• Buradasın

    Tanzimat

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tanzimat'tan Cumhuriyet'e koruyucu sağlık uygulamaları nelerdir?

    Tanzimat'tan Cumhuriyet'e kadar olan dönemde Osmanlı'da koruyucu sağlık uygulamaları şu şekilde özetlenebilir: Karantina uygulamaları: Bu alanda düzenlemeler yapılmış ve Karantina Nizamnamesi yürürlüğe girmiştir. Sivil tıp eğitiminin kurumsallaşması: 1867'de Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye'nin kurulmasıyla sivil tıp eğitimi verilmeye başlanmıştır. Koruyucu sağlık hizmetleri: Memleket tabipliği veya belediye tabipliği uygulamaları ile çağdaş halk sağlığı anlayışı hedeflenmiştir. Aşı çalışmaları: 1887'de Dâü’l-kelb ve Bakteriyoloji Ameliyathanesi açılarak kuduz aşısı uygulaması başlatılmıştır. 1892'de çiçek aşısı üretim merkezi kurulmuş, 1893'te ise Bakteriyolojihane-i Şahane açılarak serum ve aşı çalışmaları hız kazanmıştır. Sağlık müdürlüklerinin kurulması: 1913'te sağlık müdürlükleri kurulmuştur. Bu dönemde yapılan düzenlemeler, modern hukuk anlayışıyla devleti yönetmeyi ve hem iç hem de uluslararası sıhhi dinamikleri kontrol altına almayı amaçlamıştır.

    İbrahim Şinasi'nin hayatı ve edebi kişiliği nedir?

    İbrahim Şinasi (1826-1871), Türk gazeteci, şair, yazar ve tiyatrocudur. Hayatı: İstanbul'un Cihangir semtinde doğmuştur. Babası Mehmet Ağa'nın şehit düşmesiyle yetim kalmış ve yoksulluk içinde çocukluk geçirmiştir. İlköğrenimini Mahalle Mektebi ve Feyziye Okulu’nda tamamlamıştır. Tophane Müşiriyeti Mektubî Kalemi’nde görev almış ve burada Arapça, Farsça ve Fransızca dillerini öğrenmiştir. Edebiyatla ilgisini memuriyet hayatı ile paralel olarak sürdürmüş, genç yaşta Fransızca ve Batı kültürüne olan ilgisi ile tanınmıştır. Edebî Kişiliği: Batı etkisindeki Türk edebiyatının kurucusu, ilk bilinçli temsilcisi ve yeniliğin öncüsüdür. Klasisizm akımından etkilenmiştir. Türk şiirini söz oyunlarından kurtararak şiire konuşma dilini getirmiştir. Genellikle “didaktik” şiirler yazmıştır. Şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. Şiirde konu birliğine ve bütün güzelliğine önem vermiştir. Akıl, medeniyet, hak, adalet, kanun gibi kavramları şiirde kullanan ilk şairdir. Gazete ve edebiyatı halkı eğitmede bir araç olarak görmüştür. Divan edebiyatı nesrini yıkmış, nesri (düz yazı) düşünceleri yaymada bir araç olarak görmüştür. Eserleri: Tiyatro: "Şair Evlenmesi". Şiir: "Müntehabat-ı Eş’ar", "Reşit Paşa’ya Kaside". Atasözleri: "Durub-ı Emsal-i Osmaniye". Çeviri: "Tercüme-i Manzume".

    Tanzimat 2 dönem şiirinde hangi sanat anlayışı hakimdir?

    Tanzimat 2. dönem şiirinde ''sanat için sanat'' anlayışı hakimdir. Bu dönemde sanatçılar, bireysel konulara yönelmiş ve siyasi-toplumsal olaylara değinmemişlerdir. Ayrıca, ''güzel olan her şey şiirin konusu olabilir'' anlayışı kabul görmüştür.

    Yüzyıl bayrağı ne zaman çıktı?

    Türkiye Cumhuriyeti bayrağı, mevcut şekliyle ilk olarak 1844 yılında Abdülmecit dönemindeki Tanzimat sürecinde kabul edilmiştir. Osmanlı bayrağı ise 1793 yılında resmi olarak kabul edilmiş, ancak 1844 yılında 5 köşeli yıldıza dönüştürülmüştür. Dolayısıyla, "yüzyıl bayrağı" kavramına dair spesifik bir tarih bulunmamaktadır. Ancak, modern Türk bayrağının temelleri 18. yüzyılda atılmış ve resmi olarak 19. yüzyılda kabul edilmiştir.

    Posta ve telgraf nezareti neden kuruldu?

