İcraveİflasKanunu

Satış memurunun satış süresi, taşınmaz malların satışında İcra ve İflas Kanunu'nun 123. maddesi uyarınca, satış talebinin alınmasından itibaren en geç üç ay içinde satışın gerçekleştirilmesi zorunludur. Taşınır malların satışında ise, satış talebinin alınmasından itibaren en geç iki ay içinde satışın gerçekleştirilmesi zorunludur.

100 maddeye yarar bilgi, haciz konulan bir taşınır veya taşınmaz üzerinde, başka alacaklılar tarafından devam eden hacizlerin olup olmadığının sorulmasını ifade eder. Bu bilgi, satış öncesi hak kaybı yaşanmaması ve satış sonrası sıra cetveli oluşturularak ödeme yapılabilmesi için gereklidir. 100. madde bilgisi istenirken, ilgili kurumlara ".....daki haczinizin devam edip etmediğinin, devam ediyor ise İİK 100. maddeye yarar bilgilerin gönderilmesi rica olunur." şeklinde bir talep iletilir.

20 yıl ödenmeyen borç, belirli koşullar altında silinebilir. Kredi borçları: Bireysel kredilerde ve kredi kartlarında zamanaşımı süresi 10 yıldır. Vergi borçları: Tahsil zamanaşımı, verginin vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse gerçekleşir. Zamanaşımı süresi dolduktan sonra, mükellefin isteğe bağlı olarak yaptığı başvuru dikkate alınır. Borçların silinmesi için profesyonel hukuki destek alınması önerilir.

İİK madde 135 ve 136, İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan ve taşınmazların tahliye ve teslimine ilişkin hükümleri düzenler. İİK madde 135: Taşınmazın alıcıya teslimi: Taşınmaz, ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı adına tescil edilir. Tahliye emri: Taşınmaz, borçlu veya üçüncü bir kişi tarafından işgal ediliyorsa, icra müdürlüğü tarafından bu kişileri tahliye etmek için 15 günlük bir süre tanıyan bir tahliye emri gönderilir. İİK madde 136: Gemiler için uygulama: Taşınmaz malların satışına ilişkin hükümler, bayrağı dikkate alınmaksızın gemi siciline kayıtlı tüm gemiler için de uygulanır. Bu maddeler, haciz ve icra süreçlerinin uygulanmasını detaylandırır ve ilgili tarafların hak ve yükümlülüklerini belirler.

İİK 332 ve 333 maddeleri, İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan cezai hükümleri düzenler. İİK 332 maddesi, "Aczine kendi fiiliyle sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştıran borçlunun cezası" başlığını taşır. İİK 333 maddesi ise "İflas ve konkordato işlerinde özel menfaat temin edenlerin cezası" başlığını taşır. Bu maddeler, alacaklının şikayeti üzerine takip edilir.

İİK 1. madde, "İcra Daireleri" başlıklı olup, şu şekildedir: > "Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur. Her icra dairesinde Adalet Bakanlığı tarafından atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunur". Ayrıca, 2/7/2012 tarihli 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, iş yoğunluğunun veya personel sayısının fazla olduğu icra dairelerinde, Adalet Bakanlığı tarafından icra müdür ve müdür yardımcıları arasından, icra müdürünün yetkilerini haiz bir icra başmüdürü görevlendirilebileceği eklenmiştir.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 17. ve 18. maddeleri şu şekildedir: Madde 17: Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur veya düzeltilir. Madde 18: İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. İİK'nın 18. maddesinin değiştirilmiş hali: > (Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/6 md.) İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi, icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olur. İİK'nın 17. maddesinin değiştirilmiş hali: > (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/4 md.) Aksine hüküm bulunmayan hâllerde icra mahkemesi, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.

İİK'nın 16/2 maddesi, "Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir" hükmünü içerir. İİK'nın 16. maddesi ise şu şekildedir: > Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. İİK, İcra ve İflas Kanunu'nun kısaltmasıdır.

Alacağın muvazaalı temliki, bir sözleşmenin taraflarının, üçüncü kişilerden gerçek durumu gizleyerek, onları aldatmak maksadıyla, gerçek iradelerine uymayan ve kendi aralarında geçerli olmayan bir hususta anlaşmalarıdır. Bu şekilde yapılan işlemlere de muvazaalı işlemler adı verilir. Alacağın temliki, alacağın tamamı veya bir kısmı için (kısmi temlik) yapılabilir. Alacağın temliki kanuni temlik, kazai temlik ve iradi temlik olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Kanuni temlik. Kazai temlik. İradi (rızai) temlik. Alacağın temliki için gereken bir diğer şart; kanun, sözleşme veya işin niteliği gereği bir engel olmamasıdır. Bazı alacaklar, hakkın niteliği gereği temlik edilemez. Alacağın temliki konusunda bir avukata danışılması önerilir.

İİK madde 107 ve 108, İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan iki farklı maddeyi ifade eder: Madde 107: Her alacaklı, mensup olduğu derece namına satış talebinde bulunabilir. Madde 108: Muvakkat (geçici) haciz durumunda, haczi muvakkat (geçici) olan alacaklı satış talebinde bulunamaz ve hakkında 106. maddedeki süreler işlemez.

