Hadis

Bilmediğimiz bir şeyi anlatmak, vebale yol açabilir. Çünkü hadis-i şerifte buyurulmuştur ki: "Âlimin bildiğini söylememesi helal değildir". Bu nedenle, din konularında rastgele konuşmak veya bilmeden yazı yazmak büyük bir vebal taşır.

Ha harfi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşır: 1. Arap alfabesinde: Ha harfi, sekizinci harf olup ebced hesabında sekizi temsil eder. 2. Hadis literatüründe: Ha harfi, isnaddan isnada geçişte işaret olarak kullanılır ve iki farklı isnadın aynı hadise ait olduğunu belirtmek için araya konur. 3. Tasavvufta: "Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd" ifadesinde geçen Hâ, "el-Hâdî" (doğru yola ulaştıran) anlamına gelir.

Nakil ilimleri, dört ana kategoriye ayrılır: 1. Hadis İlmi: Hz. Peygamber'in sözleri, davranışları, onayları ve sükutundan oluşan hadislerin nasıl toplandığı, değerlendirildiği ve yorumlandığıyla ilgilenir. 2. Tefsir İlmi: Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması ve yorumlanmasıyla ilgilenir. 3. Fıkıh İlmi: İslam hukukuyla ilgilenir ve İslam'ın kaynaklarından hareketle dini hükümleri çıkarma ve uygulama sürecini inceler. 4. Kelam İlmi: İslam inancının temelleri üzerine felsefi ve akli tartışmaları ele alır.

Beşinci Şuâ, Bediüzzaman Said Nursi tarafından yazılmış olup, ahir zaman hadiselerinin izahını içerir. Bazı konular ve açıklamaları: Süfyan'ın eli: Sefahet ve israf nedeniyle malının hızla tükeneceğini ifade eder. Alnında "Hâzâ kâfir" yazılması: Süfyan'ın, frenklerin serpuşunu (başlık) herkese giydireceğini, ancak bu durumun herkesin kâfir olmasına değil, bazılarının hidayete ermesine yol açacağını belirtir. Deccal'in uluhiyet iddiası: Bazı kişilerin, kuvvet ve yetkileri oranında kendilerini bir nevi rab yerine koyacaklarını ve insanlara secde ettireceklerini ifade eder. Beşinci Şuâ, müminlerin imanını şüpheden korumak amacıyla yazılmıştır.

Fiten kitabı, genellikle kıyamet alametleri ve gelecekteki olaylar hakkında hadisleri içeren bir eserdir. Nuaym bin Hammad'ın "Kitabu'l-Fiten" adlı eseri de bu kapsamda, ahirzaman, Mehdi, Mesih, Deccal gibi konuları ele alan en eski ve en kapsamlı hadis kitaplarından biridir.

Nass kelimesi Arapça kökenli olup, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşır: 1. İslami terminolojide: Nass, Kur'an-ı Kerim ve hadislerde bir konu hakkındaki açık hüküm ve bunu gösteren sözleri ifade eder. 2. Genel anlamda: Nass, kesinlik, kat'ilik ve açıklık anlamına gelir; te'vile ihtimali olmayan söz veya delil olarak tanımlanır. 3. Osmanlı döneminde: Nass, bir haberi kimden aldığını söyleyerek, en nihayet o haberi ilk söyleyene kadar nakledilişini ispat etmek anlamında kullanılırdı.

Mütevatir haber, yalan üzerinde ittifak etmeleri mümkün olmayan bir cemaat tarafından nakledilen, bildirilen haberdir. Bu tür haberler, hadis rivayetlerinde de kullanılır ve kesin delil olarak kabul edilir.

Edebü'l-Müfred, İmam Buhari tarafından yazılmış, ahlak ve edep konularına dair bir hadis kitabıdır. Kitapta, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) güzel ahlaka ve görgü kurallarına dair hadisleri toplanmıştır. Konular arasında şunlar yer alır: insanlarla nasıl davranılması gerektiği; aile ilişkileri; dostluk; misafirperverlik; hayvanlara iyi davranma ve çevreye zarar vermeme; dualar, sözler, isimler ve sosyal etik kuralları. Bu kitap, İslam ahlakı ve edebiyatı alanında önemli bir kaynak olup, Müslümanlar için ahlaki bir rehber niteliği taşır.

Kütüb-i Sitte'yi okumak, İslam dini hakkında sahih hadislere ulaşmak için yeterlidir, çünkü bu altı kitap, Ehl-i Sünnet tarafından en güvenilir hadis kaynakları olarak kabul edilir. Ancak, İslam'ın tüm öğretilerini ve uygulamalarını öğrenmek için sadece Kütüb-i Sitte ile sınırlı kalmamak, diğer hadis kitaplarını ve dini metinleri de incelemek faydalı olacaktır.

Hadis kelimesi, İslam dininde Hz. Muhammed'in sözleri, davranışları ve onayladığı fiilleri ifade eden bir terimdir. Ayrıca, hadis kelimesi şu anlamlara da gelebilir: - Arapça kökenli bir kelime: "Söz, haber, rivayet" anlamlarına gelir. - Hadis ilmi: Hadislerin toplanması, sınıflandırılması ve doğruluğunun tespit edilmesi ile ilgilenen bilim dalı.

