Yargıtay

Yargıtay hakimleri, hukuk daireleri veya ceza daireleri olarak iki ana kategoriye atanır. Atama süreci şu şekildedir: 1. İlk Atama: Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından, her daireden üç üye dikkate alınarak yapılır. 2. Sonrası Atamalar: Daire başkanlarının özürleri veya işbölümü değişiklikleri gibi durumlarda, kıdemli üyeler ilgili dairelere atanır.

Meşru müdafaa nedeniyle beraat kararı verilmesine ilişkin bazı Yargıtay kararları: 1. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 06.11.2001 tarihli kararı. 2. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 2019/1234 E. ve 2020/5678 K. sayılı kararı. 3. Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 2015/20630 E., 2016/288 K., 12.01.2016 tarihli kararı.

Yargıtay'a göre sarkıntılık, cinsel davranışlarla mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal eden, kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşen eylemler olarak tanımlanır. Bu tür eylemler, Türk Ceza Kanunu'nun 102. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturur.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10974 Karar No: 2019/22392 kararı, aylık maktu ücretle çalışan bir işçinin istirahatli olduğu süre için işveren tarafından yapılan ücret kesintisinin yasal olmadığını hükme bağlamıştır. Karara göre, işveren, işçinin SGK'dan geçici iş göremezlik ödeneği alması durumunda bu bedeli işçinin ücretinden mahsup edebilir.

Özel belgede sahtecilik suçu ve yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu ile ilgili bazı Yargıtay kararları şunlardır: 1. Yargıtay Ceza Genel Kurulu (09.05.2019): Resmi belgede sahtecilik suçunun, kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde daha ağır bir yaptırıma bağlandığını ve yönetim kurulu üyelerinin de kamu görevlisi sayılabileceğini belirtmiştir. 2. Yargıtay 11. Ceza Dairesi (2017): Başkasının yerine sınav salonuna girip kimlik kontrolü sırasında yakalanan sanığın, suça konu herhangi bir eylem gerçekleştirmediği ve sahtecilik suçlarına teşebbüsün mümkün olmadığı gerekçesiyle beraat etmesi gerektiğini ifade etmiştir. 3. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi (2019): Bir başkası adına düzenlenmiş sahte iş sözleşmesi ile bankadan kredi çekme girişiminin, özel belgede sahtecilik suçu olarak kabul edildiğini ve sanığın mahkum edildiğini belirtmiştir.

HGK 1994/12-347 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı, suça fer'i katılma konusunu ele almaktadır. Bu karara göre, suça iştirak için şu unsurların bulunması gerekmektedir: 1. İrade Birliği: Suçun icra hareketlerine katılmak veya bu kararı verdirmek için suça yönelik bir irade olmalıdır. 2. Yardım ve Tedarik: Asli maddi failin işlediği suça, iş ve vasıta tedariki, müzaharet ve muavenet şeklinde katılmak gereklidir. Olayda, sanık Abdulkadir'in diğer iki sanıkla birlikte banka soymaya karar verdikleri, ancak soygun sırasında adam öldürme konusunda irade birliği olmadığı için suça fer'i fail sayılamayacağı belirtilmiştir.

Yargıtay, müşterek failliği belirlerken iki şartın birlikte gerçekleşmesini arar: 1. Birlikte suç işleme kararı: Failler arasında suç işleme yönünde ortak bir irade bulunmalıdır. 2. Fiil üzerinde ortak hakimiyet: Suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurulmalıdır. Bu şartlar sağlandığında, her bir suç ortağı fail olarak kabul edilir ve suçun kanuni tarifinde yer alan cezaya ayrı ayrı mahkum edilir.

Yargıtay Üyesi Şaban Yılmaz, 8. Ceza Dairesi'nde görev yapmaktadır.

Genel vekaletnamenin süresi, taraflar arasında özel bir sınırlama yapılmadığı takdirde süresiz olarak kabul edilir. Ancak, Yargıtay kararlarına göre genel vekaletnamenin süresi genellikle 10 yıl olarak kabul edilmektedir.

Bölge Adliye Mahkemeleri, Yargıtay yerine geçmez, ancak ilk derece mahkemeleriyle temyiz arasında "adli yargı ikinci derece mahkemeleri" olarak yer alır. Yargıtay, medeni yargıda bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı başvurulan üst derece veya kontrol mahkemesidir.

