Sürgün

Şirazî'nin sürgün edilmesinin iki ana nedeni olduğu belirtilmektedir: 1. Siyasi ve Mezhebi Çekişmeler: Şirazî, yaşadığı dönemde Bağdat'ta yoğun siyasi ve mezhebi çekişmelerin içinde yer almış, bu durum onun için güvenli bir ortam sağlamamıştır. 2. Hindistan'a Göç: Şirazî'nin, Hind-Türk imparatorlarının himayesinin cazibesi ve muasırlarıyla yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle İran'ı terk ederek Hindistan'a göç ettiği de kaydedilmektedir.

Gurbet Hikâyeleri'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Yazarın iç dünyasını yansıtması. Dönemin siyasi atmosferini yansıtması. Evrensel bir anlatıya sahip olması. Sosyal sorumluluk projesi olması.

Victor Hugo'nun "Sefiller" kitabı, sürgün ve göç üzerine yazılmadı. Ancak, yazarın sürgün yılları, eserin oluşumunda önemli bir rol oynadı. Kitabın ana konusu, eski mahkum Jan Valjean'ın toplumla olan ilişkisi ve ahlaki dönüşümünü anlatır. Sürgün ve göç temaları, eserin arka planında yer alabilir, ancak kitabın ana odak noktası bu değildir.

Ahmet Kaya, Türkiye'deki siyasi baskılar nedeniyle 1999 yılında Fransa'ya gitmek zorunda kalmıştır. Kaya, 10 Şubat 1999'da düzenlenen Magazin Gazetecileri Derneği ödül töreninde, yeni çıkaracağı albümde Kürtçe bir şarkı seslendireceğini söylemiştir. Bu sürecin sonunda, "bölücü PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla hakkında açılan davalar nedeniyle Türkiye'den ayrılmak zorunda kalan Ahmet Kaya, Paris'te yaşamaya başlamıştır.

Ekrem Buğra Ekinci'nin "Sürgündeki Hanedan" kitabı, Osmanlı hanedanının 1924'te vatandaşlıktan çıkarılarak sürgün edilmesini ve bu süreçte yaşanan sıkıntıları anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular: Sürgün kararı: TBMM'nin halifeliği kaldıran kanunu ve bu kararın hanedan üyeleri üzerindeki etkisi. Sürgün hayatı: Hanedan mensuplarının vatansız ve pasaportsuz olarak yaşadıkları zorluklar; açlık, sefalet, intihar ve hastalıklarla mücadele. Geri dönüş: 1952'de hanedan hanımlarına, 1974'te ise erkeklerine Türkiye'ye dönme izni verilmesi. Ekinci, hanedan üyeleriyle görüşmeler yaparak ve çeşitli kaynaklardan faydalanarak objektif bir anlatım sunmuştur.

Victor Hugo, III. Napolyon'un 1851'deki askerî darbesi nedeniyle sürgüne gönderilmiştir. Hugo, darbeyi gerçekleştiren III. Napolyon'u vatana ihanetle suçlamış, ona karşı direniş hareketi örgütlemeye çalışmış ve bu nedenle önce Brüksel'e, ardından Jersey'e kaçmıştır. Sürgün döneminde, Napoléon le petit (Küçük Napoléon, 1852) ve Histoire d’un crime (Bir Suç Hikâyesi, 1877) gibi hiciv eserleri yazmıştır. III. Napolyon 1859'da genel af ilan ettiğinde, Hugo'nun Fransa'ya dönme fırsatı doğmuş, ancak o sürgünde kalmayı tercih etmiştir. Hugo, ancak 1870'te, iktidar değişip Üçüncü Cumhuriyet kurulduktan sonra Fransa'ya dönmüştür.

Ahmet Kaya'nın sürgün acısı, sanatçının Türkiye'den ayrılmak zorunda kalışının ve sürgün yıllarının ona yaşattığı üzüntü ve özlemi anlatmak için yazılmıştır. Kaya, 1999 yılında Fransa'ya gitmiş ve 2000 yılında Paris'te hayatını kaybetmiştir. Ahmet Kaya'nın mezar taşında da "Hoşça kal sevgili ülkem" yazısı bulunmaktadır.

Ahmed Rıza, çeşitli nedenlerle sürgün edilmiştir: Dinsizlik suçlaması: Pozitivistlerin takvimini kullanması, Ahmed Rıza'nın dinsizlikle suçlanmasına yol açmıştır. İttihat ve Terakki ile anlaşmazlık: Türk-Yunan Savaşı sırasında Girit İsyanı'nı destekler nitelikte yazılar yayımlaması ve bunları tekzibe yanaşmaması, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nden dışlanmasına neden olmuştur. Sultan Abdülhamid'in baskısı: Sultan Abdülhamid, Belçika hükûmetine baskı yaparak Türkçe Meşveret gazetesinin basılmasını yasaklatmış ve Ahmed Rıza'nın Fransa dışına sürülmesini sağlamıştır. Manda karşıtı görüşler: Mütareke döneminde, saltanatın güçlendirilmesi gerektiği tezini savunması ve manda konusunda Amerikan heyetine karşı çıkması, Damat Ferit Paşa'nın hedefi hâline gelmesine yol açmıştır.

