Soykırım

"The Shining" (Cinnet) filmi ve romanı, alkolizm ve öfke kontrol sorunları yaşayan yazar Jack Torrance'ın, ailesiyle birlikte kış aylarında bakıcılık yapmak üzere gittiği Overlook Oteli'nde yaşadığı olayları anlatır. Filmin bazı temaları: Kızılderili katliamı: Otelin isminde ve bazı sahnelerde Kızılderili katliamına dair mesajlar olduğu düşünülmektedir. Reenkarnasyon: Jack'in, otelde daha önce çalışmış bir kişi olarak otelde bir tür bekçilik görevi üstlendiği ve bu sürecin onu cinnete götürdüğü şeklinde yorumlar vardır. Stephen King, filmi beğenmemiş ve televizyon için kendi versiyonunu çekmiştir.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), dört ana suç türünü yargılar: 1. Soykırım suçları. 2. İnsanlığa karşı suçlar. 3. Savaş suçları. 4. Saldırı suçları. UCM, devletleri değil, sadece kişileri yargılayabilir.

Aborjinlerin yok olmasının başlıca nedenleri şunlardır: Avrupalı yerleşimcilerin gelişi: 1788'de Avrupalıların kıtaya ayak basmasıyla birlikte, Aborjinler için yıkıcı bir dönem başladı. Hastalıklar: Avrupalı yerleşimciler, çiçek, suçiçeği, grip ve kızamık gibi hastalıkları da beraberinde getirdiler. Şiddet ve katliamlar: Katliamlar, toplu sürgünler ve çatışmalar, Aborjinlerin sayısını azalttı. Asimilasyon politikaları: Aborjin çocuklar ailelerinden alınarak beyaz ailelere evlatlık verildi, kendi dilleri ve kültürleri yasaklandı. Bu süreçler, 20. yüzyılın başlarına kadar devam etti ve Aborjin nüfusu yaklaşık 1 milyondan 250 bine kadar düştü.

En korkunç savaş fotoğraflarının nerede çekildiğine dair kesin bir bilgi vermek mümkün değildir. Ancak, bazı korkunç savaş fotoğraflarının çekildiği yerler şunlardır: Kosova ve Sırbistan. Letonya. Auschwitz Toplama Kampı. Hiroşima ve Nagazaki. Vietnam Savaşı.

Çekerek halkının nereden geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Çekerek ilçesinin tarihçesi hakkında bazı bilgiler mevcuttur. Çekerek, eskiden Hacıköy adı altında merkezi bir köy iken, Tokat ilinin Zile ilçesine bağlıydı.

Mavi kelebeğin hikayesi, Bosna Savaşı sırasında yaşanan bir katliamın ardından ortaya çıkmıştır. 1992-1995 yılları arasında Bosna Savaşı sırasında Sırplar, Boşnak cesetlerini kimse bulamasın diye derin ve toplu mezarlar kazmışlardır. Ancak, mezarların bulunduğu alanlarda, sadece "Artemisia Vulgaris" (ölüm çiçeği) olarak bilinen çiçeklerle beslenen mavi kelebekler yoğunlaşmıştır. Mavi kelebekler, bu sayede katliam ve acının simgesi haline gelmiştir. Mavi kelebekler, bilimsel olarak Polyommatus icarus olarak bilinen bir türdür.

Evet, "Quo Vadis, Aida?" gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, 1995 yılında Srebrenica'da yaşanan soykırımı konu almakta olup, Cenevre'de BM'de tercüman olarak çalışan Aida'nın perspektifinden gelişen olaylara odaklanmaktadır. Yönetmen Jasmila Žbanić, hikayenin ana hatlarını gerçek olaylardan alırken, bazı karakterleri kurgusal olarak yeniden şekillendirmiş ve bazı sahneleri dramatik etki yaratmak amacıyla yeniden kurgulamıştır.

Umudum Köyü'nün hikayesine dair bazı rivayetler şunlardır: Sultan Murat'ın ziyareti. Kafilenin gelişi. Ahmet'in hikayesi. Ahmet, padişahı padişah gibi karşılar

Uluslararası ceza hukukuna göre 3 asli suç şunlardır: 1. Soykırım: Milliyet, ırk, din, etnik köken gibi nedenlerle insan onurunun asgari garantilerinin ağır biçimde ve sistematik olarak ihlali. 2. Savaş suçları: Savaş esirlerinin öldürülmesi, barışa karşı suçlar gibi eylemler. 3. İnsanlığa karşı suçlar: Kasten yaralama, tehdit, şantaj gibi suçlar.

Sinan Akyüz'ün Meyra romanı, Bosnalı Müslümanların soykırımını anlatmaktadır. Romanda, 1992 yılında başlayan soykırımda yaşanan trajediler tüm çıplaklığıyla aktarılmaktadır. Meyra’nın kız kardeşi Diba, bu işkencelere dayanamayıp intihar eder. Romanda, Meyra ve Samir’in toplama kamplarında hayatta kalma mücadelesi, Srebrenitsa’nın savunulması ve yaşanan insanlık dramı anlatılmaktadır. Meyra, tamamen gerçek olaylara dayanan kişisel hikayelerden yola çıkarak yazılmıştır.

Katliam, kendini savunma imkânı bulunmayan çok sayıda insanın acımasızca öldürülmesi anlamına gelir. Ayrıca, katliam kelimesinin diğer anlamları şunlardır: hayvanların hastalık, soğuk gibi sebeplerle ölmesi; bir şeyin fiyatında yapılan indirim; (uçak, helikopter vb.nin) can kaybı olmaksızın tekrar onarılabilecek düzeyde hasar görmesi.

