Yenidoğan

Özel durumlu bebek, gestasyonel yaşı ve doğum ağırlığına bakılmaksızın mortalite (ölüm) ve morbitide (hastalık) riski daha fazla olan yenidoğan olarak tanımlanır. Bu terim ayrıca, gelişme geriliği olabilecek veya kalıcı nörolojik defekt ve hareket bozuklukları gösterebilecek bebekleri de kapsar.

Yenidoğan Metrosu durakları şunlardır: Yenidoğan, Cumhuriyet, Aydınlar, Sarıgazi, Emek, Esenkent, İMES, Şerifali, Ataşehir, Finanskent, Gençlik Parkı, Libadiye, Göztepe Şehir Hastanesi ve Söğütlüçeşme.

Çıtçıtlı badiler genellikle yenidoğan döneminden itibaren giyilmeye başlanır.

Topuk kanı taraması sonuçları genellikle 1-2 hafta içinde çıkar.

Moro refleksi, yenidoğanların ani bir uyaran karşısında verdiği istemsiz koruyucu motor tepkisidir. Bu refleksin nedenleri şunlar olabilir: Yüksek sesler: Ani gürültüler bebeğin korkmasına ve moro refleksini göstermesine neden olabilir. Uykuda düşme hissi: Bebek uykuda kolunun beşiğinden sarkacak şekilde düşmesi gibi durumlarda da bu refleksi gösterebilir. Başın geriye düşmesi: Yenidoğanın başı geriye doğru hareket ettiğinde de moro refleksi tetiklenebilir. Moro refleksi, genellikle doğumdan sonraki 3. ayda azalır ve 6. ayda tamamen kaybolur.

Fototerapi sınırı, hastalığın türüne ve ciddiyetine bağlı olarak değişir. Yenidoğan sarılığı tedavisinde fototerapi sınırı, bebeğin kilosuna göre belirlenir: - Ağırlık 1000 gramdan azsa: 24-48. saatte bilirubin düzeyi 4 mg/dL'yi, kan değişim sınırı 10 mg/dL'yi geçmemelidir. - Ağırlık 2000-2500 gramsa: 72. saatten sonra bilirubin düzeyi 12 mg/dL'yi, kan değişim sınırı 20 mg/dL'yi geçmemelidir. Cilt hastalıklarının tedavisinde ise fototerapi dozu, hastanın Minimal Eritem Dozu (MED) belirlenerek hesaplanır.

Ekstremite yerleştirme refleksi, yenidoğan bebeklerde görülen bir reflekstir. Bu refleks, spinal kord travmalarında görülmez.

Kolostrum, doğumdan sonraki ilk 6 saat içinde tüketilmelidir.

Kuvözde kalması gereken bebekler şunlardır: 1. Prematüre bebekler: 37. haftadan önce doğan bebekler. 2. Solunum güçlüğü çeken bebekler: Akciğerlerindeki sıkıntılar nedeniyle. 3. Kalıtsal hastalığı olan bebekler: Genetik hastalıklara sahip olanlar. 4. Sarılıklı bebekler: Çeşitli nedenlerden dolayı sarılık geçiren bebekler. 5. Kan şekeri düşük bebekler: Kan şeker seviyesi normalin altında olanlar. 6. Emme ve yutma refleksi gelişmemiş bebekler: Beslenme alışkanlığı kazanamayanlar. 7. Kalp ve nabız atışı düzensiz bebekler: Doktor kontrolünde olması gerekenler.

Mom365 şirketi, profesyonel yenidoğan fotoğrafçılığı hizmetleri sunmaktadır. Şirketin sunduğu hizmetler arasında: - hastanede bebek fotoğrafçılığı, - doğum duyuruları, hatıralar ve bebek portre sayfası gibi portre paketleri yer almaktadır. Ayrıca, Mom365 bir çevrimiçi topluluk ve haftalık e-posta bültenleri aracılığıyla müşterilerini bebeğin gelişimi hakkında bilgilendirmektedir.

