• Buradasın

    TürkMedeniKanunu

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Soyadının kocaya ait olması hangi madde?

    Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi, kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almasını düzenler. Bu maddeye göre, kadın kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir.

    İspat yükü müddeiye aittir ne anlama gelir?

    "İspat yükü müddeiye aittir" ifadesi, hukuk davalarında genel ispat yükünü ifade eder. Bu ifadenin anlamı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde şu şekilde açıklanır: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bir vakıadan kendi lehine menfaat sağlayan taraf, vakıanın doğruluğunu ispatla yükümlüdür. Ancak, bazı hallerde ispat yükünün hangi taraf üzerinde olacağı kanunda düzenlenmiştir.

    Kadın erkek eşitliği hangi kanunla sağlandı?

    Kadın-erkek eşitliği, 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medenî Kanunu ile sağlanmıştır. Bu kanunla birlikte, kadınların evlilik, boşanma, velayet ve mal paylaşımı gibi alanlarda eşit haklara sahip olması, kadına yönelik şiddet için ağır yaptırımlar getirilmesi ve kadın-erkek için eşit işe eşit ücret ilkesinin benimsenmesi gibi düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca, Anayasa’nın 10. maddesinde 2004 yılında yapılan değişiklikle, kadın-erkek eşitliğini sağlama görevi devlete verilerek eşitlik ilkesi anayasal güvence altına alınmıştır.

    Paylı mülkiyette diğer paydaşların rücu hakkı var mı?

    Evet, paylı mülkiyette diğer paydaşların rücu hakkı vardır. Türk Medeni Kanunu’nun 694. maddesine göre, paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça paydaşlarca payları oranında karşılanır. Burada müteselsil sorumluluk söz konusu olmadığından, paydaş payından fazlasını ödemek zorunda değildir, ancak ödemiş olması halinde bunu diğer paydaşlardan talep edebilir.

    Türk medeni kanunu hazırlanırken hangi hukuk sistemleri örnek alınmıştır?

    Türk Medeni Kanunu hazırlanırken örnek alınan hukuk sistemleri şunlardır: İslam Hukuku: 1917 tarihli Hukuk-ı Aile Kararnamesi, İslam aleminde aile hukuku alanında çıkarılmış ilk kanundur. İsviçre Medeni Kanunu: 17 Şubat 1926'da kabul edilen Türk Medeni Kanunu, İsviçre Medeni Kanunu'ndan çevrilerek hazırlanmıştır. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun hazırlanmasında Fransız hukuku da etkili olmuştur.

    TMK 166/4 yargı paketi ne zaman yürürlüğe girecek?

    22/2/2024 tarihli, 2023/116 E. ve 2024/56 K. sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilen Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesi, 19.04.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yürürlük tarihi olarak kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonrası belirlenmiştir. Buna göre, TMK 166/4. maddesinin yürürlük tarihi 19.01.2025 olarak belirlenmiştir. Ancak, bu tarihe kadar yeni bir düzenleme yapılması mümkündür.

    Yerleşim yeri adresi farklı il olamaz ne demek?

    "Yerleşim yeri adresi farklı il olamaz" ifadesi, Türk Medeni Kanunu'na göre her bireyin hukuken yalnızca tek bir yerleşim yeri (ikametgahı) bulunabileceği anlamına gelir. Bir kişinin aynı anda birden fazla yerleşim yeri olamaz; sürekli kalma niyetinin olmadığı adresler (yazlık, öğrenci yurtları, hastaneler, huzur evleri, işyeri adresleri vb.) ise "diğer adres" olarak adlandırılır.

    Mutlak butlan halinde mal rejimi nasıl sona erer?

    Mutlak butlan halinde mal rejimi, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 225. maddesine göre, dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Bu durumda, edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanamaz ve taraflar birbirlerine karşı mal paylaşımı konusunda taleplerde bulunamazlar. Mal rejiminin sona ermesiyle birlikte, eşler arasındaki ekonomik ilişki farklı bir statü kazanır ve mal paylaşımı süreci başlar.

