Solunum

Oksijensiz solunum (anaerobik solunum), bir glikoz molekülü için net 2 ATP üretir. Bu süreçte glikoliz gerçekleşir, ancak son ürünlerin oluşumu evresindeki tepkimeler canlıdan canlıya değişir.

Airway, genellikle aşağıdaki durumlarda uygulanır: Bilinçsiz veya yarı bilinçli hastalar. Anestezi uygulanan hastalar. Solunum zorluğu yaşayanlar. Yüz yaralanmaları, yanıklar veya solunum yolunu etkileyen diğer tıbbi durumlar. Airway uygulaması, uzman kişiler tarafından yapılmalıdır.

Evet, bebek uyurken solunum sayısı artabilir. Bebeklerin solunum hızı, yetişkinlere göre daha yüksektir ve bu durum, akciğer kapasitelerinin sınırlı olması ve metabolizma hızlarının yüksekliğiyle ilişkilidir. Bebeklerde normal solunum sayıları: Yenidoğan (0-1 ay): Dakikada 30-60 nefes. 1-6 aylık: Dakikada 25-50 nefes. 6-12 aylık: Dakikada 20-40 nefes. Solunum sayısındaki artış, ağlama, emme, gaz çıkarma veya uykudan uyanma sonrası gibi durumlarda geçici olabilir. Solunum sıkıntısı belirtileri arasında burun kanatlarının genişlemesi, kaburgalar arasında içe çökme, dudaklarda veya tırnak yataklarında morarma bulunur. Bu tür durumlarda bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.

Etkisiz solunum örüntüsü hemşirelik bakımı, hastanın yeterli oksijen alıp verememesi durumunda uygulanan bakımdır. Bu bakımın bazı bileşenleri şunlardır: Solunum egzersizleri: Derin solunum ve öksürük egzersizleri yaptırılır, gerektiğinde fizyoterapistten destek alınır. Pozisyon: Hastaya semifowler ya da fowler pozisyonu verilir. Oksijen desteği: Doktor isteminde oksijen desteği sağlanır. Sıvı alımı: Hastanın sıvı alımı artırılır. Sekresyon temizliği: Hastanın sekresyonlarını temizlemesi teşvik edilir, gerekirse göğüs fizyoterapisi ve postural drenaj uygulanır. Anksiyete yönetimi: Hastanın anksiyetesi azaltılır. Altta yatan nedenin tedavisi: Sorunun kaynağına yönelik girişimlerde bulunulur. Bu bakım, hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir.

Evet, kan gazı düşüklüğü tehlikeli olabilir. Kan gazı düşüklüğünün bazı tehlikeleri: Hipoksemi: Kandaki oksijen seviyesinin 60 mmHg'nin altına düşmesi, organların oksijen ihtiyacını karşılayamamasına yol açabilir. Ciddi sağlık sorunları: Kan gazı düşüklüğü, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, baş ağrısı, yorgunluk ve mental bulanıklık gibi belirtilerle birlikte solunum ve metabolik sistem bozukluklarına işaret edebilir. Beyin ve kalp hasarı: Kan gazı düşüklüğü, özellikle beyin ve kalp başta olmak üzere birçok sistemde hasara yol açabilir. Kan gazı düşüklüğü belirtileri görüldüğünde, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Ökaryotik hücrelerde oksijensiz solunumda mitokondri görev alır. Mitokondriler, oksijenli solunum yapan ökaryotik hücrelerde bulunur ve oksijensiz solunumda elektron taşıma sistemi (ETS) görev yapar.

High-flow nasal cannula (HFNC) uygulaması için bazı hasta grupları: Akut hipoksemik solunum yetmezliği olan hastalar. Pediatrik hastalar. Kalp yetmezliği hastaları. HFNC uygulamasının düşünülmediği veya dikkatli olunması gereken durumlar: Bilinç bozukluğu olan hastalar; Hiperkarbi semptomları veya riski olan hastalar; Eş zamanlı oksijen satürasyonunu güvensiz kılacak periferik dolaşım bozukluğu gibi ek sorunları olan hastalar. HFNC uygulamasının uygunluğu ve detayları için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Ekstübasyon sonrası hastanın ne zaman uyanacağı, altta yatan hastalığın ciddiyetine ve tedaviye verilen yanıta bağlıdır. Bazı hastalar birkaç saat içinde kendi kendine yeterli düzeyde nefes alıp verebilmeye başlarken, bazı hastaların durumu haftalarca kritik seyredebilir. Ekstübasyon sonrası hastanın yaşamsal belirtileri yakından izlenir ve stabil olduklarından ve herhangi bir komplikasyon yaşamadıklarından emin olmak için bir süre daha hastanede takip edilir. Ekstübasyon sonrası uyanma süreci hakkında en doğru bilgiyi, hastayı takip eden sağlık profesyonelleri verebilir.

Aerobik solunum yapan canlılara örnek olarak, tüm yüksek yapılı hayvan ve bitkiler verilebilir. Anaerobik solunum yapan canlılara örnek olarak ise şunlar verilebilir: Mayalar. Bazı bakteriler. Zorunlu anaerobik bakteriler. Aerotolerant anaerobik bakteriler. Fakültatif anaerobik bakteriler.

