Bu video, bir eğitimci ile İsmail adlı bir öğrenci arasında geçen bir soru-cevap formatındadır. Konuşmacı, sosyal çalışma alanında uzman bir eğitimci olarak görünmektedir.. Video, sosyal çalışmacılar için sosyal girişimcilik kavramının önemini ele almaktadır. Konuşmacı, sosyal çalışmanın insani problemlere toplumun duyarlılığını artırma çabasını anlatarak başlar ve 21. yüzyılın moda kavramlarından biri olan neo-liberal ekonomi çerçevesinde sosyal inovasyon ve sosyal girişimcilik kavramlarını açıklar. Mikro kredi sistemi, Apple ve sosyal medya gibi örneklerle sosyal girişimcilik örnekleri verilir ve toplum organizasyonunun sosyal medya üzerinden nasıl daha etkili hale geldiği tartışılır.
Durkheim's 1893 book introduced concept of anomie in society. Division of labor increases reproductive capacity and worker skills. Dynamic density determines division of labor and social order
"Organik Beyinler Podcast" adlı programda Emel (İngilizce öğretmeni) ve Zeki adlı konuşmacılar, dinleyici mesajlarını tartışarak çeşitli toplumsal konuları ele alıyorlar.. Podcast, çocuk yetiştirme yöntemleri, nezaket ve tevazunun doğru kullanımının önemi, özgüven ve ego arasındaki farklar, kurnazlık ve ihanet gibi konuları kapsıyor. Konuşmacılar, günlük yaşam örnekleri üzerinden bu konuları tartışarak, özellikle genç nesillerin yetiştirilmesi, toplumsal davranışlar ve kişilik özelliklerinin doğru algılanması üzerine derinlemesine görüşlerini paylaşıyorlar.. Programda ayrıca dinleyici mesajları, "Be My Eyes" adlı görme engellilere yardımcı uygulama, "Sananlar Var" adlı görsel proje ve Çin burcuyla ilgili kişilik özellikleri gibi konular da ele alınıyor. Konuşmacılar, askeri hizmet deneyimleri ve günlük yaşam örnekleri üzerinden kurnazlık ve ihanetin kısa vadede kazanılsa da uzun vadede zararlı olabileceğini vurguluyorlar.
Bu video, bir televizyon programı formatında olup, sunucu ve konuklar arasında geçen bir sohbeti içermektedir. Programda şarkıcı Bengü Selim Selimoğlu'nun evliliği haberi paylaşılmaktadır.. Videoda öncelikle Bengü Selim Selimoğlu'nun evliliği haberi verilmekte, ardından Ayfer Pekcan'ın toplumsal duyarlılık konusundaki görüşleri paylaşılmaktadır. Konuşmacılar, toplumsal sorunlara karşı tepki vermenin, şikayet etmenin ve çözüm aramanın önemini vurgulamaktadır. Ayrıca "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" sözünün kökeni ve anlamı tartışılmakta, bu sözün toplumsal sorumlulukla çeliştiği belirtilmektedir.
Bu video, bir röportaj formatında olup, konuşmacı 2014'te yayınlanan çalışmasında Avrupa Birliği'ndeki cinsel taciz oranları hakkında bilgi vermektedir.. Röportajda İskandinav ülkelerindeki yüksek cinsel taciz oranları, kadınların taciz olaylarını daha kolay dile getirmelerinin nedenleri ve eğitim-kariyer seviyesinin cinsel taciz ihtimaline etkisi ele alınmaktadır. Konuşmacı, cinsel tacizin nasıl önlenebilir veya azaltılabilir konusunda, mevcut kanunların bilinmesinin ve uygulanmasının yanı sıra toplumda duyarlılığın artması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca İstanbul Konvansiyonu gibi uluslararası anlaşmaların da bu konudaki önemine değinilmektedir.