    Dernekler faiz geliri elde edebilir mi?

    Evet, dernekler faiz geliri elde edebilir. Dernekler, gayrimenkullerinden kira, iştirak hisselerinden temettü, tahvil, TL ve döviz yatırımları üzerinden faiz geliri elde edebilirler. Ancak, derneklerin elde ettiği faiz gelirleri üzerinden, 1.1.2005 tarihinden itibaren Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu menfaatine yararlı dernekler için stopaj uygulaması sona ermiştir. Derneklerin iktisadi işletmeleri ise kurumlar vergisi mükellefi olarak kazanç elde eder ve bu kazançlar üzerinden stopaj yükümlülüğü devam eder.

    İmza etkisi kaç yaşına kadar iner?

    İmza yetkisi, Türk Medeni Kanunu'na göre 18 yaşın tamamlanmasıyla başlar. İstisnalar: Velayet altında olmayan reşit olmayanlar: Anne ve babasının velayeti altında olmayan 16 yaşını doldurmuş kişiler, kendi iradeleriyle yaptıkları sözleşmelerde imza yetkisine sahiptir. Adli emanete tabi reşit olmayanlar: Mahkeme kararıyla adli emanet altına alınan 15 yaşını doldurmuş kişiler, mahkeme tarafından belirlenen şartları yerine getirmeleri halinde borç altına girebilir ve imza atabilirler.

    Abi çocuklarından miras düşer mi?

    Abi, çocuklarından miras alamaz. Miras hukuku kapsamında, mirasçılar üç zümreye ayrılır: 1. Birinci zümre: Miras bırakanın çocukları ve torunları. 2. İkinci zümre: Miras bırakanın anne, baba ve kardeşleri. 3. Üçüncü zümre: Miras bırakanın büyükanne, büyükbaba ve amca, hala, dayı, teyze gibi akrabaları. Zümre sistemine göre, alt zümrede mirasçı varken üst zümreye miras geçmez.

    Hakuk tek artırımı nedir?

    Hukukta "talep artırımı" kavramı farklı anlamlara gelebilir: Belirsiz alacak davalarında talep artırımı. Talep artırım dilekçesi. Nafaka artırım davası. Ayrıca, "şarta bağlı sermaye artırımı" da bir sermaye artırım türüdür.

    Ayırt Etme Gücü Olmayan Küçükler Kimlerdir?

    Ayırt etme gücü olmayan küçükler, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi nedenlerle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olan bireylerdir. Türk Medeni Kanunu'nun 13. maddesine göre, her küçüğün ayırt etme gücüne sahip olmadığı kabul edilmez. Ayırt etme gücü olmayan küçüklere örnek olarak, 18 yaşın altındaki bireyler verilebilir. Ayırt etme gücü bulunmayan kişilerin hukuki işlemleri kesin hükümsüzdür ve bu kişiler haksız fiillerinden sorumlu değildir.

    Kız çocuğunun velayeti anneye mi babaya mı verilir?

    Kız çocuğunun velayeti, Türk hukuk sisteminde genellikle anneye verilir. Ancak, her durumda mahkeme çocuğun üstün yararını esas alarak karar verir. Velayetin babaya verilebileceği durumlar: Annenin çocuğa zarar vermesi veya ihmalde bulunması. Annenin akıl hastalığı veya fiil ehliyetinin bulunmaması. Annenin çocuğa bakamayacak derecede ciddi bir fiziksel veya ruhsal hastalığa sahip olması. Annenin suça eğilimli bir çevrede bulunması. Annenin çocuğu terk etmesi veya ilgilenmemesi. Velayet davalarında profesyonel hukuki destek alınması önerilir.

    Dernek yönetim kurulu üyesi başka bir dernekte yönetici olabilir mi?

