Yargılamalar

Tefrik davası, yani davaların ayrılması talebi, yargılamanın her aşamasında cumhuriyet savcısının ya da tarafların talebi üzerine veya re'sen hâkimin gerekli görmesi durumunda açılabilir.

Yargılamanın yenilenmesi süreci, ortalama 6 ay ile 1,5 yıl arasında sürebilir. Süre, başvurunun kabul edilip edilmemesi, delillerin toplanması ve mahkemenin yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir.

Yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilirse, aşağıdaki hukuki sonuçlar doğar: 1. Eski kararın iptali: Mahkeme, önceki kararı iptal eder ve yeni bir karar verir. 2. Tazminat ve iade: Davalı lehine olan yeni karar, daha önce ödenen tazminat ve mahkeme giderlerinin iadesini sağlar. 3. Zaman kaybı ve masraf: Yargılamanın yenilenmesi süreci, taraflar için zaman kaybı ve ek masraflara yol açabilir. Ayrıca, infazın durdurulması da mümkündür; mahkeme, başvurunun özelliklerine bağlı olarak infazın durdurulmasına karar verebilir.

Evet, tahkikat aşamasında delil sunulabilir. Ancak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, taraflar kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler.

Rüzgar Çetin'in cezası, yerel mahkemenin verdiği 6 yıl 3 aylık hapis cezasının oy çokluğuyla tahliye kararı verilmesi nedeniyle kaldırıldı. Daha sonra, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan incelemede, Rüzgar Çetin'in cezası 7 yıl 6 aya çıkarıldı ve adli kontrol kararı ile ehliyetine el koyma kararı onaylandı.

Makul süre, yargılamaların tamamlanması için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ve Anayasa'nın 141. maddesi tarafından belirlenen bir haktır. Kesin bir makul süre sınırı belirlenmemiş olup, bu değerlendirme davanın karmaşıklığı, delillerin toplanması ve tarafların tutumu gibi çeşitli kriterlere göre yapılır. Anayasa Mahkemesi kararlarına göre, sekiz yıl ve üzerindeki süreler neredeyse her zaman makul sürede yargılanma hakkının ihlali olarak kabul edilir.

Tahkim merkezine ulaşan evrakın sonuçlanma süresi, genellikle 4 aydır. Ayrıca, tahkim yargılamasında görev süresi de önemlidir; hakem veya tahkim kurulu, uyuşmazlığı değerlendirdikten sonra en geç 3 ay içinde karar vermek zorundadır.

Uzlaşma teklifi, aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilir: 1. Bilgilendirme: Kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısı ya da hâkim, taraflara uzlaşmanın ne demek olduğunu ve sonuçlarını anlatır. 2. Teklifin Sunulması: Uzlaştırmacı, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifini yapar. 3. Kararın Bildirilmesi: Uzlaşma teklifi, tebliğden itibaren üç gün içinde kabul veya reddedilebilir. 4. Anlaşma Sağlanması: Taraflar uzlaşmak isterse, bir uzlaştırmacı görevlendirilir ve taraflar kendi aralarında anlaşarak kararı kendileri verirler. 5. Sürecin Tamamlanması: Suç şüphelisinin ortaklaşa kararlaştırılan şeyi yapmasıyla uzlaşma süreci tamamlanır ve ceza yargılaması biter.

Usul çeşitleri iki ana başlık altında incelenir: taraf usul işlemleri ve mahkeme usul işlemleri. 1. Taraf Usul İşlemleri: Davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar geçen süreçte, yargılamanın ilerlemesi için taraflar tarafından yapılan işlemlerdir. İki gruba ayrılır: Tek taraflı taraf usul işlemleri: Dava açılması, cevap dilekçesi verilmesi, delil bildirilmesi, ikrar gibi işlemler. İki taraflı taraf usul işlemleri: Yetki sözleşmesi ve tahkim sözleşmesi gibi, tarafların karşılıklı irade beyanları ile yapılan işlemler. 2. Mahkeme Usul İşlemleri: Davanın yürütülmesi ve sonuçlandırılması için mahkeme tarafından yapılan işlemler ve verilen kararlardır. Üç grupta toplanır: Mahkemenin iç işleyişine yönelik işlemler (duruşma gününün tespiti gibi). Mahkeme ve yargılamanın dış işleyişine yönelik işlemler (mahkeme kararlarının tebliği). Nihai kararlar ve ara kararlar.