    Posta ve Telgraf Nezareti, Osmanlı Devleti'nde posta ve telgraf hizmetlerini düzenlemek ve yürütmek amacıyla kurulmuştur. Bu nezaretin kurulma nedenleri arasında: Haberleşme ihtiyacının karşılanması. Telgraf hizmetinin disipline edilmesi. Kurtuluş Savaşı sırasında, merkezi Ankara'da bulunan bir "Posta ve Telgraf Bürosu"nun kurulması, haberleşmenin kesintisiz sürdürülmesi ve işgal altındaki topraklardaki gelişmelerin izlenmesi amacıyla zorunlu kılınmıştır.

    Osmanlıda kahtı rical dönemi nedir?

    Kaht-ı rical, Osmanlı Devleti'nde devlet yönetiminde liyakat sahibi insanların bulunmaması anlamına gelir. Bu durumun bazı nedenleri: Gençlerin ihmal edilmesi. Siyasi alanda gayrimüslimlere görev verilmesi. İktidardakilerin, liyakat yerine sadakat araması. Kaht-ı rical, devletin çöküşünü durdurmak için çözüm arayan II. Abdülhamid gibi padişahlar ve devlet adamları tarafından da bir sorun olarak görülmüştür.

    Tanzimat Fermanı ile eyalet valilerinin yetkileri neden sınırlandırıldı?

    Tanzimat Fermanı ile eyalet valilerinin yetkilerinin sınırlandırılmasının birkaç nedeni vardır: Halka yapılan zulümleri azaltmak: Valilerin yetkilerinin sınırlandırılması, valilerin halka karşı keyfi uygulamalarını ve zulümlerini azaltmayı amaçlamıştır. Merkeziyetçi yönetimi güçlendirmek: Bu değişiklik, merkezi idarenin gücünü artırarak taşra yönetiminde daha fazla kontrol sağlamayı hedeflemiştir. Mali yolsuzlukları önlemek: Valilerin mali işlere doğrudan karışmaları önlenerek, vergilerin adil bir şekilde toplanması ve hazine gelirlerinin korunması amaçlanmıştır. Avrupa'ya hoş görünmek: Bu tür düzenlemeler, Avrupa'ya Osmanlı'nın modernleşme çabalarını gösterme amacı taşımıştır.

    Islahat ve Tanzimat Fermanları Fransız İhtillli'nin hangi sonuçlarına tepki olarak hazırlanmıştır?

    Islahat ve Tanzimat Fermanları, Fransız İhtilali'nin yaydığı eşitlik, hürriyet ve adalet gibi ilkelere ve bu ilkelerin Avrupa siyasetine yansımalarına tepki olarak hazırlanmıştır. Tanzimat Fermanı, Osmanlı Devleti'nin varlığını sürdürebilmesi için geniş kapsamlı ve köklü reformlara ihtiyaç duyulması ve Avrupalı devletlerin gayrimüslim halka eşitlik ve güvence tanınması yolundaki istekleri nedeniyle ilan edilmiştir. Islahat Fermanı ise, Tanzimat Fermanı ile başlatılan reform sürecinin devamı olarak, özellikle gayrimüslim vatandaşların haklarının korunması ve iyileştirilmesi amacıyla ilan edilmiştir. Ayrıca, milliyetçilik akımının yayılması da bu fermanların hazırlanmasında etkili olmuştur.

    Osmanlı'da modernleşme hareketleri nelerdir?

    Osmanlı'da modernleşme hareketleri, 1770-1876 yılları arasında gerçekleşen ve "ıslahat" olarak adlandırılan bir dizi düzeltme ve reformu kapsar. Bu dönemde öne çıkan bazı modernleşme hareketleri şunlardır: Askeri Alanda Modernleşme: III. Selim zamanında Mühendishane-i Bahr-i Hümayun ve Mühendishane-i Berr-i Hümayun gibi okullar açılmış, askeri okullarda matematik ve fen dersleri artırılmıştır. Eğitim Alanında Modernleşme: Tanzimat Fermanı ile eğitimde Batılı normlar benimsenmiş, meslek okulları açılmış ve eğitim teknikleri ile araç-gereçler modernleştirilmiştir. Hukuk ve Yönetimde Modernleşme: Tanzimat ve Islahat Fermanları ile hukukun üstünlüğü, adalet, mülkiyet hakkı ve can güvenliği gibi Batılı değerler hukuk sistemine entegre edilmiş, yerel yöneticilerin yetkileri kısıtlanarak merkezi yönetimin kontrolü artırılmıştır. Toplumsal Modernleşme: Osmanlıcılık ideali ile yurttaşlık bilinci okullarda benimsetilmiş, sivil haklar ve özgürlükler artırılmıştır. Bu reformlar, Osmanlı Devleti'nin Batı ile uyum sağlama ve ayakta kalma çabalarının bir sonucudur.

