• Buradasın

    Yargılamalar

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ceza usul hukuku dersinde neler işlenir?

    Ceza usul hukuku dersinde işlenen bazı konular şunlardır: Ceza muhakemesine ilişkin temel bilgiler. Ceza muhakemesi kurallarının zaman, yer ve kişi bakımından uygulanması. Ceza muhakemesi süjeleri. Ceza muhakemesi işlemleri. Deliller ve delillerin değerlendirilmesi. Koruma tedbirleri. Soruşturma evresi. Kovuşturma evresi. Kanun yolları. Ceza usul hukukunun temel kaynağı, 4.12.2004 tarih ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'dur.

    Bozmadan sonra yeni esas alan dosyada CMK görevi ne zaman biter?

    Bozmadan sonra yeni esas alan dosyada CMK görevinin ne zaman sona ereceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, CMK kapsamında kovuşturma görevinde bulunan bir avukatın görevi, ilgili yargılamanın kesinleşmesine kadar devam eder. Daha fazla bilgi için bir avukata veya ilgili yasal mercilere başvurulması önerilir.

    Gizli tanık neden gizli tutulur?

    Gizli tanık, kimliğinin sanık veya yakınları tarafından öğrenilmesinin tanık veya yakınları için "ciddi ve ağır bir tehlike" oluşturabileceği durumlarda gizli tutulur. Gizli tanıklığın gizli tutulma sebeplerinden bazıları şunlardır: Tanığın korunması. Maddi gerçeğe ulaşma. Gizli tanıklığın gizli tutulabilmesi için, tanığa ait kişisel bilgiler, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından muhafaza edilir.

    Asli müdahil ne demek?

    Asli müdahil, bir dava sürerken, dava konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak sahibi olduğunu ileri süren üçüncü kişidir. Asli müdahalenin özellikleri: Asli müdahil, hüküm verilinceye kadar iddiasını ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açar. Asli müdahale davası, ilk davadan bağımsız, ayrı bir dava niteliğindedir. Asli müdahil, davanın taraflarından bağımsız hareket edebilir ve mahkeme kararına karşı itiraz hakkı vardır. Asli müdahale, hem çekişmeli hem de çekişmesiz yargıda mümkündür. Asli müdahale, üçüncü kişinin doğrudan hak iddiasında bulunarak ayrı bir dava ile hakkını savunmasına imkan sağlarken, fer'i müdahale, üçüncü kişiye taraf sıfatı kazanmadan, hukuki menfaatinin bulunduğu tarafın yanında davaya katılma imkanı verir.

    Eksik taraf ile kesinleşen karar nasıl düzeltilir?

    Eksik taraf ile kesinleşen kararın nasıl düzeltilebileceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, karar düzeltme yoluna başvurulabilecek bazı durumlar şunlardır: Maddi hata: Kararda ya maddi bir olayın dikkate alınmamış olması ya da hukuki bir hata yapılması durumunda, bu hata taraflarca temyiz dilekçesinde gösterilip Yargıtay kararında cevapsız bırakılmışsa karar düzeltme yoluna başvurulabilir. Başsavcılığın itirazı: İstinaf Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararları, Yargıtay'ın bozma veya onama kararları ile kanun yararına bozma kararları aleyhine Cumhuriyet Başsavcılığı itirazda bulunabilir. Karar düzeltme başvurusu için belirli sürelerin göz önünde bulundurulması ve gerekli şartların sağlanması gerekmektedir. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

    Hakimin iddianameyle bağlı olması ne demek?

    Hakimin iddianameyle bağlı olması, mahkemenin vereceği hükmün ancak iddianamede yer alan suç, fiil ve faillere ilişkin olarak verilebilmesi anlamına gelir. Bu durum, "iddianameyle bağlılık ilkesi" veya "yargılamanın sınırlılığı ilkesi" olarak da adlandırılır. Ancak, suçun vasfı değişebilir; savcı bir suçtan iddianame hazırlamışken mahkeme farklı bir suçun işlendiğini düşünebilir.

    Masumiyet karinesi ihlali hangi hak ihlaline yol açar?

    Masumiyet karinesinin ihlali, birçok hak ihlaline yol açabilir: Adil yargılanma hakkının ihlali. Lekelenmeme hakkının ihlali. Tazminat hakkı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına göre, masumiyet karinesi yalnızca ceza yargılaması yapan mahkemeler önünde değil, yargılama görevi yapan tüm yargı makamları nezdinde geçerlidir.

    Gerekçeli durum ne zaman düzelir?

