İcraveİflasKanunu

100. madde bilgi toplama talebi, İcra ve İflâs Kanunu'nun 100. maddesi kapsamında, haciz konulmuş bir taşınmaz veya taşınır üzerinde başka hacizlerin devam edip etmediğinin ilgili kişi veya kurumdan sorulmasıdır. Bu talep genellikle şu bilgileri içerir: Alacaklının ve vekilinin adı, soyadı ve adresi. Taşınmazın dosya numarası, haciz tarihi, alacak miktarı gibi detaylar. 100. madde bilgilerine, satış öncesi hak kaybı yaşamamak ve satış sonrası sıra cetveli oluşturarak satış bedelinin doğru şekilde ödenmesini sağlamak için başvurulur.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) uyarınca şikayet süresi, işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür. İki önemli istisna vardır: 1. Bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması durumunda şikayet her zaman yapılabilir. 2. Kamu düzenine aykırı olan işlemler için şikayet süresi yoktur, bu tür işlemler süresiz olarak şikayet edilebilir.

İstihkak davası, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 96 ila 99. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

744 sayılı kanun, farklı tarihlerde kabul edilen çeşitli yasaları ifade edebilir. İşte bazıları: 7445 sayılı kanun. 744 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararı. 744 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kurulu kararı. 7440 sayılı kanun.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 120 uyarınca, ödeme yerine alacakların devri şu şekildedir: 1. Hacze iştirak eden bütün alacaklılar muvafakat ederlerse, borçlunun borsada ve piyasada fiyatı olmayan alacakları, ödeme yerine geçmek üzere itibari kıymetleriyle kendilerine veya hesaplarına olarak içlerinden birine devredilir. 2. Bu durumda alacaklılar, alacakları nispetinde borçlunun haklarına halef olurlar. 3. Aynı şekilde, hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi, borçlunun üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını, masraf kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gelmemek şartıyla üzerlerine alabilirler. 4. Bu suretle elde edilecek para ilk önce üzerlerine alanların alacak ve masraflarının ödenmesine karşılık tutulur.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 298. maddesi, konkordato sürecinde rehinli malların kıymetinin takdiri ile ilgilidir. Bu maddeye göre: 1. Komiser, görevlendirilmesini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. 2. Borçlunun başka yerlerde malları varsa, bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir. 3. Komiser, rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulundurur ve bu karar, yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir. 4. İlgililer, yedi gün içinde ve masrafını önceden vermek kaydıyla, mahkemeden rehinli malların kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilirler. 5. Yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet kayda değer bir şekilde değişmişse, alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir. 6. Rehinli taşınmaz malların kıymet takdiri, Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca yetkilendirilen kişilere yaptırılabilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 295, konkordato mühleti sırasında rehinli alacaklılar bakımından sonuçları düzenler. Bu maddeye göre, mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir, ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.

İİK 331, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu eksilten borçluların cezasını düzenleyen maddesidir. Bu maddeye göre, haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, aşağıdaki eylemlerden birini gerçekleştirirse cezalandırılır: Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkarmak; Telef etmek veya kıymetten düşürmek; Gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirmek; Asıl olmayan borçlar ikrar etmek. Cezası, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasıdır.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 289. maddesi, konkordato mühletinin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenler: Bu maddeye göre: 1. Takip Yasağı: Mühlet içinde borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamaz, evvelce başlamış takipler durur ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz. 2. Rehinli Alacaklar: Taşınır veya taşınmaz rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. 3. Faiz Durdurma: Konkordato, aksine hüküm içermediği takdirde mühlet, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesini durdurur. 4. Takas: Takas işlemleri, kanunun 200 ve 201. maddelerine tabidir ve bu maddelerin uygulanmasında konkordato mühletinin ilanı tarihi esas alınır.

İİK 281/2 maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun bir hükmünü ifade eder ve ihtiyati haciz ile ilgilidir. Bu maddeye göre, hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 150/ı, limit ipoteğine dayalı takiplerde icra emri gönderilebilmesi için belirli şartları düzenler. Bu maddeye göre: 1. Kredi borçlusuna, borcun ödenmesine ilişkin hesap kat ihtarı noter aracılığıyla kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilmek suretiyle tebliğ edilmeli veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayılmalıdır. 2. Bu takip şartı yerine getirilmezse, ipotekli taşınmaz malikine takipten önce çıkarılan hesap kat ihtarının usulsüzlüğü gerekçesiyle icra emri iptal edilir. Bu düzenleme, kredi kurumlarının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatabilme imkanını tanır.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 69. maddesi, itirazın geçici olarak kaldırılması durumunda borçlunun mallarına geçici haciz uygulanmasını ve borçtan kurtulma davası açma hakkını düzenler. Maddenin temel hükümleri şunlardır: 1. Geçici Haciz: İtirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verilirse ve ödeme emrindeki süre geçmişse, alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine geçici haciz konur. 2. Borçtan Kurtulma Davası: İtirazın geçici olarak kaldırılması kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde borçtan kurtulma davası açabilir. 3. Davanın Sonucu: Borçlu, belirtilen süre içinde dava etmez veya davası reddolunursa, itirazın kaldırılması kararı ve varsa geçici haciz kesinleşir. 4. İstinaf Hakkı: Davanın reddi kararına karşı borçlu, istinaf yoluna başvurabilir ve ayrıca 36. madde hükümlerini yerine getirmek şartıyla icra dairesinden mühlet isteyebilir. 5. Tazminat: Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyin %20'sinden aşağı olmamak üzere münasip bir tazminatla mahkum edilir.