    Evet, dernek yönetim kurulu üyesi başka bir dernekte yönetici olabilir. 5253 sayılı Dernekler Kanunu'na göre, dernek yönetim kurulu üyelerinin başka bir dernekte yönetici olmalarına engel bir durum bulunmamaktadır. Ancak, bu konuda dernek tüzüğünde herhangi bir kısıtlama veya yasaklayıcı hüküm yer alıyorsa, bu hükümlere uyulması gerekmektedir.

    Bekar bir kadın kaç yaşına kadar evlenmeli?

    Bekar bir kadının kaç yaşına kadar evlenmesi gerektiği konusunda kesin bir yaş sınırı yoktur. Türkiye'de yasal evlenme yaşı 18'dir. Evlilik yaşı, kişisel tercihler ve yaşam koşullarına göre değişiklik gösterebilir.

    Erkek ve kız kardeş arasında miras nasıl paylaştırılır?

    Erkek ve kız kardeşler arasında miras paylaştırılması, Türk Medeni Kanunu'na göre şu şekilde yapılır: 1. Yasal Paylaşım Oranları: Miras bırakanın çocukları, eşi ve diğer yasal mirasçılar arasında paylaşım yapılır. 2. Anlaşma: Mirasçılar, malvarlığının nasıl paylaşılacağı konusunda ortak bir karar alabilirler. 3. Mahkeme Yolu: Eğer kardeşler arasında anlaşmazlık yaşanırsa, miras paylaşımı mahkeme tarafından yapılır.

    Boşanma davasında sertlik olursa ne olur?

    Boşanma davasında şiddet olması durumunda, şiddet türüne ve davanın dayandırıldığı hukuki sebebe göre farklı sonuçlar ortaya çıkabilir: Fiziksel veya cinsel şiddet: Bu durumlar, ağır kusur sebebi olarak kabul edilir ve mağdur lehine boşanma kararı verilir. Psikolojik şiddet: Mağdur, yaşadığı olayları belgelerle (e-posta, mesajlaşmalar, tanık ifadeleri) destekleyerek mahkemeye başvurabilir. Genel evlilik birliğinin sarsılması: Eğer şiddet, "evlilik birliğinin temelden sarsılması" gerekçesiyle ileri sürülüyorsa, zamanaşımı süresi bulunmaz; yani evliliğin sürdürülemez olduğu her zaman iddia edilebilir. Ayrıca, hakim, şiddetin türüne ve mağdurun ihtiyaçlarına göre nafaka, uzaklaştırma, velayet gibi farklı önlemler alabilir.

    Hisseli tapuda bir hissedar ortaklığın giderilmesini isteyebilir mi?

    Evet, hisseli tapuda bir hissedar ortaklığın giderilmesini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesinde belirtildiği üzere, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, tarafların anlaşamaması durumunda dava yolu ile yapılır. Bu dava iki şekilde sonuçlanabilir: Aynen taksim suretiyle. Satış suretiyle.

    Boşanma davası devam ederken hamile kalınırsa ne olur?

    Boşanma davası devam ederken hamile kalınması, çeşitli hukuki ve toplumsal sonuçlara yol açabilir: Babalık Karinesi: Boşanma davası devam ederken doğan çocuk, hukuki olarak eski eşin çocuğu kabul edilir. İddet Süresi: Boşanmadan sonra kadın için 300 günlük bir bekleme süresi (iddet müddeti) bulunur; bu süre dolmadan yeniden evlenemez. Boşanma Davasının Seyri: Bu durum sadakatsizlik veya zina olarak değerlendirilebileceği için davanın sonucunu değiştirebilir. Nesebin Tespiti: Çocuğun biyolojik olarak kimden olduğunun belirlenmesi süreci, velayet, nafaka ve miras hakları açısından önemli olabilir. Bu süreçte haklarınızın korunması için bir boşanma avukatına başvurmanız faydalı olacaktır.