İstihkak iddiası, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 96. ve 97. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK m. 96, borçlunun elinde bulunan bir malın haczedilmesi sırasında, malın üçüncü bir şahsa ait olduğu iddiasının bulunması halini kapsar. İİK m. 97 ise üçüncü şahsın istihkak iddiasında bulunması durumunu düzenler. Özetle, istihkak iddiası, haczedilmek istenen bir malın üçüncü bir şahsa ait olduğunu iddia etme durumudur. İstihkak iddiasına itiraz edilmesi durumunda, dosya icra mahkemesine gönderilir ve mahkeme, takibin devamına veya ertelenmesine karar verir. İstihkak davası, istihkak iddiasında bulunulan malların hacizden kurtulması için üçüncü kişi tarafından açılan bir davadır.

İİK 67. maddeye göre itirazın iptali davasında 6 aylık hak düşürücü süre, ödeme emrine yapılan itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Hesaplama örneği: - Borçlu, ödeme emrine 7 gün içinde itiraz etmiş ve bu itiraz 10 Ocak 2025 tarihinde alacaklıya tebliğ edilmişse, itirazın iptali davası en son 10 Temmuz 2025 tarihine kadar açılabilir. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemeler tarafından re’sen dikkate alınır.

İİK 78. madde, "Haciz: Talep Müddeti" başlığı altında şu şekildedir: > Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir. Bu maddenin diğer fıkraları şu şekildedir: Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır. Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harç alınır. Yenileme masraf ve harçları borçluya tahmil edilmez.

İİK 111, "Taksitle Ödeme" başlıklı İcra ve İflas Kanunu'nun 111. maddesini ifade eder. İİK 111'in içeriği: Borçlu, alacaklının satış talebinden önce borcunu düzenli taksitlerle ödemeyi taahhüt eder ve ilk taksiti derhal verirse icra işlemleri durur. Bu taahhüt için bazı şartlar gereklidir: Borçlunun yeterli miktarda malının haczedilmiş olması. Her taksitin, toplam borcun dörtte biri kadar olması. Taksitlerin aylık olarak ödenmesi. Toplam taksit süresinin üç ayı geçmemesi. Taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda icra işlemleri kaldığı yerden devam eder.

İİK 72 ve 89 hükümleri, İcra ve İflas Kanunu'nda yer alan ve farklı konuları düzenleyen maddelerdir: İİK 72: Menfi (Olumsuz) Tespit Davaları. İİK 89: Haciz İhbarnameleri. Haciz ihbarnameleri üç aşamada gönderilir: Birinci haciz ihbarnamesi (89/1 ihbarnamesi). İkinci haciz ihbarnamesi (89/2 ihbarnamesi). Üçüncü haciz ihbarnamesi (89/3 ihbarnamesi).

İhaleye girmeyen hissedarın ne yapması gerektiği, taşınmazın durumuna ve mülkiyet yapısına bağlı olarak değişir. Ortaklığın Giderilmesi Davası: Hissedar, taşınmazın ihale yoluyla satılmasını istemiyorsa, diğer hissedarlarla anlaşma sağlayarak taşınmazın paylaştırılmasını talep edebilir. Medeni Kanun'un 696. Maddesi: Hissedarın yükümlülüklerini ağır biçimde çiğnemesi ve diğer hissedarlar için mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirmesi durumunda, dava açılarak hissedar paydaşlıktan çıkarılabilir. 4706 Sayılı Kanun: Hazine hisselerinin hissedarlarına doğrudan satışı için belirli şartlar sağlanmıştır. Hukuki süreçler karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

İİK 266, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 266. maddesini ifade eder: > "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer." Bu maddeye göre, borçlu, belirli teminatları sunarak ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edebilir; bu yetki, takip başladıktan sonra icra mahkemesine geçer.

17/7/2003-4949/22 md ifadesi, 17 Temmuz 2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 22. maddesi anlamına gelir. Bu madde, haciz ihbarnameleri ile ilgili düzenlemelere ilişkindir.

İİK'nın 63. maddesi, itiraz eden borçlunun, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremeyeceğini ve genişletemeyeceğini düzenler. İİK'nın 64. maddesi, itirazın alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedileceğini ve itiraz vakı olmazsa bu hususun da işaret edileceğini belirtir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: mevzuat.gov.tr; hikmetsengul.av.tr; ciklasahin.av.tr.

İİK 67, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesini ifade eder. İİK 67'de düzenlenen itirazın iptali davası, şu durumlarda açılır: İlamsız takip yapılmış olmalıdır. Borçlu, takibe süresinde itiraz etmiş olmalıdır. Alacaklı, itirazın iptalini bir yıl içinde dava etmelidir. Alacak genel hükümlere göre ispatlanmalıdır. Bu dava sonucunda: Mahkemenin, alacaklının alacağını ispatlaması halinde, borçlunun itirazı iptal edilir ve alacaklı takibe devam eder. Borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli bulunursa, uygun bir tazminata mahkum edilir. İtirazın iptali davası, alacaklının alacağını yargı yoluyla ispatlayarak takip hakkını geri kazanmasını sağlar.