Mide

Mide ağrısı için öncelikle dahiliye (iç hastalıkları) bölümüne başvurulmalıdır. Ayrıca, mide hastalıklarının detaylı tetkiki ve tedavisi için gastroenteroloji bölümüne de gidilebilir.

Endoskopi sırasında mide kanserinin teşhisi, midenin iç yüzeyinin incelenmesi ve şüpheli dokulardan biyopsi alınmasıyla konur. İşlem sırasında tespit edilen belirtiler arasında şunlar yer alır: - Midede kitle veya tümör; - Mide duvarının kalınlaşması; - Ülser (yara) oluşumu; - Matara mide (linitis plastika). Kesin tanı, patoloji uzmanı tarafından biyopsi örneğinin mikroskop altında incelenmesiyle yapılır.

Midenin en büyük hali 1,5 ila 2,5 litre arasındadır.

B12 vitamininin emilmesi için iki önemli faktör gereklidir: hidroklorik asit ve intrinsik faktör. 1. Hidroklorik asit, midede bulunur ve B12 vitaminini gıdalardan serbest hale getirir. 2. İntrinsik faktör, mide tarafından üretilen bir proteindir ve B12 vitamini ile birleşerek emilimini sağlar. Ayrıca, bazı durumlarda mide asidi üretimi azalabilir veya mide sorunları nedeniyle B12 emilimi engellenebilir.

Mide ve bağırsak düzenleyici ilaçlar sindirim sistemi bozukluklarını tedavi etmek amacıyla kullanılır ve çeşitli gruplara ayrılır: 1. Antasitler: Mide asidini nötralize ederek mide ekşimesi ve hazımsızlığı hafifletir. 2. H2 reseptör blokerleri: Mide asidi üretimini azaltır. 3. Proton pompa inhibitörleri (PPI'lar): Mide asidi üretimini daha etkili bir şekilde azaltır. 4. Prokinetikler: Mide boşalmasını hızlandırır ve mide bulantısı ile kusmayı azaltır. 5. Antiemetikler: Bulantı ve kusmayı önler. 6. Antibiyotikler: Helicobacter pylori enfeksiyonu gibi bakteriyel enfeksiyonları tedavi eder. 7. Mide koruyucular: Mide zarını koruyarak ülser oluşumunu önler veya tedavi eder. 8. Antispazmodikler: Mide ve bağırsak kaslarındaki spazmları azaltır. Bu ilaçların kullanımı öncesinde mutlaka bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.

Midenin kanlanmasında görev alan ana arter sol gastrik arterdir. Ayrıca, midenin kanlanmasında rol oynayan diğer arterler şunlardır: Çölyak trunkus ve dalları; A. hepatica communis (karaciğerin kanlanması); A. lienalis (pankreas ve dalağın kanlanması).

Yoğurtlu makarna, mideye genellikle iyi gelir çünkü: Sindirim sağlığını destekler: Yoğurt, probiyotikler içerir ve bu probiyotikler bağırsak sağlığını iyileştirir. Düşük kalori: Yoğurtlu makarna, diğer ağır soslarla yapılan makarnalara göre daha düşük kalorili bir alternatiftir, bu da kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Kas onarımı: Yoğurt, yüksek kaliteli protein içerir ve bu da egzersiz sonrası kas onarımını hızlandırır. Ancak, laktoz intoleransı veya süt alerjisi olan bireyler için yoğurtlu makarna sindirim sorunlarına yol açabilir.

Karaciğer ve mideyi besleyen arterler şunlardır: 1. Hepatik Arter: Karaciğeri besleyen ana arterdir ve karaciğerin kan arzının yaklaşık %20'sini sağlar. 2. Çölyak Arter: Mideyi ve diğer ön bağırsak organlarını besleyen bir arterdir.

Midenin en önemli salgı maddesi hidroklorik asit (HCl)'tir.