Hotel Rwanda (Hotel Ruanda), 1994 yılında Ruanda'da yaşanan soykırım sırasında, yüzlerce insanı kurtarmak için büyük bir cesaret gösteren Paul Rusesabagina’nın gerçek hikayesini anlatır. Bir otel müdürü olan Paul, Hutu ve Tutsi etnik grupları arasındaki çatışmalarda, hayatı tehlikede olan insanları otelinde saklayarak kurtarmaya çalışır. Filmde işlenen başlıca temalar şunlardır: İnsanlık. Direniş ve kahramanlık. Irk ve etnik kimlik. Dünya siyaseti.

"Trees of Peace" (Barış Ağaçları), 1994 yılında Ruanda'da yaşanan soykırım sırasında, farklı geçmişlere sahip dört kadının bir kilerde saklanarak hayatta kalma mücadelesini ve bu süreçte kurdukları güçlü dostluğu anlatır. Film, Eric Fromm'un sevgi ve dayanışma yoluyla üretken bir özgürlüğe ulaşma fikrini, kadınların birbirlerine olan bağlılıkları ve duygusal destekleri üzerinden işler. Gerçek olaylardan esinlenilerek hazırlanan film, 24 Ekim 2022'de vizyona girmiştir.

Evet, Bosna'da yaşanan soykırımı anlatan bazı filmler şunlardır: "Son Devir (The Last Epoch)". "Nereye Gidiyorsun, Aida?" (Quo Vadis, Aida?). "Grbavica (Esma'nın Sırrı)". Ayrıca, Bosna Savaşı'nı genel olarak anlatan filmler arasında "Before the Rain", "Underground" ve "Kusursuz Çember" gibi yapımlar da bulunmaktadır.

"Denial" (İnkar) filmi, Amerikalı tarihçi Deborah E. Lipstadt’ın, Holokost inkarcısı ilan ettiği İngiliz yazar David Irving’e karşı yürüttüğü yasal mücadeleyi anlatıyor. Filmde, Irving, Lipstadt'ın kitaplarında kendisini Holokost inkarcısı olarak nitelendirmesi üzerine, Lipstadt ve yayıncısına karşı hakaret davası açar. Lipstadt'ın savunma ekibi, Irving'in özel günlüklerini celp ederek, onun Naziler ve Holokost hakkındaki düşüncelerini özel hayatında nasıl değerlendirdiğini görmeye çalışır. Irving, duruşmada tüm kanıtları kendi lehine çevirmeye çalışır. Yargıç Gray, davanın sonunda savunmayı endişelendirecek bir açıklama yapar. Film, 1996 yılında gerçekleşen gerçek bir davaya dayanmaktadır.

"Son Tanık" kitabının iki farklı versiyonu bulunmaktadır: 1. Mustafa Yılmaz'ın "Son Tanık" kitabı, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun hayatını ve Türkiye siyasetinin yakın tarihini konu alır. 2. Glenn Meade'in "Son Tanık" kitabı, Yugoslavya'daki soykırımı anlatır.

Kamboçya'daki soykırımla ilgili bazı filmler: "Ölüm Tarlaları" (The Killing Fields, 1984). "Sıfır Yılı: Kamboçya'nın Sessiz Ölümü" (Year Zero: The Silent Death of Cambodia, 1979). "S-21: Kızıl Kmerlerin Ölüm Makinesi" (S21: The Khmer Rouge Killing Machine, 2003). "Önce Babamı Öldürdüler" (First They Killed My Father, 2017). Ayrıca, "Sürgün" (Exile) adlı, Rithy Panh'ın yönettiği bir belgesel de Kamboçya'daki Kızıl Kmerler'in baskıcı dönemini ele almaktadır.

"Schindler'in Listesi", yönetmenliğini Steven Spielberg'in yaptığı, 1993 ABD yapımı bir filmdir. Oskar Schindler, Almanya'ya iş kurmak amacıyla gelir ancak beş kuruşu yoktur. Schindler'in yardımcısı Itzhak Stern de bir Yahudidir. Film, siyah beyaz olarak acıların anlatılması ve "Kim ki bir insanın hayatını kurtarır, o tüm dünyayı kurtarır" sözü ile dikkat çeker.

Marş Mira (Barış Yürüyüşü), her yıl 8-10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilir. İlk yürüyüş, 2005 yılında Srebrenica soykırımının onuncu yıldönümünü anmak amacıyla düzenlenmiştir.

Kızıl Kmerler, resmi adıyla Kamboçya Komünist Partisi, 1975-1979 yılları arasında Kamboçya'da iktidarı ele geçiren radikal devrimci bir harekettir. Amaçları: Toplumun tüm üyelerinin eşit olduğu ve ekonomik üretimin sadece topluma ait olması. Tarıma dayalı bir "sınıfsız toplum" yaratmak. Uyguladıkları politikalar: Kentlerde yaşayan insanların kırsal alana göçe zorlanması. Küçük bir başkaldırının veya itirazın öldürülmek için sebep sayılması. Eğitimli insanlar, etnik azınlıklar ve entelektüellerin hedef alınması. Para, pazar ve ticaretin yasaklanması. Sonuçlar: Yaklaşık 2 milyon insanın ölümü. 1979'da Vietnam'ın Kamboçya'yı işgal etmesiyle iktidarın kaybedilmesi. Pol Pot'un 1998'de ölümünden sonra örgüt büyük ölçüde dağılmıştır.