Tümörler

Manyetik Rezonans Anjiyografi (MRA), çeşitli tıbbi durumların teşhisi ve tedavisi için kullanılır. Başlıca kullanım alanları: Kalp ve damar hastalıkları: Koroner arter hastalığı, kalp kapak hastalıkları ve anormalliklerinin tespiti, inme riski taşıyan hastaların damarlarının görüntülenmesi. Tümörlerin tespiti: Beyin veya omurilik yerleşimli şüpheli tümörlerin kimyasal metabolizmasının ölçülmesi. Periferik arter hastalığı: Bacaklardaki damar tıkanıklıklarının ve anevrizmaların belirlenmesi. Nörolojik hastalıklar: Epilepsi veya tümörler için beyin ameliyatına ihtiyaç duyulduğunda beynin haritalanması. MRA ayrıca, meme kanseri taraması ve prostat sorunlarının değerlendirilmesinde de kullanılır.

NF1 (Nörofibromatozis Tip 1) ve NF2 iki farklı nörofibromatozis türüdür. NF1 genellikle çocukluk döneminde teşhis edilir ve şu belirtilerle karakterizedir: - Ciltte kahverengi lekeler (café-au-lait lekeleri); - Deride veya sinir dokusunda tümörler (nörofibromlar); - Optik gliom (göz sinirinde tümör); - Öğrenme güçlükleri. NF2 ise daha nadir görülür ve ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde teşhis edilir. Belirtileri arasında: - İşitme kaybı; - Denge sorunları; - Beyin tümörleri (özellikle vestibüler schwannomlar); - Görme sorunları. Her iki tip de genetik mutasyonlardan kaynaklanır ve yaşam boyu süren durumlardır.

Kraniyal MR (Beyin MR) çeşitli tıbbi durumlarda çekilir: 1. Beyin tümörleri: Beyin tümörlerinden kuşkulanıldığında. 2. Nörolojik hastalıklar: Nedeni bilinmeyen baş ağrıları ve nörolojik hastalıklarda. 3. İnme ve felç: Beyin kanamaları ve damar tıkanıklıklarını tespit etmek için. 4. MS (Multipl Skleroz): MS tanısında ve takibinde kullanılır. 5. Demans: Demans hastalığının teşhisinde yardımcı olur. Ayrıca, kraniyal MR, ameliyat öncesi ve sonrası değerlendirme, radyasyon hasarının tespiti gibi durumlarda da önemlidir.

Sitokeratin 7 (CK7) pozitif ifadesi, immünohistokimyasal boyama yöntemleriyle elde edilen bir bulgu olup, bu yöntemle incelenen hücrelerin CK7 proteinini içerdiğini gösterir. Bu durum, genellikle akciğer, meme, yumurtalık, tiroid ve safra yolları gibi epitel dokulardan kaynaklanan tümörlerde karşımıza çıkar.

Periferik ossifiye fibroma genellikle genç erişkinlerde görülür.

Virchow düğümü, mide kanseri başta olmak üzere, bağırsak, ürogenital sistem, yemek borusu, ana safra kanalı, karaciğer, pankreas ve akciğer kanserlerinde görülebilir. Ayrıca, yassı hücreli karsinom ve lenfoma ile de ilişkilendirilmiştir.

Kardiyak tümörler, yani kalp tümörleri, bulundukları bölge ve büyüklüğüne göre tehlikeli olabilirler. İyi huylu kalp tümörleri bile, kalbin bazı noktalarını bloke ederek çalışmasını önleyebilir veya çıkarılmasını zorlaştırabilir. Tehlikeli olabilecek bazı kardiyak tümörlerin yol açabileceği sorunlar: - ritim bozukluğu; - kan pıhtılaşması; - felç; - pıhtı atması; - kalp yetmezliği. Bu nedenle, kardiyak tümörlerin teşhisi ve tedavisi için bir doktora başvurmak önemlidir.

