Toplum

Züğürt Ağa'nın gerçek hikayesi, 1985 yapımı aynı adlı Türk dram filmindeki karakterin yaşam öyküsüne benzerlik göstermektedir. Filmde, Şener Şen'in canlandırdığı Züğürt Ağa karakteri, Haraptar köyünün ağasıdır. Gerçek hayatta ise, bu hikayeye benzer bir yaşam süren İsmet Yıldırım adlı bir kişi bulunmaktadır.

Trafik kazalarının topluma verdiği zararlardan biri değildir: A) Üretim ve refah kayıplarının yaşanması B) Kara yollarının zamanından önce yıpranması C) Uzun vadede kalkınmaya olumlu etki yapması D) Açılan çok sayıda dava ile yargı sisteminde iş yükünün artması Doğru cevap: C) Uzun vadede kalkınmaya olumlu etki yapması. Trafik kazaları, genellikle can kayıpları, yaralanmalar, maddi zararlar ve sosyal maliyetler gibi ciddi sorunlara yol açar ve uzun vadede kalkınmaya olumlu bir etki yapması beklenmez.

Kanaat önderi, belirli bir konuda bilgi ve uzmanlık sahibi olup, başkalarının düşüncelerini, tutumlarını veya davranışlarını etkileyebilen kişidir. Kanaat önderlerinin bazı görevleri: Toplumu bilgilendirme ve eğitme. İnsanların fikir oluşturmasına yardımcı olma. Toplumda davranış değişiklikleri teşvik etme. Sosyal veya politik hareketlerin liderliğini yapma veya destek olma. Kanaat önderleri, genellikle toplumda saygı gören, güvenilir ve liderlik özellikleri taşıyan bireylerdir.

"Toplum, İmgeleminde Kendini Nasıl Kurar?" kitabı, Cornelius Castoriadis tarafından yazılmış ve toplumsal-tarihsel sorunun aydınlatılmasını hedefleyen bir eserdir. Kitapta ele alınan bazı konular: Toplumun kurumlaşması, bireylerin kendi yaratısıdır ve bu süreçte bireylerin hem düşündükleri hem de düşünmedikleri önemli rol oynar. Bireyler, hem diğer bireylerle hem de kurumlaştırdıkları toplumla sistematik bir oluşum içine girerler. Castoriadis, bu sistematik oluşumu düzen, ilişkiler ve zorunluluklar üzerinden kategorize eder. Toplumsal-tarihsel sorunun kökeninde bireylerin algı ve düşünce teknikleri yatar. Kitap, İletişim Yayınları tarafından yayımlanmış olup, iki ciltten oluşmaktadır.

Nazilli bayanlarının yaptığı işler hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan kadınların çalışabileceği bazı iş alanları şunlardır: Tarım sektörü. Sanayi sektörü. Hizmet sektörü. Eğitim sektörü. Turizm sektörü.

John Rawls'ın adalet teorisi, üç temel ilkeye dayanır: 1. Eşit temel özgürlükler ilkesi. 2. Adil fırsat eşitliği ilkesi. 3. Fark ilkesi. Rawls'ın adalet anlayışı, deontolojik bir yaklaşıma dayanır ve doğrunun iyi karşısında öncelikli olmasını savunur.

Bimbo ve himbo terimleri, argo olarak kullanılan ve genellikle olumsuz anlamlar içeren ifadelerdir. Bimbo: Fiziksel olarak çekici, ancak zeka seviyesi düşük kadınları tanımlamak için kullanılır. Himbo: Fiziksel olarak çekici, ancak zeka seviyesi düşük erkekleri tanımlamak için kullanılır. Bu terimler, 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmış olup, zamanla popüler kültürde yer edinmiştir. Her iki terim de cinsiyet stereotiplerini pekiştirdiği ve aşağılayıcı olduğu için dikkatli kullanılması önerilir.

Toplumsal bütünleşme, bir toplumdaki bireyler veya gruplar arasındaki uyum, iş birliği ve ortak hedeflere yönelik bağlılığın sağlanmasıdır. Temel farklar: Uyum: Bütünleşme, uyum ve iş birliğini; çözülme ise uyumsuzluk ve dağılmayı ifade eder. Bağlar: Bütünleşme, toplum üyeleri arasında güçlü bağlar ve ortak değerler oluşmasını içerir. Sonuçlar: Bütünleşme, sosyal dayanışma ve istikrarı artırırken; çözülme, sosyal çatışmalara, bölünmelere ve toplumun varlığını sürdürme riskinin artmasına yol açar.

