RomaDönemi

Zeugma tarras hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Zeugma Antik Kenti'nin önemi hakkında bilgi verilebilir. Zeugma Antik Kenti, Fırat Nehri kıyısında yer alan ve Roma döneminde önemli bir askeri ve ticari merkez olarak hizmet vermiş bir kenttir. Zeugma'da bulunan mühür baskıları (bulla), Geç Hellenistik ve Erken Roma İmparatorluk dönemi hakkında siyasi, ekonomik, kültürel bilgiler sunmaktadır. Zeugma, aynı zamanda "köprü başı" anlamına gelir.

Yozgat'ın Sarıkaya ilçesinde bulunan Basilica Therma (Sarıkaya Roma Hamamı), şehrin en meşhur tarihi yapısıdır. Özellikleri: Tarih: MS 2. yüzyılda inşa edilmiştir. Konum: Aquae Sarvenae olarak adlandırılan termal kaynağın üzerine kurulmuştur. Mimari: Roma mimarisinin Anadolu'daki en korunmuş örneklerinden biridir. Durum: Büyük kısmı yıkılmış olup, sadece batı cephe duvarı ayakta kalmıştır. Önemi: 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilmiştir. Halk arasında "Kral Kızı Hamamı" olarak da bilinir.

Parion'da yaşamış bazı topluluklar: Hellenler. Bergama Krallığı. Romalılar. Bizanslılar. Parion'da yaşamış kişilerle ilgili bazı tarihi olaylar: Peloponnessos Savaşları. Alkibiades'in donanması. Parion'da yaşayanlarla ilgili daha fazla bilgi, devam eden arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılabilir.

Aizanoi Antik Kenti'nde bulunan ören yerleri şunlardır: Zeus Tapınağı. Tiyatro ve Stadyum Kompleksi. Köprüler. Hamam ve Palaestra Kompleksi. Meter Steunene Kutsal Alanı. Sütunlu Cadde. Nekropoller, agoralar, gymnasium, antik bent, suyolları ve kapı yapıları. Aizanoi Antik Kenti, Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde, Kütahya şehir merkezine 50 km uzaklıkta yer alır.

Tarsus'taki Donuktaş'ın neden yapıldığına dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bir Roma tapınağı olduğu düşünülmektedir. Donuktaş için yapılan bazı yakıştırmalar şunlardır: anıt mezar; Dor mabedi; saray; kehanet merkezi. Donuktaş'ın yapım tarihine dair kesin veriler olmamasına rağmen, sütun başlığı ve diğer mimari parçalara dayanarak MS 2. yüzyılda yapımına başlandığı ancak bitirilemediği düşünülmektedir. Fransız bilim insanı Viktor Langlois, Donuktaş'ın Asur kralı Sardanapalus’un mezarı olduğunu ileri sürse de daha sonra yapının bir tapınak olduğu kesinleşmiştir. Tapınağın kimin adına inşa edildiği tam olarak bilinmemektedir.

İzmir'deki Agora Ören Yeri'nde bulunan bazı tarihi eserler: Tanrı Hermes, Dionysos, Eros ve Herakles heykelleri. Birçok erkek, kadın ve hayvan heykeli. Kabartma, figürin, mermer, kemik, cam, maden ve pişmiş toprak eserler. Kuzey Stoa (Bazilika). Batı Stoa. Faustina Kapısı ve Antik Cadde. Graffitiler. Tanrıça Vesta kabartması. Agora Ören Yeri'ndeki kalıntıların büyük bir kısmı M.S. 2. yüzyıla tarihlenmektedir.

Kızılkoyun Nekropolü, önemli arkeolojik buluntuları ve tarihi kalıntılarıyla antik Edessa'nın (günümüz Şanlıurfa) kültürel ve dini yapısını yansıtması açısından önemlidir. Nekropolün önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihî değer: M.S. 2. ve 4. yüzyıllar arasına tarihlenen nekropol, Helenistik ve Roma-Bizans dönemlerinin izlerini taşır. Mimari ve dekorasyon: Kaya mezarları, mozaik tabanlar, duvar freskleri ve çeşitli sembolik süslemelerle dikkat çeker. Mezar çeşitleri: Tek odalı, üç arkosolumlu mezarlardan, üçgen nişli mezarlara kadar farklı mezar tipleri bulunur. Tarihî dokunun korunması: Yapılan çalışmalar sayesinde, üzerinde uzun yıllar gecekonduların bulunduğu alan, arkeolojik bir sit alanı olarak korunmuştur.