Nazofarenks tümörleri, burun boşluğunun arka kısmı ile boğazın üst bölümünde yer alan nazofarenkste gelişen kanser türlerini ifade eder. Başlıca nazofarenks tümörleri şunlardır: 1. Nazofarenks kanseri: Bu tümör, nazofarenksteki hücrelerin anormal büyümesi ve çoğalmasıyla meydana gelir. 2. Nazofarenks kisti: Nazofarenks bölgesinde, farklı sebeplere bağlı olarak içi sıvı dolu kistik yapılar oluşabilir. Nazofarenks tümörlerinin belirtileri arasında burun tıkanıklığı, işitme kaybı, boyunda şişlik, baş ağrısı ve yutma güçlüğü yer alır. Teşhis ve tedavi için bir uzman doktora başvurmak önemlidir.

HPA (Hipotalamus-Hipofiz-Böbreküstü) ekseninin yüksek olması, genellikle kronik stres ve hormonal bozukluklar nedeniyle ortaya çıkar. Diğer nedenler arasında: - Cushing hastalığı ve sendromu: Hipofiz bezindeki tümörler veya böbreküstü bezindeki tümörler sonucu aşırı ACTH (adrenokortikotropik hormon) üretimi. - Ektopik ACTH salgılayan tümörler: Akciğer veya pankreas gibi organlarda bulunan ve ACTH üreten malign tümörler. - Uyku bozuklukları: Uykusuzluk veya düzensiz uyku, sirkadiyen ritmi bozarak kortizol salınımını etkileyebilir. Bu durumlar, metabolik dengesizliklere ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Kesin tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kuzunun boynunda şişlik, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Enfeksiyonlar: Bakteri, virüs ve mantar gibi enfeksiyonlar lenf bezlerinin şişmesine neden olabilir. 2. Beslenme Sorunları: Özellikle ılık süt ile beslenen kuzularda görülen abomasal şişkinlik, midede gaz birikimi ve şişliğe yol açabilir. 3. Tümörler: İyi huylu veya kötü huylu tümörler boyun bölgesinde şişlik oluşturabilir. 4. Aşı Reaksiyonları: Clostridial perfringins tip C ve D aşıları sonrası reaksiyonel şişlikler görülebilir. Bu tür şişliklerin teşhisi ve tedavisi için bir veteriner hekime başvurulması önerilir.

Seminom ve non-seminom testis kanserinin iki ana türüdür. Farkları şunlardır: - Büyüme Hızı: Seminom tümörleri daha yavaş büyür. - Tedaviye Yanıt: Seminomlar, radyoterapi ve kemoterapiye daha iyi yanıt verir. - Yayılma Eğilimi: Non-seminom tümörleri daha hızlı büyür ve yayılma eğilimleri daha fazladır. Her iki türün de alt tipleri bulunmaktadır ve tedavi planı, tümörün evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenir.

Karsinomik ve malign terimleri, tıpta tümörlerin türlerini tanımlamak için kullanılır. - Karsinomik: Bu terim, epitel hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümörleri ifade eder. - Malign: Genel olarak kötü huylu tümörleri tanımlamak için kullanılır.

Sandostatin LAR (oktreotid enjeksiyonu) aşağıdaki durumların tedavisinde kullanılır: 1. Akromegali: Vücutta aşırı büyüme hormonu üretimini kontrol etmek için. 2. Karsinoid sendromu: Kanseröz tümörlerin neden olduğu kızarma ve sulu ishal gibi semptomları azaltmak için. 3. VIPomalar: Vazoaktif intestinal peptid salgılayan tümörlerin tedavisinde. 4. Nöroendokrin tümörler: Bağırsakta bulunan ve hormon salgılayan tümörlerin büyümesini kontrol altına almak için. 5. TSH salgılayan hipofiz adenomları: Çok fazla tiroid stimülan hormon üreten hipofiz tümörlerinin tedavisinde. Bu ilaç, somatostatinin sentetik bir analogudur ve hormonların salınımını engelleyerek etki gösterir. Önemli: Sandostatin LAR kullanmadan önce bir doktora danışılmalıdır, çünkü bu ilacın bazı kontrendikasyonları ve yan etkileri vardır.