Solunum sayısının artması (takipne), çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir, bunlar arasında: Astım. Akciğer ödemi. Solunum yetmezliği. Ayrıca, solunum sayısının artması, hipertermi, enfeksiyon veya bazı ilaçların kullanımı gibi durumlarla da ilişkili olabilir. Doğru teşhis için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Oksijenin solunumdaki görevi, hücrelerin ihtiyaç duyduğu enerjiyi (ATP) üretmek için besin maddelerini (örneğin, karbonhidratları) karbondioksit ve suya dönüştürmektir. Solunum sırasında meydana gelen olaylar: Hücre oksijen alır. Hücresel solunum yapılır; yani oksijen varlığında besinlerden enerji üretilir. Vücuttan karbondioksit ve su açığa çıkar. Oluşan karbondioksit vücuttan uzaklaştırılır. Ayrıca, solunum sistemi aracılığıyla havadan alınan oksijen kan dolaşımına taşınır ve metabolizma sırasında oluşan karbondioksit dışarı atılır.

Anaerobik egzersizin bazı faydaları: Kas gücünü ve kütlesini artırır. Metabolizmayı hızlandırır. Dayanıklılığı ve kardiyovasküler sistemin verimliliğini artırır. Kemik mineral yoğunluğunu destekler. Ruh halini ve enerjiyi iyileştirir. Dolaşım, kalp ve akciğer fonksiyonlarını geliştirir. Hastalık risklerini en aza indirir. Duruşu düzeltir. Anaerobik egzersizler, kısa süreli ve yüksek yoğunluklu oldukları için maksimum 3 dakika yapılmalıdır. Anaerobik egzersizlere başlamadan önce profesyonel bir destek almak, kişinin sağlığı açısından daha doğru olacaktır.

Hayır, yemek borusu ve nefes borusu aynı anda kullanılmaz. Yemek borusu, yiyeceklerin ağızdan mideye geçişini sağlarken, nefes borusu havanın akciğerlere ulaşmasını sağlar.

Trakeal ekstübasyon, genellikle hasta uyanıkken gerçekleştirilir. Ekstübasyon zamanlaması için dikkate alınması gereken bazı noktalar: Daha önce havayolu kontrolünde güçlük yaşanıp yaşanmadığı; Pulmoner aspirasyon riskinin olup olmadığı. Erken ekstübasyon, postoperatif kardiyorespiratuar morbiditeyi artırmaz, maliyeti düşürür ve kaynakların kullanımını iyileştirir. Ekstübasyon kararı, hastanın durumuna göre anestezi uzmanı tarafından verilmelidir.

Solunum sıkıntısının kaç olması durumunda entübe edileceğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, entübasyon, solunum yetmezliği, anestezi altında ameliyat, şiddetli hastalıklar, bilinç kaybı veya düşük bilinç düzeyi gibi durumlarda kullanılır. Entübasyon kararı, hastanın kendi başına nefes alamadığı, hava yolunu koruyamadığı durumlarda doktor tarafından verilir. Entübasyon işlemi yalnızca bir uzman doktor tarafından gerçekleştirilebilir.

Kan gazı düşüklüğünün bazı nedenleri: Solunum sistemi sorunları. Yüksek rakım. Anemi. Kalp sorunları. Zehirlenme ve toksin maruziyeti. Solunum kaslarının zayıflığı. Uyku apnesi ve solunum durmaları. Kan gazı düşüklüğü ciddi bir sağlık sorunu olabilir; belirtiler fark edildiğinde tıbbi yardım alınmalıdır.

İnspirasyon kasları şunlardır: Diyafram. Dış interkostal kaslar. Skalen kaslar. Sternokleidomastoid. Serratus anterior, pectoralis major, serratus posterior superior gibi yardımcı inspirasyon kasları. Normal sakin solunumda bu kaslar görev yapar ve "primer inspirasyon kasları" olarak adlandırılır.

Solunum yapmayan tek canlı, mitokondrisi veya solunumdan sorumlu benzeri bir organeli bulunmayan Henneguya salminicola adlı tek hücreli canlıdır. Bazı canlılarda ise özel solunum organları yoktur.

Aerobik ve anaerobik canlılar farklı türlerde bulunur: Aerobik canlılar: Zorunlu aeroblar. Fakültatif anaeroblar. Mikroaerofiller. Aerotolerant anaeroblar. Anaerobik canlılar: Zorunlu anaeroblar. Örnekler: Aerobik bakteriler: Bacillus, Mycobacterium, Nocardia. Anaerobik bakteriler: Bazı bakteri ve mantar türleri. Bütün yüksek yapılı hayvan ve bitkiler zorunlu aerob, birçok bakteri ve bazı mantarlar ise anaerob veya fakültatif anaerob canlılardır.

Glikoliz sonucu oluşan pirüvat, ortama bağlı olarak farklı şekillerde metabolize olur: Aerobik koşullarda: Pirüvat, asetil-CoA'ya dönüştürülerek sitrik asit döngüsüne (Krebs döngüsü) girer ve karbondioksit (CO2) ile suya (H2O) kadar oksitlenir. Anaerobik koşullarda: Laktik asit fermantasyonu: Pirüvat, laktata indirgenir. Alkol fermantasyonu: Pirüvat, etanol ve karbondioksit (CO2) oluşumuna yol açar.