HastaneBakımı

RSV'li (Solunum Sinsityal Virüsü) bir çocuğun hastanede kalma süresi 3-7 gün arasında değişmektedir. Ancak, yüksek riskli bebeklerin hastanede kalma süresi daha uzun olabilir ve mekanik ventilasyon ve yoğun bakım ünitesine yatış oranları daha yüksektir.

Ayak sabitleme kemeri çeşitli durumlarda ayakların sabitlenmesi ve hareketlerin kısıtlanması için kullanılır. Başlıca işlevleri şunlardır: 1. Hastanın güvenliğini sağlamak: Refleksif veya istemsiz hareketleri önleyerek düşme riskini azaltır. 2. Ameliyat sonrası iyileşme: Bacağın yanlış hareket etmesini engelleyerek iyileşmeyi destekler. 3. Yoğun bakım ve yatak hastaları: Yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların istemsiz hareketlerini sınırlayarak cihaz veya tüplerin zarar görmesini engeller. 4. Ortopedik tedavi: Ayak bileği veya bacak yaralanmalarında sabitleme sağlayarak iyileşmeyi hızlandırır.

Külot bez aşağıdaki durumlarda kullanılır: 1. Bebeklerde: 6. aydan itibaren bebeklerin hareketlenmeye başladığı dönemlerde, tuvalet eğitimi alıncaya kadar olan sürede kullanılır. 2. Yetişkinlerde: Hareket kısıtlılığı olan veya yatağa bağımlı hastaların tuvalet ihtiyaçlarını daha kolay ve konforlu bir şekilde karşılamak için kullanılır. 3. Seyahatlerde ve dış mekan aktivitelerinde: Pratik bir kullanım sağlar, bez değişimini hızlı ve kolay hale getirir.

Sedye çarşafı takmak için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Sedye Hazırlığı: Katlanmış halde bulunan sedye düz konuma getirilir ve uzunluğu hastanın boyuna göre ayarlanarak sabitlenir. 2. Sedyenin Ayrılması: Sedyenin baş ve ayakucundaki kilit açılarak sedye uzun ekseninde ikiye ayrılır. 3. Çarşafın Yerleştirilmesi: Sedyenin parçaları hastanın her iki yanından altına doğru yerleştirilir ve çarşaf, sedyenin üzerine serilir. 4. Kilitleme: Parçalar birleştirilerek sedye kilitlenir. 5. Emniyet Kemerleri: Hasta, göğüs, pelvis, femur ve ayak bileği seviyesinde emniyet kemerleri ile sabitlenir. 6. Son Adım: Bu şekilde yerden kaldırılan hasta, ana sedye üzerinde omurga tahtasına alınıp sabitlenir.

Palyatif bakımın süresi, hastanın sağlık durumuna, hastalığın ilerleyişine ve bireysel ihtiyaçlarına bağlı olarak değişir. Bu bakım türü haftalar, aylar veya yıllar sürebilir.

Sezeryan sonrası hastanın takibi için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Dinlenme ve İyileşme: Hastanın yeterli dinlenme süresi tanınmalı ve aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmalıdır. 2. İlaç Kullanımı: Doktor tarafından reçete edilen ağrı kesici ve antibiyotiklerin düzenli kullanılması önemlidir. 3. Beslenme: Yüksek lifli besinler tüketilmeli, yeterli miktarda protein alınmalı ve günde en az 2-3 litre su içilmelidir. 4. Yara Bakımı: Ameliyat bölgesinin temizliği ve pansumanı doktorun önerdiği şekilde yapılmalıdır. 5. Kontrol Ziyaretleri: İlk kontrol genellikle doğumdan 6 hafta sonra yapılır ve doktor, iyileşme sürecini değerlendirir. 6. Psikolojik Destek: Kaygı ve stres yönetimi için gevşeme teknikleri ve meditasyon önerilir.

Serum takılı bir çocuğun taburcu edilme süresi, tedavinin türüne ve çocuğun sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Genel olarak, küçük boy serumlar 15-30 dakika içinde biterken, büyük boy serumlar 2-3 saat arasında biter. Kalp ameliyatları gibi daha karmaşık durumlarda ise, çocuk 5 ila 10 gün hastanede kalabilir. Bu süre zarfında çocuğun yoğun bakım ve servis dönemlerindeki takibi devam eder. Taburcu olma kararı, çocuğun durumunun stabil hale gelmesi ve doktorunun uygun görmesiyle verilir.

