Endülüs

III. Abdurrahman, 912-961 yılları arasında Endülüs Emevi Devleti'nin hükümdarıdır. Önemli özellikleri: Hükümdarlığı: Endülüs'te birliği yeniden kurmuş ve İspanya'da otoriteyi güçlendirmiştir. İsyanları Bastırması: Başta İbn Hafsûn'un isyanı olmak üzere, çıkan tüm isyanları bastırmıştır. Fatımilerle Mücadele: Fatımilere karşı halifelik unvanını kullanmış, onları Kuzey Afrika'dan kovmaya çalışmıştır. Kültürel ve İmar Faaliyetleri: Kurtuba'yı bir ilim ve kültür merkezi haline getirmiş, Medinetü'z-Zehra Sarayı'nı inşa ettirmiştir. Ünvanları: 929 yılında "halife" ve "emîrü’l-mü’minîn" ünvanlarını almıştır. III. Abdurrahman, 961 yılında Kurtuba'da vefat etmiş ve yerine oğlu II. Hakem geçmiştir.

El Hamra Sarayı'nda su, birkaç önemli nedenle değerlidir: Mimari ve estetik: Su, sarayın bahçelerinde ve avlularında estetik bir unsur olarak kullanılmıştır. Mühendislik başarısı: Suyun yükseklere taşınması ve çeşitli bölümlere dağıtılması, o dönem için önemli bir mühendislik çalışması gerektirmiştir. Sembolik anlam: Su, Müslümanlar için önemli bir hayat kaynağıdır; İslam'ın şartlarından biri olan namaz için gereklidir. İklim kontrolü: Sarayın bahçelerinde suyun sürekli akması, hava sıcaklığının düşürülmesine yardımcı olur.

Vikinglerin Endülüs'e saldırısı, 844 yılında başlayıp 859 yılında sona eren iki farklı dönemde gerçekleşmiştir. 1. 844 Saldırısı: Bu saldırı, 25 Safer 230 (11 Kasım 844) tarihinde başlamış ve 13 gün sürmüştür. 2. 859 Saldırısı: 245/859 yılında 62 gemilik bir donanma ile gerçekleştirilmiş ve Endülüs içlerine kadar ilerleyerek 8 gün sürmüştür. Bu bilgilere göre, toplam saldırı süresi yaklaşık 21 gün sürmektedir.

Evet, Gırna ve Gırnata aynı yerdir. Gırnata, günümüzde Granada olarak adlandırılan şehrin, Müslümanlar tarafından kullanılan eski adıdır.

Endülüs Emevileri, Avrupa'da birkaç önemli bilim ve kültür merkezi kurmuştur: Kurtuba (Cordoba). İşbîliye, Tuleytula ve Gırnata. Endülüs Emevileri, Antik Yunan ve Roma eserlerinin çevirileriyle Avrupa'nın Rönesans'a giden yolunu açmışlardır.

Ziryâb, hocası Musullu İshak tarafından sürgün edilmiştir. İshak, Ziryâb'ın yeteneğini kıskanıyor ve onun yerini alacağından korkuyordu. Ziryâb, hocasının tehdidinden sonra önce Mısır'a, ardından ününün artacağı Kurtuba'ya (Córdoba, İspanya) gitmiştir.

Murabıtların Endülüs'e etkileri şunlardır: Siyasi Birlik: Rakiplerini yenerek güçlü bir merkezi yönetim kurmuşlardır. Hıristiyan İlerleyişinin Durdurulması: 1086'daki Ez-Zellaka Muharebesi gibi zaferlerle Hristiyan krallıkların ilerleyişini geçici olarak durdurmuşlardır. Kültürel Gelişmeler: Endülüs ile Afrika arasındaki temasın artmasıyla kültürel gelişmeler hız kazanmıştır. Mimari ve Sanat: İşbiliye Ulucamii gibi önemli mimari eserler inşa etmişlerdir. İsyanlar ve İç Karışıklık: Endülüs'teki küçük bağımsız emirlikler, Murabıtların varlığına son veren isyanları başlatmışlardır. Murabıtların Endülüs'teki hakimiyeti, 1147'de Muvahhidler'in Marakeş'i ele geçirmesiyle sona ermiştir.

Endülüs Tarihi Müzesi, 2009 yılında yapılmıştır.

Endülüs'ün fethini konu alan bazı yapımlar şunlardır: Çizgi Film: "Endülüs'ün Fethi - Tarık bin Ziyad". Film: "Endülüs Fatihi Tarık Bin Ziyad". Ayrıca, Kuveytli yönetmen Muhammed Sami el Anzi'nin çektiği, "Endülüs’ün Fethi" adlı bir Suriye dizisi de bulunmaktadır. Endülüs'ün fethinde asıl rol oynayan kişi, 711 yılında 7000 kişilik ordusuyla Cebelitarık Boğazı'nı geçen ve geri dönme düşüncesinin olmadığını belirterek gemileri yakan Tarık bin Ziyad'dır.