Soslu mısırın mideyi yakmasının birkaç nedeni vardır: 1. Yüksek yağ ve tuz içeriği: Soslu mısır, işlenmiş ve baharatlarla kaplanmış olduğu için doğal mısıra kıyasla daha yüksek yağ ve tuz içerir. 2. Sindirim sistemi üzerindeki etkileri: Mısır doğal olarak lif içerir, ancak işlenmiş soslu mısırın fazla tüketilmesi sindirim sisteminde şişkinlik, gaz ve mide ekşimesi gibi sorunlara neden olabilir. 3. Baharatlı içeriği: Baharatlı soslu mısır, mide hassasiyeti olan kişiler için rahatsız edici olabilir.

Açken mide, sindirim sürecinin bir parçası olarak asit üretir.

Midede asit azlığı (hipoklorhidri), çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir: Sindirim sorunları. Besin emiliminde zorluklar. Enfeksiyon riski. Gıda alerjileri. Reflü ve gastroözofageal reflü hastalığı (GERD). Mide asidi azlığı belirtileri yaşıyorsanız, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

Hiatal herni (mide fıtığı) sınıflaması, midenin göğüs boşluğuna ne kadar ve nasıl kaydığına göre üç ana tipe ayrılır: 1. Kayma Tipi (Sliding Hiatal Herni). 2. Paraözofageal Tip (Paraesophageal Hiatal Herni). 3. Karma Tip (Mixed Hiatal Herni).

Tüp mide ameliyatı sonrası normal hayata dönüş, ortalama 2-6 hafta arasında gerçekleşir. Ancak iyileşme süreci, hastanın genel sağlık durumu, ameliyatın detayları ve komplikasyon riskleri gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Mide aspirasyonu, mide içeriğinin boşaltılması ve çeşitli tıbbi durumların tedavisi için yapılır. Bu işlem aşağıdaki durumlarda gereklidir: Ameliyat öncesi hazırlık: Mide dekompresyonu için ameliyat öncesi mide içeriğinin boşaltılması. Gastrointestinal kanama: Kanamanın durdurulması için mide içeriğinin temizlenmesi. Mide veya bağırsak tıkanıklığı: Tıkanıklığın giderilmesi amacıyla mide içeriğinin aspirasyonu. Zehirlenme: Potansiyel olarak toksik bir sıvının yutulduğu durumlarda mide içeriğinin boşaltılması. İlaç uygulaması: Oral ilaç alımında zorluk yaşayan hastalarda ilaçların mideye ulaştırılması.

Antrumda hiperemi (kızarıklık ve şişlik) çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Gastrit: Mide astarının iltihaplanması, kan akışını artırarak hiperemiye yol açabilir. 2. Reflü hastalığı: Mide içeriğinin yemek borusuna geri akışı, antrum mukozasında tahrişe neden olabilir. 3. Enfeksiyonlar: Helicobacter pylori gibi bakterilerin varlığı, mukozada iltihaplanma hâlini artırır. 4. Alkol ve ilaç kullanımı: Aşırı alkol tüketimi ve bazı ilaçlar mide mukozasına zarar vererek hiperemiye neden olabilir. 5. Stres: Stres, mide sağlığını olumsuz etkileyerek hiperemi süreçlerini başlatabilir. Bu durumlar, erken teşhis ve uygun tedavi için bir doktora başvurulmasını gerektirir.

Kimus, yiyeceklerin midede karıştırılıp sulandırılması ve parçalanması sonucu oluşur. Dolayısıyla, kimusun nedeni mideye ulaşan besinlerin burada işlenerek sıvı hâle gelmesi ve yarı akışkan bir karışım oluşturmasıdır.

Mide ve ince bağırsak arasında yemek borusu bulunur.

Coraspin'in enterik kaplaması, ilacın mide yerine bağırsaktan emilmesini sağlar.

Eritemli gastrit, mide mukozasının iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Eritemli gastritin nedenleri arasında mide asidinin aşırı üretimi, enfeksiyonlar, alkol tüketimi, bazı ilaçların kullanımı ve stres yer alır. Belirtileri ise karın ağrısı, bulantı, hazımsızlık, iştah kaybı ve kusmadır. Teşhis ve tedavi için bir gastroenteroloğa başvurmak gereklidir.