Magarsus Antik Kenti'nde bulunan bazı yapılar şunlardır: Athena Magarsia Tapınağı. Antik Tiyatro. Stadyum. Sarnıçlar. Hamamlar. Orta Çağ Kalesi. Kent Suru. Ayrıca, Magarsus'un çevresinde Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve RAMSAR Alanı ile Yumurtalık Tabiatı Koruma Alanı ve RAMSAR Alanı gibi doğal alanlar da bulunmaktadır. Magarsus Antik Kenti, Adana'nın Karataş ilçesinde yer almakta olup, Adana şehir merkezine yaklaşık 50 kilometre mesafededir.

Domuztepe'de yaşamış bazı topluluklar: Geç Hitit Dönemi'nde yerleşme: Domuztepe, Geç Hitit Dönemi'nde iskan edilmiştir. Tarım, hayvancılık ve avcılıkla geçinen topluluk: Höyükten çıkan buluntular, yerleşmenin tarım, hayvancılık ve avcılıkla geçimini sağladığını göstermektedir. Yarı göçer yaşam süren topluluk: Kazılarda elde edilen veriler, insanların tam olarak yerleşik bir hayat sürmediğini, keçi, koyun ve yaban domuzu ile beslenerek yarı göçer bir yaşam sürdüğünü ortaya koymaktadır. Domuztepe'de yaşayan topluluğun, iklimsel değişiklikler ve yaşam biçiminin zorunlu olarak farklılaşması nedeniyle bölgeyi terk ettiği düşünülmektedir. Domuztepe Höyüğü'ndeki bulguların, Sümer uygarlığının kökenine dair izler taşıdığı ve Sümerlerin Asya kökenli olma ihtimalini güçlendirdiği belirtilmektedir.

Ödemiş Kalesi'nin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Bizans dönemine kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Kalenin, antik çağlarda stratejik bir nokta olarak kullanıldığı ve günümüze kadar ulaşan kalıntılarıyla ziyaretçilerini büyülediği belirtilmektedir. Ödemiş Kalesi ile ilgili başka bir bilgi bulunamamıştır. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: egepazarindan.com; izmiryasam.com.tr; yenikiraz.com.

Roma döneminde masaj, genellikle spa kültürüyle birleşmiş ve toplumda yaygın bir şekilde uygulanmıştır. Roma masajının bazı özellikleri: Hamamlar: Masaj, Roma hamamlarında yaygın olarak kullanılmıştır. Atletlerin toparlanması: Romalılar, spor arenalarında masajın etkinliğini kullanarak atletlerin toparlanmasını sağlamışlardır. Günlük yaşam: Masaj, Roma İmparatorluğu döneminde günlük yaşamın her alanına yayılmıştır. Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde kullanılan masaj teknikleri, günümüzdeki klasik masajın temelini oluşturmuştur.

Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianapolis Antik Kenti'nde çeşitli tarihi eserler bulunmuştur: Mozaikler: Kadın, erkek, hayvan ve meyve figürlerinin yer aldığı, üzerinde Hıristiyan inancına göre cennetteki dört nehrin personifikasyonu ve adlarının bulunduğu mozaikler. Adak Yazıtları: Örneğin, "Sadık saray muhafızı Himerios ile pek onurlu ve değerli Valentina'nın adağıdır" ibaresinin geçtiği yazıt. Bronz Filtre: İçeceklerin posasını ayırmak için kullanılan, milattan sonra 5. yüzyıla ait bir obje. Sikke ve Nekropol Buluntuları: 1800 yıl öncesine ait Roma sikkeleri, kemik toka, kemik çuvaldız ve unguentarium. Asklepios Kültüne Ait Yazıt: Sağlık tanrısı Asklepios'tan bahsedilen, Karadeniz bölgesinde bu kültün varlığını kanıtlayan önemli bir yazıt. Adak Levhası: Üzerinde yöresel bir kıyafet giymiş, buğday başakları tutan bir kadın figürü ve "Glakos'un oğlu Herakledes bunu sundu" yazısı bulunan bir adak levhası. Ayrıca, antik kentte mermer sütunlar, kiliseler, surlar, su sarnıçları, kaya mezarları ve Roma hamamı gibi yapılar da mevcuttur.

Bayburt Kalesi'nin tarihi yaklaşık 5000 yıla kadar uzanmaktadır. Kalenin ilk defa ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Pergamon Antik Kenti'nde yaşamış bazı topluluklar: Pergamon Krallığı. Roma İmparatorluğu. Bizanslılar. Osmanlı Türkleri. Ayrıca, Pergamon'da yaşayan halklar arasında zenginler, zanaatkarlar, tüccarlar ve çiftçiler bulunmaktaydı.

