Metafizik

Tanrı'nın ölümü, Friedrich Nietzsche'nin felsefesinde modern çağda Hristiyan ahlakının ve metafizik değerlerin çöküşünü simgeler. Nietzsche'ye göre Tanrı'nın ölümü şu anlamlara gelir: - İnsanın öz güvenini kazanması: Tanrı'nın var olması, insanlığın kendini yeterince güçlü hissetmemesine neden olur. - Yaratıcı özgürlük: Tanrı'nın yokluğu, insanların kendi değerlerini yaratmaları için bir fırsattır. - Nihilizm: Tanrı'nın ölümüyle birlikte, her şeyin anlamsız olduğu duygusu yaygınlaşır ve insanlar içi boş ritüellere yönelir. Ayrıca, bazı filozoflar "Tanrı'nın ölümü" ifadesini insanın ölümü olarak da yorumlamışlardır; bu, Batı bilgisinde özne ve bilinç özdeşliğinin sona ermesi anlamına gelir.

Viyana Çevresi'nin temel ilkeleri şunlardır: 1. Metafizik karşıtlığı: Felsefe, metafiziksel düşünüş biçimlerinden ve önermelerden arındırılmalıdır. 2. Sentetik a priori yargıların reddedilmesi: Bu tür yargıların olanaklılığı kabul edilmez. 3. Matematiğin mantıkçı temellendirilmesi: Matematik önermelerinin mantıksal, yani analitik ve a priori olduğu düşünülür. 4. Doğrulamacı anlam anlayışı: Bir önermenin anlamı, onun doğrulanma yöntemidir. 5. Bilim felsefesi: Felsefe, bilimin dilini açıklığa kavuşturmalı ve bilimin mantığını ortaya koymalıdır.

Kalsedonlar hem tarihsel hem de metafiziksel açıdan değerli kabul edilirler. Tarihsel önemleri, eski medeniyetlerden günümüze kadar uzanmaktadır; Mısırlılar, Yunanlılar ve Romalılar tarafından takı, muska ve tılsım olarak kullanılmışlardır. Metafiziksel özellikleri arasında ise sakinleştirici, iyimserliği arttırıcı ve ruhsal dengeyi sağlayıcı etkiler bulunur. Bu nedenle, kişisel gelişim ve şifa amaçlı kullanımları da yaygındır. Sonuç olarak, kalsedonların hem maddi hem de manevi değerleri nedeniyle önemli ve değerli bir taş oldukları söylenebilir.

Metafizik ve felsefe aynı şey değildir, ancak metafizik felsefenin bir dalıdır. Felsefe, insanın varoluşu, bilgisi ve değerleriyle ilgili temel sorunları ele alan bir disiplindir. Metafizik ise, fizikötesi anlamına gelen ve varlığın nedenlerini ve temel ilkelerini sorgulayan, felsefenin alt dallarından biridir.

İhvân-ı Safâ'da müzik, hem metafizik hem de fizik açıdan değerlendirilir. Metafizik açıdan, müzik, diğer sanatlardan farklı olarak doğrudan tanrısal sanatın bir eseri olarak görülür ve insanı metafizik hakikatlere yönlendirir. Fizik açıdan, müzik, insandaki dört sıvı karışım (ahlât-ı erba‘a) teorisine göre psiko-fizyolojik etkiler yaratır.

Yeşil akik taşının akıl ve zihin üzerinde şu faydaları olduğu düşünülmektedir: Zihni esnekleştirir ve netleştirir. Karar alma mekanizmasını güçlendirir. Akıl ve mantık gücünün gelişmesine yardımcı olur. Ayrıca, yeşil akik taşının genel ruhsal ve zihinsel rahatsızlıklarda da kullanılabileceği belirtilmektedir.

