MedeniHukuk

Evet, ölüm zamanı tespit edilemeyen kişi gaip sayılabilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, bir kişi ölüm tehlikesi içinde kaybolduğunda veya kendisinden uzun süre haber alınamadığında, ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebilir.

Medeni hukuku en iyi anlatan kitap konusunda kesin bir yanıt vermek zor olsa da, bazı önerilen eserler şunlardır: 1. "Medeni Hukuk" - Ahmet M. Kılıçoğlu. 2. "Medeni Hukuk Pratik Çalışmaları" - Veysel Başpınar. 3. "Anayasa Hukuku" - Kemal Gözler. Ayrıca, güncel hukuki gelişmeleri takip etmek için "Hukuki Haberler" ve "Güncel Hukuk Dergisi" gibi kaynaklar da faydalı olabilir.

Katılma alacak davasında paylaşılan mallar, Türk Medeni Kanunu'nun 219. maddesine göre edinilmiş mallar olarak adlandırılan mallardır. Bu mallar arasında şunlar yer alır: - Çalışma karşılığı elde edilen maaş, prim, ikramiye gibi gelirler; - Elde edilen sosyal güvenlik ödemeleri (emekli maaşı, işsizlik ödeneği vb.); - Kira gelirleri; - Evlilik süresince satın alınan taşınır ve taşınmazlar (örneğin araba veya ev). Kişisel mallar ise edinilmiş mallara dahil edilmez ve bu mallar üzerinde katılma alacağı talep edilemez.

Eşler arasında mal paylaşımı ile ilgili düzenlemeler, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile yapılmıştır.

Eşine tazminat ödeyecek olan, boşanmada kusurlu bulunan eştir. Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesine göre, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu eş, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.

Edinilmiş ve kişisel mallar, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 228. maddesi uyarınca şu şekilde ayrılır: Edinilmiş mallar: 1. Eşlerin çalışma hayatında elde ettiği gelirler (maaş, ücret, prim, ikramiye, ticari kazanç, serbest meslek kazancı). 2. Sosyal güvenlik ödemeleri (emekli maaşı, kıdem tazminatı, işsizlik maaşı). 3. Sigorta veya tazminat gelirleri (kaza, sağlık sigortası). 4. Edinilmiş malların yerine geçen değerler (evlilik sürecinde edinilen bir taşınmazın satılması sonucu elde edilen kazanç). Kişisel mallar: 1. Evlilik öncesinde edinilen mallar (eşlerin evlenmeden önce sahip olduğu taşınır ve taşınmaz mallar). 2. Bağış veya miras yoluyla edinilen mallar (bir eşin, evlilik süresince herhangi bir kişi veya kuruluştan miras, bağış veya hibe yoluyla edindiği mallar). 3. Kişisel kullanıma tahsis edilen mallar (eşin şahsi kullanımı için aldığı eşyalar, örneğin mücevher, kıyafet, özel kullanım için tahsis edilen araçlar). 4. Manevi tazminat alacakları (eşin kişisel olarak uğradığı zararlara karşılık aldığı tazminatlar). 5. Kişisel malların yerine geçen değerler (kişisel mala ait bir taşınmazın satılması sonucu elde edilen gelir).

558 sayılı kanun iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Türk Medeni Kanunu Madde 558: Bu madde, ölüme bağlı tasarrufların iptali ile ilgilidir ve iki ana başlığı kapsar: - Dava hakkı: İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. - İptal sebepleri: Ölüme bağlı tasarrufun tamamı değil, sadece kazandırmaların iptal edilmesi mümkündür; bu, tasarrufun düzenlenmesine katılanların neden olduğu sakatlığa dayanır. 2. Kanun Hükmünde Kararname No: 558 (1995): Bu kararname, Sermaye Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngörür ve 27 Haziran 1995 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Ortaklığın giderilmesi arabuluculuk dilekçesi yazarken aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Başlık: "Sulh Hukuk Mahkemesine" şeklinde yazılmalıdır. 2. Davacı Bilgileri: Ortaklığın giderilmesini isteyen paydaşın adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi yazılmalıdır. 3. Davalı Bilgileri: Diğer paydaşların adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresleri yazılmalıdır. Ölen bir paydaş varsa mirasçıların bilgileri de eklenmelidir. 4. Konu: Davanın niçin açıldığı ve dava sonucunda neyin talep edildiği belirtilmelidir (örneğin, "ortaklığın giderilmesi taleplidir" gibi). 5. Açıklamalar: Davacının, davalılar ile aynı mal üzerinde paydaş olduğu ve ortaklık ilişkisinin sebepleri açıklanmalıdır. 6. Deliller: Mirasçılık belgesi, tapu kaydı, taraflar arasındaki sözleşme gibi dayanılan olgulara ilişkin deliller yazılmalıdır. 7. Hukuki Sebepler: Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili hukuki kaynaklar bu bölümde yer almalıdır. 8. Sonuç ve Talep: Davanın kabulü ve ortaklığın giderilmesi istenmeli, aynen taksim veya satış yoluyla giderimin hangi şekilde talep edildiği net biçimde belirtilmelidir. Önemli Not: 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren ortaklığın giderilmesi davası açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir.

