Kötülük

"Kötülüğün Akımı" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Ancak, "kötülüğün psikolojisi" bağlamında, kötülüğü, kişinin kendi hastalıklı varlığını korumak veya savunmak amacıyla başkalarını yok etmek için politik güç kullanımı olarak açıklar. Ayrıca, "kötülük problemi" çerçevesinde, kötülüğün varlığı ile Tanrı'nın varlığı arasındaki gerilimi tartışır. "Kötülüğün Akımı" ifadesinin spesifik bir eser veya kavramla ilgili detaylı bir açıklaması bulunamamıştır.

"En kötü kötülük" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Felsefi bağlamda, kötülük genellikle iyinin karşıtı olarak tanımlanır ve yokluk ya da iyinin noksanlığı anlamına gelir. Dini literatürde ise kötülük, Allah'ın yasakladığı ve karşılığında ceza öngörülen inanç ve davranışları ifade eder. Genel anlamda, kötülük, başkalarına maddi veya manevi zarar veren, ahlaki kurallara ve iyiye aykırı görülen davranışları tanımlar.

"Kötülük Akımı" ifadesi, belirli bir felsefi veya edebi akım anlamında kullanılmamaktadır. Ancak, "kötülük problemi" felsefi bir eleştiri sistemidir ve "Tanrı varsa kötülük neden vardır?" sorusuna odaklanır. Kötülük probleminin bazı yönleri: Teodise: Kötülüğün varlığını açıklamaya çalışır. Maniheizm: Kötülüğü iyilikle eşit derecede tanır ve ikisi arasında bir mücadele olduğunu savunur. Eleştirel rasyonalizm: Kötülüğün insanın özgür iradesi ve seçimleriyle ilişkisini vurgular. Varoluşçuluk: Kötülüğü bireyin özgürlüğü ve sorumluluğuyla ilişkilendirir.

İyiliğin ve kötülüğün yüzü, metafiziksel bir varlık olan tanrı bağlamında ele alınabilir. İyilik yüzü: Tanrı, inananlara iyilik yapmalarını söyler ve bu iyiliğin içerisinde bir çıkar çatışması yaratır. Kötülük yüzü: Tanrı, yapılması gereken şeyler yapılmadığında kişiyi cehennemde azap ile cezalandıracağını söyler. Ayrıca, iyilik ve kötülük kavramları, din, ahlak, felsefe ve psikolojide yaygın bir ikilemdir.

"Kötülüğün Kökeni" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Film: "Origin of Evil (L'origine du mal)" adlı drama filmi, mali zorluklar içindeki bir kadının, hapisteki arkadaşının kimliğine bürünerek zengin babasını ve ailesini dolandırmaya çalışmasını konu alır. Felsefi ve dini açıdan: Kötülüğün kökeni, genellikle iyiliğin yokluğu veya bilgisizlik ile ilişkilendirilir. Ayrıca, "BM 48" olarak belirtilen "Kötülüğün Kökeni" adlı bir YouTube videosu da bulunmaktadır.

Cafer Sadık Yaran'ın "Kötülük ve Teodise: Batı ve İslam Din Felsefesinde ‘Kötülük Problemi’ ve Teistik Çözümler" adlı kitabı, kötülük problemi ve teodise konularını ele alır. Kitapta işlenen konular: Kötülük problemi: Varoluşsal, mantıksal ve kanıtsal boyutlarıyla incelenir. Teodise: Batı ve İslam düşüncesindeki çeşitli teodise anlayışları, örneğin süreç teodisesi, Augustineci ve Irenaeusçu teodise, Kur'ani, felsefi ve kelami teodise ele alınır. İslam düşüncesinde kötülük: Kur'an'daki yaklaşımlar, imtihan, eğitim, cüz'i iradenin hatalı kullanımı, disiplin ve ahiret gibi temalar üzerinden incelenir. Yaran, bu çalışmayla kötülük problemini teizm-ateizm bağlamında felsefi yöntemlerle incelemeyi ve İslam düşüncesinde ciddi bir teodise olmadığını iddia eden görüşlerin doğruluk derecesini araştırmayı amaçlamıştır.

"The Sorrow" (2013) filminin konusu, altın madencisi Roger Hazard'ın on iki yaşındaki oğlu Casper'ı 1870'lerdeki California'nın tehlikeli altın tarlalarına getirmesidir. Ayrıca, "The Sorrow" adıyla bilinen bir metalcore grubu da bulunmaktadır.

İyilik ve kötülüğün devamı vardır, çünkü bu kavramlar insanın seçimleriyle şekillenir ve insanlık tarihi boyunca sürekli bir mücadele içinde var olmuştur. İyilik, karşılıksız sevmek, yardım etmek, şefkat göstermek, doğruyu söylemek ve adil olmak gibi güzel davranışları kapsar ve toplumları bir arada tutan, huzur ve güven ortamını sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Kötülük ise, nefret etmek, zarar vermek, yalan söylemek ve haksızlık yapmak gibi çirkin eylemleri içerir ve insanları birbirinden ayırır, toplumları parçalar. İyilik ve kötülük arasındaki mücadele, kıyamete kadar devam edecektir.

"Kötülüğün Yükselişi" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli konuları anlatabilir. Film: 2003 yapımı "Hitler: Kötülüğün Yükselişi" (orijinal adı: "Hitler: The Rise of Evil"), Adolf Hitler'in gençlik ve savaş döneminden başlayarak Alman İşçi Partisi'ne katılma sürecini ve iktidara gelişini anlatır. Yayın: "Kötülük Yükseliyor, Vicdanlar Ölüyor" başlıklı bir YouTube canlı yayını, güncel olayları ele alabilir.