    "Gerekçeli durum" ifadesinin ne anlama geldiğine bağlı olarak, "gerekçeli durum"un ne zaman düzeleceği değişebilir. Gerekçeli karar, mahkemenin yargılama sonrası verdiği hükmün hukuki nedenlerini detaylı bir şekilde açıklayan karardır. Gerekçeli kararın kesinleşmesi, iki şekilde gerçekleşir: 1. Kanunda belirtilen süre içinde kanuna başvurulmazsa, karar kesinleşir. 2. Kanuna başvurulursa, istinaf ve temyiz incelemesi yapılır ve bu incelemeler sonucunda üst dereceli mahkemeler hükmü hukuka uygun bulursa karar kesinleşir. Gerekçeli kararın yazılma süresi, ceza mahkemelerinde hükmün taraflara bildirilmesinden itibaren en geç 15 gün, hukuk mahkemelerinde ise tefhim tarihinden itibaren 1 ay içinde olmalıdır.

    Deprem yargılamaları ne zaman başlayacak?

    6 Şubat 2023 depremlerine ilişkin ceza yargılamalarının ne zaman başlayacağına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamasına göre, bu yargılamalar devam etmektedir. Adalet Bakanı Tunç, 6 Şubat 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, deprem bölgesinde yıkılan veya üzerinde imara aykırı değişiklik yapılan binalarla ilgili ceza soruşturmaları ve davaların sürdüğünü, toplamda 3 bin 522 dosyada süreçlerin devam ettiğini belirtmiştir. Ayrıca, deprem bölgesinde yargısal süreçlerin aksamaması için tedbirler alındığı ve hakim sayılarının artırıldığı ifade edilmiştir. Daha fazla bilgi için resmi makamların duyurularını takip etmek gerekmektedir.

    Nihai ve kesin karar ne demek?

    Nihai karar, bir davada mahkemenin verdiği kesin ve son hükümdür. Kesin karar ise, nihai karar akabinde, kanunen bir engel bulunmaması durumunda tarafların başvurabileceği istinaf veya temyiz gibi olağan kanun yollarını ifade eder. Nihai kararların bazı özellikleri: Bağlayıcılık: Nihai kararlar, mahkeme tarafından verilen en son kararlardır ve taraflar arasında bağlayıcıdır. Davayı sonlandırma: Nihai kararlar, genellikle davayı sona erdirir ve taraflara net bir hukuki çözüm sunar. İtiraz edilebilirlik: Belirli koşullar altında itiraz edilebilir veya temyiz edilebilir. Kesin karar ise, nihai kararın kesinleştiği ve artık itiraz edilemez hale geldiği durumu ifade eder.

    Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler nelerdir?

    Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler: 1. Başvuru Süresi: Kararın kesinleştiği veya tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde, kararı veren mahkemeye başvurulmalıdır. 2. Başvuru Şekli: Taraflardan biri, dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelidir. 3. Sonuç: Eğer iki haftalık süre içinde başvuru yapılmazsa, dava açılmamış sayılır ve görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Önemli Notlar: Görevsiz mahkeme, görevsizlik kararı kesinleşmedikçe dava dosyasını görevli mahkemeye gönderemez. Görevsizlik kararı, kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmişse, dosya kendisine gönderilen mahkemeyi bağlamaz.

    Ferhat tunç gepo ne anlatıyor?

    Ferhat Tunç'un "GEPO" adlı parçası hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Ferhat Tunç'un genel olarak şarkılarında ve müziğinde işlediği temalar hakkında bilgi mevcuttur. Ferhat Tunç, şarkılarında genellikle savaş, barış, Kürt sorunu ve Aleviler'in demokratik talepleri gibi konuları işlemiştir. Daha fazla bilgi için Ferhat Tunç'un resmi web sitesi ferhattunc.net ziyaret edilebilir.

    Gerekçeli karar geç yazılırsa ne olur?

    Gerekçeli kararın geç yazılması, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesine yol açabilir. Bu durum, özellikle işe iade gibi davalarda, kararın icra kabiliyetini geciktirerek tarafların mağdur olmasına neden olabilir. Gerekçeli kararın geç yazılması durumunda, bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak ihlalin tespiti, tazminat ve yeniden yargılanma talep edilebilir.

    Adnan Menderes hangi suçtan yargılandı?

    Adnan Menderes, anayasayı ihlal başta olmak üzere çeşitli suçlardan yargılandı. Menderes'in yargılandığı bazı davalar ve suçlamalar: 6-7 Eylül olayları: Olayları kışkırtmakla suçlandı ve 4 yıl hapis cezası aldı. Ali İpar davası: Gemi ithalatındaki düzenlemelerden haksız kazanç sağlamakla suçlandı, 1 yıl hapis ve para cezası aldı. Örtülü ödenek davası: DP'nin gizli bütçesinden kişisel harcamalarını yapmakla suçlandı, 10 yıl hapis ve memuriyetten men cezası aldı. Demokrat İzmir gazetesinin tahribi: Gazeteyi tahrip etmekle suçlandı. Mahkeme, Menderes'i anayasayı ihlal suçundan idam cezasına çarptırdı.

