Nöroloji

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde nöroloji polikliniği ve kliniği, K Blok 2. ve 3. katta hizmet vermektedir.

Boksörlerde en çok görülen hastalıklar arasında el ve el bileği kırıkları, el bileği burkulmaları, omuz çıkıkları, parmaklarda bağ yaralanmaları ve beyin sarsıntıları yer alır. Ayrıca, tekrarlanan kafa travmaları nedeniyle boksörlerde kronik travmatik ensefalopati (CTE) riski de yüksektir. Boksörlerde ayrıca Parkinson ve Alzheimer gibi ciddi nörolojik hastalıklar da daha sık görülmektedir. Bu hastalıkların riskini azaltmak için boks organizasyonları, gelişmiş tıbbi protokoller ve daha iyi koruyucu ekipman gibi çeşitli önlemler almaktadır.

Substantia nigra (SN) birçok hastalık ve durumdan etkilenebilir, bunlar arasında: Parkinson hastalığı. Huntington hastalığı. Şizofreni. Wilson hastalığı. Beyin tümörü. Sarsıntı ve diğer travmatik beyin yaralanmaları. Trikloroetilen (TCE) gibi zehirler veya toksinler. Enfeksiyonlar (ensefalite neden olanlar dahil). Lupus gibi enflamatuar veya otoimmün durumlar. Çoklu sistem atrofisi. Ayrıca, "Wooden Chest Syndrome" olarak da bilinen fentanil göğüs duvarı sertliği sendromu, sentetik opioidlerin (örneğin, Fentanil, Sulfentanil, Alfentanil, Remifentanil) neden olduğu ve SN/striatum sinirlerinde artan dopamin salınımı ve azalmış GABA salınımı ile ilişkili nadir bir yan etkidir.

Ventrikül, beyin içinde bulunan, beyin omurilik sıvısı (BOS) ile dolu odacıklardır. Dört adet ventrikül vardır: Yanal ventriküller (birinci ve ikinci). Üçüncü ventrikül. Dördüncü ventrikül. Subaraknoidal mesafe, araknoid mater ile pia mater arasında bulunan boşluktur.

Demansı olan bir kişinin ne zaman Alzheimer olacağı kesin olarak belirlenemez. Alzheimer, demansın en yaygın türüdür ve genellikle 65 yaş ve üzeri bireylerde görülür. Alzheimer hastalığının seyri her bireyde farklılık gösterebilir ve belirtiler zamanla kötüleşebilir. Kesin teşhis ve takip için bir uzmana danışılması önerilir.

Dekad sendromu terimi, tıpta on yıllık süreçleri ifade etmek için kullanılan bir kısaltmadır. Down sendromu ise, 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması sonucu ortaya çıkan genetik bir durumdur. Özetle, dekad sendromu ile Down sendromu farklı kavramlardır; dekad sendromu on yıllık dönemleri ifade ederken, Down sendromu genetik bir farklılık sonucu ortaya çıkan bir durumdur.

Nöropsikiyatrik testler, genellikle şu adımları izleyerek yapılır: 1. Ön görüşme: Bireyin tıbbi geçmişi, eğitim düzeyi, mesleki geçmişi ve kişisel bilgileri alınır. 2. Test seçimi ve uygulama: Bireyin ihtiyaçlarına göre uygun testler seçilir ve standartlaştırılmış protokollere uygun şekilde uygulanır. 3. Sonuçların analizi ve raporlama: Test sonuçları analiz edilerek bireyin bilişsel, duygusal ve davranışsal profili çıkarılır. 4. Geri bildirim ve takip: Birey ve/veya ailesi ile değerlendirme sonuçları paylaşılır. Nöropsikiyatrik testler, klinik psikologlar, nörologlar veya psikiyatristler tarafından uygulanır ve yorumlanır.

Refleks bozukluğunun bazı nedenleri: Sinir sistemi hastalıkları. Omurilik yaralanmaları. Nöromüsküler hastalıklar. İlaçlar. Hipotiroidizm. Beslenme bozuklukları. Genetik faktörler. Refleks bozukluğu yaşayan kişilerin bir sağlık profesyoneline başvurmaları önemlidir.

Ayırıcı tanısı zor olan bazı hastalıklar şunlardır: Enfeksiyöz Mononükleoz (Öpücük Hastalığı). Deri Lezyonları. Psikiyatrik Bozukluklar. Ayırıcı tanı, doğru tanıya ulaşmak için olası hastalıkların bir listesini oluşturup, bu listeyi hastanın belirti ve bulgularına göre daraltma sürecidir.

Cinsel istek artınca hapşırmanın nedeni, burundaki erektil dokunun cinsel uyarılma sırasında tetiklenmesi olabilir. Ayrıca, hapşırma ve cinsel uyarılma arasındaki ilişki genetik bir bağlantı da içerebilir; çünkü bu durum otozomal dominant bir geçişle ebeveynlerden çocuklara geçebilir. Bu tür olgular, tıp camiasında tam olarak açıklanabilmiş değildir. Hapşırma veya cinsel istek artışı gibi durumlar rahatsızlık yaratıyorsa, bir uzmana danışılması önerilir.

