EskiUygarlıklar

Çatal Höyük'te yaşayan insanların günlük hayatı şu şekildeydi: 1. Beslenme: Buğday, arpa, mercimek gibi tahıllar ve nohut gibi baklagiller temel besin maddeleriydi. 2. Konutlar: Evler genellikle dikdörtgen şeklinde ve çamurdan yapılmıştı. 3. El Sanatları: Taş ve kemikten yapılmış aletler kullanılırdı. 4. Toplumsal Yapı: Hiyerarşik bir yapıdan ziyade, daha eşitlikçi bir toplumsal yapı vardı. 5. Dini İnançlar: Ölüler, genellikle evlerin altına gömülürdü ve bu, atalar kültüne işaret edebilirdi.

Karahöyük'te tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli halklar yaşamıştır: 1. Hitit Dönemi: Karahöyük, Hitit Devleti'nin yıkılmasından sonra M.Ö. 2000'nin son yüzyılından M.Ö. 700 yüzyılına kadar Geç Hitit Prenslikleri adı altında yerleşim yeri olmuştur. 2. Asur Kolonileri Dönemi: Karahöyük, Asur ile Anadolu arasında kurulan ticaret ağı içinde önemli bir istasyon olmuş ve bu dönemde Asurlular burada ticaret yapmışlardır. 3. Luwiler ve Hattiler: Karahöyük kazılarında bulunan mühürler ve toprak kaplar, ilk yerli halkın Luwiler olduğunu, daha sonra Hattiler (ön Hititler) tarafından yerleşimin devam ettiğini göstermektedir. 4. Frigler ve Urartular: Karahöyük çevresinde Friğler (Gordion) ve Urartu Krallığı (Tuşpa-Van) gibi büyük krallıkların da etkili olduğu bilinmektedir.

Eski uygarlıkların kullandığı bazı sayı sistemleri şunlardır: 1. Onluk (Roma) Sayı Sistemi: Antik Roma kökenli olup, Orta Çağ'ın son dönemlerine kadar Avrupa'da yaygın olarak kullanılmıştır. 2. Mısır Sayı Sistemi: Hiyeroglif işaretleri kullanılarak yazılan, ondalık bir sayısal sistemdir. 3. Sümer Sayı Sistemi: 60 tabanlı bir sayı sistemi olup, çivi yazısıyla kayıt altına alınan matematiksel işlemler için kullanılmıştır. 4. Hint-Arap Sayı Sistemi: İlk olarak antik Hindistan'da kullanılmış, daha sonra Arap matematikçileri sayesinde Batı dünyasına da yayılmıştır. 5. Maya Sayı Sistemi: 20 tabanına göre düzenlenmiş olup, noktalar ve çizgilerle ifade edilmiştir.

Göbeklitepe'deki 6 metrelik heykeller, avcı-toplayıcı toplumlara aittir.

Hititler, çivi yazısı ve hiyeroglif yazısı olmak üzere iki tür yazı kullanmışlardır. Çivi yazısı, kil tabletler üzerine yazılmış ve Asurlular aracılığıyla öğrenilmiştir. Hiyeroglif yazısı ise daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda tercih edilmiştir.

22 harften oluşan Fenike alfabesi, Fenikelilere aittir. Fenike alfabesi, M.Ö. 1200 yılında ortaya çıkmış olup, sağdan sola doğru okunan bir alfabedir.

Eski uygarlıkların yönetim şekilleri şunlardır: 1. Monarşi: Bir kral veya kraliçenin mutlak yetkilere sahip olduğu yönetim şeklidir. 2. Teokrasi: Dini ve siyasi gücün birleştiği yönetim şeklidir. 3. Bürokrasi: Yönetim işlerinin daha etkin yürütülebilmesi için bürokratik yapıların kullanıldığı yönetim şeklidir. 4. Meşrutiyet (Parlamenter Monarşi): Kralın yanı sıra bir meclis ve anayasanın olduğu yönetim şeklidir. 5. Oligarşi: Bir sınıfın veya zümrenin yönetimde olduğu yönetim şeklidir.

Anadolu'nun eski isimlerinden bazıları şunlardır: Hatti Ülkesi. Thrakia. Bithynia. Aiolis. Ionia. Ayrıca, Anadolu'daki bazı illerin eski isimleri de şu şekildedir: Adana. Adıyaman. Afyonkarahisar. Ankara. Antalya.

