İcraveİflasKanunu

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 150/ı maddesi uyarınca yapılan tebligatların usulsüzlüğü süresiz şikayet konusu yapılabilir. Bu görüşe göre, usulsüz tebliğ şikayeti, icra takibi bitene kadar her zaman yapılabilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 358 şu şekildedir: "Üçüncü şahsa bırakılan mallar": Üçüncü şahıs, icraca haczedilip kendisine bırakılan malları, icra dairesinden istendiği anda önceki durumunda iade etmekle yükümlüdür. Bu suretle eline bırakılan malların, kendisine atfedilemeyecek bir sebepten dolayı telef veya zayi olduğunu ispat edemeyen üçüncü şahıs hakkında, ceza takibinden başka önceden belirlenmiş değerler, hükme gerek kalmaksızın icra dairesince resen tazmin ettirilir. Bu tazminatla yükümlü olanlar, icra dairesinin bu konudaki talep ve kararına karşı, 16. maddede belirtilen süre içinde tetkik merciine (icra mahkemesine) şikayette bulunabilirler.

Ortaklığın giderilmesi davasında yeni düzenleme, 5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk yoluna başvurulması zorunlu hale getirilmiştir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 171, kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takiplerde ödeme emri ile ilgilidir. Bu maddeye göre, icra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini tespit ederse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Ödeme emrine şu hususlar yazılır: 1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması gereken kayıtlar; 2. Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödenmesi ihtarı; 3. Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikâyetlerin beş gün içinde icra dairesine bildirilmesi ihtarı; 4. Beş gün içinde borç ödenmediği veya itiraz ve şikâyette bulunulmadığı takdirde, alacaklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı.

İcra ve İflas Kanunu'nun 277. maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali davaları, genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinde görülür.

İİK 134, İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesini ifade eder ve bu madde "İhalenin Neticesi ve Feshi" başlığını taşır. Bu maddeye göre: 1. İhale Şartları: İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı, o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. 2. İhalenin Feshi: İhalenin feshi, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler tarafından ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluyla istenebilir. 3. Fesih Talebi Süresi: Fesih talebi üzerine icra mahkemesi, talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile gerekli kararı verir. 4. Para Cezası: Talebin reddine karar verilmesi halinde, icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder.

Taahhüdü ihlal cezası kalkmamıştır, İcra ve İflas Kanunu'nda bu ceza halen yürürlüktedir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 17. maddesi şu şekildedir: "Şikayet üzerine yapılacak muameleler": - Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. - Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.

İİK 179 maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun Sermaye Şirketleri ile Kooperatiflerin İflası başlıklı bölümünü ifade eder. Bu maddeye göre, sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktiflerinden fazla olduğu, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) uyarınca bankalara tanınan bazı imtiyazlar şunlardır: 1. İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip: İİK'nın 150/ı maddesi uyarınca, bankalar ve finans kurumları, alacak ve/veya ipotek hakkının ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanması gerekmeksizin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatabilirler. 2. Rehinli Alacaklar: Bankalar, kredi alacaklarını teminat altına alan üst sınır ipoteğine sahip olmaları durumunda, bu alacaklar için imtiyazlı bir konuma sahiptirler. 3. Mevduat ve Katılım Fonunun Çekilmesi: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na göre, mevduat ve katılım fonunun geri alma hakkının sınırlandırılamayacağı durumlar arasına "hapis" ve "takas" da eklenmiştir. 4. Haciz İhbarnamesi: Bankaların, üçüncü kişilerdeki mevduat hesapları üzerinde haciz ihbarnamesi gönderme yetkisi vardır.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 364 şu şekildedir: "Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi": 1. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen ve miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz Türk lirasını geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. 2. Yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. 3. Temyiz yoluna başvurma, satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz.

İİK 70 ve 71 maddeleri, İcra ve İflas Kanunu'nda yer almaktadır. İİK 70 maddesi, icra mahkemesinin itirazın kaldırılması talebi üzerine iki tarafı davet ederek kararını vermesini düzenler. İİK 71 maddesi ise borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini veya alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmesi durumunda, takibin iptal veya talikini icra mahkemesinden isteyebileceğini belirtir.

89/1 haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı beyan cezası, İcra ve İflas Kanunu'nun 338/1. maddesi uyarınca, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası olarak hesaplanır.

İİK 16 maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun Şikayet ve Şartlar başlıklı maddesidir. Bu maddeye göre: 1. Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar hariç olmak üzere, icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna aykırılık veya hadiseye uygun olmama gibi durumlarda icra mahkemesine şikayet yapılabilir. 2. Şikayet, bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 3. Bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması her zaman şikayete konu olabilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) 97 ve 99 maddeleri, hacizde istihkak davalarıyla ilgili düzenlemeleri içerir: İİK 97 maddesi: 1. İstihkak iddiası: Alacaklı veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, icra memuru dosyayı icra mahkemesine verir. 2. Yediemin kabulü: Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse, o malın maliki sayılır. İİK 99 maddesi: 1. Haczedilen malın üçüncü kişide olması: Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde mal muhafaza altına alınmaz. 2. Dava açma süresi: İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 17. maddesi, şikayet üzerine yapılacak muameleleri düzenler: Madde 17 şu şekildedir: > Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.

Rızaen satışta, yani İcra ve İflas Kanunu'nun 111/a maddesi kapsamında yapılan satışlarda, KDV tahsil edilmez. Bu durum, ilgili kanun maddelerinde damga vergisi ve KDV'nin alınması yönünde bir düzenleme bulunmaması nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

Hacizde haline münasip evin belirlenmesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesine göre yapılır. Bu belirleme sürecinde şu kriterler dikkate alınır: 1. Borçlunun gelir durumu ve sosyal statüsü. 2. Aile bireylerinin sayısı ve ihtiyaçları. 3. İkamet için gerekli asgari koşullar. Bilirkişi incelemesi ve keşif yapılarak, evin borçlunun ve ailesinin yaşamını sürdürebilmesi için yeterli olup olmadığı tespit edilir.

100. madde bilgi toplama talebi, İcra ve İflas Kanunu'nun 100. maddesi uyarınca, bir borçlunun mal varlığı üzerinde başka alacaklıların da haczi bulunması durumunda, satış ve paylaştırma aşamasına hazırlık olarak bu hacizlere ilişkin bilgilerin toplanmasını talep etmektir. Bu talep genellikle şu bilgileri içerir: - Hacizli mal üzerine haciz koyduran diğer alacaklıların kimlik bilgileri ve vekilleri. - Hacizlerin hangi icra daireleri ve hangi dosya numaraları üzerinden konulduğu. - Hacizlerin konulma tarihleri. - Diğer takip dosyalarındaki güncel alacak miktarları (asıl alacak, faiz, masraflar). - Hacizlerin geçerliliğini etkileyebilecek durumlar (haczin düşüp düşmediği, takibin durup durmadığı vb.). Talep, alacaklının kendi takip dosyasının bulunduğu icra müdürlüğüne yapılır ve icra müdürlüğü tarafından yerine getirilmesi zorunludur.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 106'da belirtilen 2 yıllık süre, haczedilen malın taşınmaz olması durumunda başlar.