MentalSağlık

Delilik kavramı, psikolojide bireyin düşünce, duygu ve davranışlarının norm dışı bir şekilde bozulması olarak tanımlanır. Bu bağlamda, aşağıdaki psikiyatrik hastalıklar delilik olarak değerlendirilebilir: Şizofreni: Gerçeklikten kopma, sanrılar ve halüsinasyonlar ile karakterizedir. Bipolar Bozukluk: Aşırı duygusal dalgalanmalar, manik ve depresif dönemler ile kendini gösterir. Major Depresyon: Derin bir üzüntü hali, ilgi kaybı ve işlevsellikte azalma ile ilişkilidir. Anksiyete Bozuklukları: Aşırı kaygı ve paniğin yaşandığı durumları içerir. Bu hastalıkların teşhisi ve tedavisi için bir psikiyatriste başvurulması önerilir.

Sabah anksiyetesinin nedenleri çeşitli faktörlere dayanabilir: 1. Stres ve Kortizol Seviyeleri: Sabahları kortizol hormonu seviyeleri yüksektir ve bu, doğal bir "savaş ya da kaç" tepkisinin bir parçasıdır. 2. Uyku Sorunları: Kaliteli bir uyku uyuyamamak veya uykusuzluk yaşamak, sabahları daha stresli hissetmeye yol açabilir. 3. Genel Anksiyete Bozukluğu (GAB): Genel olarak anksiyetesi olan kişilerde sabahları anksiyete daha belirgin olabilir. 4. Geçmiş Deneyimler: Daha önce yaşanan stresli olaylar veya sabah saatlerinde kötü deneyimlerin hatırlanması sabah anksiyetesini tetikleyebilir. 5. Gün İçi Endişeler: İş, toplantılar veya sorumluluklar hakkında endişelenmek, sabahları bu düşüncelerin daha belirgin hale gelmesine neden olabilir. Sabah anksiyetesi ciddi bir şekilde günlük yaşamı etkiliyorsa, bir psikolog veya psikiyatriste danışmak önemlidir.

Titizlik hastalığı (obsesif-kompulsif bozukluk) için psikiyatrist doktoruna gidilmelidir. Psikiyatrist, ruh sağlığı durumlarını teşhis etme ve tedavi etme konusunda uzmanlaşmış bir doktordur ve gerekli görürse ilaç tedavisi uygulayabilir.

Nevroz, psikiyatri alanında kullanılan bir terim olup, psikolojik rahatsızlıkları ifade eder. Nevrozun belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve şunları içerebilir: Anksiyete (kaygı): Sürekli endişe, gerginlik veya huzursuzluk hissi. Depresyon: Duygusal düşüşler, umutsuzluk, ilgi kaybı, enerji eksikliği, uyku ve iştah problemleri. Obsesyon ve kompulsiyonlar: Tekrarlayan düşünceler (obsesyonlar) veya buna bağlı olarak ortaya çıkan tekrarlayan davranışlar (kompulsiyonlar). Fobiler: Belirli bir nesne, durum veya aktiviteye karşı yoğun ve mantıksız korkular. Somatik belirtiler: Baş ağrısı, mide bulantısı, kas ağrıları, yorgunluk, baş dönmesi gibi bedensel şikayetler. İçsel gerilim: Sürekli bir içsel huzursuzluk veya rahatlama zorluğu. Nevroz tedavisi, psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemleri içerebilir. Tedavi sürecinde bir uzmana danışmak önemlidir.

Evet, "çöküntü" ve "depresyon" eş anlamlı kelimelerdir.

Belirtilen semptomlar, depresyon tanısı ile uyumludur. Depresyonda olan bir kişi, kendisini yetersiz ve değersiz bulur, çevresini yardım etmeyen ve yaşantısını yetersiz olarak değerlendirir, geleceğinden umutsuzdur ve uzun dönemli amaçları yoktur.

