Pedagoji

Buders Sayısal Analiz, matematiğin temel kavramlarının ve uygulamalarının pedagojik bir çerçevede ele alındığı bir eğitim yaklaşımıdır. Sayısal analiz ise, bilgisayarların yardımıyla matematiksel problemleri çözme bilimidir.

Bank Street Yaklaşımının temel ilkeleri şunlardır: 1. Bireysel farklılıklara saygı: Her çocuğun benzersiz bir birey olduğunu kabul eder ve öğrenme sürecine çocukların kendi deneyimlerini, becerilerini ve ilgi alanlarını dahil eder. 2. Etkileşimli, keşfeden öğrenme: Çocukların aktif katılım ve deneyimler yoluyla bilgileri öğrenmesini teşvik eder. 3. Sosyal-uyumlu öğrenme: Çocukların birbirleriyle etkileşim halinde olmalarını ve sosyal becerilerini geliştirmelerini sağlar. 4. Global bir bakış açısı: Çocukların çeşitli kültürler ve perspektiflerle tanışmasını teşvik eder, farklılıkların önemini kavramalarına yardımcı olur. 5. Uygulamalı öğrenme: Öğrenme süreçlerinin grup çalışmaları ve işbirliği ile desteklenmesini sağlar.

"Sayırlar (sayılar) harflerden önce öğretilmeli" diyen düşünür, Jacques Rancière'dir.

"Eğitim çocuğu sevmekle başlar" sözü, Türk pedagog ve eğitimci İsmail Hakkı Baltacıoğlu'na aittir.

Süper Dadı programı, çeşitli eleştiriler ve endişeler nedeniyle yasaklanmamıştır. Ancak, program hakkında bazı olumsuz görüşler ve eleştiriler bulunmaktadır: 1. Pedagojik Eleştiriler: Programda kullanılan yöntemlerin çocukların psikolojik yapısına zarar verebileceği ve aile mahremiyetini ihlal ettiği belirtilmiştir. 2. Pazarlama Mantığı: Programda "süper", "hiper" gibi klişe ifadelerin kullanılması, pedagoji muhtevalı bir program için rahatsız edici bulunmuştur. 3. Sunucu Niteliği: Programın sunucusunun pedagog unvanını kullanarak halkı aldattığı iddiasıyla açılan soruşturma, programın yayından kaldırılmasına yol açmıştır.

Öğretmen adaylarının etkinlik tasarlama becerilerinin geliştirilmesi için aşağıdaki yöntemler önerilmektedir: 1. Teorik Bilgilerin Pratikte Kullanımı: Adayların teorik bilgilerini pratikte kullanmalarına olanak tanıyan etkinlikler düzenlenmelidir. 2. Günlük Yaşamla İlişkilendirme: Matematik ve diğer derslerde geliştirilen etkinliklerde günlük yaşamla ilişkilendirme yapılması, adayların konuları daha kolay kavramalarına ve kalıcı öğrenme sağlamalarına yardımcı olur. 3. Yapılandırmacı Öğrenme Yaklaşımı: Derslerde tartışma, sorgulama, keşfetme, grupla çalışma ve yaparak-yaşayarak öğrenme gibi yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı ilkeleri benimsenmelidir. 4. Staj ve Uygulama: Adayların, milli eğitime bağlı okullarda staj yaparak çocuklarla buluşmaları ve kendi etkinliklerini uygulamaları sağlanmalıdır. 5. Dönüt ve Değerlendirme: Adaylara, hazırladıkları etkinlikler için dönütler verilmeli ve daha etkili öğretim ortamları yaratılmaya çalışılmalıdır.

Rehberlik ve Özel Eğitim Öğretmenliği bölümünde 4 yıllık bir lisans eğitimi verilmektedir.

Özel Öğretim Yöntemleri 1 ve 2 şu şekilde tanımlanabilir: 1. Özel Öğretim Yöntemleri 1: Bu yöntemler, öğretim sürecinde kullanılan çeşitli teknikler, stratejiler ve yaklaşımları içerir. Bazı örnekler şunlardır: - Sorgulayıcı Öğrenme: Öğrencilerin bir olay, problem veya durum hakkında doğruya ulaşmak için sorgulayarak bilgi edinmesi. - Bağlı Öğrenme: Öğrencilerin problem tabanlı bir hikaye bağlamına yerleştirilerek otantik roller verilmesi. - Eleştirel Düşünme: Kusursuz ve eksiksiz düşünceyi ortaya çıkarmak için disiplinli ve özdenetimli düşünme. - Mobil Öğrenme: Bireylere istedikleri zaman ve şekilde öğrenme fırsatı sunma. 2. Özel Öğretim Yöntemleri 2: Bu yöntemler arasında şunlar yer alabilir: - Düz Anlatım Yöntemi: Öğretmenin bilgiyi öğrencilere aktarması, öğrencilerin pasif dinleyici olması. - Problem Çözme Yöntemi: Güncel yaşamla ilgili bir problemin sınıf ortamına getirilerek bilimsel problem çözme basamaklarının kullanılması. - Tartışma Yöntemi: Öğrencilerin konuları tartışarak anlamalarını ve kendilerini ifade etmelerini sağlama. - Gösteri Yöntemi: Bir eylemin veya becerinin önce gösterilip sonra öğrenciye yaptırılması.