Hasta taşıma çarşafı kullanımı şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Hazırlık: Çarşafın temiz olduğundan emin olunur ve hastanın yatağının üzerine serilir. 2. Hastanın Taşınması: Hasta, çarşaf üzerine döndürülerek yerleştirilir. 3. Sedye veya Tekerlekli Sandalye: Sedye veya tekerlekli sandalye yatağa yaklaştırılır, tekerlekler kilitlenir ve frenleri kontrol edilir. 4. Kaldırma: Hasta taşıma ekibinden birinin komutuyla, hasta kaldırılarak sedyeye veya tekerlekli sandalyeye aktarılır. 5. Güvenlik: Hastanın üzeri örtülür, mahremiyetine dikkat edilir ve sedyenin kenarlıkları yükseltilir. Bu işlem sırasında, hastanın genel durumuna göre sağlık çalışanı da bulunmalıdır.

Hasta saç yıkama bonesi, özellikle hareket kabiliyeti kısıtlı olan veya yatağa bağımlı hastalar tarafından kullanılabilir. Bu boneyi ayrıca şunlar da kullanabilir: - Yaşlılar; - Ameliyat sonrası bakım sürecindeki kişiler; - Çeşitli sağlık sorunları nedeniyle hareket edemeyen bireyler.

Refakatçi şirketleri, sağlık sorunları nedeniyle günlük yaşamında desteğe ihtiyaç duyan bireylere evde veya hastanede bakım ve gözetim hizmeti sunar. Bu şirketlerin yaptığı işler şunlardır: 1. Temel Bakım: Yeme, içme, tuvalet, kişisel bakım gibi temel ihtiyaçlara yardımcı olur. 2. İlaç Takibi: İlaç saatlerini hatırlatır, doz kontrolü yapar ve sağlık çalışanlarıyla iletişim kurar. 3. Hareket Yardımı: Yataktan kalkma, yürüme, egzersiz yapma gibi aktivitelerde fiziksel destek sağlar. 4. Psikososyal Destek: Hastanın moralini yüksek tutar, sohbet eder ve yalnızlık hissini azaltır. 5. Randevu ve Takip: Hastaneye götürme, tahlil ve kontrol işlemlerine eşlik eder. 6. Sağlık Gözlemi: Ateş, tansiyon, şeker gibi temel değerlerin kontrolünü yapabilir. Refakatçi şirketleri, bu hizmetleri sunarken profesyonel eğitim almış veya deneyime sahip kişileri istihdam eder.

Gavaj enjektörü, sıvı maddelerin ağız veya burundan sokulan sonda ile mideye verilmesi işlemi olan gavaj için kullanılır. Bu enjektör, özellikle prematüre bebekler, ağız ve boğaz ameliyatları geçiren hastalar, yutma refleksi olmayan şuursuz hastalar gibi durumlarda beslenme amacıyla tercih edilir.

Balon maskesi (ambu) takmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Hazırlık: Cihazın tüm parçaları doğru bir şekilde birleştirilir ve işlevselliği kontrol edilir. 2. Hastanın pozisyonu: Hastanın başı geriye doğru eğilerek hava yolu açılır. 3. Maske uygulaması: Maske, burun ve ağız çevresine tam oturacak şekilde sıkıca yerleştirilir. 4. Havalandırma: Balon sıkılarak hastaya hava gönderilir, her sıkışta göğüs kafesinin yükselmesi gözlemlenmelidir. 5. Oksijen desteği: Balon, ek oksijen kaynağına bağlanarak oksijen zenginleştirilmiş havalandırma sağlanır. Balon maskenin etkili kullanımı için yeterli eğitim ve deneyim gereklidir.

Palyatif bakım, yaşamı tehdit eden hastalıklara sahip hasta ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Palyatif bakımda etik, bu süreçte ortaya çıkan ahlaki ve yasal sorunların çözümünde rehberlik eden ilkelerdir. Temel etik yükümlülükler şunlardır: Hasta onamı: Hastanın tedavi ve bakım süreçlerine bilinçli olarak katılması. Tedavinin sonlandırılması: Beyhude tedavilerden kaçınılması ve yaşamın doğal seyrine saygı gösterilmesi. Kaynakların adil kullanımı: Sınırlı sağlık kaynaklarının en verimli şekilde kullanılması. Özerkliğe saygı: Hastanın kendi kararlarını verebilme hakkına saygı duyulması. Ayrıca, palyatif bakım ekibi, hasta ve ailesiyle etkili iletişim kurarak onların değerlerini ve isteklerini dikkate almalıdır.

