HaksızFiil

Haksız fiil zaman aşımında ispat yükü, zarar gördüğünü iddia eden tarafa aittir.

Haksız fiil tazminat davasında karşı savunma yapmak için aşağıdaki unsurlar dikkate alınmalıdır: 1. Hukuka Aykırılık: Davalının, fiilin hukuka aykırı olmadığını veya meşru müdafaa veya zorunluluk hali gibi hukuka uygunluk sebeplerinin bulunduğunu kanıtlaması gerekir. 2. Kusur: Davalının kusurlu olmadığını veya zararın meydana gelmesinde ağır kusurun zarar görene ait olduğunu iddia edebilir. 3. İlliyet Bağı: Davalı, zarar ile fiil arasında uygun bir illiyet bağı olmadığını veya mücbir sebep gibi araya giren bir sebebin bulunduğunu öne sürebilir. 4. Zamanaşımı: Davalının, zamanaşımı süresinin dolduğunu veya davanın bu süre içinde açılmadığını savunması mümkündür. Bu süreçte bir avukattan hukuki danışmanlık almak, savunmanın etkin bir şekilde yapılması ve hak kayıplarının önlenmesi açısından önemlidir.

Haksız fiil sorumluluğunda zararı ispat yükü, zarar gördüğünü ileri süren tarafa aittir.

Haksız fiil sorumluluğunda çevre kirliliğinin ispatı için aşağıdaki unsurların gösterilmesi gereklidir: 1. Kirlilik Kaynağının Tespiti: Kirlilik kaynağının belirlenmesi ve atık veya artıkların çevreye bırakıldığı yerin tespit edilmesi. 2. Emisyon Sınır Değerlerinin Aşılması: İlgili yönetmeliklerde belirlenen emisyon sınır değerlerinin aşılmış olması. 3. Nedensellik Bağı: Kirlilik ile çevreye verilen zarar arasında nedensellik bağının kurulması, yani kirliliğin zarara yol açan normal bir sonuç olduğunun kanıtlanması. 4. Kanıtlama Yükü: Kanıtlama yükünün zarar veren kişiye ait olması, yani zarar verenin olayda kusurunun bulunmadığını kanıtlaması. Bu unsurların varlığı, mahkemeler tarafından kapsamlı bilirkişi raporları ile değerlendirilerek karara bağlanır.

İyi niyetli üçüncü kişi, belirli durumlarda tazminat davası açabilir. Tazminat davaları, haksız fiillerden kaynaklanan zararlar için açılır ve bu davada tazminat, ölüm, yaralanma veya maddi zararları meydana getiren gerçek veya tüzel kişilere karşı talep edilir. İyi niyetli üçüncü kişi, haksız fiilin işlenmesi durumunda, doğrudan zarara uğramamış olsa bile, tazminat davasında davalı olarak yer alabilir ve belirli koşullarda tazminat sorumluluğu taşıyabilir.

Yeniden yapım maliyeti, haksız fiil tarihindeki fiyat üzerinden hesaplanır. Çünkü haksız fiillerde, zarar gören kişinin mal varlığındaki eksilme olay tarihinde meydana gelmiş sayılır ve bu tarihten itibaren faiz de işlemeye başlar.

Haksız fiil faiz başlangıcı, zararın doğduğu anda gerçekleşir.

Kusursuz sorumluluk ve atipik haksız fiil kavramları, Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) düzenlenen haksız fiil sorumluluğunun farklı yönlerini ifade eder. Kusursuz sorumluluk, failin kusuru olmasa bile başkalarına verdiği zarardan sorumlu tutulduğu durumları kapsar. Atipik haksız fiil kavramı ise doğrudan TBK'da yer almaz. Ancak, haksız fiil genel olarak hukuka aykırı ve kusurlu bir fiil ile başkasına zarar verme durumunu ifade eder. Dolayısıyla, atipik haksız fiil, bu genel tanıma uymayan veya alışılmadık şekillerde ortaya çıkan haksız fiil türlerini içerebilir.

Evet, haksız fiil sorumluluğunda ayırt etme gücünün derecesi önemlidir. Ayırt etme gücü, bireyin akli melekeleriyle davranışlarının sonuçlarını öngörebilme ve bu sonuçlara göre hareket edebilme yeteneğini ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'nun 65. maddesi, ayırt etme gücü olmayan kişilerin de belirli koşullar altında hakkaniyet gereği sorumlu tutulabileceklerini düzenler.

Haksız fiilde temerrüde düşme, fiilin işlendiği tarihte gerçekleşir. Temerrüde düşme şartları: 1. Borcun muaccel olması: Borcun vadesinin gelmiş olması gereklidir. 2. İhtar: Alacaklının borçluya ihtar göndermesi, temerrüde düşme sürecini başlatır. 3. İfanın mümkün olması: Borcun ifası, objektif olarak imkânsız hale gelmemiş olmalıdır. Eğer sebepsiz zenginleşme söz konusuysa ve borçlu kötü niyetli kabul ediliyorsa, ihtara gerek kalmadan temerrüt oluşur.

Sözleşmenin haksız feshi, haksız fiil olarak değerlendirilir.

