Metafizik

Necip Fazıl Kısakürek'in "Fikir Sancısı" şiiri, şairin görünenin ardındaki hakikatin peşinde olmasını ve bu arayışın onu sürekli bir arayış ve huzursuzluğa sürüklemesini anlatır. Şiirde işlenen bazı temalar: Metafizik sıkıntılar. Varlık-yokluk, hakikat-varoluş ve hayat-ölüm tezatları. Kısakürek, fikir sancısını yaşamının her devresinde hissetmiş ve bu durumu bir yaşama biçimi olarak benimsemiştir.

Kant sonrası felsefe, Immanuel Kant'ın fikirlerini takip eden ancak onun felsefesinin bazı sınırlamalarının ve varsayımlarının ötesine geçmeye çalışan filozofları ifade eder. Kant sonrası felsefenin bazı temel özellikleri: Geleneksel metafiziğin eleştirisi. Bireysel deneyime vurgu. Mutlak ahlakın reddi. İnsanlık durumuna odaklanma. Diğer felsefi geleneklerin etkisi. Kant sonrası felsefenin önemli temsilcileri arasında Friedrich Nietzsche, Arthur Schopenhauer ve Martin Heidegger bulunur.

Yaşam çiçeği, farklı kültürlerde ve inanışlarda çeşitli anlamlar taşır: Birlik ve beraberlik. Yaratılış döngüsü. İlahi oran ve geometri. Güç ve istikrar. Ruhsal yolculuk. Aile bağları. Yaşam çiçeği sembolü, mücevherlerde, dövmelerde ve dekoratif ürünlerde yaygın olarak kullanılır.

İşrâk felsefesinde insanın yeri, evrenin mükemmeliyetiyle birlikte, dünya ve ahirette mutluluğu hedefleyecek bir gelişim süreci içinde tanımlanır. İnsanın İşrâk felsefesindeki bazı özellikleri: Nur ile ilişki: İnsan, zulmetten (karanlıktan) kurtularak aydınlığa çıkmak suretiyle arınır. Çok katmanlı yapı: İnsan, sadece bedenî bir varlık olarak değil, iffet, yiğitlik ve hikmet gibi temel erdemlere sahip bir varlık olarak görülür. Mutluluğa ulaşma: İnsan, topraktan olan bedenî varlığından uzaklaşıp ruhanî varlığıyla nuranî olana yöneldiğinde ve Nurların Nuru’nun aydınlığından pay alabildiğinde mutluluğa erişebilir. İşrâk felsefesinde, insanın mutluluğa ulaşması için hem erdemli eylemler gerçekleştirmesi hem de hakikate ulaşma çabası içinde olması gerekir.

Kavramcılık (konseptüalizm) öğretisi, Fransız düşünür Petrus Abelardus tarafından ortaya atılmıştır. Abelardus’a ek olarak, kavramcılık öğretisine son dönem adcılığı adı da verilen Ockhamlı William ve Yeni Çağ filozoflarından John Locke da bu anlayışa yatkın görüşler benimsemiştir. Ayrıca, 20. yüzyıl felsefesinde dil felsefesi ve mantık alanlarında önemli gelişmeler yaşanmış, bu dönemde Ludwig Wittgenstein, Alfred Tarski ve Immanuel Kant gibi düşünürler de kavramcılık yaklaşımının temsilcileri arasında yer almıştır.

Nicholas Roerich'in "Yedi Büyük Kozmik Sır" kitabı, evrenin ve dünyanın ezoterik tarihçesi, kadim uygarlıklar, Lemurya, Atlantis, Şambala halkı, insanın metafizik yapısı ve potansiyeli gibi konuları ele alır. Kitabın önemli bir bölümü, Agni Yoga (Ateş Öğretisi) olarak adlandırılan ve insanı yeni bir evrimsel basamağa çıkarmayı amaçlayan bir öğretiye ayrılmıştır. Ayrıca, kitapta değinilen diğer bazı konular: dünyayı bekleyen gelecek; karanlık güçler, Lucifer ve Armageddon Savaşı; kozmik adalet yasası ve karmanın yaratılma yolları.

