Uygarlıklar

Karanitis, Osmanlıca bir terim olup, herhangi bir uygarlığa ait değildir. Osmanlıca sözlüklerde "karanitis" kelimesi, "kişiyi sersem eden dimağ dolgunluğu" anlamına gelir. Bu nedenle, belirli bir uygarlığa veya döneme ait bir terim olarak tanımlanamaz.

Kalkolitik Çağ'da var olan bazı uygarlıklar: Halaf Kültürü. Ubeyd Kültürü. Uruk Kültürü. Hacılar, Canhasan, Kuruçay Höyükleri. Ayrıca, Kafkasya'da Şulaveri-Şomu Tepe Kültürü, Balkanlar ve Yunanistan'da Karanova, Vinca ve Dhimini gibi kültürler de Kalkolitik Çağ'da varlığını sürdürmüştür.

Dünyadaki ilk şehir devletlerinden bazıları şunlardır: Uruk. Lagaş. Ur. Eridu. Ayrıca, İndus Vadisi'nde ortaya çıkan Harappa ve Mohenjo-Daro da ilk şehir devletlerinden kabul edilir. İlk şehir devletleri, tarımın gelişmesiyle birlikte, göçebe yaşam tarzını terk eden insanların sabit yerleşim alanları oluşturmasıyla ortaya çıkmıştır.

Asurluların 60'lık sayı sistemi, Babillere geçmiştir. MÖ 3. binyılda eski Sümerler arasında ortaya çıkan 60'lık sayı sistemi, Babiller tarafından benimsenmiş ve astronomi ile zaman ölçümü gibi alanlarda kalıcı bir miras bırakmıştır.

İlk şapka, Antik Mısır'a aittir. MÖ 3000'li yıllarda Mısır'ın Thebes şehrindeki bir mezarda resmedilen bir adamın başındaki hasır şapka, bilinen ilk şapkadır. Ayrıca, yaklaşık 25.000-30.000 yıllık olduğu düşünülen Willendorf Venüsü heykelciğinde bir çeşit örgü şapka takan bir figür de bulunmaktadır.

Silvan, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır: Asurlar. Büyük Tigran. Bizanslılar. İslam uygarlıkları. Osmanlı. Günümüzde Silvan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Diyarbakır'ın ilçelerinden biridir.

Kurt başı işareti, tarih boyunca çeşitli uygarlıklar tarafından kullanılmıştır. Özellikle Türk uygarlıkları için önemli bir sembol olup, Türk mitolojisinde kutsal bir hayvan olarak kabul edilir ve zafer, başarı, güç, kuvvet ve cesaret gibi anlamlar taşır. Ayrıca, Kızılderili kültüründe de kurt işareti özgürlük ve bağımsızlığın sembolü olarak görülür. İskandinav mitolojisinde ise kurt, bazen kurnazlık ve hilekarlıkla ilişkilendirilir, ancak bazı kültürlerde ölüm ve yıkımın sembolü olarak da kabul edilir. Çin'de de kurt başı işaretinin kullanıldığı eserler bulunmuştur. Bu nedenle, kurt başı işaretinin tek bir uygarlığa ait olduğunu söylemek zordur; farklı kültürlerde ve bağlamlarda çeşitli anlamlar taşır.

Tapates halısı aşağıdaki yerlerde bulunabilir: tapates.com. emnzemin.com. Ayrıca, Facebook'ta "Tapates Halı" isimli bir sayfa bulunmaktadır.

Palmet motifi, kökeni itibarıyla genellikle Antik Mısır sanatına atfedilir. Palmiye olarak M.Ö. 3000'de Mısır sanatında görülen motif, M.Ö. 2000'in başlarında Mısır-Minos ilişkileri sonucunda palmet olarak Minos sanatına, Mezopotamya ve Anadolu'ya, Hitit ve Fenike sanatına geçmiştir. Yunan sanatında da görülen palmet, muhtemelen Hellenistik yol ile doğu sanatlarına yayılmıştır. Ayrıca, Orta Asya Türk sanatında da palmet motiflerine rastlanmaktadır.

Amerika'daki piramitler farklı uygarlıklara aittir. İşte bazı örnekler: Caral-Supe Şehri (Peru). Maya Uygarlığı. Olmec Uygarlığı. Aztekler. Ayrıca, Meksika'nın Puebla eyaletindeki Orta Amerika Büyük Cholula Piramidi, hacimce en büyük piramittir.

Ktisis mozaiği, Bizans uygarlığına aittir. Bu mozaik, yaklaşık MS 500-550 yıllarına tarihlenmektedir.