Yenidoğan aşısı yapılmazsa, bebeğin çeşitli hastalıklara yakalanma riski artar ve bu hastalıklar daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Yenidoğan aşıları, bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirerek onları hastalıklara karşı korur ve toplumda salgınların önüne geçer. Aşı yaptırmadan önce, olası yan etkiler ve riskler hakkında bir doktora danışmak önemlidir.

Apgar skorunun 7'nin altında olması, yenidoğanın orta derecede düşük sağlık durumuna işaret eder.

Apgar skorunun 7'nin altında olması, yenidoğanın orta derecede düşük sağlık durumuna işaret eder.

Yenidoğan bebekler, doğumdan sonra ilk 24 saat içinde ilk kakalarını yapmalıdır.

Yenidoğan bilirubin eğrisi, kandaki bilirubin seviyesinin belirli aralıklarda olması gerektiği anlamına gelir. Bu değerler şu şekildedir: - Normal sınır: Yeni doğmuş bir bebekte bilirubin seviyesi 1-2 mg/dl olmalıdır. - Sarılık sınırı: Bilirubin seviyesi 5 mg/dl'yi aştığında yenidoğan sarılığı başlar. Bilirubin seviyesine göre vücudun sararması şu şekilde ilerler: - 5-8 mg/dl: Baş ve boyun sararır. - 8-10 mg/dl: Gövdenin üst bölümü sararmaya başlar. - 10-13 mg/dl: Gövdenin altı sararır. - 13-16 mg/dl: Kol ve bacaklar sararmaya başlar. - 16-20 mg/dl: Eller ve ayaklar sararır, bebeğin fototerapiye ihtiyacı olabilir. Yenidoğan sarılığı şüphesi varsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Kız bebeklerin "nam nam" şeklinde ses çıkarmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Solunum Yolu Tıkanıklıkları: Bebeklerin burunları küçük ve hassas olduğundan, burun tıkanıklığı nefes alırken ses çıkarmalarına neden olabilir. 2. Doğal Gelişim Süreci: Bebeklerin solunum yolları tam olarak olgunlaşmadığı için, hava geçişinde ses çıkması normaldir ve bu durum birkaç ay içinde azalır. 3. Yemek Sonrası Sorunlar: Gaz sancısı veya reflü gibi durumlar, bebeklerin uyurken homurtu veya inleme sesleri çıkarmasına yol açabilir. Eğer sesler sürekli hale gelirse veya diğer belirtiler (nefes alma zorluğu, ciltte morarma) eşlik ederse, bir doktora danışmak önemlidir.

Evet, 3 günlük bebekte topuk kanı alınabilir. Topuk kanı testi, genellikle doğumdan sonraki 24-72 saat içinde yapılır.

Yenidoğan 3'lü karma aşı ( difteri, boğmaca, tetanoz) 2. ayda uygulanmaya başlanır.

Yenidoğanda vertikal ve horizontal bulaşma terimleri, enfeksiyon etkenlerinin anneden yavruya geçişini ifade eder. Vertikal bulaşma, ebeveyn jenerasyondan yeni jenerasyona geçiş olarak tanımlanır ve iki şekilde gerçekleşir: 1. Herediter bulaşma: Retroviruslar gibi virüslerin embriyoya taşınması. 2. Kongenital bulaşma: Eşey hücreleri veya plasenta aracılığıyla meydana gelen bulaşma, yavru atımı ile sonuçlanabilir. Horizontal bulaşma ise aynı popülasyonda bulunan ve bulaşmaya neden olabilecek aktif temaslar içinde olan bireyler arasında gerçekleşir ve şu yollarla olabilir: - Direkt temas (örneğin, kuduz virüsünün bulaşması için hasta hayvanın duyarlı bir konakçıyı ısırması). - İndirekt temas (yemlik, suluk, taşıt araçları gibi cansız vektörler aracılığıyla).

Bebek bakımı, yenidoğan döneminden itibaren yani bebeğin ilk 28 günü boyunca uygundur. Bu dönemde bebeğin beslenmesi, uyku düzeni, temizliği, sağlığı ve kişisel bakımı gibi konulara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bebek bakımı, çocuk 2 yaşına gelene kadar devam edebilir, çünkü bu yaş, anne sütünün 2 yaş ve ötesine kadar sürdürülebileceği önerilen bir dönemdir.