Bilinçaltı

Subliminal kelimesi, "duyum veya bilinç eşiğinin altında" anlamına gelir. Subliminal mesaj ise, normal insan algısı limitlerinin altında kalmak ve fark edilmemek üzere tasarlanmış bir mesaj türüdür.

Evet, "subliminal" ve "bilinçaltı" aynı şeyi ifade eder. Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesaj, başka bir objenin içine gömülü olan ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak üzere tasarlanmış bir işaret veya mesajdır.

Bilinçaltı, farkında olmadan beynimizin bilinç dışı çalışan bölümüdür. Bilinçaltının çalışma şekli şu temel mekanizmalara dayanır: 1. Alışkanlıklar ve Otomatik Tepkiler: Sürekli tekrarlanan davranışlar bilinçaltına yerleşir ve otomatik hale gelir. 2. Bastırılmış Duygular ve Anılar: Unutmak istediğimiz veya farkında olmadan bastırdığımız duyguları ve anıları barındırır. 3. Semboller ve Metaforlar: Mantıksal düzeyde düşünmez, semboller ve metaforlarla çalışır; rüyalar bunun en iyi örneğidir. 4. Telkin ve Yönlendirme: Pozitif ya da negatif telkinler, bilinçaltını etkileme gücüne sahiptir. Bilinçaltının ana hedefi, organizmayı korumak, hayatta tutmak ve devamlılığını sağlamaktır.

Evet, rüyalar genellikle bilinçaltının yansıması olarak kabul edilir. Psikoloji alanında bu görüşü savunan Sigmund Freud'a göre, rüyalar bilinçaltımızdaki bastırılmış arzuların, korkuların ve düşüncelerin dışavurumu olarak görülür. Diğer bir görüşe göre ise rüyalar, beyin aktivitesinin bir yan ürünü olup, rastgele sinirsel uyarımların sonucudur.

Gölge çalışması, psikolog Carl Jung'un teorilerine dayanan ve kişinin bilinçaltında bastırdığı veya reddettiği yönleri keşfetmesini sağlayan bir süreçtir. Gölge çalışmasının faydaları: - Öz farkındalığı artırır: Kişinin neden belirli şekillerde tepki verdiğini anlamasına yardımcı olur. - Duygusal iyileşmeyi teşvik eder: Geçmiş travmaları ve çözülmemiş duyguları ele alarak acıyı hafifletir. - Daha sağlıklı ilişkiler kurar: Kusurların ve tetikleyicilerin farkında olmak, bunları başkalarına yansıtma olasılığını azaltır. - Yaratıcılığı geliştirir: Gizli yeteneklerin ve fikirlerin keşfedilmesine olanak tanır.

Tematik Algı Testi (TAT), çeşitli amaçlarla yapılan bir psikolojik testtir: 1. Kişilik Analizi: Kişinin duygusal durumunu, kişilik özelliklerini, düşünce tarzını ve diğer psikolojik faktörlerini değerlendirmeyi amaçlar. 2. Bilinçaltı Süreçlerin İncelenmesi: Bireylerin bilinçaltındaki duygusal ve motivasyonel temaları ortaya çıkararak, içsel çatışmalarını ve bastırılmış duygularını anlamaya yardımcı olur. 3. Terapi Sürecinin Desteklenmesi: Terapistler için bireylerin duygusal durumlarını ve motivasyonlarını daha iyi anlamalarına katkıda bulunur. 4. Araştırma ve Eğitim: Psikoloji araştırmalarında ve eğitim programlarında bireylerin psikolojik durumlarının daha iyi anlaşılması için kullanılır. TAT testi, genellikle psikologlar veya uzman psikiyatristler tarafından uygulanır.

Sürrealizmin amacı, rasyonel düşünce ve geleneklerin sınırlarını aşarak, bilinçaltının özgürce ifade edilmesini sağlamaktır. Bu sanat akımı, insanların hayal gücünü ve düşüncelerini yansıtarak, çevresindeki gelişmelere karşı bir cevap vermeyi hedefler.

Joseph Murphy'nin "Bilinçaltının Gücü" kitabını PDF formatında indirmek için aşağıdaki kaynaklardan yararlanabilirsiniz: 1. PDFRat.com: Bu sitede "Bilinçaltının Gücü" kitabını ücretsiz olarak PDF formatında indirebilirsiniz. 2. PDFAra.com.tr: Bu platformda da kitabı PDF olarak indirme imkanı bulunmaktadır. Bilinçaltının çalışma prensibi konusunda Murphy'nin görüşleri şu şekildedir: - Bilinçaltı, alışkanlıkların, inançların ve davranışların kaynağıdır ve her alanda başarı için programlanabilir. - Düşünceler, bilinçaltına iletildiğinde beyin hücrelerinde etkiler yaratır ve bilinçaltı, kendisine iletilen fikirleri kabul eder ve uygulamaya koyar. - Olumlu düşünceler iyi sonuçlar doğururken, olumsuz düşünceler başarısızlık, hayal kırıklığı ve mutsuzluğa yol açar.