Ocak Yayınları genel olarak güvenilir olarak değerlendirilebilir. Yayınevinin, hadis veri bankası ve birincil kaynak kullanımı gibi güvenilir bilgi sağlama odaklı projeleri bulunmaktadır. Ancak, her yayınevinde olduğu gibi, Ocak Yayınları'nın da bazı ürünlerinin baskılarının tükenmiş olması, tüm eserlerinin güncelliğini ve erişilebilirliğini sınırlayabilir.

Rihlenin önemi, hadis öğrenmek ve râviler hakkında bilgi edinmek için yapılan seyahatlerin, İslam ilim dünyasına sağladığı katkılarla ilgilidir. Başlıca önemi şu şekildedir: 1. Hadislerin Toplanması: Rihleler sayesinde, Hz. Peygamber'in hadisleri ilk râvisinden alınarak derlenmiş ve kaybolmaktan kurtarılmıştır. 2. Âlî İsnad Elde Etme: Râvilerin sayısının azalması ve rivayetteki yanılgı ihtimalinin düşmesi için âlî isnadlar elde edilmiştir. 3. Bilgi Alışverişi: Farklı bölgelerdeki âlimlerle buluşarak, hadislerin illetleri, cerh ve ta‘dîli gibi konularda yeni bilgiler edinilmiştir. 4. Kültürel Bağlar: İslam ülkeleri arasındaki bağların kuvvetlenmesi ve kültür birliğinin sağlanması açısından rihleler etkili olmuştur. 5. Tabakat Edebiyatı: Râvilerin hayatlarına dair bilgilerin kaydedilmesi, tabakat edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Kim darda kalmış borçlu bir kimseye zaman tanırsa, İslam inancına göre Allah tarafından ödüllendirilir. Bu konuda Hz. Muhammed'in şu hadisi örnek gösterilebilir: "Kim darda kalmış (borçlu) bir kimseye kolaylık sağlarsa, Allah da ona dünyada ve ahirette kolaylık sağlar".

İbni Mâce'nin güvenilirliği, hadis âlimleri tarafından sika (güvenilir) olarak kabul edilmiştir. İbni Mâce'nin yazdığı Sünen-i İbni Mâce adlı eser, Kütüb-i Sitte denilen altı sahih hadis kitabından biridir ve İslam dünyasında en güvenilir hadis kitaplarından biri olarak görülmektedir.

"Susunca haksız sanılan insan" ifadesi, "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" sözüyle ilişkilendirilebilir. Bu söz, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (asm) ait değildir ve sahih bir hadis olarak kabul edilmez.

"Zannî" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Dini terim olarak: Mânâsı açık anlaşılmayan âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler ile bir sahâbî tarafından bildirilen mânâsı açık hadîs-i şerîfleri ifade eder. 2. Genel anlam olarak: "Zanna ait, zanna dâir ve müteallik" anlamına gelir.

"Kutubist" kelimesi, "kütüb-i sitte" ifadesinden yanlış bir anlam çıkarımı olabilir. Kütüb-i Sitte, altı hadis kitabından oluşan ve Ehl-i Sünnet tarafından en sağlam hadis kaynakları olarak kabul edilen bir terimdir. Kutub-i sitte ise şu kitapları içerir: 1. Sahih-i Buhari; 2. Sahih-i Müslim; 3. Sünen-i Nesai; 4. Sünen-i Tirmizi; 5. Sünen-i Ebu Davud; 6. Sünen-i İbn Mace.

Ni'mel ceyş ifadesi, İstanbul'un fethine katılan ve bu sırada şehit düşen askerleri tanımlamak için kullanılan bir tabirdir. Bu terim, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) bir hadisinde İstanbul'un bir gün fethedileceğini bildirirken kullandığı ifadeden gelmektedir.

Zuhur Dergisi'nde aşağıdaki konular ele alınmaktadır: Tasavvuf ve İslam bilimleri: Tasavvuf, temel İslam bilimleri ve İslam kültür tarihi gibi alanlar. Hadis ve edebiyat: Hadis ve tasavvuf edebiyatı. Güncel meseleler: İslam âlemini tehdit eden sapkın inançlar gibi güncel konular. Edebî ve tasavvufî yazılar: Gönül dünyasına yönelik yazılar. Geçmişe özlem: Geçmişteki güzelliklere duyulan hasret ve köklere inme çabası.

"Baba Dostu" filmi, Hazreti Muhammed'in "Hiçbir baba evladına güzel terbiye ve edepten başka bir iyilikte bulunmamıştır" hadisinden yola çıkarak, bir babanın oğluna bıraktığı en değerli mirasın ne olduğunu anlatıyor. Filmde, Serhat adında bir gencin, babasının vasiyeti üzerine yaşadığı zorluklar ve bu süreçte karşılaştığı "baba dostu"ndan alacağı intikamın planları işleniyor.