GastrointestinalSistem

Gastrointestinal hastalıkların belirtileri genellikle sindirim sistemiyle ilgili rahatsızlıklar şeklinde ortaya çıkar. İşte bazı yaygın belirtiler: Mide ağrısı ve şişkinlik. İştah kaybı ve ani kilo kaybı. Dışkı değişiklikleri. Yorgunluk ve halsizlik. Göğüste ağrılı yanma hissi. Bu belirtiler varsa, bir gastroenteroloji uzmanına başvurmak önemlidir.

Evet, Salofalk ve mesalazin aynı ilaçtır. Salofalk, etken maddesi mesalazin olan bir intestinal anti-inflamatuvar ilaçtır.

Vomitus (kusma) çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Gastrointestinal (mide ve bağırsak) nedenler: Enfeksiyonlar (virüs veya bakteri kaynaklı), gastrit, peptik ülser, gıda zehirlenmesi, reflü gibi durumlar kusmaya yol açabilir. 2. Nörolojik nedenler: Beyin yaralanmaları, migren, iç kulak sorunları (baş dönmesi ve hareket hastalığı) gibi durumlar kusmayı tetikleyebilir. 3. İlaç yan etkileri: Bazı ilaçların mide tahrişine neden olması veya alkol gibi maddelerin toksik etkisi kusmaya sebep olabilir. 4. Diğer nedenler: Hamilelik, kanser, sepsis, yeme bozuklukları gibi durumlar da kusma semptomu gösterebilir. Kusma ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabileceğinden, uzun süre devam ederse veya şiddetli olursa tıbbi yardım alınmalıdır.

Terminal ileuma aşağıdaki hastalıklarda bakılır: 1. Crohn Hastalığı: Terminal ileumun en yaygın hastalıklarından biridir ve bu bölgede iltihap, ülser ve striktürlere yol açar. 2. Enfeksiyöz Terminal İleitis: Tüberküloz veya Yersinia gibi enfeksiyonlar terminal ileumda iltihaplanmaya neden olabilir. 3. Behçet Hastalığı: Nadir bir otoimmün hastalık olup, gastrointestinal sistemi etkileyebilir. 4. Nonsteroidal Anti-inflammatory Drug (NSAID) Kullanımı: Uzun süreli veya yüksek doz NSAID kullanımı terminal ileumda iltihaplanmaya yol açabilir. 5. İskemik Terminal İleitis: Yetersiz kan temini nedeniyle doku hasarı meydana gelir. Bu hastalıkların teşhisi için genellikle kolonoskopi, endoskopi ve biyopsi gibi görüntüleme ve tanı yöntemleri kullanılır.

İntraepitelyal lenfositler (IEL), epitel tabakasında bulunan ve bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenfositlerdir. Başlıca işlevleri şunlardır: 1. Antijenlere Karşı Savunma: IEL'ler, antijenlerle karşılaştıklarında hemen sitokinler salgılar ve enfekte hedef hücrelerin öldürülmesine neden olur. 2. Bağışıklık Tepkilerinin Düzenlenmesi: Çeşitli sitokinler üreterek, T ve B hücresi tepkilerine yardımcı olurlar. 3. Gastrointestinal Sistemin Korunması: Bağırsakla ilişkili lenfoid dokunun (GALT) bileşenleridir ve bağırsak bariyerinin korunmasında önemli rol oynarlar. Ayrıca, IEL'lerin yüksek popülasyonu, çölyak hastalığı gibi bazı hastalıklarda inflamasyonun bir göstergesi olabilir.

Endoskopi ile görüntülenebilen organlar, inceleme amacına göre değişiklik gösterir: Gastrointestinal sistem: Özofagus, mide ve bağırsaklar. Solunum sistemi: Bronkoskopi ile solunum yolları ve akciğerler. İdrar yolları: Mesane ve idrar yolları. Kadın üreme sistemi: Rahim, yumurtalıklar ve fallop tüpleri. Eklem boşlukları: Artroskopi ile diz, omuz veya kalça gibi eklemler. Ayrıca, kapsül endoskopisi ile ince bağırsak da görüntülenebilir.