İİK 280, İcra ve İflas Kanunu'nun alacaklılara zarar verme kastıyla yapılan tasarrufların iptali ile ilgili maddesidir. Bu maddeye göre, malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme maksadıyla yaptığı işlemler iptal edilebilir. Bunun için aşağıdaki şartların sağlanması gerekir: 1. Borçlunun malvarlığı borçlarına yetmemeli, borca batık durumda olmalıdır. 2. Borçlu, alacaklılarına zarar verme kastıyla hareket etmiş olmalıdır. 3. Üçüncü şahıs iyiniyetli olmamalıdır. Ayrıca, bu tür tasarrufların iptali için işlemin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takip başlatılmış olması gerekmektedir.

İİK 94, İcra ve İflas Kanunu'nun 94. maddesi anlamına gelir. Bu madde, iştirak halinde tasarruf edilen malların haczi ile ilgilidir ve şu hükümleri içerir: 1. İntifa hakkı veya taksim edilmemiş miras haczi: İcra dairesi, bu tür bir hacizde yerleşim yerleri bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. 2. Anonim şirketlerde pay haczi: Pay senedi veya ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. 3. Taşınmazların haczi: Haciz şerhinin taşınmazın kaydına işlenmesi için tapu sicil muhafızlığına tebligat yapılır. 4. Alacaklının tescil talebi: Borçlunun reddetmediği mülkiyet veya diğer ayni hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. 5. Zilyetliğin korunması: Borçlunun zilyet bulunduğu taşınmaz üzerindeki haklarının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyetliğin başkasına devrine mani olacak tedbirleri alır ve alacaklıya dava açma yetkisi verir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 292. ve 297. maddeleri konkordato sürecinde borçlu ve mahkeme yetkilerini düzenler: 292. madde: Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddedilmesi ve iflasın açılması durumlarını kapsar. Buna göre, mahkeme aşağıdaki hallerde kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verir: - Borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa; - Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa; - Borçlu, 297. maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa; - Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse. 297. madde: Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçlarını belirler. Buna göre: - Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. - Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez, ivazsız tasarruflarda bulunamaz. - Aksi halde yapılan işlemler hükümsüzdür. - Mahkeme, bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşünü almak zorundadır.

İİK 362/a maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 362. maddesinin a bendi olarak geçmektedir. Bu madde, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okullar ile 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun kapsamında faaliyet gösteren özel öğrenci barınma hizmetleri veren yurt ve benzeri kurumların taşınır ve taşınmaz mallarının haczedilmesini düzenlemektedir. Maddeye göre, bu kurumların malları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler hariç olmak üzere, içinde bulunulan eğitim ve öğretim yılı sonunda haczedilebilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 16'ya göre şikayet dilekçesi, icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı ilgili icra mahkemesine verilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 97/a'ya göre istihkak iddiası, bir taşınır malı elinde bulunduran kimsenin o malın sahibi sayılması ve borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi malın borçlu elinde addolunması anlamına gelir. Bu maddeye göre: - Yedieminlik: Üçüncü şahıs, yedieminliği kabul ederse mahcuz mal muhafaza altına alınmaz. - Dava açma süresi: Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar haczedilen malın satışı yapılamaz. - Yetkili mahkeme: İstihkak davalarında görevli ve yetkili mahkeme, icra takibinin bulunduğu veya hacizli malın bulunduğu yer icra mahkemesidir.

İİK 72/4 maddesi, menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması durumunda ihtiyati tedbir kararının kalkacağını öngörür. Bu maddeye göre: 1. İhtiyati tedbir kararının kalkması için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekmez. 2. Alacaklı, ihtiyati tedbir nedeniyle alacağını geç almış olmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alabilir. 3. Zararın miktarı, aynı davada takdir edilerek karara bağlanır ve bu zarar yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.

İİK 54, İcra ve İflas Kanunu'nun 54. maddesini ifade eder. Özeti şu şekildedir: 1. Tutuklu veya hükümlüler aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için borçluya uygun bir süre verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. 2. Askerlik halinde, askerlik hizmetinin devamı süresince erler, onbaşılar ve kıta çavuşları (uzman veya uzatmalı çavuş ve onbaşılar hariç) aleyhine takipte, icra memuru aynı şekilde bir mümessil tayin etmesi için süre verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır.