• Buradasın

    Haksız fiil sorumluluğunda ayırt etme gücünün derecesi önemli mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Haksız fiil sorumluluğunda ayırt etme gücünün derecesi önemlidir, ancak bu derecelendirme doğrudan kusurun ve sorumluluğun derecesini belirlemez 13.
    Ayırt etme gücü, ya vardır ya yoktur; derecelendirilmesi mümkün değildir 13. Ancak, haksız eylemin sonuçları veya tazminatın kapsamı gibi belirli durumlarda bu güç dikkate alınabilir 13.
    Ayırt etme gücünden yoksun kişiler, kusurlarının bulunamayacağı gerekçesiyle eylemlerinden sorumlu tutulamazlar 2. Ancak, hakkaniyet sorumluluğu gibi bazı istisnai durumlarda bu kişiler sorumlu tutulabilir 24.

    Konuyla ilgili materyaller

    Haksız fiil sorumluluğunda zararı ispat yükü kime aittir?

    Haksız fiil sorumluluğunda zararı ispat yükü, zarar gördüğünü ileri süren tarafa, yani zarar görene aittir. Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesine göre, zarara uğratıldığını iddia eden kişi, söz konusu zararı ispat etmekle yükümlüdür.

    Borçlar Kanuna göre haksız fiil nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'na (TBK) göre haksız fiil, bir kişinin hukuka aykırı ve kusurlu bir fiille başka bir kişiye zarar vermesidir. Haksız fiilin unsurları: Hukuka aykırı fiil. Zarar. Kusur. İlliyet bağı. Haksız fiil sorumluluğu, sözleşmeye dayanmaz; tamamen dışsal zarar doğuran eylemlerdir.

    Kusurlu sorumlu olmak için ayırt etme gücü şart mı?

    Kusurlu sorumlu olmak için ayırt etme gücü şarttır. Ayırt etme gücü, kusur sorumluluğu için gerekli olan unsurlardan biridir. Ancak, TBK m. 65'te düzenlenen hakkaniyet sorumluluğu kapsamında, ayırt etme gücünden yoksun kişilerin vermiş oldukları zarardan sorumlu tutulmaları mümkündür.

    Haksız fiilden sorumluluk TBK m 49'a göre hangi ilkeye dayanır?

    Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 49. maddesine göre haksız fiilden sorumluluk, kusur sorumluluğu ilkesine dayanır. Bu maddeye göre, "kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür". Ancak, modern hukuk sistemlerinde, teknolojik gelişmeler ve toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda kusursuz sorumluluk halleri de kabul edilmiştir.

    Haksiz fiilde illiyet bağı nedir?

    Haksız fiilde illiyet bağı, meydana gelen zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki sebep-sonuç ilişkisini ifade eder. İlliyet bağı iki temel teoriye göre değerlendirilir: 1. Şart Teorisi: Zararın oluşması için gerekli her fiil, illiyet bağını sağlar. 2. Uygun Nedensellik Teorisi: Zarar ile fiil arasındaki bağın, hayatın olağan akışına ve mantığa uygun olması gerekir. İlliyet bağını kesen sebepler: Mücbir Sebep: Deprem, sel, savaş gibi doğal afetler veya sosyal olaylar mücbir sebep olarak kabul edilir. Zarar Görenin Kusuru: Zarar görenin ağır kusuru illiyet bağını kesebilir. Üçüncü Kişinin Kusuru: Üçüncü kişinin tam kusurlu olması ve bu kusurun zararın asıl sebebini oluşturması durumunda illiyet bağı kesilir.

    Kusursuz sorumluluk ve atipik haksız fiil nedir?

    Kusursuz sorumluluk, kişinin kusuru olmasa bile belirli tehlike veya durumlar nedeniyle sorumlu tutulmasıdır. Atipik haksız fiil kavramına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, haksız fiil sorumluluğu, kusura dayanan ve kusursuz (objektif) sorumluluk olarak ikiye ayrılır. Kusura dayanan (haksız fiil) sorumluluğun unsurları: hukuka aykırılık; zarar; illiyet bağı; kusur. Kusursuz sorumluluk türleri: Tehlike sorumluluğu. Özen sorumluluğu. Hakkaniyet sorumluluğu.

    Hangi eylemler haksız fiil sayılmaz?

    Haksız fiil sayılmayan bazı eylemler: Mağdurun rızası: Mağdurun, failin hukuka aykırı eylemde bulunmasına rıza göstermesi durumu. Kamu hukukuna dayanan yetkinin kullanımı: Bir kişinin, başka bir kişiye zarar verdiği fiilin sebebi kamu hukukuna dayanıyorsa. Özel hukuka dayanan bir yetkinin kullanımı: Başkasına zarar veren bir davranış, özel hukukun o kişiye tanıdığı bir yetkiye dayanılarak gerçekleştiriliyorsa. Haklı savunma (meşru müdafaa): Ortada bir meşru müdafaa durumu varsa ve bundan kaynaklı mütecavizin uğradığı bir zarar söz konusuysa. Zorda kalma: Bir kişi, kendisinin veya bir başkasının şahsına veya malvarlığına gelebilecek zarardan korunmak amacıyla bir başkasının malına zarar verebilir. Üstün kamu yararı: Üstün nitelikte bir kamu yararı bulunması halinde, bir kişinin şahsına tecavüz durumu.