Freud

Freud daire testerelerin kaç mm kestiği, testerenin modeline göre değişiklik göstermektedir. Bazı Freud daire testere modellerinin kesme kapasiteleri şu şekildedir: Freud Ahşap Kesim Daire Testere Bıçağı 160 x 2,4 x 16 Z24 FR06W001H: 160 mm çapında ve 2,4 mm diş kalınlığına sahiptir. Freud LP20M018P 210mm Ahşap Daire Testere Bıçağı: 210 mm çapındadır ve 2,4 mm diş kalınlığına sahiptir. Freud 300x3,2x30 Z-96 Daire Testere LU3D0600: 300 mm çapındadır ve 3,2 mm elmas kalınlığına sahiptir. Daha spesifik bir model için, ürünün teknik özelliklerini kontrol etmek en doğru bilgiyi sağlayacaktır.

Sigmund Freud, ifade edilmemiş duyguların asla ölmeyeceğini, sadece diri diri gömüldüklerini ve daha sonra daha çirkin şekillerde ortaya çıkacaklarını belirtmiştir. Freud'a göre, bastırılan tüm duygu ve düşünceler, bir gün geriye dönüp bakıldığında anlaşılabilecek bir şekilde, kişinin zihninde meşguliyet oluşturur.

Totem ve tabu yasaklarının temel nedenleri: Ensest yasağı: Aynı toteme sahip klan mensupları birbirleriyle evlenemez veya cinsel ilişkiye giremezdi. Totem hayvanını öldürme yasağı: Totem, grubun atası ve koruyucu ruhu olarak kabul edilirdi; onu öldürmek veya etini yemek yasaktı. Bu yasaklar, toplumsal örgütlenmeyi sağlamak ve suçluluk duygusunu yatıştırmak amacıyla ortaya çıkmıştır.

Arkadaşının annesine aşık olan kişiye "my friends hot mom sendromu" yaşayan kişi denebilir. Ayrıca, bu durum gizli ödipal kompleks olarak da değerlendirilebilir. Bu tür duygular, etik ve ahlaki açıdan sorunlu olabilir ve dikkatli olunması önerilir.

Freud'a göre fantazm, öznenin Öteki'nin arzusuyla ilişkisinde, hem haz hem de kaygı durumundan keyif alan, oyunun işlevine benzer bir işleve sahip bir unsurdur. Freud'un fantazm kavramıyla ilgili düşünceleri şu şekilde özetlenebilir: Fantazm ve semptom ilişkisi. Fantazmın kaynağı. Fantazmın rolü. Freud'un fantazm kavramı, psikanalizde önemli bir yer tutar ancak zamanla bu anlayış, Lacan'ın çalışmaları ışığında değiştirilmiştir.

Freud'a göre histeri, kişinin bilinçaltına ittiği, çoğunlukla cinsel kökenli, daha derin bir bozukluğun bedenine yansıması olarak ortaya çıkan bir nevroz türüdür. Histerinin bazı belirtileri: Fiziksel belirtiler: Felç, baş ağrısı, mide bulantısı, bayılmalar, kas ağrıları, titreme. Duygusal ve psikolojik belirtiler: Yoğun duygusal patlamalar, ani ruh hali değişiklikleri, aşırı korku, kaygı veya huzursuzluk. Davranışsal belirtiler: Dikkatleri üzerine çekme eğilimi, mantıklı düşünmekte zorlanma. Freud, histeriyi "dönüşüm" (kişinin ruhsal acısını bedensel semptomlara dönüştürmesi) ve "fobi" (korku temelli histeri) olmak üzere iki ana türde sınıflandırmıştır.