Simit, Osmanlı İmparatorluğu'na ait bir yiyecektir. Simidin tarihi, Anadolu'da Osmanlı İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü zamana kadar inmektedir. Simit kelimesi önceleri “semid” olarak kullanılmış, semid ya samid; ince bulgur, irmik anlamına gelen Arapça kökenli bir kelime olarak Aramice / Süryanice samidâ sözcüğünün alıntısı olarak çıkmıştır. Simidin ilk olarak 14. yüzyılda Osmanlı saray sofralarında ve mutfaklarında yer aldığı bilinmektedir. Üsküdar'daki Şer'iyye Sicili'ne göre 1593'te simidin ağırlığı ve fiyatı tarihte ilk kez standartlaştırılmıştır. II. Süleyman döneminden kalan 1691 tarihli bir mutfak defterinde çörek ve ekmeğin yanında, her gün saraya 30 adet halka-i simit tahsis edilmiş olduğu yazmaktadır. Osmanlı padişahları Ramazan aylarında verdikleri iftar yemeklerinden sonra yolda saf tutan askerlere simit hediye etmiştir. Simit, zamanla Osmanlı kültürüne Rumlar, Ermeniler, Levantenler, Museviler, Gürcüler ve daha birçoklarının kendi kültürlerinin tatlarını eklemesiyle zenginleşmiştir.

Milattan önce 1000 yılında hangi uygarlığın olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, milattan önce 1000 civarında var olan bazı uygarlıklar şunlardır: İbraniler. Fenikeliler. Urartular. Frigler.

Samuel'in Kalesi, diğer adıyla Çar Samuel Kalesi, Birinci Bulgar İmparatorluğu'na aittir. Kale, 10. yüzyılın başında, 11. yüzyılın başında Bulgaristan Çarı Samuel'in yönetimi sırasında başkentlik yapmıştır. Ancak, kalenin temelleri, Makedon Kralı II. Philip tarafından M.Ö. 4. yüzyılda atılmış olabilir.

Eski halılar çeşitli uygarlıklara aittir, bunlardan bazıları: İskitler, Persli Ahamenişler ve Türkler. Selçuklu Sultanlığı. İran. Kafkaslar. Avrupa.

Zapotek Uygarlığı, MÖ 700 civarında Mezoamerika'daki Oaxaca Vadisi'nde gelişen yerli bir Kolomb öncesi uygarlıktır. Özellikleri: Başkent: Önce Monte Albán, ardından Mitla. Dil: Oto-Zapotecan dilinin bir varyasyonunu konuşmuşlardır. Etkileşimler: Olmec, Teotihuacan ve Maya medeniyetleriyle ticaret ve kültürel bağları olmuştur. Dini İnanışlar: Yağmur, güneş, rüzgar gibi unsurlarla ilişkili tanrılara inanmışlardır. Yazı Sistemi: Maya ve Aztek yazı sistemlerinden önce ortaya çıkan, henüz tam olarak çözülememiş bir yazı sistemleri vardır. Zapotek Uygarlığı, Meksika'nın İspanyol sömürgeciler tarafından fethedilmesiyle yok olmuştur, ancak kültürel mirasları Oaxaca bölgesinde devam etmektedir.

Soma, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Bu uygarlıklar arasında şunlar yer alır: Hititler; Akalar; Lidyalilar; İranlilar; Makedonyalılar; Bergama Kralligi; Romalilar; Bizanslilar; Selçuklular; Karasiogullari; Osmanlılar. Soma'nın adıyla ilgili kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bir söylentiye göre, "Sumak" adlı bir yerleşim biriminde yaşayan halk, şiddetli bir deprem sonrasında bölgeye taşınmış ve buraya Soma adını vermiştir.

Atın hangi uygarlığa ait olduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, atın evcilleştirilmesinin üzerinden yaklaşık 5500 yıl geçtiği ve bu sürecin ilk olarak İskitler (Sakalar), Türkler veya Moğollar gibi bozkır kültürlerine dayandığı düşünülmektedir. At, Türkler için önemli bir ulaşım, savaş ve ticaret aracı olmuştur. Yazının tarihi ise çok daha eski dönemlere dayanmaktadır. İlk yazı örnekleri M.Ö. 4000 civarında Mezopotamya'da (Sümerler) görülmüştür. Bu bilgiler ışığında, atın hangi uygarlığa ait olduğu konusunda kesin bir sonuca varmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Grek kültürü, Antik Yunan uygarlığına aittir. Antik Yunan uygarlığı, aşağıdaki dönemlere ayrılır: Arkaik Çağ. Klasik Çağ. Hellenistik Çağ. Roma Çağı.

Ani Harabeleri'nde 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı'ndan Ermeni hükümdarlar yaşamıştır. Bunun yanı sıra, Ani Harabeleri tarih boyunca Bizanslılar, Gürcüler, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yapılan kazılarda, Ani'de milattan önce 3000'li yıllarda inşa edilmiş yapılar da bulunmuştur.