Sümerler

Sümerlerin ilk kralı olarak Alulim kabul edilir. Ancak, bu liste genellikle tarihsel gerçeklerin ötesinde mitolojik unsurlar içerir.

Mısır, dünyanın en eski ülkesi olarak kabul edilmektedir. Diğer eski ülkeler arasında San Marino (M.S. 301) bulunmaktadır.

Hayır, Göbeklitepe'yi Sümerler yapmamıştır. Göbeklitepe, M.Ö. 10.000 yani günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlenen Çanak Çömleksiz Neolitik döneme ait bir inanç merkezidir. Sümerler ise M.Ö. 4000 yılında ortaya çıkmıştır.

İnsanlık tarihinde ilk siyasi örgütlenme, Sümerler tarafından Mezopotamya'da kurulan şehir devletleridir.

Sümerlerin pin draw'ı kimin bulduğu hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Sümerler hakkında bazı bilgiler şu şekildedir: Sümerler, MÖ 4. binyıldan MÖ 2. binyıla kadar Mezopotamya’da (günümüz Irak’ı) yaşamış eski bir uygarlıktır. Sümerler, yazıyı icat eden, astronomi ve matematik gibi alanlarda önemli keşifler yapan bir medeniyettir. Sümerler, tekerleği icat etmiş ve seri üretime geçmişlerdir. Sümerler, 60 rakamına dayanan seksajismal sayı sistemini kullanmışlardır. Sümerler, bir yılı 360 gün olarak hesaplamış ve ayları 30 gün olarak almışlardır.

Tekerleği icat eden insanlar, at arabasını şu şekilde yaptı: Seramikçi çarkı: İlk tekerlek, Mezopotamya'da M.Ö. 5000'lerde seramikçi çarkında kullanıldı. Kağnı: Taşımacılık amacıyla tekerlek, M.Ö. 3000'de Sümerler tarafından kağnıda kullanıldı. İki tekerlekli savaş arabası: Sümerler, M.Ö. 2800'de iki tekerlekli savaş arabasını geliştirdi. Dört tekerlekli araba: M.Ö. 2500'de dört tekerlekli arabalar yapıldı. Parmaklı tekerlek: M.Ö. 2000'de, günümüzde de kullanılan parmaklı tekerlek icat edildi. Sümerler, merdivenin altına kütük koyarak yük taşıyordu.

Avrupa'nın ilk tarihi olayı olarak kabul edilebilecek birkaç önemli gelişme bulunmaktadır: Kavimler Göçü (375). Roma İmparatorluğu'nun Bölünmesi (395). Batı Roma İmparatorluğu'nun Yıkılışı (476). Ayrıca, MÖ 700 yıllarında Antik Yunanistan'da Homeros'un yazdığı İlyada destanı, Avrupa'da kayda geçmiş ilk yazılı belge olarak kabul edilir.

Sümerlerin yaşam tarzı şu şekilde özetlenebilir: Şehir devletleri: Sümerler, her biri kendi tanrı veya tanrıçasına tapınan bir dini merkeze sahip bağımsız şehir devletleri kurmuşlardır. Tarım ve sulama: Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki verimli ovalarda yerleşimler kurarak tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır. Yazılı tarih: Çivi yazısını geliştirerek hukuki belgeler, edebi eserler ve ticaret kayıtları tutmuşlardır. Bilim ve teknoloji: 60 rakamına dayanan seksajismal sayı sistemini, tekerleği ve sabanı icat etmişlerdir. Toplumsal yapı: Toplumları, din adamları ve askerlerin birinci, halkın ikinci, kölelerin ise üçüncü sınıfı oluşturduğu bir hiyerarşiye sahipti. İnanç sistemi: Çok tanrılı bir inanç sistemine sahip olup, doğa olayları ve günlük hayatla ilişkilendirdikleri tanrı ve tanrıçalara tapmışlardır. Günlük ritüeller: Tarımsal ritüeller ve tanrılara adaklar sunma gibi ritüeller gerçekleştirmişlerdir. Ekonomi: Ticaretle uğraşmış, farklı bölgelerle etkileşimde bulunmuşlardır.

Sümerler, tarih boyunca herhangi bir devlete bağlı değildi. Sümerler, M.Ö. 4000-2000 yılları arasında Mezopotamya'da (günümüzde Irak'ın güneyinde) yerleşik hayata geçmiş ve kent devletleri şeklinde örgütlenmiş bir uygarlıktır. Sümerler, zamanla zayıflayan Mezopotamya'yı geride bırakarak batı İran toprakları ve Kuzey Mezopotamya'da kendi devletlerini kurmuşlardır. Daha sonra gelen Akad ve Babil uygarlıkları, Sümerlerin izlerini taşımışlardır.

Dünyanın bilinen en eski aşk şiiri, M.Ö. 2037 ile 2029 yılları arasında, Sümerce olarak yazılmıştır. Sezai Karakoç'un "Mona Roza" şiiri ise 1950'lerde yazılmıştır.

