HaksızFiil

Haksız fiil ve sorumluluk arasındaki fark şu şekilde özetlenebilir: Haksız fiil, bir kişinin hukuka aykırı ve kusurlu bir şekilde başka bir kişiye zarar vermesi durumudur. Sorumluluk ise, kişinin eylemlerinden doğan hukuki sonuçları üstlenmesi anlamına gelir.

Araç kazası gerçek zarar ilkesi, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, zarar görenin sadece gerçek zararını talep edebileceği prensibini ifade eder. Bu ilke doğrultusunda, araç sahibinin tamir süresi boyunca yaşadığı mağduriyetin tazmini için, ikame araç bedeli veya alternatif ulaşım masrafları gibi gerçek zararları dikkate alınır.

Haksız fiilde zarar ve nedensellik bağı kavramları şunlardır: 1. Zarar: Haksız fiil sonucunda ortaya çıkan olumsuz durumu ifade eder. 2. Nedensellik Bağı: Zarar ile fiil arasındaki bağlantıyı gösterir. Bu unsurların her birinin varlığı, haksız fiil sorumluluğunun doğması için zorunludur.

Evet, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası birlikte açılabilir.

Haksız fiil zamanaşımı faizi, haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren hesaplanır. Hesaplama şu şekilde yapılır: 1. Faiz Oranı: Güncel temerrüt faizi oranı, 1 Ocak 2022'den itibaren sözleşmeyle belirlenmemişse %9 olarak uygulanır. 2. Zamanaşımı Süresi: Türk Borçlar Kanunu'na göre, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası için zamanaşımı süresi, zarar ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıldır ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıldır. 3. Faiz Talebi: Faiz talebi, dava dilekçesinde belirtilmişse, mahkeme tarafından bu tarihten itibaren faize hükmedilir.

Haksız fiilde arabuluculuk, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren kira anlaşmazlıkları, ortaklığın giderilmesi, kat mülkiyeti, komşuluk hukuku ve tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı hukuk uyuşmazlıklarında zorunlu hale gelmiştir.

Balkondan eşya düşmesi sonucu tazminat davası açmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Hukuki Dayanağın Belirlenmesi: Davanın temeli, haksız fiil ilkesine dayanmalıdır. 2. Yetkili ve Görevli Mahkemenin Belirlenmesi: Genellikle olayın gerçekleştiği yerdeki asliye hukuk mahkemesi yetkilidir. 3. Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Dilekçe, davacı ve davalının kimlik bilgileri, olayın anlatımı, talep edilen tazminat miktarı ve delilleri içermelidir. 4. Delillerin Toplanması: Eşya hasarını gösteren fotoğraflar, tanık ifadeleri ve gerekirse bilirkişi raporu gibi deliller toplanmalıdır. 5. Harç ve Masrafların Yatırılması: Dava harcı ve gider avansı mahkemeye yatırılmalıdır. 6. Davanın Görülmesi: Mahkeme, tarafları duruşmaya çağırır, delilleri değerlendirir ve karar verir. Tazminat davaları hukuki bilgi ve deneyim gerektiren süreçlerdir, bu nedenle bir avukattan hukuki danışmanlık almak faydalı olacaktır.

Çevre zararlarından dolayı haksız fiil sorumluluğu, çevreyi kirletenlerin ve çevreye zarar verenlerin, kusur şartı aranmaksızın, sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan sorumlu tutulmalarını ifade eder. Bu sorumluluk, Çevre Kanunu'nun 28. maddesinde düzenlenmiştir ve ilgili hükümler şu şekildedir: - Zararın Tazmini: Çevreyi kirletenler, oluşan maddi ve manevi zararların yanı sıra yoksun kalınan kâr, cismanî zararlar, destekten mahrumiyet zararı ve tedavi masraflarından da sorumludur. - Zamanaşımı: Çevreye verilen zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren beş yıl sonra zamanaşımına uğrar. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu'nun 71. maddesi de çevre zararlarından doğan sorumluluk için uygulanabilir.

Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası, başkasının malvarlığına, maddi haklarına veya maddi çıkarlarına zarar veren hukuka aykırı bir eylem sonucunda açılır.

Evet, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme borç ilişkisi kaynaklarıdır. Haksız fiil, bir kişinin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışıyla başkasına zarar vermesi durumunda ortaya çıkar ve bu durum bir borç ilişkisi doğurur. Sebepsiz zenginleşme ise, bir kimsenin malvarlığının haklı bir sebep olmaksızın başkasının zararına artmasıdır ve bu da kanundan doğan bir borç ilişkisi olarak kabul edilir.