Te'omim Mağarası'nda bulunan bazı eserler şunlardır: İnsan kafatasları. Kandiller. Silahlar. Seramik kaplar. Bu buluntular, mağaranın geç Roma döneminde pagan tapınağı olarak kullanıldığını ve nekromansi ritüelleri için bir merkez olduğunu düşündürmektedir. Te'omim Mağarası'ndaki buluntuların tam anlamı ve kullanımı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

St. Gereon Bazilikası'nın içinde şunlar bulunmaktadır: Roma hamamları: Bazilikanın altında, Roma İmparatorluğu döneminden kalma bir hamam kompleksi kalıntısı yer almaktadır. Mozaikler: İç mekan, çarpıcı mozaiklerle süslenmiştir. Sanat eserleri: Harika sanat eserleri ve çeşitli yan şapeller ile bir mahzen mevcuttur. Tarihi objeler: 1304'ten kalan kutsanmış çatal haç, Gotik vitray pencereler ve Rönesans tarzı bir sunak bulunmaktadır. Ayrıca, bazilika günümüzde hala Hristiyan ayinleri ve törenleri için kullanılmaktadır.

Kale surlarının ne zaman yapıldığına dair farklı örnekler için farklı tarihler bulunmaktadır: Kayseri Kalesi ve Surları: 3. yüzyılda Roma döneminde yapımına başlanmış, 6. yüzyılda Bizans döneminde daraltılmış, bugünkü şeklini ise Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat zamanında 1221 yılında almıştır. İstanbul Surları: Doğu Roma İmparatorluğu döneminde, 5. yüzyılda yapımına başlanmış, yıkılıp yeniden yapılarak dört defa elden geçmiştir. Ani Şehir Surları: 967-989 tarihlerinde iki sur sistemi olarak yapılmış, Selçuklular'ın fethinden sonra 1064-1065 tarihlerinde son halini almıştır. Trabzon Kale Surları: 1300'lü yıllarda yapılmıştır. Konya Dış Kale Surları: Evveliyatı Roma dönemine kadar uzanmakta olup, Sultan Alâeddin Keykubat döneminde yeniden inşa ettirilmiş, Osmanlı döneminde ise tadilatlardan geçirilmiştir.

Aperlai Antik Kenti'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihi ve Kültürel Değer: MÖ 400'lerde kurulmuş küçük bir Likya liman kenti olması ve geç devir yazarlarında sıkça anılması. Mor Boya Üretimi: Antik Çağ'da deniz kabuklarından mor boya (Tyrean Purple) üretildiği düşünülen önemli merkezlerden biri olması. İyi Korunmuş Kalıntılar: Deniz kenarında başlayıp tepeye uzanan surları ve Roma dönemine ait lahitlerin iyi korunmuş olması. Konumu: Likya yolu üzerinde bulunması ve çevresindeki farklı coğrafi özellikler sayesinde dikkat çekmesi. Dalış ve Yüzme İmkanı: Sular altında kalmış kalıntıların şnorkel ve maske ile görülebilmesi, ayrıca antik kentin çevresindeki koyda yüzme imkanı sunması.

Aktopraklık Höyüğü'nde çeşitli önemli buluntular ortaya çıkarılmıştır: Ayak İzleri: 2018 yılında yapılan kazılarda, yaklaşık 7500 yıl öncesine ait 42-43 numara ayak izlerine rastlanmıştır. Çanak Çömlek ve Süs Eşyaları: Aktopraklık C yerleşiminde monokram mallarla temsil edilen Neolitik çanak çömlek ve farklı hammaddelerden yapılmış süs eşyaları bulunmuştur. Figürinler ve Kemik Aletler: Aktopraklık B yerleşiminde, Balkanlar'ın orta neolitik dönemine ait figürinler, kemik aletler ve mermer bilezik ve boncuklar keşfedilmiştir. Mezarlıklar: Höyükte, Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen bir mezarlık ve "Fikirtepe tabakası" olarak tanımlanan bir nekropol bulunmaktadır. Aktopraklık Höyüğü, aynı zamanda bir açık hava müzesi olarak ziyaret edilmekte ve yılda bir kez arkeoloji okulu ev sahipliği yapmaktadır.

Çavuş Sekiyurt Kaya Mezarları, Roma uygarlığına aittir. Geç Roma Dönemi’nde Çakılören yerleşim yerinin nekropol alanı olarak kullanılan Sekiyurt mevki, Doğu Roma Dönemi’nde teraslanıp düzleştirilerek bir kilise ve ona bağlı müştemilat inşa edilmesiyle dinî bir merkez olarak kullanılmıştır.