Hitit kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Tarihî Anlam: MÖ XX-XII. yüzyıllar arasında Anadolu'da, XII-VIII. yüzyıllar arasında Hatay ve Kuzey Suriye'de devletler kurmuş olan eski bir ulus, Eti anlamına gelir. 2. İsim Anlamı: Türkçe kökenli bir erkek ismi olup, "Anadolu'da bir uygarlık" anlamında kullanılır.

En eski mimari çizimlere, eski Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarına ait olduğu düşünülmektedir.

Çatalhöyük'te M.Ö. 7400-6200 yılları arasında yerleşik hayata geçmiş insanlar yaşadı. Bu dönemde yaşayanlar, ilk tarımcı topluluklardan biri olarak kabul edilir. Çatalhöyük'ün sakinleri hakkında cinsiyet eşitliği ve toplumsal hiyerarşi gibi konularda da bilgiler bulunmaktadır.

Eski uygarlıkların hırsızlık yapmama nedenleri arasında hukuki düzenlemeler ve toplumsal değerler yer alır. Örneğin, Sümerlerde Urkagina Kanunları özel mülkiyet hakkını ve aile kurumunu güvence altına almış, hırsızlık gibi suçları para cezalarıyla cezalandırmıştır. Ayrıca, Eski Yunan'da gasp ve yağmacılığın kahramanlık ve beceri örneği olarak görülmesi, hırsızlığın toplumsal olarak kabul edilemez bir eylem olduğunu gösterir.

Eski uygarlıkları konu alan belgeseller arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. "Kadim Uygarlıklar" (Ancient Apocalypse): Gazeteci Graham Hancock'un, geçmişi son Buz Devri'ne kadar uzanan gizemli uygarlıkları araştırdığı sekiz bölümlük Netflix belgeseli. 2. "Tarihin En Eski Uygarlığı: Sümerler": DFT Tarih kanalının YouTube'da yayınladığı, Sümer uygarlığının kuruluşundan yıkılışına kadar olan süreci anlatan belgesel.

Asur'un eski adı, Assur veya Aššur'dur. MÖ 14. yüzyılda bölgesel bir devlet haline geldiğinde, māt Aššur ("Aşur ülkesi") olarak anılmaya başlanmıştır.

Mısırlıların ataları, tarih öncesi dönemlerde Nil Vadisi'nde yaşayan topluluklardır. Ayrıca, Eski Mısır uygarlığının ilk firavunu olarak kabul edilen Menes (veya Narmer) de Mısırlıların atası olarak gösterilmektedir.

Göbeklitepe'de günümüzle kıyaslandığında aşağıdaki unsurlar görülemez: 1. Yerleşim Alanları: Göbeklitepe, bir yerleşim yeri değil, kült merkezi olarak tanımlanmaktadır. 2. Tarım ve Hayvancılık: Göbeklitepe'de yaşayanlar henüz hayvanları evcilleştirmemiş ve tarıma başlamamışlardır. 3. Gelişmiş Aletler: O dönemde el arabası gibi gelişmiş aletler kullanılmadığı için devasa taşların nasıl taşındığı ve dikildiği gizemini korumaktadır. 4. Yazı ve İletişim: Göbeklitepe'de yazı kullanılmamış, iletişim daha çok semboller ve kabartmalar aracılığıyla sağlanmıştır. 5. Dini ve Sosyal Hiyerarşi: Göbeklitepe'nin, sosyal hiyerarşinin ve karmaşık dini uygulamaların başladığı bir dönem olduğu düşünülmektedir.

MÖ 2000 yılından önce kurulan bazı devletler şunlardır: 1. Sümerler (MÖ 4000 civarı). 2. Akadlar (MÖ 2334 civarı). 3. Ebla (MÖ 2500 civarı). 4. Mısır Krallığı (MÖ 3100 civarı). 5. Hint Vadisi Medeniyeti (MÖ 3300 civarı). 6. Elamlar (MÖ 2700 civarı). 7. Hatti Uygarlığı (MÖ 2000 civarı). 8. Minoan Uygarlığı (MÖ 2000 civarı).

Pentagram sembolü, eski Mısırlılar, Babilliler ve Yunanlılar tarafından yazılmıştır. Ayrıca, 16. yüzyılda Nettesheim’lı Agrippa pentagramı 5 elementin (ateş, su, toprak, hava, ruh) birleşimi olarak tanımlamıştır.

MÖ 3000 yılında Sümerler uygarlığı vardı.

Taş tabletler, eski uygarlıklar olan Yunan ve Romalılara aittir.