• Buradasın

    HMK

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hmk 202 ve 203 maddeleri nelerdir?

    HMK 202. madde, senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunması durumunda tanık dinlenebileceğini düzenler. HMK 203. madde, aşağıdaki hallerde tanığın dinlenebileceğini belirtir: Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler. İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler. Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hallerde yapılan işlemler. Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları. Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları. Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle ya da usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hali.

    HMK 3 cilt ne anlatıyor?

    HMK 3. cilt, "Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun üçüncü cildini ifade eder ve aşağıdaki konuları kapsar: Yazılı yargılama usulü. Basit yargılama usulü. Çekişmesiz yargı. Bu cilt, bu yargılama usullerine ilişkin mevzuat incelemelerini ve güncel içtihatleri içerir. Bu kitap, Filiz Berberoğlu Yenipınar tarafından yazılmış ve Aristo Yayınevi tarafından yayımlanmıştır.

    HMK 337/2 nedir?

    HMK 337/2, "Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 337 (2)" anlamına gelir ve bu madde, adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebileceğini düzenler. Ayrıca, bu maddeye göre, kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı belirli bir prosedüre göre ilgili mahkemeye gönderir ve itiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.

    HMK 54 nedir?

    HMK 54, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 54. maddesini ifade eder. Bu madde, temsil veya izin belgelerinin verilmesi ile ilgilidir ve şu şekilde özetlenebilir: Kanuni temsilciler, davanın açılıp yürütülmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hallerde izin belgelerini, tüzel kişilerin organları ise temsil belgelerini, dava veya cevap dilekçesiyle mahkemeye vermek zorundadır. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, mahkeme, kanuni temsilcilerin veya tüzel kişilerin organlarının, eksikliği gidermeleri şartıyla dava açmalarına veya davayla ilgili işlem yapmalarına izin verebilir. Belgelerin ibraz edilmemesi veya mahkemeye başvurulmaması durumunda, dava açılmamış sayılır veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış kabul edilir.

    Eski hale iade sınırı nasıl hesaplanır?

    "Eski hale iade sınırı" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "eski hale getirme" kavramı hakkında bilgi verilebilir. Eski hale getirme, kanunda veya mahkeme tarafından tanınan kesin süre içinde yapılması gereken bir işlemin, kişinin elinde olmayan sebeplerle yapılamaması durumunda, o kişiye süresi kaçan işlemi yapma hakkı tanıyan bir uygulamadır. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için bazı şartlar gereklidir: Sebep: Elde olmayan sebeplerle (mücbir nedenler) sürenin kaçırılmış olması. Başka hukuki çare: Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen sonuca, eski hale getirme dışında başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması. Süre: Engelin kalkmasından itibaren iki hafta içinde başvurulması. Eski hale getirme talebi, yargılamanın ertelenmesini gerektirmez ve hükmün icrasına engel olmaz.

    Kesinleşen karardan sonra HMK'nın hangi maddeleri uygulanır?

    Kesinleşen karardan sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) uygulanan maddelerinden bazıları şunlardır: HMK madde 302. HMK madde 367. Ayrıca, kesinleşen kararlara ilişkin olarak, HMK madde 294'te hükmün verilmesi ve tefhimi, madde 297'de ise bir mahkeme hükmünün neleri kapsaması gerektiği ele alınmaktadır. Kesinleşen kararlara karşı başvuru imkanları, olağan ve olağanüstü kanun yolları çerçevesinde düzenlenir.

    HMK 166 nedir?

    HMK 166, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) davaların birleştirilmesi ile ilgili olan maddesidir. HMK 166'ya göre, aynı yargı çevresinde ve aynı düzeydeki mahkemelerde görülen davalar arasında bağlantı bulunması halinde, bu davaların birleştirilmesi mümkündür. Birleştirme talebi, davaların herhangi bir aşamasında yapılabilir ve talep üzerine ya da mahkeme tarafından re’sen karar verilebilir. Bu madde, hem yargılama sürecini hızlandırmak hem de çelişkili kararların önüne geçmek açısından büyük önem taşır. HMK 166'nın tam metnine aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: barandogan.av.tr; muratocal.av.tr; minvalhukuk.com.

    HMK'nın 3. maddesi nedir?

    HMK'nın 3. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 16/02/2012 tarihli ve E.: 2011/35, K.: 2012/26 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu madde, idari eylem ve işlemler sonucu meydana gelen vücut bütünlüğünün zarar görmesi veya ölüm gibi durumlarda doğan tazminat davalarının asliye hukuk mahkemelerinde görüleceğini öngörüyordu.

    HMK 245 madde nedir?

    HMK 245. madde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Çağrıya Uyma Zorunluluğu" başlıklı maddesidir. Madde içeriği: Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir ve gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beş yüz Türk lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur. Zorla getirtilen tanık, önceden gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.

    Hmk'nın 389 ve 391 maddeleri nelerdir?

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 389. maddesi, ihtiyati tedbirin şartlarını düzenler. HMK'nın 391. maddesi ise ihtiyati tedbir kararının içeriğini belirler. Daha fazla bilgi için HMK'nın ilgili maddelerinin tam metnine şu sitelerden ulaşılabilir: mevzuat.gov.tr; barandogan.av.tr; muratocal.av.tr.

    Dava konusunun devri sözleşmesi nedir?

