Mezhepler

Hayz 6, Buhârî'nin "Hayz" adlı eserinde yer alan bir hadis numarasıdır. Bu hadis, kadınların dini ve akıllarının eksik olduğu iddiasıyla ilgili bir söylemi içerir. Hayz, İslam fıkhında kadının aybaşı olması ve aybaşı kanının akması anlamına gelir. Buhârî, İslam peygamberi Hz. Muhammed'in söz ve davranışlarını içeren hadislerin toplandığı bir kaynaktır.

Midye yemek, farklı mezheplere göre farklı anlamlar taşıyabilir: Hanefi mezhebine göre, midye yemek haramdır çünkü midye ve benzeri deniz hayvanları balık sınıfına girmez ve çirkin/pis olarak kabul edilir. Şafii, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre ise, midye dahil tüm deniz ürünleri helaldir. Midye yemenin neye işaret ettiğine dair bir bilgi bulunamamıştır.

Hanefi mezhebine göre, balık sûretinde olmayan deniz hayvanlarının etleri yenmez. Şafii, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerine göre ise, suyun içinde yaşayan tüm deniz ürünleri, nerede bulunursa bulunsun, helaldir. Kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanı, Şafii mezhebinde hem denizde hem de karada yaşayabildikleri için helal kabul edilmez. Deniz ürünlerinin yenip yenmemesi konusunda farklı görüşler bulunduğundan, kesin hüküm için bir din görevlisine danışılması önerilir.

Midye ve ahtapotun yenmeme sebepleri, mezheplere göre değişiklik göstermektedir: Hanefi mezhebine göre, midye ve ahtapot gibi balık sınıfına girmeyen deniz canlılarının yenmesi helal değildir. Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre ise deniz ürünlerinin hepsi helaldir, dolayısıyla midye ve ahtapot da yenilebilir. Ahtapotun balık sınıfına girmeme sebebi, pullarının olmaması ve farklı bir anatomik yapıya sahip olmasıdır. Midye ve ahtapotun yenmemesi, bazı mezheplerde bunların zararlı veya pis olarak değerlendirilmesinden de kaynaklanabilir.

Mosko ahtapotun yenip yenemeyeceği, kişinin mensup olduğu mezhebe bağlıdır. Hanefi mezhebine göre, ahtapot pulları olmadığı ve balık sınıfına dahil edilmediği için helal kabul edilmez. Maliki, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre, ahtapot dahil tüm deniz ürünleri helaldir. Şii mezhebine göre, yalnızca pullu balıklar helal olduğundan ahtapot haram kabul edilir. Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre, deniz canlılarından yalnızca balık türleri helaldir; midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi canlılar helal kabul edilmez.

Kirpi eti yenmemelidir, çünkü bu hayvanda parazitler, enfeksiyonlar ve toksinler bulunabilir. Kirpiler, hem et hem de otla beslenen hayvanlardır.

Evet, Ağa Han ve Kerim Ağa Han aynı kişidir. Asıl adı Kerim el-Hüseyni olan IV. Ağa Han, 13 Aralık 1936'da Cenevre'de doğmuş ve 4 Şubat 2025'te Lizbon'da vefat etmiştir.

Dört büyük alim, İslam dünyasının önemli mezheplerinin kurucuları olarak kabul edilir ve şunlardır: 1. İmam-ı A’zam Ebu Hanife (699-767). 2. İmam-ı Malik bin Enes (712-795). 3. İmam-ı Muhammed bin İdris Şafiî (767-820). 4. İmam-ı Ahmed bin Hanbel (780-855).

Temkin ve tehir farklı anlamlara sahiptir: Temkin, bir işin sonunu düşünerek daha tedbirli davranmak anlamına gelir. Tehir ise geciktirmek, geri bırakmak demektir. Ayrıca, Kur'an'da geçen "takdim ve tehir" ifadesi, belagat ilminin unsurlarından olup, ifadenin normal düzeninden farklı bir şekilde kullanılması anlamına gelir.

73 fırka ifadesi, İslam dinindeki farklı mezhepleri ifade eder. Başlıca itikadi fırkalar: Hariciler; Şia; Mutezile; Cebriye; Mürcie. Ayrıca, bu fırkalardan çıkan tali kollar da bulunmaktadır. Kurtulan fırka (Fırka-i Naciye), Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in hadislerine göre, "benim ve ashâbımın takip ettiği yolu izleyenler" olarak tanımlanır.

İbn Teymiyye, Selefi ve Hanbeli akımlarına mensuptur. Selefi olarak, "Selefin, Allah'a O'nun kendisini tavsif ettiği şekilde iman ettiğini" savunmuş ve itikadi meselelerde onların görüşlerini benimsemiştir.