Gerekçeli karar, mahkemenin, yargılama sonunda vermiş olduğu hükmü hangi hukuki nedenlere dayanarak tesis ettiğini detaylıca açıkladığı karara denir. Bu karar, aşağıdaki unsurları içerir: - tarafların iddia ve savunmalarının özeti; - tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar; - çekişmeli olan vakıalar ve bu vakıalarla ilgili toplanan deliller; - delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi; - sabit vakıalar ve bu vakıalardan çıkarılan sonuç; - hukuki sebepler. Gerekçeli karar, adil yargılanma hakkının ve hukukun şeffaflığının bir parçası olarak kabul edilir.

TCK ve CMK kısaltmalarının açılımları ve anlamları şu şekildedir: 1. TCK: Türk Ceza Kanunu'dur. 2. CMK: Ceza Muhakemesi Kanunu'dur.

"Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada resen gözetilir" ifadesi, mahkemelerin görev kurallarının yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınması anlamına gelir. Bu, tarafların görev konusunda bir anlaşma yapamayacağı ve görevsizlik iddiasının herhangi bir zamanda ileri sürülebileceği anlamına da gelir.

Aleyhe değiştirme yasağı, ceza ve hukuk yargılamasında, taraflardan birinin ilk derece mahkemesinin kararına karşı kanun yoluna başvurması durumunda, yeniden tesis edilen kararın ilk karardan daha ağır olamayacağını öngören bir ilkedir. Bu yasağın amaçları: - Sanığın daha ağır bir ceza almaktan korkmadan kanun yoluna başvurmasını sağlamak. - Hak arama ve suçsuzluğunu ispat etme yönündeki çabasına güvence oluşturmak. Kapsamı: - Ceza yargılamasında yalnızca ceza miktarı için geçerlidir, fiilin niteliği ve suç vasfı bu yasak kapsamına dahil değildir. - Güvenlik tedbirleri, ceza olarak nitelendirilmediği için aleyhe değiştirme yasağı kapsamında değildir.

Uzun süren yargılamalar için başvurulabilecek yerler şunlardır: 1. Anayasa Mahkemesi: Makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılabilir. 2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi: Anayasa Mahkemesi'nin başvuruyu reddetmesi veya etkisiz bir sonuç doğurması halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapılabilir. 3. Tazminat Davası: Anayasa Mahkemesi'nin tazminata hükmettiği durumlarda, devlet aleyhine manevi tazminat davası açılabilir.

31 Temmuz yasasından yararlanamayanlar, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işlemiş olup da o tarihe kadar yargılamaları tamamlanmamış olan yaklaşık 50 bin mahkumdur.

İddiaya bağlı kalma prensibi, yani iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağı, hukuk yargılamalarında uygulanır. Bu prensip, dilekçeler teatisinin tamamlanıp ön inceleme aşamasına geçilmesi ile yürürlüğe girer.

Yargılamanın yenilenmesinde yeni delil sunma süresi için belirlenmiş genel bir başvuru süresi yoktur. Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına dayalı başvurularda, kararın kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde başvuru yapılması gerekmektedir.

Evet, Yassıada ve Demokrasi ve Özgürlükler Adası aynı adadır. 2013 yılında adanın ismi, 27 Mayıs darbesi döneminde burada gerçekleştirilen yargılamaları anmak için Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilmiştir.

TCK'nın 288 ve 289. maddeleri şunlardır: 1. Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs (TCK Madde 288): - Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır. 2. Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma (TCK Madde 289): - Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Maddi hata ve hukuki hata kavramları, farklı bağlamlarda kullanılan terimlerdir: 1. Maddi Hata: Hukuki süreçlerde, belgelerde yapılan açık yazım veya hesap hatalarıdır. 2. Hukuki Hata: Yargılamada delillerin yanlış değerlendirilmesi, kanunların hatalı uygulanması gibi durumları ifade eder.