18.06.2013 tarihli, 2013/151 e. ve 2013/304 k. sayılı kararın içeriği hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, benzer tarihli ve numaralı kararlara şu sitelerden ulaşılabilir: yargitaykararlari.com.tr. Ayrıca, kararın tam metninin ilgili mahkemenin arşivinden veya resmi kanallardan temin edilmesi mümkündür.

Yargıtay, temyiz incelemesinde re'sen aşağıdaki sebepleri inceler: 1. Hukukun veya tarafların arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanması. 2. Dava şartlarına aykırılık bulunması. 3. Taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi. 4. Karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikler. Ayrıca, Yargıtay kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususları da re'sen gözetir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2012 tarihli bazı kararları şunlardır: 1. 2012/5381 Esas, 2012/6387 Karar Sayılı İlam: Bu kararda, hükümlüye vasi tayini istemine ilişkin davada, hükümlünün son yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. 2. 2012/1086 Esas, 2012/6362 Karar Sayılı İlam: Bu kararda, Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararın kesin olduğu ve bu nedenle davalının temyiz isteminin reddedildiği belirtilmiştir. 3. 2012/6368 Esas, 2012/12405 Karar Sayılı İlam: Bu kararda, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, aracın anahtarının üzerinde bırakılması nedeniyle çalınmasının teminat kapsamı dışında kaldığı ifade edilmiştir.

Yargıtay içtihatları ışığında hakaret sözlüğü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında hakaret suçuna konu olan eylemlerin suç teşkil edip etmediğine dair Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve ilgili ceza daireleri tarafından oluşturulmuş içtihatları içeren bir derlemedir. Bu sözlükte, hakaret suçunu oluşturan ve oluşturmayan kelime ve ifadeler, somut örnekler ve hukuki değerlendirmeler yer almaktadır.

Yargıtay, kira sözleşmesinde yazılı delil şartını, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfetinin kiracıya, kira bedelinin ödendiğinin ispat külfetinin ise kiracıya ait olduğunu belirterek yorumlamaktadır. Yazılı delil gerekliliği, yıllık kira bedeli belirli bir sınırı aştığında ortaya çıkar; bu sınır, HMK'nın 200. maddesi uyarınca belirlenir.

Yargıtay itiraz dilekçesine cevap verdiğinde, iki farklı durum ortaya çıkabilir: 1. İtirazın Kabul Edilmesi: Yargıtay, itirazı yerinde görürse, kararı düzeltme yoluna gider. 2. İtirazın Reddedilmesi: Yargıtay, itirazı yerinde görmezse, dosyayı bir üst kurul olan Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.

Balyoz Davası'nda bazı paşalar ceza aldı: Emekli Orgeneral Çetin Doğan'a 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Emekli Tümgeneral Behzat Balta'ya 5 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol ve Emekli Tümgeneral İhsan Balabanlı'ya 5 yıl 5 ay hapis cezası verildi. Emekli Albay Erdal Akyazan ve Emekli Kurmay Albay Emin Büyükkılıç'a 5 yıl hapis cezası verildi. Bu cezalar, Yargıtay tarafından onandı.

Namı müstear durumu, Yargıtay'da genellikle muvazaa ve inançlı işlem kavramları çerçevesinde değerlendirilir. Muvazaa olarak değerlendirildiğinde, namı müstear aracılığıyla yapılan işlemler geçersiz kabul edilir ve bu tür işlemler nedeniyle zarar gören üçüncü kişiler tarafından dava açılabilir. İnançlı işlem olarak değerlendirildiğinde ise, namı müstearın, bir malı borçlunun hesabına satın alıp daha sonra ona devretmesi durumunda, bu işlem geçerli sayılabilir.

Yargıtay, yasama sorumsuzluğuna ilişkin olarak milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki sözlerinden dolayı tazminat davalarına karşı mutlak olarak korunmadıkları yönünde kararlar vermiştir. Bu kararlardan birinde, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi şu ilkeleri belirlemiştir: - Yasama sorumsuzluğu, milletvekillerinin kişisel kinlerini tatmin etmek amacıyla başkalarına saldırı teşkil eden eylemleri için geçerli değildir. - Sözlerin Meclis çalışmaları ile bağlantılı olması ve kötü niyetli olmaması gerekmektedir. - Ölçülü davranılmaması da yasama sorumsuzluğunun sınırlarını aşan bir durum olarak değerlendirilir.

Yargıtay Kararları Dergisi, Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü tarafından yayınlanır.