5 Nisan 1945'te İstanbul'da doğdu, 8 Şubat 2004'te vefat etti. Babası Azerbaycan, annesi Ermeni asıllıydı. Toplam beş evlilik yaptı, bunlardan biri Emrah Karaca'nın babasıdır
Bu video, "Sen Olsan Ne Yapardın?" adlı bir programın bir bölümüdür. Programda Ceren adlı profesyonel oyuncu, kötü gelin rolünü oynamaktadır. Ayrıca Saadet Hanım kayınvalide rolünde, Merve ise garson rolünde yer almaktadır.. Video, gizli kameralarla insanların farklı durumlara nasıl tepki vereceğini göstermektedir. Program, iki ana senaryoyu ele almaktadır: İlk olarak yaşlı bir kadının kayınvalidesi tarafından kötü muamele görmesi ve Altan Erkekli'nin müdahale etmesi, ikinci olarak evsiz bir adamın restoranda yemek yemesi için yardım istemesi ve müşterilerin tepkileri.. Videoda toplumun yaşlı ve evsiz insanlara karşı davranışları, aile içi ilişkiler ve toplumsal duyarlılık konuları vurgulanmaktadır. Bazı müşterilerin yardım etme çabaları, diğerlerinin ise rahatsız olup müdahale etmesi gösterilirken, herkesin aynı durumda olabileceği mesajı verilmektedir.
Bu video, Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü'nü anlatan bir haber veya belgesel formatındadır. Sultangazi Belediyesi'nin Down sendromlu çocukları ve gençleri bir araya getirdiği etkinlik gösterilmektedir.. Video, Down sendromunun bir hastalık değil genetik bozukluk olduğunu vurgulayarak başlıyor. Dünya genelinde altı milyon, Türkiye'de ise yaklaşık yüz bin Down sendromlu birey yaşadığı belirtiliyor. Sultangazi Belediyesi'nin düzenlediği etkinlikte çocuklar buz pateni ve kızakla kayma gibi aktivitelerle rahatlatılmaya çalışılıyor. Video, bu tür farkındalık etkinliklerinin sadece bir güne sığdırılmaması gerektiğini vurgulayarak sona eriyor.
Bu video, Toplumsal Duyarlılık Projeleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir eğitim rehberidir. Konuşmacı, projelerin değerlendirme, uygulama, faturalandırma ve raporlandırma süreçlerini anlatmaktadır.. Video, projelerin değerlendirilmesinde dikkate alınan beş kriteri (toplumsal katkı, etkinlik, uygulanabilirlik, uygun bütçe ve sürdürülebilir kalkınma amaçları) detaylı şekilde açıklamaktadır. Ardından uygulama esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar, faturalandırma süreci ve raporlandırma süreci anlatılmaktadır. Son bölümde ise "Engelsiz Gökyüzü" adlı bir proje örneği üzerinden rapor hazırlama süreci adım adım gösterilmektedir.
Rüyada hasta görmek kişisel endişeleri ve hayat değişimlerini yansıtır. Tanıdık hasta görmek o kişiyle ilgili endişeleri gösterir. Kendini hasta görmek iç dünyada değişim isteğini simgeler. Yabancı hasta görmek toplumsal sorunlara duyarlılığı gösterir
Toplumsal duyarlılık, dünyayla ilişki kurma ve sorumluluk alma sürecidir. Tutumlar, deneyim ve bilgiye dayalı zihinsel ve davranışsal tepkilerdir. Tutumlar bilişsel, duygusal ve davranışsal boyutlardan oluşur
Toplumsal duyarlılık, dünyayla ilişki kurma ve sorumluluk alma bilincidir. Pozitif sosyal davranışlar başkalarının ihtiyaçlarına yönelik olmalıdır. Toplumsal duyarlılık doğuştan gelen içgüdüsel bir özelliktir
Bu video, Adem Hoca'nın sunduğu "Çocuk Deyip Geçmeyin" adlı bir soru-cevap programıdır. Programda sunucu, izleyicilerden gelen e-postaları ve soruları yanıtlamaktadır.. Video, çocuk yetiştirme konusunda çeşitli konuları ele almaktadır. İlk bölümde Afrika'dan çocuk almak isteyenlere yönelik tavsiyeler verilirken, devamında evde farklı kültürden çocuk getirmenin faydaları ve aile dinamiklerine etkisi tartışılmaktadır. Daha sonra çocuklara mahremiyet eğitimi, Anadolu pedagojisindeki eğitim prensipleri ve üniversite sınavına hazırlık konuları ele alınmaktadır.. Programda ayrıca toplumsal duyarlılık gerektiren çocuk yetiştirme prensipleri vurgulanmakta, çocukların kalabalıkların zararına uğrayabileceği belirtilmektedir. Sunucu, izleyicilere eşlerine, dostlarına, komşularına ve çocuklarının öğretmenlerine "çocuk" diye geçmemelerini tavsiye etmektedir.
