Bu video, Terra Eagleton'ın "Tanrı'nın Ölümü ve Kültür" adlı kitabını tanıtan bir kitap incelemesidir. Eagleton, günümüzün en üretken marksist düşünürlerinden biridir.. Video, kitabın ana sorusunu ele alıyor: Tanrı yeniden mi dirildi, yoksa hiç ölmemiş miydi? Kitap, Aydınlanma düşüncesinin tanrı katlini hedeflediği iddiasını sorgulayarak başlıyor ve sekülerleşme sonucu tanrı'nın ağır bir darbe aldığını ancak tümüyle yok olmaktan ziyade farklı kılıklara büründüğünü savunuyor. Eagleton, seküler bir çağda tanrı'nın eski haliyle var olamayacağını, ancak bıraktığı boşluğun vekaleten bile olsa başkalarınca doldurulacağını ve bu vekillerin en maharetlisinin kültür olduğunu belirtiyor.
Seküler kelimesi Latince 'saeculum'dan türemiş, dünyevi ve geçici anlamındadır. Laik ve seküler kavramları eş anlamlı değil, farklı kavramlardır. Sekülerleşme, dinin toplumsal ve bireysel prestijinin zayıflamasıdır
Bu video, Arif Hoca tarafından sunulan bir eğitim dersidir. Eğitmen, din sosyolojisi konusunu detaylı bir şekilde anlatmaktadır.. Video, sosyolojinin etimolojisi ve tarihçesiyle başlayıp, din sosyolojisinin tanımı, tarihsel gelişimi ve yöntem tekniklerini ele almaktadır. Ardından araştırma teknikleri, dinin tarihsel önemi ve önemli düşünürlerin (Fairback, Marx, August Comte, Emile Durkheim, Max Weber) din hakkındaki görüşleri incelenmektedir.. Ders içeriğinde dinin toplumsal değişim üzerindeki etkileri, sekülerleşme teorisi, Eflatun ve Aristo'nun din görüşleri, Hristiyan teolojisi, ortaçağ din anlayışı ve modern sosyolojinin doğuşu gibi konular da yer almaktadır. Video, teorik bilgilerle birlikte soru-cevap formatında pekiştirilmektedir.
Türkiye'de ilk sosyoloji bölümünü 1914'te kurmuştur. Durkheim'in görüşlerini Türkiye'ye aktararak sosyolojizm ekolünü oluşturmuştur. Milleti dil, din, ahlak ve estetik bakımından ortak olan kültürel topluluk olarak tanımlamıştır. Türkçülük ülküsünü Türkiyecilik, Oğuzculuk ve Turancılık şeklinde sıralamıştır
Berkes'e göre sekülerizm, kutsallaşmış gelenek boyunduruğundan kurtulmaktır. Batılaşma ve sekülerleşme, devletin ayakta kalması için zorunludur
Bu video, Dr. Necdet Subaşı'nın sunduğu "Radyo Kitaplığı" programında Abdurrahman Arslan'ın "Modern Dünyada Müslümanlar" adlı kitabının değerlendirilmesini içermektedir.. Programda, modernleşme sürecinde Müslümanların karşılaştığı sorunlar ele alınmaktadır. Dr. Subaşı, kitabın dört temel konuyu ele aldığını belirtmektedir: ilerleme miti, sekülerleşme/dünyevileşme, demokrasi kavramı ve milliyetçilik/etnik referanslar. Yazar, Müslümanların moderniteyle olan ilişkisini hem zorunlu hem de sorunlu bir süreç olarak nitelendirmekte ve bu süreçte ortaya çıkan paradoksal yönelimleri tartışmaktadır.
Bu video, Sakarya Üniversitesi'nde düzenlenen bir akademik konferans programıdır. Konuşmacılar arasında Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi ve Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü müdürü, ayrıca Sakarya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi İsmail Hoca bulunmaktadır.. Konferans, modernite ve modernleşme kavramlarını, bu süreçlerin toplumsal etkilerini ve laiklik anlayışlarını ele almaktadır. Sunum, modernitenin kökeni, özellikleri ve Batı merkezli bir düşünce tarzı olarak tanımıyla başlayıp, modernleşme sürecinin toplumsal değişimlere etkilerini, dinle ilişkisini ve farklı ülkelerdeki laiklik modellerini inceliyor.. Konuşmacılar, modernitenin bireysel haklar, demokrasi ve kadın hakları gibi anlamlarla yüklenmesini, Endüstri Devrimi'nin toplumsal değişimlere etkisini ve "çoklu moderniteler" kavramını açıklamaktadır. Ayrıca, laikliğin Amerika, Fransa ve İngiltere'deki farklı uygulamaları, kamusal alan kavramı ve sekülerleşme sürecinin her toplumda farklı sonuçlar vermesi gibi konular ele alınmaktadır.