Şeytanın en belirgin özelliklerinden bazıları şunlardır: Sinsi ve yalancı olması. Yaptırım gücünün olmaması. Riyakârane davranması. Hakkı batıl, batılı da hak göstermesi. İnsanın düşmanı olması. Bu özellikler, dini metinlerde yer alan bilgilere dayanmaktadır ve bilimsel bir temele sahip değildir.

Depths of Malice (Türkçe: Kötülüğün Yoğunluğu), ölümcül bir hastalığın ardından hayatta kalmak için her şeyi yapmaya karar veren Rita'nın hikayesini anlatıyor. Webtoon, yetişkinlere yönelik içerikler barındırmaktadır ve çocukların okuması sakıncalıdır.

Kötülüğün kökeni ve nihai sonucu, farklı dini ve felsefi görüşlere göre değişiklik gösterir. Bazı görüşler: Bahai İnancı: Kötülük, iyiliğin yokluğudur ve gerçek bir varlığı yoktur. Leibniz ve Kant: Kötülük, insanın özgür iradesi ve ahlâk yasalarına uymama kararıyla ortaya çıkar. Gazali: Kötülük, bir iyiliğe gebedir ve nihai olarak tüm acılar, ahiretteki sonsuz huzura dönüşür. Hıristiyan Science: Kötülük, doğanın iyiliğinin yanlış anlaşılmasından kaynaklanır. Sihizm: Kötülük, manevi evrimin bir parçasıdır ve insan kurtuldukça kötülük kavramı ortadan kalkar. Bu nedenle, kötülüğün nihai sonucu, iyilik ve birlikle birleşerek düşmanca ikililiğin sona ermesi veya insanın manevi gelişimi ile kötülüğün ortadan kalkması olarak görülebilir.

"Minyonlar 2: Gru'nun Yükselişi" filmi, kötülükleriyle nam salan Vicious 6 ekibine girmeye çalışan Gru'nun hikayesini anlatıyor. Banliyöde büyüyen Gru'nun en büyük hayali, Kötü 6 olarak bilinen kötüler grubuna katılabilecek kadar kötü olmaktır. Ancak Gru, Kötü 6’nın lideri Wild Knuckles ile yaptığı görüşme beklediği gibi iyi gitmez ve Gru, grubun ölümcül düşmanı olur.

"Zamanın Kötülüğü" ifadesi, genellikle iki farklı bağlamda kullanılır: 1. İslamî Bakış Açısı: Bu ifade, hadislerde geçen "ahir zaman" kavramını ifade edebilir ve bu, dinin uzaklaşılması, ahlaki erozyon ve bunun sonucunda toplumda kaos, huzursuzluk, suç oranlarının artması gibi durumları kapsar. 2. Genel Anlamda Kötülük: Bu ifade, İbrahim Utku Başyazıcı'nın "Güneş Duası" adlı romanında, insanın doğaya ve birbirine yaptığı tekrar eden kötülükleri anlatmak için kullanılmıştır.

Kötülüğe iyilikle karşılık vermek, yapılan bir kötülüğe en güzel şekilde iyilik yaparak cevap vermek anlamına gelir. Bu davranışın bazı anlamları ve sonuçları şunlardır: Nefs terbiyesi: Kötülük yapanı affetmek ve ona iyilik etmek, kişinin nefsini terbiye eden ve olgunlaştıran bir erdemdir. Toplumsal huzur: Kötülüklerin ve düşmanlıkların yerine iyilik ve sevginin hâkim olmasını sağlar, toplumda huzuru artırır. Güzel son nefes: Bu ahlak, güzel bir son nefes müjdesi olarak kabul edilir.

"Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar" atasözü, kötülük yapmak için fırsat arayan kişilerle çatışmanın zararlı sonuçlar doğuracağını ifade eder.

Modern Düşüncede Kötülük kitabı, Susan Neiman tarafından yazılmış ve kötülük sorunu üzerinden felsefe tarihinin farklı bir okumasını sunmaktadır. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: - Doğal ve ahlaki kötülükler: Doğal felaketlerin, ahlakdışı davranışların bir cezası olup olmadığı. - Kötülüğün kaynağı: Erdemsizlik, ilahi adalet ve dünyanın anlamı gibi kavramlar. - Tarihsel yaklaşımlar: Leibniz'den Hegel'e kadar filozofların, kötülüğün var olduğu bir dünyayı nasıl haklı çıkarmaya çalıştıkları. - Nietzsche'nin tezi: Tanrı'nın ölümü ve dünyadaki mutsuzluğun sorumluluğu. Neiman, günümüzde kötülüğün insan zalimliği ile ilişkilendirildiğini ve Auschwitz'in bu durumun en somut örneği olduğunu vurgulamaktadır.

"Ebedi Barış" tiyatrosu, Juan Mayorga'nın eserinden uyarlanmış olup, iyilik, kötülük ve ahlaki değerler temalarını işlemektedir. Oyunun konusu, anti-terör ekibine alınacak üç köpeğin bir kafese konulması ve her birinin farklı özelliklerinin ele alınması üzerinden şekillenir. Oyun, ebedi barışın mümkün olup olmadığını sorgulamakta ve izleyiciyi bu zor soruların yanıtlarını aramaya davet etmektedir.