Osmanlıİmparatorluğu

Donald Quataert'in "Anadolu'da Osmanlı Reformu ve Tarım 1876-1908" adlı eseri, Osmanlı İmparatorluğu'nda tarım ve tarım reformlarını ele almaktadır. Kitapta işlenen konular arasında: - Tarım bürokrasisinin gelişimi ve ziraat okulları. - Örnek tarla ve çiftlik girişimleri. - Ziraat Bankası ve Düyun-ı Umumiye'nin tarım reformundaki rolü. - Tarımda makineleşme ve Batılı ülkelerle ilişkilerin tarıma etkileri. Quataert, Osmanlı ekonomisinin temelini oluşturan tarım sektörünün, devletin varlığını sürdürmesi için hayati öneme sahip olduğunu vurgulamaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde birçok savaş kaybettiği bilinmektedir. İşte bazıları: 1402 Ankara Savaşı: Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid'in Timur'a yenilmesi, imparatorlukta Fetret Devri'ne yol açtı. 1687 İkinci Mohaç Savaşı: Avusturya'ya karşı kaybedilen bu savaş, 4. Mehmed'in tahttan indirilmesine neden oldu. 1697 Zenta Muharebesi: Osmanlı'nın İkinci Viyana Bozgunu sonrası topraklarını geri alamayacağını anlaması ve Karlofça Antlaşması'nı talep etmesiyle sonuçlandı. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı: Osmanlı'nın yenilgisiyle Berlin Antlaşması imzalandı ve Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsızlıklarını kazandı. I. Dünya Savaşı (1914-1918): Osmanlı'nın Merkez Devletleri yanında savaşa girmesi başarısız oldu ve imparatorluk tamamen yenildi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda kuzeydoğuya Rumelı denmesinin nedeni, bu bölgenin Bizans İmparatorluğu'nun sahip olduğu topraklar olarak kabul edilmesidir. Osmanlı Türkleri, Avrupa'ya ayak bastıktan sonra burada fethettikleri yerlere Rumelı adını verdiler, çünkü "Rum" kelimesi "Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar" anlamına geliyordu.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde 80 civarında devlet fabrikası bulunmaktaydı.

Kıbrıs'taki Türklerin kökeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1571 yılında adayı fethinden önce ve sonra Anadolu'dan yapılan göçlere dayanmaktadır. Fetih öncesinde adada beş grup Türk bulunmaktaydı: Haçlı krallıkları döneminde adada yaşayan sıradan Türkler, Lüzinyan döneminin başından beri mevcut olan Türk ticaret kolonisi, Karamanlı askerler, Türk esirler ve Türkopoller. Fetih sonrasında ise Osmanlı arşivleri, Anadolu'dan on binlerce Türk'ün adaya yerleştirildiğini kaydetmektedir.

Tunca ve Meriç köprüleri, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Avrupa ile Asya'yı bağlayan yolun üzerinde bulunması nedeniyle nehir geçişlerini sağlamak amacıyla yapılmıştır.

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinin dünya tarihi açısından sonuçları şunlardır: 1. Bizans İmparatorluğu'nun Yıkılması: İstanbul'un fethi ile Bizans İmparatorluğu sona erdi. 2. Orta Çağ'ın Sonu, Yeni Çağ'ın Başlangıcı: Bu olay, Orta Çağ'ın kapanışı ve Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edildi. 3. Coğrafi Keşifler: Ticaret yollarının Osmanlı'nın eline geçmesi, Avrupalıları yeni yollar arayışına yöneltti ve coğrafi keşiflerin nedenlerinden birini oluşturdu. 4. Feodalitenin Yıkılması: Toplarla en güçlü surların bile yıkılabileceği görüldü, bu da Avrupa'daki feodal düzenin yıkılmasına zemin hazırladı. 5. Rönesans: Fetih sonrası İtalya'ya giden bilim insanları, orada eski Yunan ve Roma eserlerini inceleyerek Rönesans'ın başlamasına katkıda bulundular.

Abdülmecid Efendi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 18 Kasım 1922'de halife olarak seçilmiştir. Abdülmecid Efendi'nin halifelik dönemi, 3 Mart 1924'te halifeliğin kaldırılmasına kadar sürmüştür.

Genç Osmanlıların amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşmesi ve Batılılaşması için reformlar gerçekleştirmekti. Bu reformların başlıcaları şunlardı: - Anayasal düzen: Anayasal bir yönetim şeklinin benimsenmesi ve parlamentonun açılması. - Özgürlüklerin genişletilmesi: Bireysel haklar, eşitlik ve basın özgürlüğünün sağlanması. - Eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması: Batılı tarzda bir eğitim sisteminin oluşturulması. Genç Osmanlılar, bu fikirleri yaymak için basını etkin bir biçimde kullandılar ve 1876 yılında ilk Osmanlı Anayasası'nın ilan edilmesinde önemli bir rol oynadılar.

