Kölelik

Kindred kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli hikayeler anlatır: League of Legends Evreni: Kindred, ölümün iki yüzünü temsil eden bir karakterdir; kuzu merhametli olup ölüme kucak açanları azat eder, kurt ise ölüme direnenleri avlar. Bilimkurgu Romanı: Octavia E. Butler'ın "Kindred" adlı romanı, zaman yolculuğu yapan ve 1800'lerin başına giden bir kadının, kölelik ve ailesinin geçmişiyle yüzleşmesini anlatır. Dizi: FX kanalında yayınlanan ve aynı adlı diziden uyarlanan yapım, yine zaman yolculuğu temasını işler ve genç bir kadının ailesinin kökleriyle tanışmasını konu alır.

Abolisyonizm, sözlükte "köleliğin kaldırılması akımı", "kölelik karşıtlığı" anlamlarına gelir. Ayrıca, "her türlü yasanın iptal edilmesinden yana olanların oluşturdukları sosyal akım" olarak da tanımlanır. Bunun yanı sıra, "fuhuşla ilgili her türlü düzenlemenin kaldırılmasını amaçlayan düşünce okulu" olarak da kullanılabilir.

Eski Türklerde kölelere "kul" denirdi. Ayrıca, köleler için "kün" ve "küngüz" gibi ifadeler de bulunmaktaydı; bunlar doğrudan "kadın köle" anlamında değil, genel anlamda "hizmetçi" anlamında kullanılmaktaydı. Kök Türkçe ve Uygurcada "kul" kelimesi, "başka birine tabi kimse" veya "hizmetçi" anlamında geçerdi. Eski Türklerde kölelik, yerleşik hayata geçen Uygurlar döneminde görülmüştür.

Abraham Lincoln, köleliğin federal bölgelerde yayılmasına karşı çıkmış ve köleliği kaldırmayı savunmuştur. Lincoln, siyahilerin beyazlarla eşit olması gerektiğini düşünmese de onların da insan olduğunu ve emeklerinin karşılığını almaları gerektiğini savunmuştur. Ayrıca, eğitim ve ekonomik eşitliği destekleyen konuşmalar yapmıştır.

Helotlar, Antik Yunan'da, özellikle Sparta'da, köle statüsündeki halkı oluşturan gruptur. Özellikleri: Köken: M.Ö. 8. yüzyılda Sparta'nın Lakonia ve Messinia bölgelerini fethetmesiyle egemenliği altına alınan yerli topluluklardan meydana gelmiştir. Toplumsal Konum: Toprağa bağlı olarak Spartalı vatandaşların hizmetinde çalışırlardı. Haklar: Aile kurmalarına ve mülk sahibi olmalarına izin verilirdi, ancak Spartalılar tarafından sürekli denetim altında tutulurlardı. Görevler: Temel görevleri, Spartalı efendilerinin topraklarında çalışmak ve tarımsal üretim yapmaktı. İsyanlar: Helotlar, zaman zaman Spartalı yönetimine karşı isyanlar çıkarmışlardır. Helotlar, Spartalıların askeri ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayarak, onların savaşçı kimliğini sürdürebilmelerine olanak sağlamışlardır.

Esir ve köle temalı bazı filmler: 12 Yıllık Esaret (12 Years a Slave, 2013). Amistad (1997). Spartaküs (Spartacus, 1960). Kanlı Elmas (Blood Diamond, 2006). The Color Purple (1985). Zincirli Köle (1975). I Am Slave (2010). Girl in the Box (2016).

Briseis, Truva'da Akhilleus'un ganimeti olarak bulundu ve köle olarak alındı. Akhilleus, Lyrnessos'u yağmaladığında Briseis'i esir aldı, ancak daha sonra Agamemnon'a vermek zorunda kaldı. Hektor'un Patroklos'u öldürmesinden sonra Agamemnon, Akhilleus'un savaşa devam etmesi için Briseis'i geri vermek zorunda kaldı. Akhilleus'un ölümünden sonra Briseis intihar etti.

