Kalp

Kalpte elektriklenme ve kelebeklenme hissi, tıbbi terminolojide "palpitasyon" olarak adlandırılır ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenler arasında: 1. Fiziksel aktivite: Egzersiz gibi yoğun aktiviteler kalp atışlarını hızlandırarak bu hissi tetikleyebilir. 2. Duygusal durumlar: Stres, kaygı ve heyecan gibi duygusal durumlar adrenalin salgısını artırarak kalp atışlarını etkileyebilir. 3. Kafein ve diğer uyarıcılar: Kahve, çay, nikotin ve bazı ilaçlar kalp atış hızını artırabilir. 4. Kalp hastalıkları: Aritmiler, kalp kapakçığı hastalıkları veya koroner arter hastalığı gibi durumlar palpitasyona neden olabilir. 5. Metabolik bozukluklar: Tiroid hastalıkları, elektrolit dengesizlikleri ve anemi gibi durumlar kalp atışlarını etkileyebilir. Bu hisler genellikle geçici olsa da, sürekli hale gelirse veya diğer semptomlarla birlikte görülürse bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Yaşlılarda kalp pompası, iki ana yöntemle çalışır: 1. Yapay Kalp Destek Cihazları: Bu cihazlar, kalbin kan pompalama görevini üstlenir ve iki çeşittir: - Minyatür Yapay Kalp Pompaları (VAD): Vücudun içine yerleştirilen bu pompalar, kalp nakli bekleyen hastalarda veya kalp yetmezliği durumlarında kullanılır. - Total Yapay Kalp: Hastalıklı kalbin vücuttan çıkarılıp yerine konan ve dolaşımı yürüten cihazdır. 2. Kalp-Akciğer Makinesi: Açık kalp ameliyatlarında, kalbin ve akciğerin görevlerini üstlenerek, ameliyat sırasında bu organların durdurulmasına olanak tanır.

Kalbin çalışmasında otonom sinir sistemi etkilidir. Bu sistemin iki bölümü, kalbin çalışmasını farklı şekillerde etkiler: - Sempatik sinirler, heyecan ve korku anında adrenalin hormonu salgılayarak kalbin çalışmasını hızlandırır. - Parasempatik sinirler, dinlenme sırasında asetilkolin hormonu salgılayarak kalbin çalışmasını yavaşlatır.

Kardiyo inhibitör ve kardiyoakseleratör merkezler, medulla oblongatada bulunan ve kalp aktivitesini düzenleyen iki önemli merkezdir. - Kardiyo inhibitör merkez, parasempatik sinir sistemi aracılığıyla kalbi yavaşlatır. - Kardiyoakseleratör merkez ise sempatik sinir sistemi aracılığıyla kalp hızını ve kasılma gücünü artırır.

Röntgende kalbin aşağıdaki bölümleri görülebilir: 1. Kalbin Boyutu ve Şekli: Kalbin normal boyut ve şekilde olup olmadığı değerlendirilir. 2. Kalp Kası: Kalpteki kalsiyum birikintileri ve olası hasarlar tespit edilir. 3. Kan Damarları: Aort ve diğer büyük damarların görünümü incelenir. 4. Perikard: Kalp çevresinde sıvı birikimi (perikardiyal efüzyon) gibi durumlar değerlendirilir. 5. Kalp Kapakçıkları: Kapakçıklarda meydana gelen sorunlar röntgende belirginleşebilir.

Kalbin fazla oksijen tüketmesi, oksijen ihtiyacının artması ve bu ihtiyacı karşılamak için kalbin daha fazla çalışması nedeniyle oluşur. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır: 1. Kabızlık: Dışkılama sırasında ıkınma, bağırsaklara fazla kan gitmesine ve dolayısıyla kalbe olan oksijen talebinin artmasına yol açar. 2. Sigara içmek: Tütün ürünleri, kalbe ve kan damarlarına zarar vererek oksijenin azalmasına neden olur, bu da kalbin daha fazla çalışmasına ve dolayısıyla daha fazla oksijen tüketmesine sebep olur. 3. Yüksek tansiyon: Kan dolaşımını sürdürebilmek için kalbin daha fazla çalışmasına ihtiyaç duyulur, bu da oksijen tüketimini artırır.

Köprücük kemiğinin altında göğüs kafesi ve kalp gibi organlar bulunmaktadır.

ECMO (Ekstrakorporal Membran Oksijenasyonu) cihazı, kalp ve akciğer fonksiyonlarının ciddi şekilde bozulduğu durumlarda hayati destek sağlamak amacıyla kullanılır. İşlevi: 1. Kanı vücuttan alır: Genellikle büyük bir damar aracılığıyla. 2. Kanı yapay akciğerden geçirir: Burada karbondioksit dışarı atılır ve oksijen yüklenir. 3. Oksijenli kanı tekrar vücuda verir. Bu sayede, kalp veya akciğer (veya her ikisi) iyileşene kadar dinlenme şansı tanınır.

Koroner arterler, kalbe yeterli oksijen ve besin sağlamak için 2'ye ayrılır: 1. Sağ Koroner Arter (RCA): Kalbin sağ tarafını, alt duvarını ve elektrik sisteminin bazı önemli merkezlerini besler. 2. Sol Ana Koroner Arter (LMCA): Kısa bir mesafeden sonra 2'ye ayrılır: Sol Ön İnen Arter (LAD) ve Sirkumfleks Arter (LCx). Bu arterler, kalp kasının farklı bölgelerine kan taşıyarak, kalbin verimli bir şekilde çalışmasını sağlar.