Farabi'nin varlık hiyerarşisi şu şekilde özetlenebilir: 1. İlk Sebep (Tanrı). 2. İkinciler (es-sevânî) ve Maddeden Ayrık Akıllar (el-ukûlü’l-müfârıka). 3. Faal Akıl. 4. Nefis. 5. Suret (Form). 6. Madde (Heyûlâ). Bu hiyerarşide en üstte Tanrı, en altta ise madde bulunur.

İhvân-ı Safâ, müzikte şu görüşleri savunur: Metafizik boyut: Müziği, metafiziğe açılan bir kapı olarak görür ve bu sanatla meşgul olanların belirli ahlaki erdemler kazanacağını düşünür. Matematiksel temel: Müziği, matematiğe dayalı bir sanat olarak değerlendirir ve yıldızlar ile gezegenlerin hareketleriyle uyum içinde olduğunu öne sürer. Ahlaki etkiler: Galenci tıp geleneğine dayanan dört sıvı karışım teorisini müziğe uygulayarak, ud tellerinin çıkardığı seslerin insanda cesaret, cömertlik, iffet ve yumuşak huyluluk gibi erdemler geliştirdiğini iddia eder. Dini ritüeller: Müziğin, dini ritüellerde kullanıldığında ahlakı zenginleştirdiğini savunur.

Sonsuzluğu anlamak için başvurulabilecek felsefeler arasında şunlar sayılabilir: İslam felsefesi. Antik Yunan felsefesi. Batı felsefesi. Ayrıca, sonsuzluk kavramı matematik, fizik ve popüler kültür gibi farklı alanlarda da araştırıldığı için bu disiplinlerdeki yaklaşımlar da sonsuzluğu anlama çabasına katkı sağlayabilir.

Ontoloji ve metafizik aynı şey değildir, ancak aynı alanı ifade eden iki farklı terimdir. Metafizik, var olan her şeyin doğasının ve kökeninin araştırıldığı, fizikötesi anlam taşıyan bir felsefi disiplindir. Ontoloji, varlığın doğasını, temel özelliklerini ve gerçekliğin yapısını inceleyen bir metafizik dalıdır. Ontoloji, metafiziğin bir alt disiplini olarak kabul edilir ve kapsamı metafiziğe göre daha dardır.

Epidot, değerli bir taş olarak kabul edilir. Epidotun değerli taş olarak bazı kullanım alanları: Mücevherat: Benzersiz yeşil rengi ve kristal alışkanlıkları nedeniyle mücevherlerde kullanılmak üzere kesilip cilalanabilir. Koleksiyon: Hem koleksiyoncular hem de özel koleksiyoncular tarafından değerli bir taş olarak görülür. Ancak, epidotun kullanımı, göreceli yumuşaklığı ve ayrılma özellikleri nedeniyle sınırlıdır.

Felsefede doğru veya yanlış olarak değerlendirilebilecek tek bir felsefe yoktur, çünkü felsefe, farklı bakış açılarına ve tartışmalara açık bir alandır. Felsefenin bazı ana dalları ve alt dalları şunlardır: Metafizik: Varlığın ve gerçekliğin doğasını inceler. Epistemoloji: Bilgi ve inancın doğasını araştırır. Etik (Ahlak Felsefesi): Ahlakın doğasını ve doğru davranış ölçütlerini inceler. Mantık: Doğru akıl yürütmenin kurallarını araştırır. Ayrıca, felsefenin içinde yer alan ve farklı bakış açılarını temsil eden çeşitli teoriler ve yaklaşımlar da bulunmaktadır, örneğin: Deontoloji: Ahlaki iyilik ve kötülüğün, sonuçların değil, ahlaki yükümlülüklerin belirlediğini savunur. Faydacılık: İyi olan veya yapılması gereken eylemin, en çok refahı artıracak eylem olduğunu öne sürer. Entelektüalizm: Bilgi sahibi olmanın, iyi ve erdemli bir davranış için yeterli bir ölçüt olduğunu savunur. Volontarizm (İradecilik): İyi ve erdemli bir davranış için bilgiden ayrı bir iradi sürecin gerektiğini öne sürer.