"Tanrıdan yoksunluğun bedeli" ifadesi, Friedrich Nietzsche'nin "Tanrı öldü" sözüyle ilişkilendirilebilir ve bu söz, Batı ahlakının ve metafizik değerlerin çöküşünü simgeler. Nietzsche'ye göre, Tanrı'nın ölümü, insanlık için bir felaket değil, fırsat olarak tanımlanır çünkü bu, yaratıcı özgürlük ve yeni değerlerin inşası anlamına gelir.

Aristoteles'in en önemli kitaplarından bazıları şunlardır: 1. "Organon": Mantık disiplinini inşa ettiği bu eser, altı kitaptan oluşur ve akıl yürütmenin temel ilkelerini inceler. 2. "Metafizik": Varlığın sorunlarını ele alan, "ilk felsefe" olarak adlandırdığı hacimli bir eserdir. 3. "Nikomakhos'a Etik": Ahlaki iyi ve mutluluğun ne olduğunu, erdemleri tartıştığı eserdir. 4. "Politika": Devlet ve siyaset sorunlarını ele aldığı eserdir. 5. "Poetika": Sanat konularını ele aldığı eserdir.

Kabala'da 10 Sefirot, evrenin ve insanın yapısını belirleyen 10 kutsal enerji noktasını temsil eder. Bu sefirotlar şunlardır: 1. Keter (Taç). 2. Hokhmah (Akıl, Hikmet). 3. Binah (Anlayış). 4. Hesed (Merhamet). 5. Gevurah (Güç). 6. Tiferet (Güzellik). 7. Netzach (Zafer). 8. Hod (İhtişam). 9. Yesod (Temel). 10. Malkut (Krallık).

Hermetik felsefenin üç temel ilkesi şunlardır: 1. "Zihinsellik İlkesi". 2. "Yazışma İlkesi". 3. "Titreşim İlkesi".

Aristoteles Metafizik Büyük Şerhi 1 İbn Rüşd tarafından 2016 yılında yayımlanan, 1088 sayfalık bir eserdir. Bu kitap, Aristoteles'in metafiziğinin on bir makalesini içermekte olup, İslam medeniyetinin klasik dönemlerinde büyük çoğunluğu Arapçaya çevrilmiş olan makaleleri kapsamaktadır.

Adem Kasidesi, Akif Paşa tarafından yazılmış olup, hayattan bıkmış, ümitsiz ve bedbin bir insanın ruh hâlini anlatır. Şiirde işlenen ana temalar şunlardır: 1. Yokluk Özlemi: Şair, varlığı beğenmez ve ondan kurtulmak ister; yokluğu, mutlak bir sükûn ve huzur ülkesi olarak görür. 2. Metafizik ve Felsefi Düşünceler: Varlığın ve ıztırapların yokluğuyla ilgili metafizik ve felsefi fikirler öne sürülür. 3. Sosyal ve Siyasi Hayat: Akif Paşa'nın siyasi hayatta gözden düşmesi ve ağır hastalığı, şiirdeki bedbinliğin ana sebeplerindendir. Ayrıca, şiirde İslami ve tasavvufi hikmetler de yer alır; yokluğun sırrına ermek için varlığın hududunu aşmanın gerekliliği vurgulanır.

Yakut taşının yeşil rengi, zebercet olarak adlandırılır ve bu taşın bazı faydaları şunlardır: 1. Bedeni temizleme: Zebercet taşı, bedeni temizleyip vücut zihin ahengini sağlar. 2. Kaygıyı azaltma: Zihni açıp kaygıyı azaltıcı etkileri vardır. 3. Ruhsal denge: Duygusal dengeyi sağlayarak ruh hali dalgalanmalarını hafifletir. 4. Yaratıcılık ve tutku: Yaratıcılığı ve tutkuyu artırabilir, bu da özellikle sanatçılar için faydalıdır. Bu faydalar bilimsel olarak kanıtlanmamış olup, doğal taşların metafiziksel ve spiritüel özellikleri üzerine kuruludur.

