MentalSağlık

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi aşağıdaki hastalıkların tedavisinde kullanılabilir: 1. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): En yaygın kullanım alanıdır. 2. Anksiyete Bozuklukları: Genel anksiyete, panik bozukluğu, sosyal anksiyete gibi. 3. Depresyon: Özellikle travma sonrası depresyon. 4. Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB): Tekrarlayan düşünceler ve zorlayıcı davranışlar. 5. Fobiler: Yükseklik, uçak, kapalı alan korkusu gibi. 6. Bağımlılıklar: Alkol, madde, kumar bağımlılığı. 7. Stres ve Performans Kaygısı: İş yerinde stres, sınav kaygısı gibi durumlar. EMDR terapisi, her bireyde farklı etkiler gösterebilir ve tedavi süreci kişiye özel olarak planlanmalıdır. Bu nedenle, bir uzmana danışmak önemlidir.

Disosiyatif bozukluklar, kişide kimlik, bellek, algı ve çevre ile ilgili duyumlar gibi normalde bir bütün halinde çalışan işlevlerin bütünlüğünün bozulmasıdır. Disosiyatif bozuklukların dört ana türü şunlardır: 1. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu: Kişinin birden fazla kimlik veya kişilik geliştirmesi durumudur. 2. Dissosiyatif Amnezi: Kişinin belirli bir olayı, yaşamındaki tüm olayları veya belirli bir zaman aralığını unutması durumudur. 3. Dissosiyatif Füg: Kişinin geçmişini ve önemli kimlik bilgilerini unutup, evinden veya alışageldiği ortamdan ayrılması durumudur. 4. Depersonalizasyon Bozukluğu: Kişinin kendi gerçeklik duygusundan veya bedeninden ayrıldığı hissinin olmasıdır. Nedenleri genellikle çocukluk çağında yaşanan fiziksel, duygusal ve cinsel travmalar ile ilişkilidir. Tedavi genellikle psikoterapi ve ilaç tedavisi kombinasyonunu içerir.

Çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) olan bazı ünlüler şunlardır: 1. Billy Milligan: 24 farklı kişiliğe sahip olan Milligan, tecavüz ve soygun gibi suçlardan beraat etmiş ve 36 yıl akıl hastanesinde kalmıştır. 2. Judy Castelli: Uzun yıllar tedavi gören ve kendisini sanatsal aktivitelere yönlendiren bir ÇKB hastası. 3. Truddi Chase: 92 farklı kişiliği olan ve ÇKB'yi anlatan bir kitap yazan kişi. 4. Herschel Walker: NFL'de oynamış ve ÇKB'yi anlatan bir kitap yazmış eski futbolcu. 5. Chris Sizemore: 22 farklı kişiliği olan ve ÇKB deneyimi hakkında bir kitap yazan kişi.

Hikikomori durumunun nedenleri genellikle bireysel, sosyal ve kültürel faktörlerin bir kombinasyonunu içerir. İşte bazı temel nedenler: 1. Bireysel Psikolojik Faktörler: Özgüven eksikliği, sosyal becerilerde yetersizlik, depresyon, kaygı bozuklukları ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi zihinsel sağlık sorunları hikikomoriye yol açabilir. 2. Aile İçi Dinamikler: Aşırı koruyucu, baskıcı veya ihmal edici ebeveyn tutumları, aile içi çatışmalar ve boşanma gibi durumlar bireylerin sosyal dünyadan uzaklaşmasına neden olabilir. 3. Sosyo-Kültürel Etkenler: Yüksek akademik ve toplumsal beklentiler, rekabetçi eğitim sistemi ve iş yaşamındaki baskılar bireylerin kendi kabuklarına çekilmesine neden olabilir. 4. Teknolojik Etkiler: İnternet ve sosyal medya kullanımı, gerçek dünyadan kaçışı kolaylaştırırken bireylerin sanal ortamlarda daha rahat hissetmelerine ve sosyal izolasyonlarını derinleştirmelerine yol açabilir. Bu faktörler, bireylerin uzun süreli sosyal izolasyona girmelerine ve toplumdan uzaklaşmalarına katkıda bulunur.