En büyük köle ayaklanması, MS 869-883 yılları arasında Basra, Irak'ta gerçekleşen Zenj İsyanı olarak kabul edilir. Bu isyan, Abbasi ekonomisini büyük ölçüde zayıflatmış, üretim düşmüş ve vergiler ödenemez hale gelmiştir. Diğer önemli köle ayaklanmaları arasında, M.Ö. 130'lu yıllarda Bergama'da yaşanan Aristonikos İsyanı ve 1791'de Haiti'de başlayan Haiti Devrimi de bulunmaktadır.

"Fordcu Stowe" ifadesi, muhtemelen "Stowe Cargo Management System" ile ilgili bir yanlış anlama veya hatalı bir ifadedir. "Stowe Cargo Management System" hakkında bilgi bulunamamıştır. Eğer başka bir konuda yardımcı olabilirim veya farklı bir ifade kullanıyorsanız, lütfen daha fazla bilgi verin.

Osmanlı'da kölelere "kul" denmesinin birkaç nedeni vardır: Hizmetkâr anlamı: "Kul" kelimesi, hizmet eden, hizmetkâr anlamına gelir. Tebaa anlamı: Osmanlı siyaset ananesinde, teba padişahın kulları olarak anılırdı. Orta Doğu İslam devletlerinden gelen gelenek: Kul sistemi, Osmanlılara Orta Doğu İslam devletlerinden geçmiş bir gelenektir.

Azatlı köle, bir bedel karşılığında ya da bedelsiz olarak, sahibi tarafından özgür bırakılmış olan köledir. Özgür bırakma işi, genellikle tanıklar önünde, yazılı ya da yazısız bir akt (karar) ile gerçekleştirilirdi.

Angarya ve kölelik arasındaki temel farklar şunlardır: Mülkiyet: Kölelikte kişi, tamamen başka bir kişiye aittir ve onun emri altında çalışır. Ücret: Kölelikte kölelerin kazançları efendilerine aittir. Gönüllülük: Kölelik genellikle gönüllü olmayan bir statüyü içerirken, angarya zorla veya istemeden yapılan işleri tanımlar. Günümüzde angarya, insan haklarına aykırı bir uygulama olarak değerlendirilmektedir.

Evet, Babil toplumunda kölelik vardı. Babil'deki köleler, toplum düzeyinin en altında yer alırdı. Babil'deki kölelerin pek çoğu, başka bir kimseye borcu olan Babil vatandaşıydı. Ayrıca, ana-babalar çocuklarını parasızlık nedeniyle ya da kendilerine karşı çıkmaları nedeniyle satabiliyorlardı. Babil'de köleler damgalanırdı. Hammurabi Kanunu, 19. paragrafta kaçak köleyi yakalayanın, efendisine teslim edene kadar köleye iyi bakmakla ve onu kaçırması durumunda efendiye olayda ihmali bulunmadığını ispatla yükümlü olduğunu belirtir. Babil'de hemen her eski hukuk sisteminde olduğu gibi köleler, birbirleriyle evlenebilirdi. Azatlılar, hürlerle bir tutulmaz, alt tabakaya mensup sayılırlardı. Babil'de kölelik bir kast sistemi şeklinde değildi. Babil'de kölelerin birbirleriyle yaptıkları evlilikler yasal olarak kabul edilirdi. Efendiler, cariyelerini odalık olarak kullanabilirlerdi. Kadın kölelerin durumu daha ilginçtir. Antik Yakın Doğu'nun köle soy sistemi hakkında elde edilen ilk bilgi, daha yüksek statüde bir ebeveyne sahip kölelerin de yüksek statüye sahip olduğunu göstermektedir. Daha geç dönemlerde de olduğu gibi, hükümdarların birçoğunun, köle bir anne ile hükümdar bir babanın çocuğu olarak doğmuş olmaları muhtemeldir. MÖ 2. binyılda, her varlıklı Mezopotamya hanesinde bir ya

Cuma, Robinson Crusoe'da köle çünkü Robinson, Cuma'yı yamyamların elinden kurtarmış ve ona İngilizce öğretip Hristiyan olmasını sağlayarak "medenileştirmeye" çalışmıştır. Robinson, Cuma'yı uygarlaştırma çabasıyla ona kendi dilini, doğayı adlandırmayı, ektiği ürünleri hasat etmeyi ve koyduğu yasalara uymayı öğretmiştir.