Freud'un psikoseksüel gelişim kuramı, çocukların olgunlaşmamış cinsel isteklerinin (fiziksel doyum) kişiliği şekillendirdiğini öne süren bir teoridir: 1. Oral dönem (0-1 yaş). 2. Anal dönem (1-3 yaş). 3. Fallik dönem (4-6 yaş). 4. Latent (gizil) dönem (7-11 yaş). 5. Genital dönem (12-18 yaş). Freud'a göre, bir evreyi sağlıklı atlatamayan bireyler, yetişkinlikte kaygı ve nevroz gibi psikolojik sorunlarla karşılaşabilir.

Fallik dönem, psikoseksüel gelişimin üçüncü aşaması olup, 3-6 yaş arasında gerçekleşir. Fallik dönem, aynı zamanda "Oedipus Kompleksi" ve "Elektra Kompleksi" gibi durumların yaşandığı bir süreçtir. Bu dönemin sağlıklı bir şekilde tamamlanması, çocukların tüm yaşamları boyunca mutlu, sağlıklı, sevecen ve yaratıcı olmalarına katkı sağlar.

Bencil kişilik, Freud'un psikanalitik kişilik kuramına göre id (alt benlik) ile ilişkilidir. Freud'a göre id, doğuştan gelen, haz odaklı ve bencil bir yapıya sahiptir; tek isteği ihtiyaçlarının karşılanmasıdır ve fiziksel ve toplumsal sınırları dikkate almaz.

Kişiliğin üç temel birimi, Sigmund Freud'un psikanalitik kuramına göre id, ego ve süperego olarak adlandırılır. İd. Ego. Süperego.

Freud, kitle psikolojisinde Le Bon'a çeşitli şekillerde atıfta bulunur: Le Bon'un fikirlerini geliştirir. Le Bon'un görüşlerini eleştirir. Le Bon'un görüşlerini kendi analizlerine dahil eder. Le Bon'un görüşlerini kendi çalışmalarıyla ilişkilendirir. Freud'a göre, kitleler yalnızca irrasyonel değil, aynı zamanda libido bağları ve liderle özdeşleşme mekanizmalarıyla da şekillenir.

Freud'a göre utanç ve hasetin kaynağı, kişiliğin gelişim evrelerindeki çatışmalar ve id, ego ve süperego arasındaki dengesizliklerdir. Utanç: 2-3,5 yaş arasındaki bağımsızlık ve sosyal kurallar arasındaki çatışmada, çocukların isteklerinin sürekli engellenmesi ve utandırılarak itaat etmeye zorlanması, utanç duygusunun gelişmesine yol açar. Haset: Freud'un kuramında haset ve imrenme gibi arzu ve dürtülerin varlığı savunulur, ancak bu dürtülerin kaynağı hakkında doğrudan bir açıklama yapılmaz. Freud'un kuramları, bilimsel yöntemlerle tam olarak kanıtlanamamıştır.

Freud okumak, psikanalizin geniş bir alan olması nedeniyle bazı kişiler için zor olabilir. Freud okumaya başlamak için önerilen bazı kitaplar şunlardır: Psikanaliz Temel Kavramlar. Freud Okumaları. Psikanalize Giriş Dersleri. Ayrıca, Freud'u başkalarından okumak da bir yöntem olarak önerilmiştir.

Wilhelm Reich'in "Dinle Küçük Adam" kitabı, otoriteye boyun eğen, gerçek benliğini bastıran ve mutluluğu dış etkenlerde arayan bir birey olarak tanımladığı "küçük adam"ı eleştirir. Kitapta ele alınan bazı konular: Kadınlara bakış: Küçük adamın kadını cinsel obje olarak görmesi. Çocuklara karşı tutum: Çocukların sevgiden doğan bedensel mutluluğunu reddetmesi. Ahlaki bekçilik: Küçük adamın ahlak bekçiliği yapması. Para tutkusu: Yığın yığın para biriktirmesi. Diğer dinlere hoşgörüsüzlük: Kendi dinin dışındaki dinlere hoşgörüsüz olması. Düşüncenin gelişimi: Bir düşünceyi geliştirmek yerine ona sunulanla yetinmesi. Reich, küçük adamın içinde bulunduğu durumu ümitsizlik içinde değerlendirir ve onu değiştirmek için çabaladığını, ancak artık pes ettiğini belirtir.