Modernleşme, gelişmekte olan ülkelerin Batı sistemlerini taklit etme çabasıdır. Rönesans ve Reform Hareketleri ile Batı Avrupa'da ortaya çıkmıştır. Modernleşme sürekli değişim ve farklılaşmayı temel alan dinamik bir süreçtir
Bu video, farklı inançlı kişilerin deizm, inançsızlaşma ve nefret suçları konusundaki deneyimlerini ve düşüncelerini paylaştığı bir söyleşidir. Konuşmacılar arasında deist olanlar, inançsız olanlar ve inançlı olanlar bulunmaktadır.. Video, deizmin ne olduğunu açıklayarak başlıyor ve insanların neden deist veya inançsız olduklarını sekiz farklı kategoride inceliyor. Ardından nefret suçları kavramı ve Türkiye'deki durumu ele alınıyor. Konuşmacılar, farklı inançların bir arada yaşama, önyargıları yıkmanın önemi ve devletlerin insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği konularını tartışıyor.. Videoda ayrıca sekülerleşme kavramı, inançsızların kamusal alanda yaşadığı dışlanma deneyimleri ve inançsız insanların da ahlaki değerlere sahip olabileceği vurgulanıyor. Konuşmacılar, dini sınırların belirlenmesinin mantıksız olduğunu ve günümüzde farklı inançlarla etkileşim kurmanın önyargıları yıkmak için etkili olduğunu belirtiyorlar.
18. yüzyılda Batı'da başlayan akılcı düşünce ve bilgi kabulü dönemidir. Rönesans ve Reform hareketleri aydınlanmaya zemin hazırlamıştır. Arapça eserlerin Latinceye çevrilmesi bu döneme ivme kazandırmıştır
Bu video, bir içerik üreticisinin izleyicilerine yönelik yaptığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, kendi yaşamından örnekler vererek toplumsal konulara değinmektedir.. Videoda konuşmacı, vantilatör kullanımı, ayak ağrısı ve gut hastalığı gibi kişisel deneyimlerinden bahsederek başlıyor. Ardından Türkiye'deki içki ve sigara politikaları, Hollanda'daki uyuşturucu politikaları ve bunların toplumsal etkileri hakkında görüşlerini paylaşıyor. Konuşmacı, günümüzdeki sosyal değişimlerin seküler kesimin sosyal hayatın içine girmesini önlemek amacıyla yapıldığını ve bunun toplumsal bir sorun olduğunu savunuyor.
Bu video, Mustafa Uysal tarafından sunulan, Volkan Ertit'in 2014 yılında Akademik İncelemeler dergisinde yayımlanan makalesini ele alan bir podcast formatındadır. Sunucu, laiklik ve sekülerleşme kavramlarını detaylı bir şekilde açıklamaktadır.. Video, laiklik ve sekülerleşme kavramlarının tarihsel ve etimolojik açıdan karşılaştırmasını yaparak başlıyor ve bu kavramların temel farklarını açıklıyor. Laikliğin din ve devlet arasındaki ilişkiyi ifade eden bir siyasi ilke olduğu, sekülerleşmenin ise toplumun dinin toplumsal hayattaki etkisini azaltarak dünyevi değerlere daha fazla önem vermesi olduğu vurgulanıyor.. Videoda ayrıca Fransız tipi laiklik ve Türk tipi laiklik arasındaki farklar, Avrupa ülkelerindeki sekülerleşme örnekleri, sekülerizmin geri alınabilir olup olmadığı ve laik ve dindar ülkelerin seküler toplum olup olamayacağı gibi sorular ele alınıyor. Konuşmacı, sekülerizmin sadece dünyevileşme anlamına gelmediğini, aynı zamanda dinin etki alanlarından uzaklaşmayı da içerdiğini vurgulamaktadır.
Din sosyolojisi, sosyal çerçevesiyle bağlantılı olduğu sürece dinle ilgilenir. Marx, Weber ve Durkheim, din sosyolojisinin kurucu babalarıdır. Din sosyolojisi, din sosyolojisinden farklı bir disiplin olarak sosyolojinin başlangıcından ayrı tutulamaz
Cins Dergi tarafından sunulan bu videoda, Ömer Lekesiz edebiyat kaygısı kavramını ele alıyor. Konuşmacı, edebiyat kaygısının sadece şairlerin veya hikayecilerin kaygısı olmadığını, daha geniş bir dünya görüşü olduğunu vurguluyor.. Video, edebiyat kaygısının ne olduğunu açıklayarak başlıyor ve bu kavramın İslam edebiyatı bağlamında nasıl yorumlanabileceğini inceliyor. Ömer Lekesiz, Ramazan Dikmen'in edebiyat kaygısı hakkındaki görüşlerini örnek göstererek, sekülerleşme sürecinde Türk toplumunda yaşanan zihniyet değişimini ve bunun edebiyat üzerindeki yansımalarını tartışıyor. Video, Ramazan Dikmen'in "Tükenerek Çoğalmak" adlı kitabından alıntılarla sonlanıyor.