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) belirtileri şu şekilde sıralanabilir: 1. Tekrarlayan Obsesyonlar (Takıntılar): Mikrop veya kirlenme korkusu, kontrol kaybı yaşama veya birine zarar verme korkusu, simetri ve düzen takıntısı, aşırı dini veya ahlaki düşünceler. 2. Kompulsiyonlar (Zorlantılar): Aşırı el yıkama veya temizlik yapma, kapıların kilitli olduğundan emin olmak için tekrar tekrar kontrol etme, nesneleri belirli bir sıraya göre düzenleme, belirli kelimeleri içinden tekrarlama veya dua etme. 3. Yoğun Kaygı: Obsesyonlar nedeniyle bireyde yoğun bir kaygı hissi oluşur ve bu kaygıyı azaltmak için yapılan kompulsiyonlar genellikle kısa süreli rahatlama sağlar. 4. Zaman Kaybı: Takıntılar ve zorlantılar, bireyin zamanının büyük bir kısmını alır ve günlük işlerini aksatır. 5. Sosyal ve İşlevsel Problemler: OKB, bireyin sosyal hayatını, iş yaşamını ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. OKB belirtileri yaşıyorsanız, bir uzmana başvurmanız önemlidir.

Aile dizisinde Devin'in hastalığı "bipolar bozukluk" olarak belirtilmiştir.

Kaygı, günlük yaşamı olumsuz etkilemeye başladığında tehlikeli hale gelir. İşte kaygının tehlikeli olabileceğinin bazı işaretleri: İş ve sosyal yaşamı olumsuz etkileme: Kaygı, iş, okul ve uyku gibi aktiviteleri engelleyebilir. Fiziksel belirtiler: Kalp atım hızında artış, hızlı soluk alıp verme, terleme, titreme gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir. İntihar düşünceleri: Kaygı sorunu olan kişiler, intihar düşüncesi ve davranışları sergileyebilirler. Diğer sağlık sorunları: Depresyon, madde bağımlılığı, uyku sorunları ve sindirim problemleri gibi diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında bir doktora veya sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Kompülsif davranış bozukluğunun (OKB) kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli genetik ve çevresel faktörlerin bu bozukluğun gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. OKB'nin ortaya çıkışını etkileyen bazı faktörler şunlardır: Genetik yatkınlık. Beyin işlevlerinde bozulma. Çocukluk çağı travmaları. Stres. OKB teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Terapide ilk seansta genellikle aşağıdaki konular ele alınır: 1. Terapi Sürecinin Tanıtılması: Terapist, terapi süreci, seansların sıklığı ve süresi gibi konularda bilgi verir. 2. Psikolojik Destek Geçmişi: Daha önce psikolog veya psikiyatri yardımı alınıp alınmadığı, ne kadar süre alındığı ve tedavinin tamamlanıp tamamlanmadığı gibi bilgiler. 3. Sağlık Problemleri: Fiziksel sağlık sorunları, madde veya alkol kullanımı, intihar düşünceleri gibi durumlar. 4. Sosyal Hayat ve Aile: Aile ile olan ilişki durumu, danışanın kiminle yaşadığı, kardeşinin olup olmaması ve bir ilişkisinin olup olmadığı. 5. Hayatındaki Önemli Anlar: Travmatik olaylar veya zor dönemler gibi danışanı derinden etkileyen anlar. 6. Terapiden Beklentiler: Danışanın terapiden ne beklediği ve hedefleri. 7. Başvuru Sebebi: Danışanı terapiye getiren sorunlar ve bu sorunların hangi alanları etkilediği. Gizlilik: Terapist, seanslarda konuşulanların gizliliğini korur, ancak danışanın kendine veya bir başkasına zarar verme durumu gibi istisnai durumlarda gizliliğin ihlal edilebileceği bilgisi verilir.

Psikomental Psikoloji çeşitli alanlarda profesyonel psikolojik destek sunan bir terapi merkezidir. Başlıca faaliyetleri şunlardır: Bireysel Terapi: Depresyon, anksiyete, stres yönetimi ve travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlarla başa çıkma. Evlilik ve Çift Terapisi: İlişkilerde yaşanan çatışmaların çözülmesi ve sağlıklı bir iletişim ortamının yaratılması. Çocuk ve Ergen Psikolojisi: Çocukların kaygı, dikkat eksikliği, özgüven eksikliği ve öğrenme güçlüğü gibi sorunlarla profesyonel destek. Zekâ Testleri (IQ Testleri): Bilişsel yeteneklerin ve zekâ seviyelerinin objektif bir şekilde değerlendirilmesi. Online Terapi: Türkiye’nin farklı bölgelerinde veya yurtdışında yaşayan bireylere uzaktan destek. Atölyeler ve Eğitim Programları: Stres yönetimi, mindfulness ve iletişim becerileri gibi konularda bilinçlendirme eğitimleri.