Haksız fiil zaman aşımında ispat yükü, zarar gördüğünü iddia eden tarafa aittir.

Haksız fiil tazminat davasında karşı savunma yapmak için aşağıdaki unsurlar dikkate alınmalıdır: 1. Hukuka Aykırılık: Davalının, fiilin hukuka aykırı olmadığını veya meşru müdafaa veya zorunluluk hali gibi hukuka uygunluk sebeplerinin bulunduğunu kanıtlaması gerekir. 2. Kusur: Davalının kusurlu olmadığını veya zararın meydana gelmesinde ağır kusurun zarar görene ait olduğunu iddia edebilir. 3. İlliyet Bağı: Davalı, zarar ile fiil arasında uygun bir illiyet bağı olmadığını veya mücbir sebep gibi araya giren bir sebebin bulunduğunu öne sürebilir. 4. Zamanaşımı: Davalının, zamanaşımı süresinin dolduğunu veya davanın bu süre içinde açılmadığını savunması mümkündür. Bu süreçte bir avukattan hukuki danışmanlık almak, savunmanın etkin bir şekilde yapılması ve hak kayıplarının önlenmesi açısından önemlidir.

Haksız fiil sorumluluğunda zararı ispat yükü, zarar gördüğünü ileri süren tarafa aittir.

Haksız fiil sorumluluğunda çevre kirliliğinin ispatı için aşağıdaki unsurların gösterilmesi gereklidir: 1. Kirlilik Kaynağının Tespiti: Kirlilik kaynağının belirlenmesi ve atık veya artıkların çevreye bırakıldığı yerin tespit edilmesi. 2. Emisyon Sınır Değerlerinin Aşılması: İlgili yönetmeliklerde belirlenen emisyon sınır değerlerinin aşılmış olması. 3. Nedensellik Bağı: Kirlilik ile çevreye verilen zarar arasında nedensellik bağının kurulması, yani kirliliğin zarara yol açan normal bir sonuç olduğunun kanıtlanması. 4. Kanıtlama Yükü: Kanıtlama yükünün zarar veren kişiye ait olması, yani zarar verenin olayda kusurunun bulunmadığını kanıtlaması. Bu unsurların varlığı, mahkemeler tarafından kapsamlı bilirkişi raporları ile değerlendirilerek karara bağlanır.

İyi niyetli üçüncü kişi, belirli durumlarda tazminat davası açabilir. Tazminat davaları, haksız fiillerden kaynaklanan zararlar için açılır ve bu davada tazminat, ölüm, yaralanma veya maddi zararları meydana getiren gerçek veya tüzel kişilere karşı talep edilir. İyi niyetli üçüncü kişi, haksız fiilin işlenmesi durumunda, doğrudan zarara uğramamış olsa bile, tazminat davasında davalı olarak yer alabilir ve belirli koşullarda tazminat sorumluluğu taşıyabilir.

Yeniden yapım maliyeti, haksız fiil tarihindeki fiyat üzerinden hesaplanır. Çünkü haksız fiillerde, zarar gören kişinin mal varlığındaki eksilme olay tarihinde meydana gelmiş sayılır ve bu tarihten itibaren faiz de işlemeye başlar.

Haksız fiilden doğan alacaklarda temerrüt faizi, zararın doğduğu anda başlar.

Kusursuz sorumluluk ve atipik haksız fiil kavramları, Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) düzenlenen haksız fiil sorumluluğunun farklı yönlerini ifade eder. Kusursuz sorumluluk, failin kusuru olmasa bile başkalarına verdiği zarardan sorumlu tutulduğu durumları kapsar. Atipik haksız fiil kavramı ise doğrudan TBK'da yer almaz. Ancak, haksız fiil genel olarak hukuka aykırı ve kusurlu bir fiil ile başkasına zarar verme durumunu ifade eder. Dolayısıyla, atipik haksız fiil, bu genel tanıma uymayan veya alışılmadık şekillerde ortaya çıkan haksız fiil türlerini içerebilir.

Haksız fiil faiz başlangıcı, zararın doğduğu anda gerçekleşir.

Evet, haksız fiil sorumluluğunda ayırt etme gücünün derecesi önemlidir. Ayırt etme gücü, bireyin akli melekeleriyle davranışlarının sonuçlarını öngörebilme ve bu sonuçlara göre hareket edebilme yeteneğini ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'nun 65. maddesi, ayırt etme gücü olmayan kişilerin de belirli koşullar altında hakkaniyet gereği sorumlu tutulabileceklerini düzenler.