Sonsuzluğun sınırı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır: 1. Matematik ve Fizik: Matematikte sonsuzluk kavramı kesin tanımlara sahip olsa da, fizikte uzay, zaman ve boyutluluk gibi kavramların içinde aranan sonsuzluğun sınırı belirsizdir ve genellikle tahminlerle desteklenir. 2. Metafizik: Metafizikte, dini inançların büyük bir bölümü, yaratılmış hayatın gelip geçici olduğunu ve sadece yaratıcının sonsuz olduğunu iddia eder. 3. Bilimsel Araştırmalar: Bazı bilim insanları evrenin sonsuz olduğunu düşünürken, diğerleri kozmik bir felaketin evreni yok edebileceğini ve uzayın bir noktaya çökebileceğini öne sürerler. Sonuç olarak, sonsuzluğun sınırı kesin olarak bilinmemektedir.

Dumortierit taşının bazı faydaları ve kullanım alanları şunlardır: Zeka gelişimi: Özellikle çocuklar için kullanılan dumortierit, zeka geliştirici bir taş olarak bilinir. Zihinsel netlik: Zihni temizleyerek gereksiz bilgilerden arındırır, odaklanmaya yardımcı olur. Stres azaltma: Stresi ve kaygıyı azaltır, zihinsel dengeyi korur. Bağışıklık sistemi: Bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve metabolizmayı hızlandırdığına inanılır. Ruhsal farkındalık: Kişisel gelişimi teşvik eder, ruhsal farkındalığı artırır. Doğal taşların faydaları bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Taşların en çok sevdiği şeyler arasında şunlar yer alabilir: 1. Ametist Taşı: Kötü güçlere ve kötü fikirlere karşı korunmayı sever, negatif enerjiyi dönüştürür ve stresi azaltır. 2. Akik Taşı: Zihinsel karmaşadan kurtulmayı ve zihinsel güvenliği sağlamayı sever. 3. Amazonit Taşı: Yaratıcılığı tetiklemeyi ve sinir sistemi sorunlarını çözmeyi sever. 4. Labradorit Taşı: Algısal kontrolü ve hayattan zevk almayı sever, kişisel hedefleri bulmada yardımcı olur. 5. Jasper Taşı: Yaratıcılık ve ilham yaymayı, elektromanyetik dalgaları engellemeyi sever. Bu taşlar, doğal taşların enerjilerinden faydalanan kişiler tarafından önerilen özelliklerdir ve bilimsel bir temeli yoktur.

Tractatus Logico-Philosophicus, Ludwig Wittgenstein'ın hayatı boyunca yayınladığı tek eserdir ve dil, gerçeklik, bilim, etik, mantık, din ve felsefe gibi konuları ele alır. Kitapta öne çıkan bazı önermeler şunlardır: 1. Dünya olup biten her şeydir. 2. Bir düşünce, anlamı olan bir önermedir. 3. Üzerinde konuşulamayan konuda susmalı. Wittgenstein, bu eserde dilin mantıksal bir resmini çizmeye çalışır ve dilin sınırlarını belirleyerek metafizik ve akıl dışı unsurları dışlamaya çalışır.

Abdülhak Hamit Tarhan, Türk şiirinde metafiziği ilk kullanan şair olarak kabul edilir.

"Ayna şiiri"nin teması genellikle ölüm ve metafizik olarak belirlenmiştir.

Upanişadlar, Hinduizm'in felsefi ve mistik metinleri olup, derin felsefi düşünceleri, metafizik soruları ve spiritüel öğretileri ele alır. Ana konuları şunlardır: - Brahman: Evrensel ruh veya mutlak gerçeklik. - Atman: Bireysel ruh veya öz. - Karma: Eylemlerin sonuçları. - Samsara: Doğum-ölüm döngüsü. - Moksha: Ruhsal kurtuluş veya özgürlük. Upanişadlar, bu kavramları çeşitli hikayeler, metaforlar ve alegorik anlatılar aracılığıyla açıklar ve insanın varoluşsal sorularına cevap arar.