Boş bir hayat yaşamak, genellikle anlamsız ve amaçsız bir şekilde zaman geçirmek anlamına gelir. Ayrıca, boş hayat hissi, mental sağlık sorunlarının bir belirtisi de olabilir ve depresyon, kaygı ve stres gibi durumlarla ilişkilendirilebilir.

Takıntı hastalığının (obsesif kompulsif bozukluk - OKB) bazı yaygın belirtileri şunlardır: 1. Elleri sık sık yıkama veya dezenfektan kullanma: Mikrop bulaşma korkusuyla yapılan bu davranışlar cilt problemlerine yol açabilir. 2. Aşırı temizlik yapma: Temizlik takıntısı, kişinin kendini geçici olarak rahatlamasına rağmen, bu rutini tekrarlamaya mecbur hissetmesiyle karakterizedir. 3. Tekrarlayan kontroller: Ocağın, pencerelerin veya kapının kapalı olduğunu defalarca kontrol etme ihtiyacı. 4. Belirli sayılara göre hareket etme: Merdivenleri dörder dörder çıkmak veya kapıları 4 defa kilitlemek gibi davranışlar. 5. Kötü bir şey olacağına dair sürekli endişe: Kendine veya sevdiklerine zarar gelme korkusu. 6. Cinsellikle ilgili rahatsız edici düşünceler: İş arkadaşlarıyla uygunsuz ilişkiler veya cinsel kimlikle ilgili endişeler. 7. Çevredekilerin söz ve davranışlarını inceleme: Eşlerin, arkadaşların veya iş arkadaşlarının her hareketini sorgulama. 8. Onay arama: Her adımda çevreden onay bekleme ve karar verirken başkalarının fikrini alma ihtiyacı. 9. Beden dismorfik bozukluğu: Kişinin belirli vücut bölümlerinin çirkin veya anormal olduğuna inanması. Bu belirtiler günlük yaşamı etkiliyorsa, bir uzmana danışmak önemlidir.

Terapi, bireylerin duygusal, zihinsel veya davranışsal sorunlarını çözmek için uzman bir terapist tarafından sunulan profesyonel bir yardım sürecidir. Terapi süreci genellikle şu aşamalardan oluşur: 1. Danışan-Terapist Görüşmesi: İlk seansta terapist, danışanın ihtiyaçlarını ve sorunlarını anlamak için değerlendirme yapar. 2. Hedeflerin Belirlenmesi: Terapist ve danışan, terapinin amaçlarını ve hedeflerini birlikte belirler. 3. Terapötik Müdahaleler: Belirlenen hedeflere ulaşmak için çeşitli terapi teknikleri ve stratejileri uygulanır. 4. İlerleme Değerlendirme: Danışanın terapideki ilerlemesi düzenli olarak değerlendirilir ve gerekli ayarlamalar yapılır. 5. Terapinin Sonlandırılması: Danışan, belirlenen hedeflere ulaştığında ve duygusal/zihinsel iyilik hali sağlandığında terapi süreci sonlandırılır. Terapi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi, psikodinamik terapi, humanist terapi, aile terapisi ve sanat terapisi gibi çeşitli yaklaşımlar bulunur. Terapiye başlamak için bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak gereklidir.

Nomofobi, yani cep telefonundan mahrum kalma korkusu, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir: 1. Teknoloji bağımlılığı: Akıllı telefonların yaygınlaşması, kişilerin bu cihazlara olan bağımlılığını artırabilir. 2. Sosyal medya ve bildirimler: Sosyal medya platformları ve sürekli gelen bildirimler, telefonları sürekli kontrol etme ihtiyacı doğurabilir. 3. Sosyal bağlantı ihtiyacı: İnsanlar, telefonları aracılığıyla sosyal bağlantılarını sürdürebilir ve bu bağlantılar kesildiğinde yalnızlık hissi yaşayabilirler. 4. FOMO (Fear of Missing Out): Bir şeyleri kaçırma korkusu, telefonları sürekli kontrol etme isteğini tetikleyebilir. 5. Zaman yönetimi sorunları: Kişi, telefonunu kullanarak zamanını verimli bir şekilde yönetmekte zorlanabilir. Nomofobi, ayrıca mevcut bir anksiyete bozukluğunun bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilir.