Cem Karaca'nın "Bekle Beni" şarkısı, özlem, hasret ve bekleyiş temalarını işler. Şarkının sözlerinde, sevdiklerine yönelik bir vaat ve sabır çağrısı vardır; "Bütün gücünle bekle, kimseler beklemezken, yalnız sen olsan bile bekleyen beni, bekle beni, geleceğim". Ayrıca, şarkının ilham kaynağı olan "Bekle Beni (Zhdi Meny)" şiiri, İkinci Dünya Savaşı sırasında Stalingrad cephesinde savaş muhabiri olarak görev yapan Konstantin Mikhailovich Simonov'un, Valentina Serova'ya olan aşkını ve ona olan bağlılığını anlatır.

Ahıskalıların yerleştirildiği köylerden bazıları şunlardır: Azerbaycan: Ahıska Türklerinin bir kısmı, Ahıska’ya yakın olan Azerbaycan topraklarına göç etmiştir. Rusya: Krasnodar bölgesine yerleştirilen Ahıskalılar, Rus Kazaklar'ın Türk karşıtı tepkileriyle karşılaşmış, bunun üzerine 9.000 kadarı ABD'nin çeşitli kentlerine yerleştirilmiştir. Ukrayna: 2014'teki Donbas Savaşı sırasında, Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalardan etkilenen Ahıskalılar, Türkiye'nin Erzincan'ın Üzümlü ilçesi ve Bitlis'in Ahlat ilçesine yerleştirilmiştir. Ayrıca, 1990'lı yıllarda SSCB İçişleri Bakanı Bakatin'in emriyle yaklaşık 50.000 Ahıskalı, Rusya'nın Rostov, Stavropol, Voronej ve Krasnodar bölgelerine yerleştirilmiştir.

Çerkes anıtlarının yapılma nedenlerinden bazıları şunlardır: Çerkes Soykırımını ve Sürgününü unutturmamak. Kültürel kimliği ve sanatı dünyaya tanıtmak. Tarih ve geleceği bağlamak. Anı parkı oluşturmak.

Avatar: Son Havabükücü'de Aang'in sürgün edilmesinin nedeni, Doğu Hava Tapınağı'na gitmesi gereken yere, uçan bizonu Appa ile birlikte kaçmasıdır. Bunun sebebi, yaşlı keşişlerden Avatar olduğunu öğrenmesi ve 4 ulus arasındaki savaşın yaklaşmakta olmasından korkulmasıdır. Aang, öğreticisi ve koruyucusu Keşiş Gyatso'dan ayrılmak zorunda kaldığını düşünmektedir.

Kürdistan Kürdistan filmi, 1990'lı yıllarda bir düğünde Kürtçe kilam okuduğu için sürgün edilen Kürt sanatçı Delîl Dîlanar'ın, yirmi yılın ardından yurduna dönüşünü ve köyünde ustası Egîdê Cimo ile karşılaşmasını anlatır. Film, bir müzisyenin ruh hâli üzerinden aile bireyleriyle yabancılaşma, anne, toprak ve vatan özlemini sorgulamaktadır.

Mehmet Âkif Ersoy'un sürgün edilmesinin ve ölümünün nedeni farklı kaynaklarda şu şekilde belirtilmiştir: Sürgün: Âkif, 1925-1936 yılları arasında Mısır'a sürgün olarak gitmiştir. Ölümü: Mehmet Âkif, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da, Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda siroz hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Âkif'in sürgünlüğü ve ölümü hakkında farklı yorumlar da bulunmaktadır. Örneğin, Âkif'in sürgünlüğünün, savunduğu "İttihad-ı İslam" düşüncesi ve yereli aşan, evrenseli yakalayan ümmet çizgisi nedeniyle olduğu belirtilmiştir.

"Biz Burada İyiyiz" kitabı, üç genç insanın Berlin'de yeni bir hayata başlama çabalarını anlatır. Yasemin, Ali ve Eren, daha özgür bir yaşam umuduyla İstanbul'dan ayrılırlar. Kitap, dostluğun iyileştirici gücünü ve kaçış hikayesini işler. Anlatım, sade bir üslupla ve hızlı akan bir yapıyla okuyucuya sunulur.

Zülfü Livaneli'nin "Sürgün" şarkısı, sürgün edilmenin duygusal ve psikolojik yükünü anlatırken, aynı zamanda bir umut ve direniş mesajı da taşır. Sürgün'de işlenen temalar: sürgün; özgürlük; yalnızlık; vatan özlemi.

Mustafa, "Dilek Taşı" dizisinin 2. bölümünde sürgün edilmiştir.

Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi, Patrona Halil İsyanı sonrasında çıkan olaylar nedeniyle sürgün edildi. İsyan sırasında adı karıştığı için görevinden alındı ve 1730 yılında Kıbrıs'a sürgüne gönderildi.

"Tierra de Reyes" (Türkçe: "Krallar Ülkesi"), Telemundo için Telemundo Studios tarafından 2014 yılında üretilmiş bir Amerikan telenovelasıdır. Konu: Ailelerini bir kazada kaybeden Gallardo kardeşler, hayatlarını devam ettirmek için mücadele ederler. Kardeşler, kimliklerini gizleyerek Junco ailesinin çiftliğine sızar ve burada düşmanlarının kız kardeşlerine aşık olurlar. Ana Temalar: Aşk, intikam, aile ve gurur.

Gülistan Aslan'ın "Küçük Anlar" kitabı, kendi gerçeklerinin ışığında bir yaşam kurmaya çalışan Lina'nın, zıt bir toplumun içinde özünü koruma çabasını anlatıyor. Lina, karşısına, ilkelerinin tam tersini savunan bir insan çıkana kadar bu mücadelesini sürdürür. Suriye'den İsveç'e uzanan bir kaosun parçası olan Lina, duygularını ve mantığını dengelemek için içsel bir savaş verir.