Esansiyel tremor (titreme hastalığı) genellikle iyi huyludur, yaşamı tehdit eden bir durum değildir. Ancak, tedavi edilmediği takdirde günlük aktivitelere engel olabilir. Esansiyel tremor, yavaş yavaş kötüleşen bir hastalıktır ve kişinin hayatını bozmaya başlayacağı evreye ulaşması yıllar alabilir. Daha şiddetli titremesi olan kişiler, yemek yapma, mutfak gereçlerini kullanma, bardaktan içme, hijyen, bakım ve giyinme gibi faaliyetlerde zorlanabilir. Esansiyel tremor, bir kez başladıktan sonra kalıcı, ömür boyu süren bir durumdur ve geri döndürülemez. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Diplopi, tıpta çift görme olarak bilinir ve bir nesnenin iki görüntü olarak algılanması durumudur. İki türü vardır: 1. Monoküler diplopi: Sadece tek gözde çift görme olur ve diğer göz kapatıldığında düzelir. 2. Binoküler diplopi: Her iki gözde de çift görme olur ve her iki göz açıkken ortaya çıkar. Nedenleri arasında göz yorgunluğu, stres, alkol tüketimi, katarakt, kuru göz sendromu, astigmatizma, beyin anevrizması, diyabet ve bazı nörolojik hastalıklar yer alabilir. Belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, denge kaybı, gözlerin hareketiyle ağrı ve göz kapaklarında düşüklük bulunur. Diplopi, göz doktoru tarafından değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Beyinden EMG çekilmez, ancak beyinden gelen sinir sinyallerinin kasları uyardığı ve bu uyarıların kaslarda nasıl bir yanıt oluşturduğu EMG ile incelenebilir. EMG (Elektromiyografi), kasların ve onları kontrol eden sinir hücrelerinin sağlığını değerlendirmek için kullanılan bir tanı prosedürüdür. EMG testi genellikle bir nöroloji uzmanı veya fizyoloji konusunda uzmanlaşmış bir hekim tarafından yapılır.

Deli dana hastalığı (Creutzfeldt-Jakob hastalığı), beyinde anormal protein (prion) birikimi nedeniyle demansa yol açar. Bu birikim, beyin dokusunda iltihap ve dejenerasyona neden olarak şu belirtilere yol açar: bilişsel ve ruhsal bozukluklar; serebellar ataksi (denge bozuklukları); miyoklonik hareketler (istemsiz kas kasılmaları); görme kaybı. Hastalık, ilerleyici bir seyir izler ve belirtiler ortaya çıktıktan sonra hızlı bir şekilde beyin hücreleri zarar görür, bu da hastanın ani ve hızlı bir şekilde kötüleşmesine ve yaklaşık 6-12 ay içinde ölümüne neden olur.

Hipokampusa zarar veren bazı hastalıklar şunlardır: Alzheimer hastalığı. Epilepsi. Depresyon ve stres. Hipoksi (oksijen yetmezliği). Ensefalit. Travmatik beyin hasarı. Huntington hastalığı. Cushing sendromu. Madde ve alkol kullanımı. Hipokampus hasarı, hafıza ve yeni anılar oluşturma yeteneğini etkileyebilir.

Servikal ve lomber radikülopati arasındaki temel fark, sinir sıkışmasının meydana geldiği bölgedir. Servikal radikülopati. Lomber radikülopati. Radikülopati belirtileri ve tedavisi için bir uzmana danışılması önerilir.

Afazi, beynin dilden sorumlu alanlarının hasarlanması sonucu oluşan edinilmiş bir dil bozukluğudur. Afazinin bazı belirtileri: uygun olmayan kelime seçimi; okuma ve yazma güçlüğü; odaklanma ve hafıza problemleri. Afazinin nedenleri arasında inme, beyin kanaması, beyin tümörü veya kafa travması bulunabilir. Afazi durumunda, dilin biraz kendi kendine iyileşmesi genellikle mümkündür, ancak tam iyileşme nadirdir.

Deli dana testi pozitif çıktığında, Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJD) olarak da bilinen deli dana hastalığı teşhisi konur. Hastalığın bazı belirtileri: kişilik değişiklikleri; hafıza kaybı; konuşma ve yürüme zorlukları; kas seğirmeleri ve kramplar. Deli dana hastalığının insandan insana bulaşıcılığına dair kanıt yoktur, ancak kornea nakli, elektrot implantları ve beyin zarı nakli gibi durumlarda bulaşma riski olabilir.

Çökme kırıkları, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek kadar tehlikeli olabilir. Çökme kırıklarının bazı tehlikeleri: Ağrı ve hareket kısıtlılığı. Deformite. Omurilik ve sinir hasarı. Yaşam kalitesinde düşüş. Çökme kırığı şüphesi durumunda, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Oksipital lobda hasar oluşması durumunda görülebilecek bazı sorunlar şunlardır: Görme kaybı veya bozuklukları. Renk, şekil, boyut algısında bozukluklar. Hareket algısında bozulma. Tanıdık yüz ve eşyaların tanınmasında güçlük. Halüsinasyonlar. Yazıları tanıma ve okuma yetisinde bozulma. Denge kaybı ve hareket güçlüğü. Hafıza ve öğrenme sorunları. Oksipital lobda hasar, genellikle travmatik beyin yaralanmaları, inme, migren veya tümörler gibi durumlar sonucunda meydana gelir. Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşıldığında bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.