Proje tabanlı öğrenme ve Kilpatrick yaklaşımı arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Proje Tabanlı Öğrenme: Bu yaklaşım, öğrencileri öğrenme sürecinin merkezine alır ve gerçek yaşam konularına ve uygulamalarına yer verir. 2. Kilpatrick Yaklaşımı: Bu yaklaşım, 1918 yılında William Heard Kilpatrick tarafından ortaya atılmıştır ve proje tekniğinin, öğrenmeyle ilgili kuramların uygulanmasına olanak tanıyan bir etkinlik ilkesine dayandığını savunur. Özetle, proje tabanlı öğrenme daha geniş bir çerçeve olup, Kilpatrick yaklaşımı bu öğrenme yaklaşımının bir parçası olarak görülebilir.

Pedagoji eğitimi İngilizcede "pedagogical education" veya "pedagogical training" olarak ifade edilir.

İşitsel-Dilsel Yöntemin Olumlu Yönleri: 1. Dinleme ve konuşma becerilerinin gelişimi: Bu yöntem, öğrencilerin dinleme ve konuşma becerilerini verimli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur. 2. Doğru telaffuz ve yapıların öğrenilmesi: Dilin yapısal özellikleri ve kalıp ifadeler üzerinde durulması, doğru telaffuz ve dilbilgisel yapıların öğrenilmesini sağlar. 3. Kültürel bilgilerin aktarılması: Hedef dili konuşanların kültürel art alan bilgilerine önem verilmesi, öğrencilerin dil ve kültür arasındaki ilişkiyi anlamalarına katkıda bulunur. 4. Öğrenci-öğretmen etkileşimi: Öğretmenler ve öğrenciler arasında daha fazla etkileşim söz konusudur. İşitsel-Dilsel Yöntemin Olumsuz Yönleri: 1. Sıkıcılık ve motivasyon kaybı: Çok sayıda mekanik alıştırma, dersleri sıkıcı hale getirebilir ve öğrencilerin motivasyonunu düşürebilir. 2. Yaratıcılığın engellenmesi: Öğrenciler, belirli yapılar üzerinden dili kullandıkları için yaratıcılıklarının göz ardı edildiği düşünülebilir. 3. Teorik temellerin yetersizliği: Yöntem, dil teorisi ve öğrenme teorisi açısından kusurlu olarak değerlendirilmiştir. 4. Kalabalık sınıflarda uygulama zorluğu: Yöntemin kalabalık sınıflarda uygulanması ve dersin programının izlenmesi zordur.

Ödül ve ceza, önlemsel (önleyici) sınıf yönetimi modeline dahildir.

Öğrenme psikolojisinin temel ilkeleri şunlardır: 1. Ön Bilgi: Öğrencilerin ön bilgi düzeylerinin doğru değerlendirilmesi, eğitim materyalinin etkili bir şekilde sunulmasını sağlar. 2. Yaparak Öğrenme: Aktif katılım, öğrencilerin daha fazla bilgi tutmasına ve yeni bilgileri uzun süreli hafızada başarıyla kodlamasına yardımcı olur. 3. Motivasyon: İlgisiz öğrenciler yerine, eğitimin önemini ve gerçek hayattaki uygulamasını anlayan ve motive olmuş kullanıcılar daha iyi öğrenir. 4. Sosyal Öğrenme: İşbirliği ve ekip çalışmasını teşvik eden bir eğitim ortamı, sosyal öğrenme sürecini destekler. 5. Geri Bildirim: Kullanıcıların ilerlemeleri hakkında geri bildirim almaları, kendi performanslarını değerlendirmelerine ve öğrenmelerini geliştirmelerine yardımcı olur. 6. Öz Yönlendirme: Kullanıcıların kendi öğrenme deneyimlerinden sorumlu olmaları, organizasyon ve dikkat gibi becerilerin gelişimini teşvik eder.