Kalvarial kemik tümörü, kafatası kemiklerinde (kalvarium) anormal hücrelerin kontrolsüz büyümesi sonucu oluşan bir tümördür. Bu tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilir. Belirtileri arasında kafatasında ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, kemiklerin zayıflaması ve kırıklar yer alır. Teşhis için doktor, fiziksel muayene, röntgen, MR, BT ve biyopsi gibi yöntemler kullanır. Tedavi genellikle cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemleri içerir.

Tüberoskleroz (TS), kanserli olmayan iyi huylu tümörlerin büyümesine neden olan nadir bir genetik bozukluk olup, tehlikeli olabilir. TS'nin tehlikeleri şunlardır: - Organ fonksiyonlarını etkileme: Tümörler, beyin, böbrekler, kalp, akciğerler gibi hayati organlarda gelişerek fonksiyonlarını bozabilir. - Ölüm riski: Tümörler hayati bölgelere yerleştiğinde ölüm riski taşıyabilir. - Kronik hastalıklar: Böbrek yetmezliği, akciğer enfeksiyonları gibi komplikasyonlara yol açabilir. Tedavi semptomları yönetmeye yöneliktir ve düzenli takip gerektirir.

Nöronal enolaz (NSE) seviyesi, aşağıdaki tümörlerde yükselir: küçük hücreli akciğer kanseri; nöroblastoma; retinoblastoma; tiroit medüller kanseri; pankreas adacık hücreli kanseri; karsinoid tümör; feokromasitoma. NSE, ayrıca septik şok, zatürre ve nöral travmalarda da artış gösterebilir.

Tek taraflı burun tıkanıklığı tehlikeli olabilir, çünkü bu durumun altında yatan neden ciddi bir sağlık sorunu olabilir. Tehlikeli olabilecek bazı nedenler: - Sinüzit: Burun tıkanıklığı, baş ağrısı ve yüz ağrısına yol açabilir. - Nazal polipler: Burun veya sinüslerdeki iyi huylu büyümeler, tıkanıklık ve koku kaybına neden olabilir. - Tümörler: Nadir durumlarda, burun tıkanıklığı tümörler gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabilir. Ne zaman doktora başvurulmalı: Tek taraflı burun tıkanıklığı 2 haftadan uzun sürerse veya yatınca şiddetlenirse bir kulak burun boğaz uzmanına gidilmelidir.

Benign ve malign sitoloji arasındaki fark, tümör hücrelerinin davranış ve yayılma özelliklerine göre belirlenir: - Benign (iyi huylu) tümörler, genellikle yavaş büyüyen, çevre dokulara yayılmayan ve metastaz yapmayan tümörlerdir. - Malign (kötü huylu) tümörler ise kontrolsüz bir şekilde büyüyen, çevre dokulara yayılan ve kan veya lenf sistemi aracılığıyla vücudun diğer bölgelerine metastaz yapabilen kanser hücreleridir.

Evet, GBM (Glioblastoma Multiforme) ve glioblastom aynı hastalığı ifade eder.

MEN (Multiple Endocrine Neoplasia) sendromunun dört ana çeşidi vardır: 1. MEN 1 (Wermer sendromu): Paratiroid bezleri, pankreas ve hipofiz bezinde tümörler veya aşırı büyüme ile karakterizedir. 2. MEN 2A (Sipple sendromu): Medüller tiroid karsinomu, pheokromositoma ve paratiroid tümörlerini içerir. 3. MEN 2B (William sendromu): Medüller tiroid karsinomu, pheokromositoma, mukozal nöromalar ve marfanoid görünüm ile ilişkilidir. 4. MEN 4: Paratiroid, pankreas ve hipofiz bezinde tümörler ile karakterizedir, ancak MEN 1'den farklı bir gene bağlıdır.