Aşağılık kompleksinin belirtileri şunlardır: 1. Özgüven eksikliği ve yetersizlik hissi: Kişi, başarılarını ve yeteneklerini küçümseme eğilimindedir ve sürekli olarak başkalarının başarılarıyla kıyaslama yapar. 2. Sürekli onay arayışı: Başkalarından sürekli onay ve takdir bekler, onaylanmadığında kendisini değersiz ve başarısız hisseder. 3. İçe dönüklük ve sosyal fobi: Sosyal ortamlarda rahat hissetmez, başkalarıyla etkileşimde bulunmaktan kaçınabilir. 4. Aşırı baskı ve mükemmeliyetçilik: "Daha iyi" olmak için aşırı bir baskı altında hisseder ve bu durum tükenmişliğe yol açabilir. 5. Savunmacı tutum ve agresif tepkiler: Eleştiriler karşısında aşırı savunmacı tutum sergiler ve bu da yalnız kalmasına neden olabilir. 6. Kötümserlik ve olumsuz düşünceler: "Başaramam", "Yetersizim", "Kimse beni sevmez" gibi olumsuz düşüncelerle doludur. Bu belirtiler, çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimlerden kaynaklanabilir ve tedavi edilebilir bir durumdur.

Psikolojik danışmanlar aşağıdaki gibi çeşitli psikolojik hastalıklara bakarlar: Depresyon: Sürekli üzüntü, ilgi kaybı ve enerji düşüklüğü ile karakterize edilen durum. Anksiyete bozuklukları: Panik atak, sosyal fobi ve genel kaygı bozukluğu gibi alt türleri içerir. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Tekrarlayan, istenmeyen düşünceler ve bunları nötralize etmeye yönelik davranışlar. Yeme bozuklukları: Anoreksiya nervoza, bulimia nervoza gibi durumlar. Bağımlılıklar: Alkol, uyuşturucu veya davranışsal bağımlılıklar. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan bozukluk. Kişilik bozuklukları: Borderline, narsisistik veya antisosyal kişilik bozuklukları. Psikolojik danışmanlar, bu ve benzeri rahatsızlıkların tedavisinde terapi yöntemleri kullanarak bireylere destek olurlar.

Mükemmeliyetçilik, kendi başına bir hastalık olarak kabul edilmez. Ancak, mükemmeliyetçilik aşırıya kaçtığında psikolojik bir sorun olarak değerlendirilebilir. Eğer mükemmeliyetçilik hayatı olumsuz etkiliyorsa, bir terapist veya danışmandan yardım almak faydalı olabilir.

Şizoafektif bozukluğu olan bazı ünlüler şunlardır: 1. David Helfgott - Avustralyalı konser piyanisti. 2. Elyn Saks - Amerikalı hukuk profesörü ve şizofreni yazarı/araştırmacısı.

İdeolojik takıntıların nedenleri genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Bazı olası nedenler: Biyolojik etkenler: Serotonin gibi beyin kimyasallarının dengesizliği takıntı hastalığını tetikleyebilir. Aile geçmişi: Takıntı hastalığı olan bir ebeveyne sahip olmak, çocuğun da bu hastalığa yakalanma olasılığını artırır. Travmatik olaylar: Çocukluk döneminde veya yaşamda yaşanan travmatik olaylar takıntıların gelişmesine yol açabilir. Mükemmeliyetçilik: Detaylara aşırı odaklanma ve kontrol etme ihtiyacı takıntılı düşünce süreçlerine dönüşebilir. Takıntıların bir hastalık belirtisi olması durumunda, psikolojik destek almak önemlidir.

Psikoterapi, çeşitli psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu hastalıklar arasında şunlar bulunur: Depresyon; Anksiyete bozuklukları (örneğin, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk); Bipolar bozukluk; Şizofreni; Yeme bozuklukları (örneğin, anoreksiya); Bağımlılıklar (madde bağımlılığı, bağımlılık benzeri davranışlar); Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB). Psikoterapi, bu hastalıkların tedavisinde bireysel, grup veya aile terapisi şeklinde uygulanabilir ve genellikle ilaç tedavisi ile birlikte kullanılır.