Tromboz riski olan hastaya yapılan hemşirelik girişimleri şunlardır: 1. Nedenlerin ortadan kaldırılması: Venöz kanül veya kateter varsa çıkarılır. 2. Antikoagülan tedavi: Pıhtının büyümesini ve yeni pıhtı oluşumunu engellemek için uygulanır. 3. Analjezikler: Ağrı yönetimi için kullanılır. 4. Hasta pozisyonu: Trendelenburg pozisyonu verilerek bacakların kalp seviyesinin üstünde olması sağlanır. 5. Kompresyon bandajı: Hastaya kompresyon bandajı uygulanır ve belirli aralıklarla yürütülmesi teşvik edilir. 6. Erken mobilizasyon: Fizyoterapistle işbirliği yaparak yatak içi aktif-pasif hareketler ve erken mobilizasyon desteklenir. 7. Hasta eğitimi: Hastaya risk faktörleri, tedavi yöntemleri ve kendi sorumlulukları konusunda bilgi verilir.

Basınç yarası önleme projesi, yatağa bağımlı hastalarda dokuların uzun süreli basınca maruz kalması sonucu oluşan yaraların (bası yarası) gelişimini engellemeyi amaçlayan bir projedir. Bu tür projelerde uygulanan bazı önlemler şunlardır: Uygun cilt bakımı: Hastanın cildinin gözlemlenmesi, kesik ve yaraların tedavisi, haftada en az iki kez banyo yapılması. Düzenli pozisyon değişikliği: Yatan hastalarda en az iki saatte bir yatış pozisyonunun değiştirilmesi, sürtünmenin önlenmesi. Uygun beslenme: Dengeli ve düzenli beslenmenin sağlanması, diyetisyen tarafından beslenme listesinin hazırlanması. Uygun yatak kullanımı: Hava dolaşımlı yatakların kullanılması. Ayrıca, risk değerlendirmesi yapılması ve hasta ve yakınlarına bası yarasının önemi, korunma yöntemleri hakkında bilgilendirme de projenin önemli bileşenlerindendir.

Supine ve semi-Fowler pozisyonları arasındaki temel fark, yatak açısı ve başın pozisyonudur. - Supine pozisyonu: Hasta sırt üstü yatar, boyun, pelvis veya omurga bükülmez. - Semi-Fowler pozisyonu: Hasta yarı oturur pozisyonda olup, yatak açısı 30-45 derece arasındadır, baş biraz yükseltilmiştir.

Entübasyon süresi, altta yatan hastalığın iyileşme sürecine bağlı olarak değişir. Eğer entübasyon 2-3 haftadan uzun sürecekse veya hastanın şuuru kapalı ve solunum eforunu yeterli yapamıyorsa, trakeotomi denilen işlem ile boğazdan hava yoluna açılan bir delik aracılığıyla solunum desteği sağlanır.

Evet, hasta alt temizleme mendili yerine robot kullanılabilir. Hasta altı temizleme robotları, yatalak hastaların tuvalet ihtiyacını otomatik olarak algılar ve temizler.

Kalp yastığı, özellikle kalp ameliyatı sonrası dönemde, hastaların konforunu artırmak ve iyileşme sürecini desteklemek için kullanılır. Kullanım şekli şu şekildedir: 1. Yastığın Yerleştirilmesi: Yastık, başın ve göğsün desteklenmesi için yatarken sırtın arkasına yerleştirilmelidir. 2. Uyku Pozisyonu: Uyku pozisyonu, hastaların rahatlık seviyesine göre ayarlanmalı, tercihen yan yatış pozisyonu tercih edilmelidir. 3. Dikkat Edilmesi Gerekenler: Yastığın çok yüksek olmaması, boyun ve sırt ağrısına neden olabilir. 4. Hijyen: Yastığın hijyenik olması için düzenli olarak yıkanması gerekmektedir. Kalp yastığının kullanımı hakkında daha detaylı bilgi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Hastanede yatan çocukların motive edilmesi için aşağıdaki yöntemler önerilmektedir: 1. Hastane Turuna Katılım: Çocuk ve aile, hastane ortamını tanımak için bir tur düzenlemelidir. Bu, çocuğun kendini daha rahat hissetmesini sağlar. 2. Bilgi Edinme: Yetişkinler, çocuğun gelişim düzeyine uygun bir dille tıbbi süreçleri açıklamalı ve sorularını yanıtlamalıdır. 3. Oyun ve Etkinlikler: Çocuğun yaşına uygun oyunlar, kitaplar ve videolar kullanılarak ilgi alanları desteklenmelidir. 4. Aile Desteği: Ebeveynler, çocuğun yanında kalmalı ve duygusal destek sunmalıdır. 5. Sevdiği Eşyalar: Çocuğun evden sevdiği oyuncak, battaniye veya aile resimleri gibi eşyalar getirmesi teşvik edilmelidir. 6. Normal Rutin: Günlük rutinlerin devam etmesi, çocuğun kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Bu yöntemler, çocuğun hastanede kalışını korkutucu bir deneyim olmaktan çıkarıp, öğrenme ve gelişme sürecine dönüştürmeye yardımcı olur.