    Dava konusunun devri sözleşmesi, açılmış bir davada davaya konu olan hak veya şeyin, dava devam ederken davacı veya davalı tarafından üçüncü bir kişiye devredilmesini ifade eder. Bu devir, çeşitli nedenlerle gerçekleşebilir: Davacı veya davalı, dava konusu malı satmak isteyebilir. Bir alacak hakkı devredilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesi, dava devam ederken dava konusunun devredilmesi durumunu düzenler. Bu maddeye göre, davacı, dava konusu devredildiğinde iki seçimlik hakka sahiptir: 1. Devredenle olan davadan vazgeçip devralana karşı davaya devam etme. 2. Davayı devreden hakkında tazminat davasına dönüştürme. Eğer dava konusu davacı tarafından devredilirse, devralan kişi davada yeni davacı olarak yer alır ve dava kaldığı yerden devam eder.

    HMK 200 maddesi nedir?

    HMK 200 maddesi, "Senetle İspat Zorunluluğu" başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bir maddesidir. Maddede düzenlenen konu: Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belirli bir tutarı geçtiğinde senetle ispatlanması gerektiği. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle o tutarın altına düşse bile senetsiz ispatlanamayacağı. Karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinlenebileceği. 2025 yılı için bu tutar: 3.660 TL'dir.

    HMK 354 nedir?

    HMK 354, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 354. maddesini ifade eder. Ayrıca, inceleme sırasında gerekli durumlarda başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesine istinabe edilebileceği belirtilmiştir. "İnceleme" sözcüğü ile kastedilen, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu anlamında tahkikattır.

    HMK madde 139 adli tatilin etkisi nedir?

    HMK madde 139'un adli tatil sırasında uygulanması: Ön inceleme duruşmasına davet: Adli tatil sırasında da yapılabilir. Belgelerin sunulması için verilen iki haftalık kesin süre, adli tatilin sonuna kadar uzar. Adli tatilin, HMK madde 139 kapsamındaki işlemlere etkisi ise bulunmamaktadır; çünkü bu madde, adli tatile tabi olmayan işlerden sayılmaktadır.

    HMK'nın 354 ve 355 maddeleri uyarınca duruşma yapılmadan verilecek kararlar nelerdir?

    HMK'nın 354 ve 355. maddeleri uyarınca duruşma yapılmadan verilecek kararlar, ilk derece mahkemesinin açık ve yeniden duruşma yapılmasına ihtiyaç duyulmayan hatalı karar vermesi halleridir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca duruşma yapılmadan verilecek kararlar iki kategoriye ayrılır: 1. Esasa girmeden duruşmasız inceleme (HMK m. 355/1-a; HUMK m. 426M/I). Davaya bakması yasak olan hakimin karar vermiş olması. İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hakimin davaya bakmış olması. Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması. Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması. Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına karar verilmiş olması. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması. 2. Esasla ilgili duruşmasız inceleme (HMK m. 355/1-b; m. 426M/II). Mahkeme kararında hiçbir eksiklik veya yanlışlık bulunmaması. Yargılamada hata olmamakla birlikte, hukuki değerlendirme hatası veya gerekçede hata olup, bunun da düzeltilmesi için duruşmaya ihtiyaç olmaması. Yargılamadaki eksikliğin duruşmasız tamamlanacak nitelikte olması. HMK'nın 354. maddesi, bölge adliye mahkemesinin incelemesinin, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılmasını düzenler.

    Davadan feragat HMK 309 ve 310 maddeleri uyarınca hangi hallerde yapılabilir?

    HMK 309 ve 310. maddeler uyarınca davadan feragat şu hallerde yapılabilir: Şekil şartları. Zaman bakımından koşullar. Kişiler bakımından koşullar. HMK 309. madde uyarınca feragat şu şartları taşımalıdır: Kayıtsız ve şartsız olma. Açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde olma. HMK 310. madde uyarınca feragat şu şartları taşımalıdır: Davanın açılmış olması. Kanun yollarına başvuru. İrade sakatlığı hallerinde feragatten dönme. Hukuki konularda doğru bilgi ve yönlendirme için bir avukata danışılması önerilir.

    İstinaf başvuru süresi HMK madde 349 mu 350 mi?

    Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 349 veya 350'de istinaf başvuru süresiyle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. HMK madde 345'e göre, hukuk mahkemelerinde istinafa başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftadır. HMK madde 352 ise, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin dosya üzerinde yaptığı ön inceleme sonucunda, kesin mahkeme kararına karşı başvuruda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, gerekli kararın verileceğini belirtir. Dolayısıyla, istinaf başvuru süresi HMK madde 345'te düzenlenmiştir.

    HMK 344 nedir?

    HMK 344, "Harç ve Giderlerin Yatırılması" başlıklı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bir maddesidir. Bu maddeye göre, istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödendiği anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından başvurana bir haftalık kesin süre verilir. Bu maddeye ilişkin yükümlülüklere uymamanın sonucunu belirleme yetkisi, başvuruya konu teşkil eden kararı vermiş olan ilk derece mahkemesine aittir.

    HMK'ya göre dosyanın işlemden kaldırılması halinde ne olur?

    HMK'ya göre dosyanın işlemden kaldırılması halinde şu sonuçlar doğar: Dava derdest kalmaya devam eder. Yenileme hakkı doğar. Harç durumu. Dava eski halini korur. Talep vaki olmamış sayılır. Dosyanın işlemden kaldırılması kararı verilemeyecek haller de vardır.

    Hmk 401 ve 402 istinaf değişik işler mi?

    HMK 401 ve 402. maddeler istinaf ile doğrudan ilgili değildir. HMK 401. madde, delil tespiti ile ilgilidir ve dava açılmadan önce veya sonra delil tespiti yapılacak mahkemenin yetkisini düzenler. HMK 402. madde ise, hukuk muhakemelerinde geçici hukuki korumalar ve delil tespiti gibi konularla ilgili genel hükümleri içerir. Bu nedenle, HMK 401 ve 402. maddeler arasında istinaf ile ilgili bir değişiklik bulunmamaktadır.