Psikiyatride duygu durum bozukluğu, kişinin duygu durumunda sürekli veya tekrarlayan değişiklikler yaşamasına neden olan zihinsel sağlık sorunudur. Başlıca duygu durum bozukluğu türleri: - Depresif bozukluklar: Major depresif bozukluk ve kalıcı depresif bozukluk (distimi). - Bipolar bozukluk: Mani ve depresyon dönemleri ile karakterizedir. - Siklotimik bozukluk: Bipolar bozukluğun daha hafif bir formudur ve hipomani ile depresif belirtiler arasında dalgalanır. Duygu durum bozukluğu belirtileri genel olarak şunları içerir: - Sürekli üzgün, boş veya umutsuz hissetme. - Enerji kaybı ve yorgunluk. - Uyku düzeninde değişiklikler (çok uyuma veya uykusuzluk). - İştahta değişiklikler (aşırı yeme veya iştahsızlık). Teşhis genellikle bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından yapılır.

Aile baskısına maruz kalmak, çeşitli psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilir: Duygusal sorunlar: Stres, anksiyete, depresyon ve düşük özsaygı gibi duygusal problemler ortaya çıkabilir. İlişki sorunları: Aile içi gerilim ve çatışmalar artabilir, bu da aile ilişkilerinin zedelenmesine neden olabilir. Kendilik saygısı sorunları: Bireyler, ailelerinin beklentilerini karşılayamadıklarında kendilerini yetersiz hissedebilirler. Kimlik sorunları: Aile baskısı, bireylerin kendi değerlerini ve kimliklerini keşfetmelerini zorlaştırabilir. Karar verme zorlukları: Bağımsız karar alma becerisi gelişmeyebilir. Fiziksel sağlık sorunları: Kronik stres, baş ağrısı, uyku sorunları ve sindirim problemleri gibi fiziksel semptomlara yol açabilir. Bağımlılıklar: Aile baskısıyla başa çıkmak için alkol, uyuşturucu madde kullanımı veya yeme bozuklukları gibi zararlı alışkanlıklara yönelme riski artabilir. Akademik ve mesleki sorunlar: Bireylerin akademik veya mesleki başarıları olumsuz etkilenebilir. Aile baskısıyla başa çıkmak için açık iletişim, kendi kararlarını alma ve gerektiğinde profesyonel destek alma önemlidir.

Savunma mekanizmalarının aşırı kullanılması çeşitli olumsuz sonuçlara yol açabilir: 1. Psikolojik Sorunlar: Savunma mekanizmaları, kaygı, endişe, korku gibi olumsuz duyguların daha da yoğunlaşmasına neden olabilir. 2. Gerçeklikten Kopma: Özellikle inkar, yansıtma gibi mekanizmaların aşırı kullanımı, kişinin gerçeklikle bağlantısının zayıflamasına ve zihninin bulanıklaşmasına neden olabilir. 3. Sosyal ve İş Hayatında Sorunlar: Aşırı savunma mekanizması kullanımı, sosyal ortamlardan uzaklaşmaya, iletişim sorunlarına ve iş hayatında özeleştiri yapamamaya yol açabilir. 4. Duygusal Yüzleşmenin Ertelenmesi: Duygularıyla yüzleşmekten kaçınan kişi, bu yüzleşmeyi sürekli erteler ve bu da duygusal sağlık sorunlarına yol açar.

Norman Bates'in "Bates Motel" dizisindeki hastalığı, dissosiyatif kimlik bozukluğu (önceden çoklu kişilik bozukluğu olarak biliniyordu) olarak teşhis edilmektedir.

Antidepresan kullanımının artmasının bazı nedenleri: Covid-19'un etkileri. Toplumda ruh sağlığı hizmetlerine erişimin artması. Diğer sağlık sorunlarının tedavisi. Yanlış kullanım. Ekonomik ve toplumsal zorluklar. Antidepresan kullanımı, doktor kontrolünde olmalıdır.

Hipokondriyazis (hastalık hastalığı) nedenleri şu şekilde sıralanabilir: 1. Yanlış Algılama: Kişi, vücut fonksiyonlarını yanlış anlar ve fiziksel duyumları hastalık belirtisi olarak yorumlar. 2. Genetik Yatkınlık: Ailede hipokondriyazis belirtileri yaşayanlar varsa, kişinin bu durumu kendisinde yaşama olasılığı daha yüksektir. 3. Geçmiş Deneyimler: Daha önce ciddi sağlık sorunları yaşamış kişiler, ilerleyen zamanlarda da yeniden hastalığa yakalanma korkusu geliştirebilir. 4. Psikiyatrik Bozukluklar: Obsesif kompulsif bozukluk, majör depresyon veya panik bozukluk gibi rahatsızlıklar hipokondriyazise yol açabilir. 5. Stres ve Travma: Şiddetli stres altında olmak ve çocukluk çağı travmaları, hastalık hastalığının ortaya çıkmasında etkili olabilir. Hipokondriyazis teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Terk edilme sonrası depresyonun süresi kişiden kişiye değişir ve birçok faktöre bağlıdır. Genel olarak, sağlıklı bir yas süreci altı ay ile bir yıl arasında sürer. Depresyonun tedavi süresi, uygun tedavi ile 3 ila 6 ay içinde büyük ölçüde iyileşme görülmesiyle de tahmin edilebilir.