    Takibin değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı ne zaman başlar?

    Takibin değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı, farklı yargılama usullerine göre değişik zamanlarda başlar: Basit yargılama usulünde: İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı, dava açılmasıyla başlar. Yazılı yargılama usulünde: İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı, cevaba cevap veya ikinci cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. Bu yasaklar, ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati gibi belirli durumlar dışında, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra genişletilemez veya değiştirilemez.

    TCK 9 b maddesi nedir?

    TCK 9. madde, "Türkiye'de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye'de yeniden yargılanır" hükmünü içerir. Bu madde, Türk vatandaşının yurt dışında işlediği suç nedeniyle Türkiye'de yargılanabilmesi için belirli koşulların gerçekleşmesini gerektirir: Failin Türk vatandaşı olması. Failin Türkiye'de bulunması. Suçun Türkiye'de kovuşturulabilir bir suç olması. Ayrıca, yabancı bir ülkede mahkum olunan cezanın Türkiye'de tamamen veya kısmen infaz edilmiş olması durumunda, bu cezanın mahsup edilmesi gerektiği belirtilir.

    HMK 30 maddesi nedir?

    HMK 30. madde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yer alan ve yargılamanın etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlayan usul ekonomisi ilkesini düzenler. Bu ilkeye göre hakim, aşağıdaki yükümlülüklere sahiptir: Yargılamayı makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütmek. Gereksiz gider yapılmasını önlemek. Bu madde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkı ile doğrudan ilgilidir. Usul ekonomisi ilkesi, yargılamanın gereksiz yere uzatılmasını, gereksiz işlemlerin yapılmasını ve zor yöntemlerin seçilmesini önlemeye hizmet eder.

    Dae kararı ne demek?

    Dae kararı, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan ve "denetimli serbestlik" anlamına gelen bir ifadedir. Mahkemece hüküm giymiş bir kişinin, belirli şartlara uyması kaydıyla belirli bir süre hapis cezasından muaf tutulması anlamına gelir.

    Ara karar ve nihai karar nedir?

    Ara karar ve nihai karar, hukuki süreçlerin temel taşlarından olan iki önemli terimdir. Ara karar. Yargılamanın devamı sırasında verilen, davanın esasına ilişkin olmayan ancak usule veya delil toplama sürecine yönelik geçici nitelikteki kararlardır. Yargılamayı yönlendiren ve tamamlayıcı nitelik taşıyan kararlardır; tek başlarına davayı sona erdirmezler. Örnekler: Hakimin, davaya ilişkin bir işin yapılması, delillerin yeniden düzenlenmesi için taraflara süre vermesi, zamanaşımı def’inin reddine ilişkin karar. Nihai karar. Mahkemenin uyuşmazlık konusu hakkında vardığı sonuç hükmünü içerir. Tüm delillerin toplanmasının ardından, tarafların beyan ve savunmaları dikkate alınarak, uyuşmazlığın esasına ilişkin değerlendirme yapılır ve bu değerlendirme sonucunda davanın kabulüne, reddine ya da kısmen kabulüne karar verilir. Örnekler: Yetkisizlik kararı, görevsizlik kararı, boşanma kararı, borcun ödenmiş olması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı. Nihai kararlar, usule ilişkin ve esasa ilişkin nihai kararlar olarak ikiye ayrılır. Ara kararlar temyiz edilemez iken, nihai kararları temyize götürmek mümkündür.

    Ağır ceza davasında sanık avukat tutmazsa ne olur?

    Ağır ceza davasında sanığın avukat tutmaması durumunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkabilir: Hak kaybı riski: Sanık, hukuki bilgi ve deneyim eksikliği nedeniyle haklarını tam olarak savunamayabilir. Usul hataları: Delillerin doğru yorumlanamaması veya usul hataları yapılması ihtimali vardır. Karar verilememe durumu: Sanığın geçerli bir mazeret sunmaksızın duruşmaya gelmemesi durumunda, mahkeme yokluğunda karar vermeyebilir. Bozma nedeni: Avukatsız yapılan sorgu veya duruşmalar, Yargıtay tarafından bozma sebebi olarak değerlendirilebilir. Ancak, ceza davalarında avukat tutma zorunluluğu yoktur; kişiler kendilerini savunabilir. Avukat tutmanın zorunlu olduğu haller, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150. maddesinde belirtilmiştir ve bu haller arasında sanığın çocuk olması, kendisini savunamayacak derecede malul olması, sağır veya dilsiz olması ile suçun alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi yer alır.