Yapılandırmacılıkta öğretmenin rolü, öğrencilerin bilgiyi kendi deneyimleri ve etkileşimleri aracılığıyla oluşturmalarına rehberlik etmektir. Bu kapsamda öğretmenin bazı görevleri şunlardır: 1. Rehberlik Etmek: Öğrenciler kendi öğrenme süreçlerini yönetirken, öğretmen onlara yol gösteren bir rol üstlenir. 2. Ön Bilgilerin Kullanımı: Öğrencilerin mevcut bilgi ve deneyimlerini yeni bilgilerin yapılandırılmasında temel alır. 3. Sosyal Etkileşim: Öğrenme sürecini sosyal bir etkinlik haline getirerek, grup çalışmaları ve tartışmalarla bilgiyi paylaşmayı ve geliştirmeyi sağlar. 4. Yansıtıcı Düşünme: Öğrencilerin öğrenme süreçlerini ve kendi yöntemlerini değerlendirmelerine yardımcı olur. 5. Teknoloji Kullanımı: Eğitim teknolojisinin etkin kullanımını sağlayarak, öğrencilerin bilgiye ulaşmalarını ve gözlem, araştırma gibi etkinlikleri gerçekleştirmelerini kolaylaştırır.

TPAB (Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi), eğitimde teknoloji, pedagoji ve alan bilgisinin bütünleştirilmesi anlamına gelir. TPAB'nin üç ana unsuru vardır: 1. Alan Bilgisi (AB): Öğretilecek konunun derin bilgi temellerini içerir. 2. Pedagojik Bilgi (PB): Öğretim ilke ve yöntemleri, öğrenim süreçleri ve uygulamaları hakkındaki bilgidir. 3. Teknoloji Bilgisi (TB): Dijital araçların kullanımı ve teknolojinin dersle nasıl entegre edileceği bilgisidir. TPAB, öğretmenlerin öğrencilerin anlayışını derinleştirmek, aktif öğrenmeyi teşvik etmek ve çeşitli öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak için teknolojiden etkili bir şekilde yararlanmalarına yardımcı olur.

CALP kısaltmasının açılımı, farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: 1. Customer Activation and Loyalty Program (Müşteri Aktivasyonu ve Sadakat Programı). 2. Certified Academic Language Practitioner (Sertifikalı Akademik Dil Uygulayıcısı), yazılı dil bozuklukları olan öğrencilere multisensory yapılandırılmış dil eğitimi veren kişiler. 3. Constructionist Approaches to Language Pedagogy (Dil Pedagojisine Yapılandırmacı Yaklaşımlar).

"Sor Öğretmenim" platformu, öğrencilere ve öğretmenlere yönelik çeşitli eğitim hizmetleri sunar: 1. Soru Cevaplama: Kullanıcıların eğitim ile ilgili sorularını hızlı ve etkili bir şekilde yanıtlamalarını sağlar. 2. Topluluk Oluşturma: Eğitimle ilgili konularda fikir alışverişi ve bilgi paylaşımı için bir forum ortamı sunar. 3. Pedagojik Destek: Öğretmenlere, güncel eğitim yöntemleri ve öğrenci motivasyonu gibi konularda yardımcı olur. 4. Sınav Hazırlığı: Sınav dönemleri ve kariyer danışmanlığı gibi konularda destek sağlar. Bu platform, öğrencilerin motivasyonunu artırarak eğitim süreçlerini daha verimli hale getirmeyi amaçlar.

Formasyonda zorunlu dersler şunlardır: 1. Eğitim Bilimine Giriş. 2. Öğretim İlke ve Yöntemleri. 3. Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme. 4. Eğitim Psikolojisi. 5. Sınıf Yönetimi. 6. Özel Öğretim Yöntemleri. 7. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı. 8. Öğretmenlik Uygulaması. Ayrıca, seçmeli dersler arasında Rehberlik ve Eğitimde Eylem Araştırması gibi dersler de bulunmaktadır.

Beyin temelli öğrenmenin ilkeleri şunlardır: 1. Her beyin biriciktir. 2. Beyin paralel bir işlemcidir. 3. İki türlü bellek vardır. 4. Öğrenmeye tüm fizyoloji katılır. 5. Öğrenmeye duyular da katılır. 6. Anlam arayışı doğuştandır. 7. Beyin parça ile bütünü aynı anda algılayabilir. 8. Öğrenmede ödül ve teşvik önemlidir. 9. Ortamın rahat olması beyni de rahatlatır.

Vedat Ülker iki farklı alanda faaliyet göstermektedir: 1. Fizyoterapist Vedat Ülker: İstanbul Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun olmuştur. 2. Pedagog Ceyda Doğan Ülker: Aynı zamanda Vedat Ülker, pedagog olarak da çalışmaktadır ve psikolojik danışmanlık, ebeveyn eğitimi gibi hizmetler vermektedir.