    Osmanlı'da en çok okunan gazete hangisi?

    Osmanlı İmparatorluğu'nda en çok okunan gazete hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bazı önemli gazeteler ve dergiler şunlardır: Takvim-i Vekâyi: Osmanlı'nın ilk resmi gazetesidir ve 1831 yılında yayımlanmaya başlanmıştır. Tercümân-ı Ahvâl: 1860 yılında kurulan ilk özel gazetedir. Cerîde-i Havâdis: 1840 yılında William Churchill tarafından kurulan, dış politika ve uluslararası haberlere odaklanan bir gazetedir. Tanin: 1908 yılında ikinci Meşrutiyet ilan edildiğinde kurulan ve İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından desteklenen bir gazetedir. Osmanlı döneminde en çok okunan gazete hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için kapsamlı bir araştırma yapılması gerekmektedir.

    Tanzimat dönemi Osmanlı ceza hukuku nedir?

    Tanzimat dönemi Osmanlı ceza hukuku, 1839 Tanzimat Fermanı sonrasında Osmanlı Devleti'nde ceza hukuku alanında yapılan düzenlemeleri ifade eder. Bu dönemde çıkarılan başlıca ceza kanunları şunlardır: 1840 tarihli Ceza Kanunnamesi. 1851 tarihli Kanun-ı Cedid. 1858 tarihli Ceza Kanunname-i Hümayun. Bu dönemde ceza hukukunda yapılan bazı yenilikler: Kanun önünde eşitlik ilkesi. Yeni yargılama usulleri. Tanzimat dönemi ceza hukukunda, İslam hukukundan kopuşun başladığı, özellikle zina gibi had cezası gerektiren suçlara had cezası uygulanmadığı belirtilir.

    Yusuf Ziya Öksüz Türkçenin sadeleşme tarihi ne anlatıyor?

    Yusuf Ziya Öksüz'ün "Türkçenin Sadeleşme Tarihi: Genç Kalemler ve Yeni Lisan Hareketi" adlı eseri, 1891-1910 yılları arasında Türk dilinde yaşanan sadeleşme çalışmalarını konu alır. Eserde ele alınan bazı konular: Dilde sadeleşme süreci: Tanzimat sonrası edebiyat ve dil alanındaki gelişmeler. Genç Kalemler topluluğu: Bu topluluğun dile katkıları ve faaliyetleri. Yeni Lisan hareketi: Dilin Arapça ve Farsça etkisinden arındırılması çabaları. Terim türetme ihtiyacı: Gramer bilgisi ve sözlük eksikliğinin etkileri. Dönemin aydınlarının bakış açıları: Yazar ve şairlerin Arapça ve Farsçayı Türkçeden üstün görmesi. Eser, dilin sadeleşme sürecindeki dönüm noktalarını ve bu süreçte yaşanan değişimleri tarihsel bir bakış açısıyla sunar.

    Osmanlı'da dağılmayı önlemek için yapılan çalışmalar nelerdir?

    Osmanlı Devleti'nin dağılmasını önlemek için ortaya atılan bazı fikir akımları ve yapılan çalışmalar şunlardır: Osmanlıcılık: İmparatorluk içindeki tüm milletleri eşitlik temelinde birleştirmeyi amaçlar. İslamcılık: Müslümanları halifelik etrafında birleştirmeyi hedefler. Türkçülük: Türk milletini dil ve kültür temelinde birleştirmeyi amaçlar. Batıcılık: Batı'nın bilim ve teknolojisini alıp, ahlakını taklit etmeden modernleşmeyi hedefler. Bu çabalar, Osmanlı'nın dağılmasını tam anlamıyla engelleyememiştir.

    İsmail Safa'nın edebi kişiliği nedir?

    İsmail Safa'nın edebi kişiliği şu şekilde özetlenebilir: Edebî Dönem: İsmail Safa, Tanzimat ile Servet-i Fünûn edebiyatı arasında köprü kuran bir şairdir. Akım: Romantizm akımından etkilenmiştir. Şiir Anlayışı: Ölçü ve kafiye gibi biçimsel kurallara bağlı, duygu yönü ağır basan şiirler yazmıştır. Dil: Arapça ve Farsça bilmesine rağmen ilk şiirlerinden itibaren sade bir dil kullanmıştır. Temalar: Aşk, tabiat ve aile en çok işlediği temalardır. Etkiler: II. Abdülhamid dönemine karşı olan aydınlarla birlikte hareket etmiş, bu durum şiirlerine yansımıştır. İsmail Safa'nın bazı eserleri: Şiir: Sünühat (1889), Huz mâ Safâ (1891), Mağdûre-i Sevdâ (1891). Eleştiri: Mülâhazat-ı Edebiyye (1897), Muhâkemât-ı Edebiyye (ölümünden sonra, 1913).