Freud'un belirlediği üç temel savunma mekanizması: 1. İnkâr (İnd inkâr). 2. Bastırma. 3. Yansıtma (Projeksiyon). Freud'a göre bireyler, bu savunma mekanizmalarını bilinçsizce kullanarak kaygı ve stresten korunmaya çalışırlar.

Özgürleşmenin diyalektiği, öznenin kuruluş sürecini Hegel, Freud ve Fanon düşüncesi üzerinden ele alır. Kitapta ele alınan bazı konular: Özne olma süreci. Kendiyle bütünleşme. Fanon'un özne teorisine katkısı. Kitap, Stefan Bird-Pollan tarafından yazılmış olup, Fol Kitap tarafından yayımlanmıştır.

Freud 550 mm testereler, genellikle CNC ve gönye makineler için uygundur. Bazı modeller ve kullanılabilecekleri makineler: Ø550×4,2/3,5×30 Z:120 TF/Pos +10° ve Ø550×4,2/3,5×30 Z:132 TF/Pos +10°. Özçelik Kesici Takım web sitesine göre, Freud testereler ayrıca el tipi daire testere makineleri için de kullanılabilir. Daha fazla bilgi için Freud Tools'un resmi web sitesi ziyaret edilebilir.

Psikanaliz, zihinsel bozukluklar için bir tedavi yöntemi oluşturan bir dizi teori ve terapötik tekniktir. Psikanalizin temel unsurları: Bilinçdışı zihinsel süreçler. Bastırma ve direnç. Oedipus kompleksi ve cinselliğin önemi. Psikanalizin yapılışı: 1. Seanslar. 2. Serbest çağrışım. 3. Yorumlama. 4. Aktarım. Psikanaliz, tartışmalı bir alan olup, etkinliği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

Ego ve süperegonun görevleri şu şekilde özetlenebilir: Ego: İd'in içgüdüsel arzuları ile eleştirel süperegonun arasında aracılık eder. İd'in dürtülerini kontrol ederek, dış dünyayla uyumlu bir şekilde tatmin edilmelerini sağlar. Gerçeklik ilkesine dayanır ve dış dünya ile iç dünyanın haz arayışı arasında denge kurar. Süperego: Ebeveynlerden ve toplumdan edinilen ahlaki standartları ve idealleri tutar. Vicdanın sesidir ve bireyin doğru ile yanlışı ayırt etmesine yardımcı olur. Davranışları mükemmelleştirmeye ve uygarlaştırmaya çalışır. İd'in kabul edilemez tüm dürtülerini bastırmaya çalışır. Freud'a göre sağlıklı bir kişilik yapısı, ego ve süperego arasındaki dengeye bağlıdır.

Fare Adam Vakası, Sigmund Freud'un analiz ettiği ve Jacques Lacan'ın da üzerine çalıştığı bir obsesif nevroz vakasıdır. Vakanın Özeti: 29 yaşında bir hukukçu olan Ernst Lanzer, ağırlaşan obsesif belirtileri nedeniyle Freud'a danıştı. Lanzer, babası ve sevdiği kadının fare işkencesiyle öleceği şeklinde bir düşünceye kapılmıştı. Freud, hastanın analiz sürecinde, obsesif düşüncelerin çocuklukta yaşanan cinsel deneyimlerden kaynaklandığını ortaya koydu. Lacan'ın Yaklaşımı: Lacan, Freud'un vakaya dair analizlerini yeniden yorumlayarak, obsesyonun aileden gelen mitler üzerinden ele alınması gerektiğini belirtti. Bu vaka, Freud'un obsesif nevrozun ruhsal kökenli bir hastalık olduğunu ve çocukluktaki bilinçdışı çatışmalardan kaynaklandığını göstermesine olanak tanımıştır.