Kurtuba Sarayı'nı (Medinetü’z-Zehra) III. Abdurrahman yaptırmıştır. III. Abdurrahman, 929 yılında kendisini halife ilan ettikten sonra, Kurtuba’nın 13 kilometre kuzeybatısında Medinetü’z-Zehra saray kentini inşa ettirmiş ve burayı imparatorluğunun hükümet ve idare merkezi haline getirmiştir. Sarayın inşası için devlet gelirlerinin üçte biri harcanmış ve inşaat çalışmaları 40 yıl sürmüştür. Medinetü’z-Zehra, 1010 yılında Berberî gruplar tarafından yağmalanıp yıkılıncaya kadar varlığını sürdürmüştür.

Arapların İspanya'yı fethi, 711 yılında Emevi Halifesi Velîd b. Abdülmelik’in izniyle, Kuzey Afrika Valisi Mûsâ b. Nusayr'ın görevlendirdiği Berberî asıllı Târik b. Ziyad komutasındaki 12 bin kişilik bir ordunun İspanya topraklarına girmesiyle başlamıştır. Fetihteki önemli olaylar: Guadalete Muharebesi. İlerleme. Fetihlerin tamamlanması. Fetihten sonra: İspanya, "Endülüs" adıyla anılmaya başlandı. Emevi Devleti'nin merkezi Kurtuba, Avrupa'nın en zengin kültür merkezi oldu. İspanya'nın Müslüman fethi, 1492'de Granada'nın İspanyolların eline geçmesiyle sona eren Reconquista (Yeniden Fetih) sürecine kadar devam etti.

Endülüs'ün beyaz köylerinden bazıları şunlardır: Arcos de la Frontera. Ronda. Frigiliana. Setenil de las Bodegas. Mijas. Iznajar. Montefrio. Villaluenga del Rosario. Zahara de la Sierra. Ayrıca, Bornos, Ubrique, Grazalema, Zahara de la Sierra, Olvera, Algodonales, Conil de la Frontera, Casares, Mijas, Estepona, Álora, Antequera ve Comares gibi köyler de Endülüs'ün beyaz köyleri arasında yer alır.

İspanya'da Endülüs'ün önemli olmasının bazı nedenleri: Kültürel Zenginlik: Endülüs, İslam ve Hristiyan kültürlerinin iç içe geçtiği bir bölgedir. Bilimsel ve Kültürel Miras: 8. yüzyıldan itibaren Müslümanların yönetiminde olan Endülüs, bilim, sanat ve kültür alanında büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Tarihi ve Mimari Eserler: El Hamra Sarayı, La Mezquita (Kurtuba Camii) ve Real Alcázar gibi yapılar, İslam mimarisinin en güzel örneklerini sunar. Flamenko ve Atçılık: Endülüs, flamenko dansının doğduğu yer olarak bilinir. Festivaller ve Canlı Kültür: Feria de Abril gibi festivaller, bölgenin kültürel zenginliğini yansıtır.

Tevaif-i Mülûk (Tavaif-i Mülûk) devletleri, Endülüs Emevi Devleti'nin 1031 yılında çökmesi sonrasında, 1031-1090 yılları arasında İber Yarımadası'nda (İspanya) hüküm sürmüştür. Bu devletler, genellikle büyük bir devletin yıkılmasından sonra ortaya çıkan irili ufaklı siyasal birimleri ifade eder. Tevaif-i Mülûk devletleri arasında Abbadiler, Amiriler, Bekriler, Birzaililer, Cehveriler, Demmeriler, Eftasiler, Hammudiler, Haruniler, Hazruniler, Hudiler, Müzeyniler, Reziniler, Tucibiiler, Yefreniler ve Zunnuniler gibi devletler bulunur.

Hayır, Kurtuba ve Granada aynı değildir. Kurtuba (Córdoba), Endülüs Emevileri'nin başkenti olan bir şehirdir. Her iki şehir de Endülüs bölgesinde yer alır ve tarihi yapılarıyla dikkat çeker.

İspanya'nın en büyük özerk bölgesi Kastilya ve León'dur. Kastilya ve León, 9 ili kapsayan ve yüzölçümü bakımından en büyük topluluktur.

Flamenko ve çingene müziği aynı değildir, ancak flamenko müziğinde çingene kültürünün etkisi vardır. Flamenko, Endülüs Halk Müziği olarak da bilinir ve İspanya'nın güneyindeki Endülüs bölgesinde ortaya çıkmıştır. Çingene müziği ise genel olarak çingene topluluklarının ürettiği ve yaşadığı bölgelere göre değişen bir müzik türünü ifade eder.

Evet, Al Hamra, Granada ve Gırnata aynı yerdir. Al Hamra, İspanya'nın Endülüs bölgesindeki Granada kentinde yer alan El Hamra Sarayı'nın Arapça adıdır. Granada, şehrin İspanyolca adıdır. Gırnata, şehrin Türkçe adıdır ve "nar" anlamına gelir.

Endülüs, İspanya'nın güneyinde yer alan ve aynı ismi taşıyan özerk bölgeyi ifade eder. Bu bölge; Sevilla, Granada, Málaga, Córdoba, Almería, Cádiz, Huelva ve Jaén gibi şehirleri kapsar.

Tarık bin Ziyad, İspanya'yı İslam ordularının Kuzey Afrika'yı fethi sırasında yaşanan iç karışıklıkları fırsat bilerek fethetti. 711 yılında, Emevi valisi Musa bin Nusayr'ın emriyle, yaklaşık 7000 kişilik bir orduyla İspanya'ya gönderildi.