    Osmanlı Devleti'nde halka eşit haklar sunan ilk belge nedir?

    Osmanlı Devleti'nde halka eşit haklar sunan ilk belge, 1839 tarihli Tanzimat Fermanı'dır. 1856 tarihli Islahat Fermanı ise bu eşitliği daha da pekiştirerek, gayrimüslimlere vatandaşlık hukuku açısından Müslümanlarla tam eşitlik sağlayan önemli haklar tanımıştır. 1876 tarihli Kanun-ı Esasi (Anayasa) ise bu eşitlik ilkesini daha geniş bir şekilde düzenleyerek, halkın temel haklarını ve devletin yönetim yapısını belirlemiştir.

    Recaîzade Mahmut Ekrem hangi Tanzimat sanatçısıdır?

    Recaîzade Mahmut Ekrem, İkinci Tanzimat sanatçısıdır. 19. yüzyıl Osmanlı dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden olan Ekrem, 1860’lı yıllarda Şinâsi ile başlayıp Namık Kemal ve Abdülhak Hamit Tarhan’la gelişen yenileşme hareketinin başlıca temsilcilerinden biridir.

    Tanzimat'ın ilk ve son fermanı nedir?

    Tanzimat'ın ilk ve son fermanı olarak kabul edilen belgeler şunlardır: Tanzimat Fermanı: 3 Kasım 1839 tarihinde Sultan Abdülmecid döneminde Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşid Paşa tarafından ilan edilmiştir. Islahat Fermanı: 18 Şubat 1856'da ilan edilmiştir ve Tanzimat Fermanı'nın devamı niteliğindedir. Bu nedenle, Tanzimat'ın ilk fermanı Tanzimat Fermanı, son fermanı ise Islahat Fermanı'dır.

    Osmanlıda batılılaşma hareketleri hangi dönemde hız kazandı?

    Osmanlı'da batılılaşma hareketleri, 18. yüzyılın başlarından itibaren hız kazanmıştır. Bu dönemde öne çıkan bazı olaylar şunlardır: Lale Devri (1703-1730). III. Selim Dönemi. II. Mahmud Dönemi. Batılılaşma hareketleri, Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla (1839) ise en önemli aşamasını yaşamıştır.

    Tanzimat dönemi Osmanlı merkezileşmesi karşısında bir Osmanlı ayanı Tavaslızade Osman Ağa kimdir?

    Tavaslızade Osman Ağa, Tanzimat Dönemi'nde Osmanlı merkezileşmesine karşı mücadele eden Batı Anadolu'nun en güçlü ayanlarından biridir. Osman Ağa, XVI. yüzyılın sonlarından itibaren ortaya çıkan siyasi ve iktisadi gelişmeler sonucunda, iltizam ve malikâne sistemi ile büyük miktarda arazi ve çiftlik işletmesini elde ederek taşra bürokrasisini ele geçirmiş ve yerel özerkliğini güçlendirmiştir. 1774'te Ruslara karşı alınan ağır mağlubiyetin ardından askeri alanda yenileşme ve yapılacak reformların maliyeti, merkezi hükümet ile yerel güçler arasında çatışmalara yol açmıştır. Osman Ağa, 1829'da Menteşe mütesellimliğine getirilmiş ve 1830 nüfus sayımı sırasında da bu görevini sürdürmüştür. Tavaslızadeler, Kurtuluş Savaşı'na katılanlar da dahil olmak üzere, devlet hizmetinde en fazla çalışan ailelerden biridir.

    Tanzimat döneminde haberleşme ve kara taşımacılığı nedir?

    Tanzimat döneminde haberleşme, posta ve telgraf hizmetlerinin gelişmesiyle sağlanmıştır. Posta Nezareti, İstanbul merkezli olarak Anadolu ve Rumeli'ye haftada bir defa posta çıkarmıştır. Telgraf, 1847'de Beylerbeyi Sarayı'nda yapılan başarılı denemelerin ardından, ülke içinde ve komşu ülkelerle bağlantılar kurmak için kullanılmıştır. Kara taşımacılığı ise, Tanzimat döneminde hayvanlarla yapılan taşımacılıktan arabalarla yapılan taşımacılığa geçiş hedefiyle gelişmiştir.