JVP'deki "a" ve "v" dalgaları, juguler venöz pulsasyonun bileşenleridir ve kalbin sağ tarafındaki basınç değişikliklerini yansıtır. - "a" dalgası: Sağ atriyumun kasılması sonucu oluşur ve atriyal sistolün sonunu işaret eder. - "v" dalgası: Triküspit kapak kapalı iken sağ atriyumun venöz dolumu sırasında meydana gelir.

Preload ve afterload, kalbin işleyişini etkileyen iki önemli parametredir. Preload, diyastol sonunda ventriküllerde bulunan kan hacmi, yani kalbin kasılmasından hemen önceki gerilme miktarıdır. Afterload ise, kalbin kanı pompalamak için üstesinden gelmesi gereken direnç, yani sistol sırasında ventriküllerin kanı dışarı atmak için çalışması gereken basınçtır.

Tıpta "auricula" terimi şu anlamlara gelir: kulak kepçesi, sayvan; kalp kulakçığı; bazı otlarda bulunan kulak benzeri uzantı; oriküla. Ayrıca, "auricula" eski adıyla atriyum (kalp) anlamına da gelir ve bazı diğer hayvanlarda bu odayı tanımlamak için hala kullanılır.

Aort kapak topuzu için normal değer hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, yetişkinlerde aort kapak alanının normal boyutu 3-4 cm²'dir. Aort kapak darlığının değerlendirilmesi için ultrasonografi veya ekokardiyografi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır. Aort kapak çapı için normal değerler kadınlarda 18,7 mm, erkeklerde ise 21,4 mm olarak kabul edilir. Aort kapak boyutları kişiden kişiye farklılık gösterebilir, bu nedenle doğru ölçüm ve değerlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kronotrop kelimesi, periyodik ve ritmik bir fenomenin sayısındaki değişim anlamına gelir. Ayrıca, kronotrop etki terimi de kullanılır ve bu terim, kalbin ritmik ve düzenli bir biçimde çalışmasını sağlayan otomatik uyarımların oluşturulması yeteneğinin değişmesi olarak tanımlanır.

Kalp, İslam inancına göre insanın bedeninin binek hayvanı olarak kabul edilir.

Septum farklı yapılarda bulunabilir: 1. Burun Anatomisi: Burun boşluğunu ikiye bölen, kemik ve kıkırdaktan oluşan yapıdır. 2. Kalp Anatomisi: Kalbin sağ ve sol taraflarını ayıran kaslı duvar, interventriküler septum veya interatriyal septum olarak adlandırılır. 3. Mantarlar: Filamentöz mantarlarda, hücre duvarının iç kısmından orijin alarak karşı cidara kadar uzanan yapıdır.

Aort ve sol ventrikül arasında aort kapağı bulunur. Aort kapağı, sol ventrikülden pompalanan kanın geri dönüşünü engeller.

Zalat (metolazon) adlı ilaç, diüretik (su hapı) olarak kullanılır ve aşağıdaki durumların tedavisinde etkilidir: Yüksek kan basıncı (hipertansiyon). Kalp yetmezliği. Ödem (vücutta sıvı birikimi), böbrek, karaciğer veya akciğer hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkan. Zalat, idrar yoluyla fazla su ve bazı elektrolitlerin atılmasını sağlayarak kan basıncını düşürür ve sıvı retansiyonunu azaltır. Bu ilacı kullanmadan önce, özellikle böbrek veya karaciğer hastalığı, hamilelik veya emzirme durumu gibi özel durumlar varsa, mutlaka bir doktora danışılmalıdır.

Pompalanan kan kalbe toplardamarlar aracılığıyla geri döner. Süreç şu şekilde gerçekleşir: 1. Vücuttan toplanan venöz (kirli) kan, üst ve alt ana toplardamarlar (vena cava superior ve vena cava inferior) ile sağ kulakçık (atrium) odasına gelir. 2. Sağ kulakçık kasıldığında, triküspid kapakçıktan geçerek sağ karıncığa (ventrikül) geçer. 3. Sağ karıncık kasıldığında, akciğer atardamarı (arteria pulmonalis) yoluyla kanı akciğerlere gönderir. 4. Akciğerlerde oksijenlenen kan, dört adet akciğer veni (vena pulmonales) aracılığıyla sol kulakçığa geri döner. 5. Sol kulakçıktaki kan, mitral kapakçıktan geçerek sol karıncığa geçer ve buradan aort yoluyla tüm vücuda dağıtılır.

Dromotrop etki tıpta, kalpteki uyarımların iletilmesi yeteneğinin değişmesi anlamına gelir. Pozitif dromotrop etki, genellikle nervus accelerantes isimli sinirin uyarılmasıyla kalbin ileti sisteminde uyarımların etkisiyle iletim hızının artmasıdır. Negatif dromotrop etki ise vagus sinirinin uyarılması sonucunda kalp kasılmalarının gücünde ve sıklığında azalma, yani inotropik ve kronotropik etkinin gözlemlenmesidir.