İnsan dışkısının resim gibi olmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Karaciğer veya safra kesesi sorunları: Karaciğer hastalıkları veya safra kanallarındaki tıkanıklıklar, safra ve bilirubinin ince bağırsağa ulaşmasını engelleyerek dışkının beyaz veya gri renkte olmasına neden olabilir. 2. İlaç kullanımı: Bazı ilaçlar, özellikle alüminyum hidroksit içeren antasitler ve antibiyotikler, dışkının rengini değiştirebilir. 3. Beslenme: Çok fazla fermente süt ürünü veya kireçli gıda tüketimi, dışkının rengini etkileyebilir. 4. Kolon kanseri: Kolon kanserinde, kalın bağırsağın daralması sonucu dışkı daha ince bir hale gelebilir. Bu tür değişiklikler kalıcı olursa, bir gastroenteroloğa başvurmak önemlidir.

Smecta, gastrointestinal rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Başlıca kullanım alanları: Akut ve kronik ishal: Dışkı sıklığını azaltır ve kıvamını iyileştirir. Mide rahatsızlığı: Bulantı, kusma ve şişkinlik gibi semptomları hafifletir. İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS): Karın ağrısı ve düzensiz bağırsak hareketlerini azaltır. Kullanım şekli: Genellikle toz formunda olup, su ile karıştırılarak içilir. Yan etkiler arasında kabızlık ve alerjik reaksiyonlar bulunabilir.

"GİS patoloji ekarte edilemez" ifadesi, gastrointestinal (GİS) sistemde bir patolojinin tamamen dışlanamadığı anlamına gelir.

Dabitil's (Debridat) ilacı, genellikle aşağıdaki durumlarda kullanılır: İrritabl bağırsak sendromu (IBS) ve diğer gastrointestinal rahatsızlıkların semptomlarının tedavisinde. Gastrointestinal spazmlar dahil fonksiyonel sindirim bozukluklarında. Ameliyat sonrası bağırsak hareketinin yeniden başlatılması ve bağırsak tıkanıklığının önlenmesi için. İlacın kullanımı ve dozajı, doktorun önerilerine göre belirlenmelidir. Yan etkiler arasında baş dönmesi, uyuklama ve ciltte reaksiyonlar bulunabilir.

Rabet ilacı, gastroesophageal reflux hastalığı (asit reflü) ve peptik ülser hastalığı gibi durumların tedavisinde kullanılır. Kullanım zamanı konusunda kesin bir yanıt için bir doktora danışmak gereklidir. Genel olarak, Rabet DSR 30 mg/20 mg kapsül aç karnına, tercihen sabah ilk öğünle birlikte alınır.

K92.2 kodu, gastrointestinal kanama (GI kanama) için kullanılan ICD-10-CM kodlarından biridir ve "belirtilmemiş" anlamına gelir.

Gastrointestinal (GIS) kanserleri, sindirim sisteminin herhangi bir yerinde gelişebilen malign tümörlerdir. Bu kanser türleri şunlardır: 1. Kolorektal Kanser: Kalın bağırsak ve rektumun mukozasında başlar. 2. Mide Kanseri: Mide mukozasında başlar ve yavaş yavaş diğer organlara yayılabilir. 3. Pankreas Kanseri: Hızlı ilerleyen bir kanser türüdür ve genellikle geç evrede teşhis edilir. 4. Özofagus Kanseri: Yemek borusunda görülür. 5. Safra Kesesi Kanseri: Safra kesesinde gelişir. GIS kanserlerinin erken teşhisi, tedavi sürecinde büyük önem taşır ve sağlıklı yaşam tarzı, düzenli egzersiz, sigara ve alkol kullanımından kaçınma gibi önlemlerle korunulabilir.

Baryum yutkunma testi (baryum yutması) şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Hazırlık: Testten önceki gece gece yarısından sonra yemek yememek ve içmemek gerekebilir. 2. Giysi Değişimi: Radyolog, hastanın giysilerini çıkarmasını isteyebilir ve bir hastane önlüğü verebilir. 3. Radyasyon Koruması: Pelvik bölgeye kurşun kalkan veya önlük takılır. 4. Pozisyon: Hasta, röntgen masasında ayakta duracak, oturacak veya uzanacak. 5. Baryum İçeceği: Hasta, baryum içeren kalın ve kireçli bir içeceği yutacak. 6. Görüntüleme: Radyolog, baryumun boğazdan aşağı GI yoluna hareketini floroskopi kullanarak izleyecek. 7. Kayıt: Görüntüler, daha sonra incelenmek üzere kaydedilecek. Test, genellikle bir radyolog veya radyoloji teknisyeni tarafından yapılır.