Sümerlerin Babilleri etkilediği alanlar şunlardır: Hukuk: Tarihte ilk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bilim ve Teknoloji: Sümerler, matematik, astronomi, sulama ve mimari alanlarında önemli gelişmeler kaydetmiştir. Kültür ve Sanat: Sümerlerin sanatsal ve mimari başarıları, Babil uygarlığını etkilemiş, özellikle zigguratların inşası gibi yapılarda kendini göstermiştir.

Okulun ilk ne zaman icat edildiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır, çünkü okul, zaman içinde farklı kültürler tarafından geliştirilen bir yapıdır. Bazı önemli kilometre taşları: M.Ö. 83: Platon tarafından kurulan Platon Akademisi, tarihteki ilk okullardan biri olarak kabul edilir. M.S. 425: Bizanslılar, küçük yaşlardan itibaren çocukları asker olarak yetiştirmek amacıyla okullar kurmuşlardır. 1837: Horace Mann, günümüzdeki okul sisteminin temellerini atan kişi olarak kabul edilir. Modern anlamda okulun evrensel hale gelmesi, 19. yüzyılın ortalarına doğru sanayi devrimi ile paralel olarak başlamıştır.

At arabası tekerleği, MÖ 3500 civarında Mezopotamya'da icat edilmiştir. Tekerlek, ilk olarak çanak-çömlek yapımında kullanılan seramikçi çarkında kullanılmıştır. MÖ 2500'de Sümerler, dört tekerlekli savaş arabasını geliştirmiştir.

İlk çağ medeniyetlerinin görsel özellikleri hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu medeniyetlerin bazı özellikleri şunlardır: Sümerler: Çivi yazısını bulmuşlar, zigurat adı verilen tapınaklar inşa etmişlerdir. Babiller: Mimaride gelişmişler, Babil Kulesi ve Babil’in Asma Bahçeleri gibi eserler yapmışlardır. Hititler: Hiyeroglif yazısını kullanmış, Anal adı verilen yıllıklar tutmuşlardır. Lidyalılar: Parayı ve sikkeyi icat etmişlerdir. Mısır Medeniyeti: Nil Nehri etrafında ortaya çıkmış, piramitler ve sfenksler gibi anıtlar inşa etmişlerdir. Urartular: Taş işçiliğinde gelişmiş, su kanalları ve mezar odaları yapmışlardır.

Sümerler tarım dışında aşağıdaki alanlarda da uğraşmışlardır: Bilim ve teknoloji: Matematik, astronomi, tıp, hidrolik mühendislik ve geometri alanlarında gelişmişlerdir. Zanaat: Çömlekçilik, madencilik, dokumacılık, deri işçiliği ve metal işlemeciliği gibi zanaatlarla uğraşmışlardır. Sanat: Döndürme tekerleğini icat etmiş ve seri üretime geçmişlerdir. Hukuk ve yönetim: Dünyada bilinen en eski yazılı hukuk kanunlarını oluşturmuşlardır. Ticaret: Zengin doğal kaynaklara sahip Mezopotamya coğrafyasını kullanarak ticaret yapmış, farklı kültürlerle etkileşim kurmuş ve ticaret merkezleri oluşturmuşlardır.

Zigguratların depo olarak kullanılması, Sümerler, Asurlar ve Babiller gibi Mezopotamya uygarlıkları tarafından gerçekleştirilmiştir. Zigguratlar, sadece dini amaçlar için değil, aynı zamanda gözlem evi, okul ve depo olarak da kullanılmıştır.

Sümerler, tarih boyunca çeşitli halklarla karışmıştır. Özellikle Sami halklarla karıştıkları bilinmektedir. Sümerler, M.Ö. 4. ve 3. binyıllar arasında, Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki verimli topraklarda yaşamış ve bu bölgeye yerleşen Sami halklarla kültürel ve genetik etkileşimlerde bulunmuşlardır. Ayrıca, Sümerlerin kökenine dair bazı teoriler, onların Yeşil Sahra'dan Orta Doğu'ya göç eden Kuzey Afrikalı bir halk olabileceğini öne sürmektedir. Sümerlerin kesin kökenleri hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır ve bu konu hala tartışmalıdır.

Sümerce'de "Kürt" kelimesi "zarar veren, ziyana uğratan, fayda getirmeyen" anlamlarına gelir. Bu anlam, bugünkü anlamıyla benzerlik göstermektedir. Asurca'da ise "Kürt" kelimesi "bereketsiz, faydasız, zarara yol açan kimse" anlamındadır.

Eski Mezopotamya'nın en önemli tarihi olaylarından bazıları şunlardır: Yazının icadı. Tekerleğin icadı. Şehirlerin kurulması. Sulama tekniklerinin geliştirilmesi. Hukuk kurallarının oluşturulması. Bu olaylar, Mezopotamya'nın "uygarlığın beşiği" olarak anılmasına neden olmuştur.

Sümerler, Mezopotamya'yı tarım ve şehirleşme amacıyla kurmuşlardır. Tarım: Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki verimli ovalarda yerleşimler kurarak tarım faaliyetlerine başlamışlardır. Şehirleşme: Tarıma dayalı ekonomileri sayesinde şehirleşme sürecine öncülük etmişlerdir.