Bu video, Arif Hoca tarafından sunulan bir eğitim içeriğidir. Eğitmen, sınav öncesi hazırlık amacıyla din sosyolojisi dersinin son beş ünitesini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.. Video, soru-cevap formatında ilerleyen bir ders anlatımıdır ve küreselleşme teorileri, kamusal alan kavramı, dinin toplumda rolü, şiddet ve terör konuları gibi temel konuları kapsamaktadır. İçerikte Roland Robertson, Anthony Giddens, Max Weber, Emile Durkheim, İbni Haldun gibi önemli sosyolojik düşünürlerin görüşleri ve teorileri detaylı şekilde açıklanmaktadır.. Video, sınav hazırlığı için tasarlanmış olup, doğru-yanlış soruları, önemli kavramları ve teorileri içermektedir. Ayrıca Hannah Arendt'ın agonistik kamu ve söylemsel kamu kavramları, sekülerleşme, laiklik ve dinin toplumsal işlevleri gibi konular da ele alınmaktadır.
Bu video, bir sunucu ve "Savaş" adlı Osmanlı medeniyeti konusunda kitap yazmış akademisyen arasında geçen tarih ve medeniyet üzerine bir sohbet programıdır.. Sohbet, Osmanlı'nın sadece bir devlet değil, bir medeniyet olduğunu ve temel ilkesinin tevhid olduğunu ele alarak başlıyor. Ardından Batı'daki milliyetçilik ve seküler anlayışın gelişimi, protestantlığın Kuzey Avrupa'da güçlenmesi ve sekülerleşme süreciyle ortaya çıkan ulus devlet mantığı inceleniyor. Son bölümde ise İslam toplumlarında gayrimüslimlerin kullanılarak ayrılık tohumlarının nasıl edildiği ve Osmanlı İmparatorluğu'nun dönüşüm süreci ele alınıyor.. Video, Osmanlı'nın farklı dinlere mensup insanların benzer özellikler taşıyan bir toplum üretmesine sebep olduğu, milliyetçiliğin "ulus devletin dinidir" olarak tanımlanması ve modern siyasetin birleştirmeye değil ayrıştırmaya dayandığı gibi konuları da içermektedir.
Bu video, din sosyolojisi uzmanı Volkan Ertit ve İlker Hoca ile yapılan bir televizyon programıdır. Programda ayrıca Binnaz Toprak gibi diğer akademisyenler de yer almaktadır.. Video, sekülerleşme kavramının tanımı ve Türkiye'deki uygulaması üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, sekülerleşmenin doğaüstü alanın toplumsal günlük pratikleri etkileme gücünün azalması süreci olduğunu, modernleşme, üniversiteleşme ve kentleşme gibi faktörlerin bu süreci nasıl etkilediğini tartışmaktadır. Ayrıca laiklik kavramı, ateizm, eğitim sistemindeki inanç özgürlüğü ve COVID aşıları gibi güncel konular da ele alınmaktadır.. Programda Türkiye'nin sekülerleşme süreci istatistiksel verilerle desteklenmekte, imam hatip ve ilahiyat fakültelerinden mezunların eğitim sonrası davranışları, Fethullah Gülen örgütü gibi eğitim kurumlarının terörist örgütlere dönüşme riski ve sosyolojinin bilim olup olmadığı gibi konular da tartışılmaktadır. Konuşmacılar arasında sekülerleşme ve laikliğin dinsizlik anlamına gelmediği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.
Bu video, bir eğitimci tarafından sunulan akademik bir ders formatındadır. Konuşmacı, bilim kurgu, mitoloji ve sekülerleşme arasındaki ilişkileri ele almaktadır.. Video, neolitik devrim kavramını mitostan logosa geçiş olarak yorumlayarak başlamakta ve bu süreçte insanın doğum öncesi ve doğum sonrası dönemlere olan düşkünlüğünden lineer doğrusallığa geçiş sürecini incelemektedir. Daha sonra Odyssey mitolojisi üzerinden sekülerleşme sürecinin mitolojik düşünme kabiliyetini nasıl etkilediği, Rönesans'taki "Güneş Ülkesi" ütopyası ve 19. yüzyılda ortaya çıkan bilim kurgu türleri ele alınmaktadır.. Konuşmacı, H.G. Wells'in "Zaman Makinesi" ve Ray Bradbury'nin "Mars" öyküsü gibi modern bilim kurgu örnekleri üzerinden, sekülerleşme sürecinin insan ruhuna yarattığı boşluğu ve bu boşluğu doldurmak için yapılan çabaları analiz etmektedir. Ayrıca 19. yüzyılda "Tanrı öldü" sloganının bilim kurgusunun popülerleşmesiyle ilişkisi de incelenmektedir.