygın olan "vergi davalarında mükellefler lehine sonuçlanıyor" algısının yanıltıcı olduğunu açıklıyor. Konuşmacı, açılan davaların %90'ına yakınının mükellefler lehine sonuçlandığını belirtirken, vergi incelemeleri neticesinde yapılan tahliyatların %95'inin uzlaşma aşamasında sonuçlandığını vurguluyor. Bu iki istatistiği birlikte değerlendirildiğinde, vergi incelemesiyle karşı karşıya kalan mükelleflerin %5'inin yargıya götürdüğü ve bu davaların da büyük ölçüde mükellefler lehine sonuçlandığı ortaya çıkıyor. Video, vergi davalarında karar verirken sadece rakamlara değil, hukuki gerekçelerle ve geçmiş yargı kararlarını da göz önünde bulundurarak değerlendirmenin önemini vurguluyor.
Bu video, Yargıtay'da "master of the roster" (rosterin efendisi) kavramı hakkında bir yargı kararı sunumudur. Konuşmacı, Adalet Muhammed Ali'nin Raja Amir hakkındaki yargı kararını ve diğer ilgili yargı kararlarını aktarmaktadır.. Video, "master of the roster" kavramının tarihsel gelişimini ve günümüzdeki durumunu ele almaktadır. Konuşmacı, önce tek bir yargıcın (özellikle baş yargıcının) bu rolü üstlendiğini, ancak daha sonra bu rolün bir komiteye (baş yargıcının yanı sıra iki en kıdemli yargıcının oluşturduğu) devredildiğini açıklamaktadır. Ayrıca, bu konudaki Yargıtay kararları (Shanti Bhushan, Prakashan Rajan, Komando Elite Force vs. Jamsheed gibi) ve bu kararların içeriği detaylı olarak aktarılmaktadır.
Bu videoda Avukat Murat Tezcan, gayrimenkul hukuku konusunda bilgiler veren bir serinin devamı olarak, Türk yargı sistemindeki hukuki öngörülebilirlik ve hukuki güvenlik ilkelerinin zedelenmesi konusunda bir değerlendirme sunuyor.. Videoda, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği bir istinaf mahkemesi kararı detaylı olarak inceleniyor. Bu karar, orman nedeniyle kamulaştırmasız el atma davası ve tapu iptal tescil davası arasındaki ilişkiyi ele alıyor. Avukat Tezcan, kararın hukuki öngörülebilirliği zedeleyen yönlerini, temiz sınırı ihlalini ve yargı birliğini bozan yönlerini eleştiriyor. Video, Türkiye'deki yargı sistemindeki hukuki istikrar eksikliğini vurgulayarak, bu tür kararların düzeltilmesinin önemini belirtiyor.
Bu video, bir hukuk uzmanının çocuk malları konusunda verdiği bir ders formatındadır. Konuşmacı, Türkiye'de yeterince ele alınmayan bu konuyu, yargı kararları ve çocuk hakları sözleşmesi temelinde açıklamaktadır.. Videoda çocuk mallarının yönetim hakkı, ana-babanın yetkileri ve sorumlulukları detaylı olarak ele alınmaktadır. Ana-babanın çocuk mallarını yönetme, borçlanma, rehin ve dayı verme, satma ve taşınmaz mülk tescillerinde bulunma hakları açıklanırken, bu hakların mirasçılarına geçmediği ve başkalarına devredilemediği vurgulanmaktadır. Ayrıca, alt vekalet sözleşmesi ve hakimin kayyum veya tedbir atanması gibi önlemler de anlatılmaktadır.
Bu video, Adnan Oktar ve arkadaşlarının suç örgütü olarak iddia edilmesine karşı bilimsel mütalaaları sunan bir açıklamadır. Videoda Prof. Dr. Kayıhan İcel ve Prof. Dr. Emin Artuk gibi akademisyenlerin görüşleri aktarılmaktadır.. Video, camiaya husumet besleyen müştekilerin Adnan Oktar ve arkadaşlarının 1979'dan beri suç örgütü olarak iddia ettiğini ancak bu iddiaların asılsız olduğunu savunmaktadır. Camianın örgüt olmadığına dair 12 ayrı yargı kararı ve akademisyenlerin mütalaaları paylaşılırken, bu kişilerin faaliyetlerinin suç örgütü olarak nitelendirilemeyeceği vurgulanmaktadır.