Bu video, Oda Kitap Editörü Cansu Karakuş'un yazar Erhan Tuncer ile yaptığı bir röportajdır. Erhan Tuncer, İhsan Yüce'nin hayatını anlatan "Gül Gibi Zabıta Dururken Kızını Çöpçüye Veren Adam" kitabının yazarıdır.. Röportajda İhsan Yüce'nin tiyatro ve sinema kariyeri, toplumsal duyarlılığı ve entelektüel yönü ele alınmaktadır. Tuncer, Yüce'nin 1977'deki sansür yürüyüşündeki rolünü, "Salakoda Kibar Feyzo" filminin hikayesini, Anadolu'da gezici tiyatro yapmasını ve derneklerdeki aktif rolünü anlatmaktadır.. Röportajda ayrıca Yüce'nin şairlik yaptığı iddialar, yazdığı iki şiir ve bunların Mazlum Çimen tarafından bestelenmesi konuları da detaylı olarak ele alınmaktadır. Yüce'nin her filmine bir toplumsal mesaj koyduğu ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirdiği vurgulanmaktadır.
21 Ağustos 1926'da İstanbul'da doğdu, Hasan Ali Yücel'in oğludur. Ankara ve Cambridge'de Latince ve Yunanca eğitimi aldı. BBC Türkçe'de spikerlik ve çeşitli elçiliklerde çevirmenlik yaptı. 1956'da Güler Yücel ile evlendi, üç çocuğu oldu. 12 Ağustos 1999'da Datça'da günebakan çiçekleriyle uğurlandı
"Kadınca Bakış" adlı programda sunucu ve Murat Bey adlı bir psikolog, şiddetin kökenleri ve çocuk şiddeti konularında bir röportaj gerçekleştiriyor.. Video, şiddetin kökenlerini çocukluk dönemine odaklanarak incelemektedir. İlk bölümde eksi altı yaş döneminin önemi ve travma kavramı ele alınırken, ikinci bölümde çocukların suçla ilgili davranışları, aile ve toplumsal faktörlerin bu davranışlara etkisi tartışılmaktadır. Program, travma sonrası yaşanan duygusal tepkiler, çocukların şiddet mağduru olma durumu ve toplumsal duyarlılığın geliştirilmesi gerektiği konusunda öneriler sunmaktadır.. Röportajda ayrıca kadın cinayetlerinin kurbanları olan çocukların durumu, bu çocukların rehabilitasyon süreçleri ve toplumsal psikolojinin şiddet olaylarına etkisi de ele alınmaktadır. Murat Bey, travmanın beynin çalışma mekanizmasını, savunma mekanizmalarını ve travma sonrası yaşanan duygusal tepkileri detaylı olarak açıklamaktadır.
Enver Aysever'in bir monologu formatında sunulan bu video, salgın günlerinde Türkiye'de yaşanan toplumsal sorunları ele alıyor.. Video, salgın döneminde yaşam durmadığı, bazı insanların çalışmak zorunda olduğu ve diğerlerinin olayın ciddiyetini kavramadığı için yaşanan sorunları inceliyor. Sağlık bakanının sözleri, bilim kurulu'nun yetkisizliği, devletin tek adam düzeni, zenginlerin bağışları ve yoksulların durumu gibi konular ele alınıyor. Aysever, bu süreçte toplumsal duyarlılık ve temel sorumlulukların önemini vurgulayarak, düşünsel sefalet kavramını kullanarak eleştirel bir bakış açısı sunuyor.