TMK m. 426/1, Türk Medeni Kanunu'nun 426. maddesinin birinci fıkrasını ifade eder ve şu şekildedir: "Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse".

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713. maddesi, tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların mülk edinilmesini düzenler. Bu maddeye göre: "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir". Bu hüküm, aynı zamanda maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazlar için de geçerlidir.

Boşanma davasında "aa maddesi" olarak belirtilen bir madde bulunmamaktadır. Ancak, boşanma davalarıyla ilgili bazı önemli maddeler şunlardır: 1. Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi: Bu madde, evlilik birliğinin temelden sarsılması durumunda boşanma davası açılabileceğini düzenler. 2. Anlaşmalı Boşanma Protokolü: Eşlerin boşanma ve boşanmanın sonuçları üzerinde anlaşarak hazırladıkları yazılı belgedir. 3. Zina (TMK m. 161): Eşlerden birinin sadakatsiz davranışları, boşanma sebebi olarak kabul edilir. 4. Terk (TMK m. 164): Eşlerden birinin evlilik birliğinden kaçması ve bu durumun en az altı ay sürmesi durumunda terk edilmiş sayılır ve boşanma davası açılabilir.

İyiniyet kavramı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir.

Medeni hukuk teamülleri, örf ve âdet kuralları aracılığıyla belirlenir. Bu kurallar, üç temel unsura dayanır: 1. Sürekli Tekrar: Toplumun içinde mevcut olan bir davranışın, sürekli ve kesintisiz bir şekilde tekrarlanması gerekir. 2. Genel İnanç: Toplumda, bu davranış biçimine uyulmasının zorunlu olduğu yönünde genel bir inancın doğmuş olması gerekir. 3. Hukukî Unsur: Örf ve âdet kurallarının hukukî geçerliliğe sahip olabilmesi için, hukuk düzeni tarafından müeyyidelendirilmiş olması gerekir. Türk hukuk düzeninde, kanunların açıkça gönderme yaptığı durumlarda teamüller geçerlidir ve hukuk mahkemeleri tarafından uygulanabilirler.

Boşanma davası, Türk Medeni Kanunu'nda belirtilen özel veya genel sebeplerden birinin varlığı halinde hemen açılabilir. Özel boşanma sebepleri arasında zina, hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış, terk, küçük düşürücü suç işleme, akıl hastalığı gibi durumlar yer alır. Genel boşanma sebebi ise şiddetli geçimsizlik yani evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır. Boşanma davası açmak için, yetkili ve görevli mahkemeye başvuru dilekçesi ile müracaat etmek gerekmektedir.

Hakimlik sınavında en çok soru çıkan konular genel olarak Anayasa Hukuku, İdare Hukuku, Medeni Hukuk ve Ceza Hukuku olarak belirlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesi, mirasçının mirası reddetme hakkıyla ilgilidir ve iki ana hükmü içerir: 1. Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur. 2. Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Ayrıca, zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebri icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.

Eşin karşılıksız kazandırma yapması, Türk Medeni Kanunu'nun 220. maddesine göre, eşlerden birinin herhangi bir karşılık vermeden elde ettiği malvarlığı değerlerini ifade eder. Bu kapsamda, eşin bağış, hediye, şansa dayalı yarışmalardan elde edilen ödüller gibi yollarla edindiği mallar kişisel malı olarak kabul edilir.

Avukat Serdar Kılınç, aşağıdaki davalara bakmaktadır: 1. Ceza Hukuku: Ceza hukuku teorisi ve uygulaması üzerine çalışmaktadır. 2. Medeni Hukuk: Boşanma davaları, velayet sorunları, nafaka talepleri gibi aile hukuku konularında uzmanlaşmıştır. 3. Gayrimenkul Hukuku: Mülkiyet hakkının temini için gayrimenkul davalarını yürütmektedir. 4. Tazminat Hukuku: Tazminat davaları için hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır. 5. İş Hukuku: İşçi ve işveren hakları, iş sözleşmeleri, iş kazaları gibi konularda profesyonel danışmanlık sağlamaktadır.

TMK 692 maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun Paylı Mülkiyet başlıklı dördüncü kitabının birinci kısmının "Olağanüstü Yönetim İşleri ve Tasarruflar" başlıklı bölümünde yer almaktadır. Bu maddeye göre, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmamışsa, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır.

Medeni hukukta hak ehliyeti ve fiil ehliyetinin şartları şunlardır: Hak Ehliyeti Şartları: 1. Doğum: Her insan, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan itibaren hak ehliyetine sahiptir. 2. Ölüm: Hak ehliyeti, kişinin ölümüyle sona erer. Fiil Ehliyeti Şartları: 1. Yaş: Türkiye'de fiil ehliyeti için 18 yaşını doldurmuş olmak gereklidir. 2. Ayırt Etme Gücü: Kişinin yaptığı işin sonuçlarını kavrayabilme yeteneğine sahip olması gerekir. 3. Kısıtlı Olmama: Kişinin fiil ehliyeti, mahkeme kararı ile kısıtlanmamış olmalıdır.