Sivil toplum ve devlet arasındaki temel farklar şunlardır: Bağımsızlık: Sivil toplum, devletten bağımsızdır; kendi gönüllü örgütlenmelerini içerir. Amaç: Sivil toplum, toplumsal sorunlara çözüm bulmayı ve toplumda değişim yaratmayı hedefler. Finansman: Sivil toplum kuruluşları, genellikle özel kaynaklardan finanse edilir. İlişki: Sivil toplum, devlet iktidarını kontrol eder ve demokratik tutumları geliştirir.

İlkel toplumlarda görülen bazı adaletsizlikler şunlardır: Kan davası: İntikam fırsatı bulan kişi, intikam aldığının malını mülkünü ve hatta kadınlarını çocuklarını da yağmalama hakkı görür. Eşitsizlik: İlkel toplumlarda, sınıfların olmaması ve ayrı bir iktidar organının bulunmaması nedeniyle eşitsizlik yoktur. Ritüel ve inanç temelli uygulamalar: Bazı gelenekler ve inançlar, adaletsiz veya mantıksız uygulamalara yol açabilir.

Çoğulculuk ve katılımın olmadığı toplumlarda şu durumlar ortaya çıkabilir: Tek bir grubun hegemonyası: Bu tür toplumlarda tek bir grup veya sınıf hâkim konumda olabilir, bu da despotik bir çoğunluk oluşumuna yol açabilir. Sosyal gerilim ve çatışmalar: Farklılıkların inkâr edilmesi ve baskı altına alınması, sosyal gerilimleri ve çatışmaları artırabilir. Demokratik olmayan rejimler: Örgütlü gruplar arasındaki iktidar yarışmasının karakterize ettiği, ancak yine de demokratik olmayan rejimler mümkün olabilir. Bireysel özgürlüğün kısıtlanması: Özgürlük ve ilişkinin dışlandığı bir ortamda, stereotipler ve ayrımcılık yaygınlaşabilir. Çoğulculuk ve katılım, modern toplumların yapısı için önemli olup, bireysel özgürlük, etkileşim ve toplumun gelişimi için gereklidir.

Eski ve yeni gelenekler arasındaki bazı farklar: Değişim ve Uyum: Eski gelenekler genellikle değişmezlik ve süreklilik üzerine kuruluyken, yeni gelenekler hayatın değişimine uyum sağlayarak hem motor hem de teker işlevi görür. Köken ve Tarihsel Referans: Eski gelenekler net ve özgül pratiklere dayanırken, yeni gelenekler genellikle duygusal ve sembolik anlam yüklü, genel ve muğlaktır. İcat Edilmişlik: Bazı gelenekler, özellikle son 200 yılda, yeni durumlara uyarlanarak icat edilmiştir. Toplumsal ve Kültürel Etkiler: Eski gelenekler genellikle büyük aile yapıları ve yakın akrabalık ilişkileri içinde devam ederken, yeni gelenekler şehirleşme, ekonomik zorunluluklar ve zaman darlığı gibi nedenlerle farklılaşmış ve bazen geleneksel büyük ailelerde bile değişime uğramıştır. Prof. Dr. Zekeriya Karadavut'un da belirttiği gibi, önemli olan milli özü koruyarak gelenekleri çağdaş unsurlarla yeniden şekillendirmektir.

Paylaşma Günü, bireylerin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün bir araya gelerek bağışçılığı ve gönüllülüğü teşvik etmek amacıyla kutlanır. Bu günün kutlanma amaçları arasında: Cömertliği artırmak ve yardımseverliği özendirmek. Dayanışma ve topluluk ruhunu güçlendirmek. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara destek sağlamak ve görünürlük kazanmalarına yardımcı olmak. Yıl sonu bağış sezonunun başlangıcını resmi olarak ilan etmek. Paylaşma Günü, uluslararası bir kampanya olan Giving Tuesday’in Türkiye uygulamasıdır ve her yıl kasım sonu ya da aralık ilk haftaya denk gelen salı günü kutlanır.