Rüyaların psikolojik açıklaması, rüyaların bilinçaltının yaratıcı bir ifadesi olduğu ve günlük yaşam deneyimlerinin bir yansıması olabileceği şeklindedir. Bazı yaygın rüya temalarının psikolojik anlamları şunlardır: Düşmek: Kontrol kaybı, güvensizlik veya anksiyete ile ilişkilendirilir. Dişlerin dökülmesi: Özgüven eksikliği, yaşlanma korkusu veya büyük değişimlerle bağlantılı olabilir. Kovalanmak: Hayatınızda kaçındığınız bir durum veya korkuyla yüzleşmek istemediğinizi gösterebilir. Çıplak kalmak: Güvensizlik, utanç veya başkalarının sizi nasıl gördüğüne dair endişelerle bağlantılıdır. Uçamamak veya hareket edememek: Hayatınızda ilerlemekte zorlandığınızı veya bir konuda kendinizi sıkışmış hissettiğinizi simgeler. Rüyaların terapide kullanılması, rüyaların analiz edilerek bilinçaltındaki gizli konuların açığa çıkarılmasına yardımcı olabilir.

Bilinçaltı ve bilinç arasındaki temel farklar şunlardır: Bilinç: - Şu anda farkında olduğumuz düşüncelerimizi, duygularımızı ve deneyimlerimizi ifade eder. - Mantıklı düşünme ve analiz etme yeteneğimizdir. - Anlık ve kısa süreli etkiler yaratır. Bilinçaltı: - Farkında olmadığımız ancak hayatımızı etkileyen duyguların, düşüncelerin ve anıların saklandığı yerdir. - Davranışlarımızın büyük bir kısmını etkiler. - Uzun vadeli alışkanlıkları ve inançları etkiler.

Bilinçaltı en çok uykudan hemen önce ve sonra etkilenir. Ayrıca, çocukluk dönemi de bilinçaltının oluşumunda ve şekillenmesinde önemli bir etkiye sahiptir.

Rüyalar, bilinçaltının yansımaları olarak kabul edilir ve çeşitli unsurları içerir: 1. Bastırılmış Duygular ve Arzular: Freud'a göre rüyalar, bilinçaltındaki bastırılmış korkuları, arzuları ve çatışmaları simgeler. 2. Semboller ve İmgeler: Rüyalardaki nesneler, kişiler ve olaylar, doğrudan gerçek hayattaki anlamlarından farklı sembolik ifadeler taşır. 3. Günlük Yaşam Deneyimleri: Rüyalar, kişinin günlük yaşamında yaşadığı olayları ve düşünceleri yansıtabilir. 4. Problem Çözme Denemeleri: Rüyalar, psikolojik bir mesai olarak değerlendirilir ve kişinin yaşadığı sorunlar üzerinde düşünüp çözümler üretmeye çalıştığı bir süreç olarak görülür.

Salvador Dali, sürrealizm akımının önde gelen temsilcilerinden biri olarak, aşağıdaki temel ilkeleri savunmuştur: 1. Bilinçaltı ve Rüyalar: Dali, bilinçaltının ve rüyaların önemini vurgulayarak, bu unsurları sanatına yansıtmıştır. 2. Sanat ve Gerçeklik: Sanatın gerçekliğin ötesine geçmesi gerektiğini, nesnelerin ve olayların alışılmadık şekillerde yeniden yorumlanmasını savunmuştur. 3. Bireysel Yaratıcılık: Sanatçının kendi iç dünyasından yola çıkarak eserler üretmesi gerektiğini, bireysel deneyimlerin ve duyguların sanat eserlerinin temel taşları olduğunu düşünmüştür. 4. Bilim ve Teknoloji: Sanatın diğer disiplinlerle, özellikle bilim ve teknoloji ile etkileşimini savunmuş, yeni teknikler ve materyaller kullanarak eserlerini zenginleştirmiştir. 5. Provokasyon: Toplumsal normlara ve geleneksel sanat anlayışına meydan okuyarak, izleyiciyi düşündürmeyi ve sorgulamaya teşvik etmeyi amaçlamıştır.

Buz dağının altında bilinç dışı (bilinçaltı) olarak adlandırılan bölge bulunur. Ayrıca, Antarktika'da yapılan araştırmalarda, dev buz dağlarının altında 50 yıl boyunca hapsolmuş ve orada yaşamayı başarmış canlı türleri keşfedilmiştir.