Simya, ezoterik olarak kabul edilir çünkü: İnisiyasyona dayalı bir eğitim sistemi vardır. Semboller ve metaforlar kullanır. Mistik ve ezoterik felsefelerle iç içe geçmiştir. Spiritüel ve felsefi bir disiplin olarak görülür.

Astral seyahatte ışık görmek, genellikle ışık varlıkları ile karşılaşmak anlamına gelir. Astral seyahatte ışık görmenin diğer anlamları: Korunma: Beyaz ışık, negatif enerjilerden korunma anlamına gelebilir. Rehberlik: Işık, kişinin içsel rehberliği ve ruhsal yolculuğuyla yüzleşmesini temsil edebilir. Bilimsel açıdan, bu tür deneyimler genellikle temporo-parietal bölgede oluşan görüntüsel halüsinasyonlar olarak yorumlanır. Astral seyahat, bilimsel olarak kanıtlanmamış bir olgudur.

Çile şiiri, Necip Fazıl Kısakürek'in sanat anlayışının üçüncü dönemine aittir. Şair, sanat anlayışını üç döneme ayırmıştır: 1. Birinci dönem: Abdülhakim Arvasi'yi tanımadan önceki zaman. 2. İkinci dönem: Abdülhakim Arvasi'yi tanıdıktan sonra. 3. Üçüncü dönem: Şairin ölümünden sonraki zaman dilimini kapsar. Necip Fazıl, 1962 yılında yayımlanan Çile adlı şiir kitabında, ilk şiirlerinden başlayarak hepsini bir ayıklamaya tabi tutmuştur.

İbn Sînâ'nın Kitâbü'n-Necât adlı eseri, mantık, doğa bilimleri ve metafizik konularını içerir ve İbn Sînâ'nın ansiklopedik eseri eş-Şifâ'nın bir özeti niteliğindedir.

Pirit, değerli bir taş olarak kabul edilir. Piritin değerli olmasının bazı nedenleri: Bereket ve bolluk taşı. Koruyucu taş. Şifalı taş. Piritin değeri, taşın nadirliğine, bulunduğu bölgeye ve işleme yöntemlerine bağlı olarak değişebilir.

Turmalinin en faydalı rengi, kişinin ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre değişebilir. Ancak, bazı turmalin renklerinin öne çıkan faydaları şunlardır: Siyah Turmalin: Negatif enerjileri uzaklaştırır, zihinsel dinginlik sağlar ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Pembe Turmalin: Sevgi, merhamet ve duygusal dengeyi simgeler, ilişkilerde samimiyeti artırabilir ve özsaygıyı güçlendirebilir. Yeşil Turmalin: Duygusal denge sağlar, stresle başa çıkmaya yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve metabolizmayı hızlandırabilir. Kırmızı Turmalin: Kan dolaşımını artırır, kalp sağlığına iyi gelir ve özgüveni yükseltebilir. Mavi Turmalin: Zihinsel netlik ve duygusal denge sağlar, stres ve kaygıyı azaltabilir. Doğal taşların faydaları bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

İşaretler ve Tembihler, İbn Sînâ felsefesinin bir özeti olup, bu felsefeye giriş olarak nitelenebilecek bir eserdir. Eserde ele alınan bazı konular: mantık; doğa bilimleri; metafizik. İbn Sînâ, bu eserinde Müslümanların çeviriler yoluyla karşılaştığı felsefi mirası bir kitap külliyatı altında telif ve tasnif etmiştir. Eser, iki ana bölümden oluşur: 1. Mantık. 2. Doğa bilimleri, metafizik ve ahlak. Her iki bölümün başında birer mukaddime bulunur ve her iki bölüm de kendi içinde on nehic ve on namata ayrılmıştır.

Cinlerin en korkunç hikayesi olarak değerlendirilebilecek birkaç örnek: Kınalı Cincinin Laneti. Karadedeler Olayı. İnsan Yiyen Cinler. Bu hikayeler, cinlerin varlığına dair inançlar çerçevesinde oluşturulmuş olup, gerçeklikleri tartışmalıdır.