Klasik kuramcıların savunduğu bazı temel ilkeler: Akıl ve sağduyu: Klasik akım, akla ve mantığa uyan kuralları benimser ve bu kurallara uyulmasını zorunlu kılar. Ahlak ve eğitim: Tiyatro eserleri ahlak açısından eğitici olmalıdır. Biçim kuralları: Eserlerin biçim kurallarına uygun olması gerekir; bu kurallar kesin ve evrensel olarak kabul edilir. İnandırıcılık ve tutarlılık: Oyunun bütün öğeleri akıl ve sağduyu süzgecinden geçmiş olmalı, inandırıcı ve tutarlı olmalıdır. Üç birlik kuralı: Olayda, zamanda ve mekânda birlik olmalıdır. Ekonomik verimlilik: Çalışanların parayla motive olduğu kabul edilir ve maddi faktörler düzenlendiğinde insanların öngörülen şekilde davranacağı öngörülür. Klasik kuramcılar, farklı alanlarda (edebiyat, yönetim, ekonomi) farklı yaklaşımlar geliştirmişlerdir. Örneğin, Adam Smith ekonomik kalkınmayı iş bölümü ve sermaye birikimine bağlamış, Max Weber ise kentlerin ekonomik ve ticari temellere dayandığını savunmuştur.

İbn-i Haldun, toplumların çöküşünü dayanışmanın yok olması, üretimin zayıflaması, tüketim çılgınlığı, vergilerin artması, liyakatin dikkate alınmaması, adaletsizliğin yaygınlaşması, göçün hızlanması, gurur ve kibir, gösteriş ve riyakarlık gibi nedenlere bağlar. Ona göre, devletler de insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölür. İbn-i Haldun, bu tespitlerini 1300'lü yıllarda, Kuzey Afrika'daki kısa ömürlü küçük devletlerin gelişme ve çöküş dönemlerine şahit olarak yapmıştır.

Erillik ve dişilik kavramları, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Toplumsal cinsiyet bağlamında: Erillik, çoğunlukla erkeklere atfedilen güçlü, bağımsız, liderlik gibi özellikleri ifade eder. Dilbilimde: Türkçe'de nesneler tekil halde dişil, çoğul halde ise eril durumdadır. Evrimsel bağlamda: Erkeklik ve dişilik, evrimsel süreçte canlıların üreme ve hayatta kalma stratejilerini tanımlar.

Entelektüellerin amacı, bilgi ve fikirlerini kamuoyuyla paylaşarak topluma katkıda bulunmaktır. Entelektüellerin bazı amaçları şunlardır: Toplumsal meselelere değerli bir bakış açısı sunmak. Kültürel otorite olmak. Toplumun genel gelişimini desteklemek. Mevcut düşünce ve kültür birikimine katkı sağlamak. Ayrıca, Gramsci'ye göre entelektüeller, şovenist milliyetçiliği, şirketleşmiş düşünce müsveddelerini ve sınıfsal, ırksal ve cinsel imtiyazları sorgulayan kişiler olmalıdır. Entelektüellerin amacı, aynı zamanda bilgi ve anlama dayalı geniş bir alanı kapsayarak, toplumun düşünsel ve kültürel düzeyini yükseltmektir.

1 Ocak 2025 tarihinde Galata Köprüsü'nde düzenlenen Filistin'e destek yürüyüşüne 450 bin kişi katılmıştır. Bir önceki yıl düzenlenen yürüyüşe ise 250 bin kişi katılmıştı.

Felsefe, günlük hayatta çeşitli şekillerde kullanılabilir: Düşünsel farkındalık: Günlük olayları ve deneyimleri ele alırken adalet, özgürlük, mutluluk gibi temel felsefi kavramları göz önünde bulundurmayı sağlar. Bilinçli düşünme ve analiz: Olayları sorgulama, analiz etme ve farklı perspektiflerden bakma becerisini geliştirir. Etiğin rolü: Davranışları ve kararları etik değerlere göre şekillendirmeye yardımcı olur. Kişisel gelişim: Kişinin kendini anlamasına ve geliştirmesine katkıda bulunur. Empati ve işbirliği: Başkalarının perspektifinden bakma ve işbirliği yapma yeteneğini artırır. Hayatın anlamını sorgulama: Kişinin kendi değerlerini ve inançlarını anlamasına ve yaşamının amacını bulmasına yardımcı olur.

Aile kelimesinin bulmaca cevapları şunlardır: Karı; Familya; Eş; Al; Küflet; Ayol; Ehliyal; Semiya.