Edmondo de Amicis, "İstanbul" adlı eseri, Osmanlı İmparatorluğu'nun payitahtı olan şehri ziyaret ettikten sonra, izlenimlerini ve gözlemlerini paylaşmak amacıyla yazdı. Yazar, 1874 yılında ressam arkadaşı Enrico Junck ile birlikte İstanbul'a bir gezi gerçekleştirmiş ve bu geziyi, llustrazione Italiana adlı dergide makale olarak yayımlamak üzere notlar alarak sürdürmüştür.

II. Abdülhamid döneminde Osmanlı İmparatorluğu yaklaşık 1.600.000 kilometre kare toprak kaybetti. Kaybedilen bazı topraklar: Kıbrıs (İngiltere'ye satıldı); Tunus (Fransa tarafından işgal edildi); Mısır (İngiltere tarafından işgal edildi); Bosna Hersek (Avusturya tarafından işgal edildi); Girit (Yunanistan'a geçti); Kars, Ardahan, Batum ve Doğubayazıt (Rusya'ya bırakıldı). Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzölçümü ise 783.562 kilometre karedir.

II. Abdülhamid dönemi, Osmanlı İmparatorluğu için birkaç önemli nedenle öne çıkar: Reformlar ve Modernleşme: Eğitimde, bayındırlık ve tarım alanlarında önemli adımlar atılmıştır. Ekonomik Düzenlemeler: Düyûn-ı Umûmiye'nin kurulması ve dış borçların düzenlenmesi gibi ekonomik reformlar gerçekleştirilmiştir. Demiryolları ve İletişim: Bağdat Demiryolu ve Hicaz Demiryolu'nun inşası gibi projeler hayata geçirilmiştir. Dış Politika: Panislamizm politikası izlenerek İslam dünyasındaki müslüman topluluklar birleştirilmeye çalışılmıştır. Siyasi Gelişmeler: 1876'da Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyet ilan edilmiştir. Bu dönemde alınan kararlar ve gerçekleştirilen yenilikler, imparatorluğun dağılma sürecini yavaşlatmaya yönelik önemli çabalar olarak değerlendirilir.

"İmparatorlukta Zor Bir Gün" (A Hard Day in the Empire), Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili bir televizyon dizisinde sanat asistanı olarak çalışan Cansu'nun hikayesini anlatır. Cansu, setin sanat bölümünü tek başına idare etmek zorunda kaldığı bir gün, yönetmenin bitmek bilmeyen istekleri ve sert tavrıyla karşılaşır.

I. Murad'ın yerine Yıldırım Bayezid'in geçmesinin sebebi, I. Murad'ın 1389'da I. Kosova Savaşı'nda şehit olmasıdır. Yıldırım Bayezid, babası I. Murad'ın vasiyeti üzerine, devlet erkânının kararıyla Osmanlı tahtına geçmiştir.

Yıldız Sarayı, Sultan II. Abdülhamid'in 1909 yılında tahttan indirilmesi sonucu 33 yıl boyunca boş kaldı.

Mehmed'in veziri Çandarlı Halil Paşa, 10 Temmuz 1453 tarihinde idam edildi. Bu olay, İstanbul'un fethinden hemen sonra gerçekleşti.

Selanik, Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir şehirdi, ancak en önemli şehir olarak kabul edilmez. Osmanlı'nın en önemli şehirleri arasında İstanbul ve İzmir öne çıkar.

Osmanlı'nın Hint Okyanusu'na açılma sebepleri şunlardır: 1. Coğrafi Keşifler: Portekizlilerin Ümit Burnu'nu keşfedip Hindistan'da sömürgeler elde etmesi ve Hint deniz ticaretini denetimleri altına alması. 2. Baharat Yolu: Portekizlilerin Yeni Baharat Yolu'nu açmaları ve eski Baharat Yolu'nu kapatmaları, bu durumun Osmanlı'nın gümrük gelirlerinde büyük düşüşe sebep olması. 3. Müslüman Tüccarlar: Hindistan'daki Müslüman tüccarların faaliyetlerine engel olunması ve bu tüccarların Osmanlı'dan yardım istemesi. 4. Siyasi ve Askeri Üstünlük: Osmanlı'nın, Portekiz'in Hint Okyanusu'ndaki egemenliğini sınırlamak ve bölgedeki siyasi ve askeri üstünlüğünü artırmak istemesi.

Zaim ve zeamet Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılan terimlerdir. Zaim, "zeâmet sahibi" veya "kefil" anlamına gelir ve yıllık geliri 20 bin akçeden 100 bin akçeye kadar olan dirliklere verilen zeâmetin sahibidir. Zeâmet ise, Osmanlı Devleti'nde bazı asker görevlilerine, geçimlerini sağlamak veya hizmetlerine karşılık olmak üzere verilen toprak dirliğidir.

II. Mahmut, Yunan (Rum) isyanını bastırmak için Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'dan yardım istemiştir.