Keçi boku gibi dışkılama, yani topaklar halinde dışkılama, genellikle huzursuz bağırsak sendromu nedeniyle ortaya çıkar. Bunun yanı sıra, benzer yakınmalar şu durumlarda da görülebilir: - iltihabi bağırsak hastalığı; - bağırsağın divertiküler hastalığı; - bağırsak kanseri; - rektum kanseri; - makat kanseri. Dışkılama sorunlarının bir haftadan uzun sürmesi durumunda bir Gastroenteroloji veya Genel Cerrahi Uzmanı'na muayene olmak faydalı olacaktır.

Dispepsinin en belirgin belirtisi, üst karın bölgesinde meydana gelen dolgunluk, şişkinlik ve bulantı hissidir. Diğer yaygın dispepsi belirtileri arasında ise mide ekşimesi, erken doyma, geğirme, iştah kaybı ve göğüs ağrısı yer alır.

Anal kanal, rektumu anüse bağlayan ve pelvik diyafram seviyesinin altında yer alan bir yapıdır. Anal kanalın anatomisi: Uzunluk: Yaklaşık 2,5 ila 4 cm uzunluğundadır. Konum: Anorektal birleşme yerinden anüse kadar devam eder. Katmanlar: İç katman: İstemsiz çalışan düz kaslardan oluşan iç sfinkterle çevrilidir. Dış katman: İstemli olarak kontrol edilebilen çizgili kaslardan oluşan dış sfinkterle çevrilidir. Mukozal doku: İç yüzeyi kaplayan mukozal doku, dışkının kaygan bir şekilde geçişini sağlar. Damar yapısı: Hem arterler hem de venler ile beslenir. Anal kanalın temel işlevi, dışkının vücut dışına atılmasıdır.

EGD (esophagogastroduodenoskopi) ile aşağıdaki hastalıklar teşhis edilebilir: Gastrointestinal bozukluklar. Mide (peptik) ülserleri. Yutma bozuklukları. Kanserli ve nonkanserli tümörler. Asit reflü (gastroözofageal reflü hastalığı veya GERD). Özofagus varisleri (yemek borusu duvarındaki şişmiş damarlar). Özofajit, gastrit ve duodenit gibi iltihaplanmalar. EGD ayrıca, teşhis için doku örneği almak (biyopsi) ve tedavileri gerçekleştirmek için de kullanılır.

Meissner pleksusu ve Auerbach pleksusu farklı yerlerde bulunur: 1. Meissner pleksusu: Bu pleksus, submukoza tabakasında yer alır ve mide ile bağırsakların duvarlarındaki mukozal doku ile daha derin kas katmanlarını birbirine bağlar. 2. Auerbach pleksusu: Bu pleksus ise muskularis eksterna tabakasında, yani dairesel kas tabakası ile uzunlamasına kas tabakası arasında bulunur.

Turcot sendromu, bağırsaklarda polip çıkması ve merkezi sinir sisteminde tümörler oluşmasıyla karakterize nadir görülen genetik bir hastalıktır. Belirtileri şunlardır: - Gastrointestinal şikayetler: ishal, rektum kanaması, karın ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk. - Beyin tümörlerine bağlı nörolojik semptomlar: baş ağrısı, nöbetler, denge sorunları, bulanık görme, kusma. İki türü vardır: - Tip 1: MLH1 ve PMS2 genlerindeki mutasyonlardan kaynaklanır ve poliplerin kanserleşme olasılığı daha yüksektir. - Tip 2: APC genindeki bir mutasyondan kaynaklanır ve ailesel adenomatöz polipozis (FAP) görülme olasılığı daha yüksektir. Teşhis için genetik testler, kolonoskopi, endoskopi, MRG veya bilgisayarlı tomografi gibi ileri görüntüleme teknikleri kullanılır. Tedavi, semptomatik tedavi, cerrahi müdahaleler, kemoterapi, radyoterapi ve genetik danışmanlığı içerir.