Eski Mısır'da köleler genellikle günde birkaç somun ekmek ve su gibi basit yiyeceklerle beslenirdi. Kölelere sağlanan bu yaşam standardı, oldukça düşük bir seviyede tutulurdu ve özgür işçilerle kıyaslandığında daha kötü şartlarda yaşamışlardır. Köleler, emeklerinin karşılığı olarak bira, ekmek ve giysi gibi şeyler de alabilirlerdi. Antik Mısır'daki kölelerin kazancı, modern anlamda bir “maaş” ya da “kazanç” olarak değerlendirilmez. Kölelik sistemi ile modern ekonomi arasındaki farklar nedeniyle, sağlanan yiyecek, giysi ve barınma maliyetlerinin günümüz ekonomik değerleriyle hesaplanması tam anlamıyla doğru sonuçlar vermez.

Memlüklerin kökeni Kuman-Kıpçak, Çerkes, Abhaz, Oğuz ve Gürcü soylu asker kölelerdir. Memlükler, genellikle Kafkasya'dan ve Orta Asya bozkırlarından gelen ve "Türk" diye adlandırılan kavimlerden seçilirdi.

İngiltere'de toprak mülkiyetinin tamamen kaldırıldığı bir dönem bulunmamaktadır. Ancak, toprak mülkiyetinde önemli değişiklikler ve dönüşümler yaşanmıştır. Magna Carta (1215): Bu belge, kralın otoritesine sınırlamalar getirmiş ve yeni vergilerin onaylanması için parlamentonun çağrılmasını zorunlu kılmıştır. Şanlı Devrim (1688): Bu olayın ardından, "Haklar Bildirgesi" ile hükümdarın yasaları iptal edemeyeceği ve parlamentonun izni olmadan vergi koymanın yasadışı olduğu belirtilmiştir. 1660 Görev Sürelerinin Kaldırılması Yasası: Bu yasa ile şövalye hizmeti kaldırılmış ve tüm ücretsiz görev süreleri sosyal görev haline getirilmiştir. İngiltere'de toprak mülkiyeti, özellikle 17. yüzyılda çitleme hareketleriyle kapitalist bir yapıya bürünmüş, küçük toprak sahiplerinin hakları budanmış ve toprakları ellerinden alınmıştır.

Kölelerin çalışma saatleri, tarihsel dönemlere, coğrafi bölgelere ve kölelik sisteminin yapısına bağlı olarak büyük farklılıklar göstermiştir. Amerika'daki kölelik döneminde köleler, günde ortalama 10 ila 16 saat çalıştırılıyordu. Antik Roma'da köleler, yolların yapımı ve şehirlerin inşasında önemli bir rol oynamış ve uzun çalışma saatleri geçirmişlerdir. Kölelerin dinlenme süreleri, sağlık durumları ve diğer insani koşullar göz ardı ediliyordu.

Alex Haley'in "Queen" adlı eseri, bir genç kadının hayatını anlatarak 19. ve 20. yüzyıllarda ABD'de biracial kölelerin ve eski kölelerin karşılaştığı sorunları ele alır. Romanın konusu kısaca şu şekildedir: Queen, Afrika'da Mandinka kabilesinde doğar ve köle olarak satılıp Amerika'ya götürülür. Plantasyon hayatında çektiği acıların yanı sıra, ilişkilerdeki karmaşıklıklarla da yüzleşir. Sonunda, hem beyaz hem de siyah kültürlere uyum sağlamaya çalışırken her iki taraf tarafından da dışlanır. Eser, kimlik, dayanıklılık ve aile bağlarının önemi gibi temaları işler. Ayrıca, "Queen" 1993 yılında John Erman tarafından üç bölümlük bir mini dizi olarak uyarlanmıştır.

Siyah Venüs (Vénus noire), Güney Afrikalı bir köle olan Saartjie Baartman'ın gerçek yaşam öyküsünden esinlenen bir filmdir. Film, 19. yüzyılda Baartman'ın tuhaf fiziksel görünüşünden dolayı Avrupa'ya getirilip sirklerde ucube olarak sergilenmesini, Paris'te bir yabani olarak ün kazanmasını, karnavallarda tacize uğramasını ve bilim insanları tarafından incelenmesini anlatır. Film, ırkçılık ve sömürgeci bakışı eleştirirken izleyiciyi olup biteni izleyen işbirlikçilere çevirir.