Haksız fiil vekalet sözleşmesi dava dilekçesi yazarken aşağıdaki unsurların yer alması gerekmektedir: 1. Başlık: "NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE" şeklinde olmalıdır. 2. Davacı ve Davalı Bilgileri: Davacının adı, soyadı, TC kimlik numarası ve adresi; davalının adı, soyadı ve adresi yazılmalıdır. 3. Konu: "Haksız azilden doğan vekâlet ücreti alacağı talebidir" şeklinde belirtilmelidir. 4. Açıklamalar: Davanın konusu olan olayların kısa bir özeti yapılmalıdır. 5. Deliller: Vekalet sözleşmesi, mahkeme kararları, noter azilnamesi gibi delillerin listesi sunulmalıdır. 6. Hukuki Sebepler: Avukatlık Kanunu, Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat dayanak olarak gösterilmelidir. 7. Talep Sonucu: Davanın kabulü, vekalet ücretinin tahsili ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talep edilmelidir. Dava dilekçesi hazırlanırken yasal usul ve esaslara dikkat edilmeli ve gerekirse profesyonel hukuki danışmanlık alınmalıdır.

Haksız fiil ve sorumluluk türleri şu şekilde özetlenebilir: Haksız Fiil: Bir kişinin hukuka aykırı bir davranışla diğer bir kişiye zarar vermesidir. Haksız fiilin unsurları şunlardır: 1. Fiil: Hukuka aykırı bir eylem veya ihmal. 2. Hukuka Aykırılık: Kanuna, sözleşmeye veya ahlaka aykırılık. 3. Zarar: Maddi veya manevi bir zarar meydana gelmesi. 4. Nedensellik Bağı: Fiil ile zarar arasında bir neden-sonuç ilişkisi. Sorumluluk Türleri: 1. Kusur Sorumluluğu (TBK Madde 49): Kişi, kusurlu olduğu takdirde verdiği zararı tazminle yükümlüdür. 2. Kusursuz Sorumluluk: Kişinin kusuru bulunmasa bile başkalarına verdiği zarardan sorumlu tutulması durumudur. Bu haller arasında: - Adam Çalıştıranın Sorumluluğu: İşveren, çalışanlarının verdiği zararlardan sorumludur. - Hayvan Bulunduranın Sorumluluğu: Hayvanın başkalarına zarar vermesi durumunda, sahibi veya onu gözetim altında bulunduran kişi sorumludur. - Bina ve Yapı Eserlerinden Sorumluluk: Binanın veya yapı eserinin kusurlu yapımı veya bakımsızlığı nedeniyle meydana gelen zararlardan, yapı sahibi sorumludur. - Tehlike Sorumluluğu: Tehlike yaratan faaliyetlerden doğan zararlar, faaliyeti gerçekleştirenin kusuru olmasa bile sorumluluk doğurur. - Hakkaniyet Sorumluluğu: Adalet gereği, zarar veren kişi kusuru bulunmasa bile sorumlu tutulabilir.

Haksız fiil sonucu mal varlığı zararına uğratan kişi, zararı gidermekle yükümlüdür. Dolayısıyla, haksız fiilden kaynaklanan mal varlığı zararından sorumlu olan kişi, zararı veren fiilin muhatabı olan kişiye karşı sorumludur.

Evet, kirletenin sorumluluğu haksız fiil sorumluluğuna dayanır.

Alman haksız fiil hukuku, BGB § 823 ile § 853 arasında düzenlenmiştir. Alman haksız fiil hukukunun bazı özellikleri: Kusur ilkesi: Haksız fiil sorumluluğunun doğması, failin kusurlu olmasına bağlıdır. Zamanaşımı: Haksız fiillerde zamanaşımı, genel zamanaşımı hükümlerine entegre edilmiştir. Kast düzeyinde kusur: BGB § 826'da, ahlâka ve adaba aykırı muamele sonucu başkasına kasten zarar veren kimsenin ortaya çıkacak zararı karşılamakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Ayrıca, Alman hukukunda kusursuz sorumluluk halleri de BGB'nin farklı hükümlerinde ve bazı özel kanunlarda düzenlenmiştir.

Haksız fiil tarihinde fiyat, zararın miktarını ispatlayan tarafın, yani davacının yükümü altındadır. Eğer kazanç kaybı yaşanmışsa ve zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa, hakim olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri de göz önüne alarak, zararın miktarını hakkaniyet çerçevesinde belirleyecektir. Ayrıca, beden bütünlüğünün ihlalinden doğan zararlarda, zararın meydana geldiği tarih esas alınır.

Haksız fiilde mal varlığı zararı, kişinin malvarlığında haksız fiil sonucu meydana gelen eksilmenin hesaplanmasıyla belirlenir. Bu hesaplama şu adımları içerir: 1. Fiili Zarar: Malvarlığındaki aktif azalmanın tespit edilmesi. 2. Yoksun Kalınan Kar: Fiil gerçekleşmemiş olsaydı, malvarlığında oluşabilecek çoğalmanın hesaplanması. 3. Ekonomik Fayda: Haksız fiil sonucu mağdurun ekonomik fayda sağlaması durumunda, bu yararların toplam zarar miktarından düşülmesi ve denkleştirme yapılması. Zararın gerçek miktarının tespit edilemediği durumlarda, davacının ispat yükü hafifler ve zararın saptanması hakime bırakılır.