Mutezile mezhebinin beş ilkesi (usûl-i hamse) şunlardır: 1. Tevhid: Allah'ın birliği, eşi ve benzeri olmaması, ezeli ve ebedi olması. 2. Adalet (el-Adl): Allah'ın adil olması, kötü fiillerin O'na nispet edilememesi. 3. Va'd ve Vaîd (el-Va'd ve'l-Vaîd): İyi amellerde bulunanların mükâfat, kötü amellerde bulunanların ceza görmesi. 4. el-Menzile beyne'l-Menzileteyn: Büyük günah işleyenlerin iman ve inançsızlık arasında bir yerde bulunması. 5. İyiliği Emretmek, Kötülükten Sakındırmak (Emr-i bi'l-ma'rûf ve Nehy-i anil Münker): Müslümanların iyiliği emretmesi ve kötülükten sakındırması.

"El-Veciz" kitabının içeriği, kitabın türüne göre değişiklik göstermektedir: Tefsir kitabı. Fıkıh kitabı. Fıkıh usûlü kitabı.

Satranç oynayan kişinin amelinin kabul olup olmayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Haram olduğunu savunanlar: Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre satranç oynamak haram veya harama yakın bir mekruhtur. Mübah olduğunu savunanlar: Şafii mezhebine göre, belirli şartlar altında (kumar amacıyla oynanmaması, kötü söz söylenmemesi, namaz vaktinin kaçırılmaması vb.) satranç oynamak mübahtır. Bu nedenle, satranç oynayan bir kişinin amelinin kabul olup olmayacağı, takip ettiği mezhebe ve satranç oynarken uyduğu kurallara bağlı olarak değişebilir.

Damadın elini öpmek şart değildir, bu mübah bir davranıştır. Ancak, bazı dini yorumlara göre, damadın kayınvalidesinin elini öpmesi uygun görülmemektedir. El öpme, genellikle saygı ve hürmet ifadesi olarak kabul edilir, ancak bir menfaat karşılığında yapılması mekruh olarak görülür.

"Kulleteyn", Turan Dursun'un 12 yaşına kadarki yaşamından bir kesit sunarak, şeriata dayalı toplum yaşantısının cehaletle birleşince ne tür tezatlıklar barındırdığını anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular: kadın-erkek ilişkileri; tabular; toplumun cehaletinden beslenen sınıflar; Türk ve Kürtlerin Muş, Ağrı, Erzurum üçgeninde birbiriyle olan ilişkileri; mezhep farklılıkları. Ayrıca, ağalara, beylere rağmen ayakta kalmaya çalışan, ancak dinsel gericiliklerle kafası bulandırılan toplum da betimlenmiştir. Kulleteyn, "iki kulle" (yaklaşık 13 ton) su demektir.

Konstantin, Cezayir'de farklı dinlere mensup topluluklar bulunmaktadır. Şehirde hem Müslüman hem de Yahudi mirası mevcuttur. Müslüman nüfus: Maliki mezhebi yaygındır. Hanefi ve İbadi mezheplerine mensup az sayıda insan da vardır. Yahudi topluluğu: 1843'teki ilk nüfus sayımında 3.105 Yahudi vardı. 1931'de bu sayı 13.110'a yükselmişti. Ayrıca, Konstantin'de Hristiyan topluluklar da bulunmaktadır.

Evlilikte anne baba onayının şart olup olmadığı, mezheplere ve ülkelere göre değişiklik göstermektedir: İslam hukukuna göre: Hanefî mezhebine göre, henüz büluğ çağına ermemiş kız çocuklarının, kendini idare edemeyecek durumda aklen noksan olanların ve bunakların velilerinin izni olmadan nikâhları caiz olmaz. Diğer üç mezhebe göre ise, kadının velisinin izni alınmadıkça yapılan nikâh sahih olmaz. Türk Medeni Kanunu'na göre: 18 yaşını doldurmuş kişiler, başka bir kimsenin rızasına bağlı olmaksızın evlenebilir. 16 yaşını doldurmuş kişiler, ebeveyn izni ve mahkeme kararıyla evlenebilir. 16 yaşını doldurmamış kişiler hiçbir surette evlenemezler.

Süt kardeşliğinin paylaşımı, çocuğun iki yaşını geçmeden önce yapılmalıdır. Çünkü iki yaşından sonra emilen süt, süt kardeşliği oluşturmaz. Süt kardeşliğinin gerçekleşmesi için: Emen çocuğun iki yaşını geçmemiş olması gerekir. Emziren kişinin kadın olması gerekir. Süt, ağız ve burundan mideye inmelidir. Süt, başka bir sıvı ile karıştırılmamış olmalıdır.

Şiiler, İslam peygamberi Muhammed'den sonra devlet yönetiminin Ali'ye ve onun soyundan gelenlere ait olduğu fikrini savunan bir mezheptir. Şiiliğin bazı kolları: Zeydiyye: Hilafetin Hz. Ali'nin ve soyundan gelenlerin hakkı olduğuna inanır, ancak Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'in hilafetini de meşru görürler. İsmâiliyye: Eski Yunan ve Doğu felsefelerinden, Ortadoğu dinlerinden etkilenmiş uç görüşlere sahiptir. İmâmiyye-İsnâaşeriyye (Caferilik): On iki imama inanılır ve bu, mezhebin ana doktrinini oluşturur. Şiiler, İslam dünyasında yaklaşık %10-15'lik bir nüfusa sahiptir ve İran, Azerbaycan, Bahreyn, Irak ve Yemen'de çoğunluktadır.