Rüyaların gerçek gibi hissettirmesinin birkaç nedeni vardır: 1. REM Uykusu: Rüyaların en canlı olduğu uyku evresi olan REM uykusunda, beyin uyanıkken olduğu kadar aktiftir ve duyular yoğun bir şekilde çalışır, bu da gerçek bir deneyim gibi algı yaratır. 2. Psikolojik Durum: Stres, kaygı, incinme gibi psikolojik durumlar, daha gerçekçi ve duygusal olarak yoğun rüyalar görmemize neden olabilir. 3. Uyku Kalitesi: Düzensiz uyku ve uyku bozuklukları, rüyaların daha tuhaf ve gerçekçi olmasına yol açabilir. 4. Bazı Maddeler: Kafein, alkol ve bazı ilaçlar, uyku kalitesini etkileyerek rüyaların içeriğini değiştirebilir. Ayrıca, rüyaların gerçeklikle bağlantısının zayıf olduğu ve genellikle bilinçaltının bir yansıması olduğu da düşünülmektedir.

Sürrealist sanatçılar, bilinçaltının keşfini ve kullanımını savunurlar. Bu akımın temel ilkeleri şunlardır: 1. Rasyonel düşünceden uzaklaşma: Sürrealistler, mantık ve estetik kaygılardan arınmış bir üretim sürecini hedeflerler. 2. Gerçeküstücülük: Gerçekliğin ötesindeki dünyayı, rüya ve bilinçaltı imgeleriyle yansıtmayı amaçlarlar. 3. Otomatizm: Sanat eserlerinin, sanatçının bilinçli müdahalesi olmadan, doğrudan bilinçaltından çıkmasını savunurlar. 4. Mizah ve alay: Hayat, toplum ve olaylar karşısında alaycı bir tavır takınırlar. Önemli sürrealist sanatçılar arasında Salvador Dali, René Magritte, Max Ernst ve Frida Kahlo bulunur.

"Tete ve Masal: Rüyalar Diyarı" filmi, babaannesinin yaşadığı hastalıkla baş edebilmek için masallarla dolu bir yolculuğa çıkan küçük bir kızın hikâyesini anlatıyor. Bu yolculuk sırasında kızın bilinçaltı da ona eşlik eder ve bu süreç, hem kendini tanımasına hem de içindeki gücü keşfetmesine yardımcı olur.

Markalarla özdeşleşen bazı ürünler şunlardır: 1. Atari: Oyun konsolu markası olmasına rağmen, kasetli ve çok oyunlu konsollar için genel bir terim olarak kullanılır. 2. Borcam: Isıya dayanıklı fırın kabı olarak bilinir ve bu tür kapların genel adı haline gelmiştir. 3. Cam Sil: Cam temizleyicilerinin genel adı olarak kullanılır. 4. Bankamatik: Aslında ATM'yi ifade eder, ancak tüm para çekme cihazları için kullanılır. 5. Fanta: Portakallı gazlı içeceklerin genel adıdır. 6. Gillette (Jilet): Traş bıçaklarının genel adı olarak anılır. 7. Cif: Leke temizleyicilerinin genel adıdır. 8. Nescafe: Hazır kahvelerin genel adıdır. 9. Orkid: Hijyenik pedlerin genel adıdır. 10. Photoshop: Fotoğraf düzenleme uygulamalarının genel adıdır.

En garip rüya kavramı, kişiden kişiye değişebilir, ancak bazı yaygın ve tuhaf rüya temaları şunlardır: 1. Çıplak Kalmak: Rüyada kendini halka açık bir alanda çıplak kalmış görmek, iç dünyadaki "görünür olma korkusu" veya "reddedilme kaygısı" gibi duyguları sembolize edebilir. 2. Yokuş Çıkmak: Yokuş çıkıp varamamak, genellikle tükenmişlik hissiyle bağlantılıdır ve kişinin hayatında bir hedefe ulaşmada sürekli engellenme duygusunu yansıtır. 3. Hayvanların Dans Etmesi: Rüyada hayvanların disko topu altında şarkı söyleyip dans etmesi gibi absürt sahneler, rüya sahibinin bilinçaltında işlediği karmaşık duygusal durumları ifade edebilir. 4. Teletabiler Tarafından Kovalanmak: Bu tür rüyalar, genellikle hayatın bunaltılı ve çatışmalı dönemlerinde görülür ve rüya sahibinin yaşadığı stres ve kaygıları yansıtabilir. 5. Zaman ve Mekân Bozulmaları: Shifting sürecinde görülen, zamanın hızlı akması veya aynı mekânda farklı boyutlarda hissetmek gibi rüyalar, bilinçaltının iki gerçeklik arasında kalışını simgeler.

Rüyalarda görülen kişilerin sizi özleyip özlemediği konusunda kesin bir kanıt yoktur. Ancak, psikolojik araştırmalara göre, birini sürekli rüyada görmek, o kişinin rüya sahibi tarafından sıklıkla düşünüldüğü ve özlendiği anlamına gelebilir.