İhsan Oktay Anar'ın Amat kitabı, 1670 yılında İstanbul’dan yola çıkan Amat adlı Osmanlı kalyonunun seferi sırasında karşılaştığı maceralardan hareketle, yaratılıştan beri süregelen insan ve şeytan arasındaki mücadeleyi konu edinmektedir. Amat kitabında ayrıca insanın bilme ve ölümsüz olma tutkusu, şeytanın bu tutkuyu kullanarak insanları yoldan çıkarıp kendisine kul, köle etme çabası ele alınmıştır. Kitapta yer alan bazı diğer konular şunlardır: din ve mitolojiye felsefi anlamlar yüklenmesi; tarih, zaman, çevre, kişiler ve hatta dil ve anlatımın bir “atmosfer” yaratma, dekor oluşturma işlevi görmesi; olayların birbirlerine neden-sonuç ilişkisi içerisinde bağlanmaması; çizgisel bir kurgu ve gerçekçi bir anlatımın olmaması. Amat, aynı zamanda romandaki en önemli mekân olan Osmanlı gemisinin adıdır.