Majör depresyon ve distimi (kronik depresyon), depresyonun farklı türleridir. Majör depresyon, en az iki hafta boyunca aşağıdaki belirtilerden en az beşinin olmasıyla kendini gösterir: - Günün çoğunda çökkün ve mutsuz hissetmek; - Sevilen etkinliklere ilgi kaybı; - Uyku düzeninde bozulma (uykusuzluk veya aşırı uyuma); - İştah değişiklikleri ve kilo kaybı veya alımı; - Yorgunluk ve enerji kaybı. Distimi ise daha hafif belirtilerle ve uzun süreli (iki yıl veya daha fazla) devam eden bir depresyon türüdür.

Alfred Ashford'un kişilik özellikleri arasında şunlar sayılabilir: ISFJ kişilik tipi. Deha seviyesinde olmayan zeka. Kardeşine hayranlık. Dress-up ve taklit. Alfred Ashford'un kişilik özellikleri, farklı kaynaklarda farklı şekillerde değerlendirilebilir.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) örnekleri şunlardır: 1. Maruz Bırakma ve Tepki Önleme: Bireyin korktuğu veya kaçındığı durumlarla güvenli bir şekilde yüzleşmesini sağlar. 2. Davranışsal Aktivasyon: Depresif ve kaygılı bireylerde harekete geçme motivasyonunu artırmak için günlük aktiviteler planlanır. 3. Rol Play: Bireyin belirli durumlarda yaşadığı duygusal zorlanmaları önceden prova etmesini sağlar. 4. Gevşeme ve Nefes Egzersizleri: Stresi, kaygıyı ve depresif duyguları kontrol edebilmek için bedensel gerginliği azaltır. 5. Olumsuz Düşünceleri Tespit Etme: Bireyin günlük hayatta karşılaştığı olaylara verdiği tepkileri ve bu tepkilerdeki olumsuz düşünceleri fark etmesini sağlar. Bu teknikler, bireyin duygusal ve davranışsal sorunlarını ele almak için bilişsel ve davranışsal yaklaşımları birleştirir.

Anksiyöz kişilik yapısının nedenleri arasında şunlar yer alır: Genetik faktörler. Çocukluk travmaları. Çevresel faktörler. Stresli yaşam olayları. Beyin kimyası ve hormonal etkiler. Düşük özgüven. Mükemmeliyetçi kişilik yapısı. Anksiyöz kişilik yapısının kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Anksiyete belirtileri yaşayan kişilerin mutlaka bir uzmana başvurması ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemesi önemlidir.

Bipolar ve borderline arasındaki farklar şunlardır: 1. Bipolar Bozukluk: Ruh halinin iki ana uçta değiştiği bir psikiyatrik hastalıktır: mani (veya hipomani) ve depresyon. 2. Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB): Duygusal düzenleme zorlukları, kararsız ilişkiler, kendilik algısında bozukluklar ve impulsif davranışlarla karakterize edilen bir kişilik bozukluğudur. Özetle, bipolar ruh hali değişiklikleriyle, borderline ise kişilik özellikleri ve davranışlarla ilgilidir.

Takıntılı kişilik bozukluğunun nedenleri birçok faktöre bağlı olarak şekillenebilir: Genetik faktörler. Çevresel etkenler. Kişilik özellikleri. Stres ve kaygı. Öğrenilmiş davranışlar. Takıntılı kişilik bozukluğu, profesyonel bir terapist ile çalışarak anlaşılabilir ve başa çıkma stratejileri geliştirilebilir.

Beta Rapçi olarak bilinen Berk Bayındır'ın bipolar bozukluk hastalığı olduğu belirtilmektedir.