Edebiyat

"Telefondaki Yabancı" (orijinal adı: "When a Stranger Calls"), 2006 yapımı bir Amerikan korku filmidir. Hikaye özeti: Aniden çalan telefonda bir ses, Jill'e çocukları kontrol edip etmediğini sorar. Işıklar sönük ve perdeler kapalıyken korku içinde kalan Jill, polisi arar. Polis, çağrıların evin içinden geldiğini bildirir. Jill, çocukları kontrol etmeye gittiğinde sakin gecesi, korku dolu bir dehşete dönüşür. Ayrıca, "Telefondaki Yabancı" adıyla Erkan Alagöz'ün bir romanı da bulunmaktadır.

Bilinmeyen Kadın, Stefan Zweig'in "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" adlı eserindeki ana karakterdir ve R. adlı tanınmış bir roman yazarına aşıktır. Kadın, R. ile ilk karşılaştığında 13 yaşında fakir bir ailenin kızıdır ve bu aşk, R. onu hatırlamasa da, kadının hayatı boyunca devam eder.

Hayır, İçimdeki Müzik (Out of My Mind) kitabının konusu gerçek bir hikaye değildir; kurgusal bir romandır. Ancak kitap, gerçek bir yaşam öyküsünden ilham alınarak yazılmıştır. Kitabın ana karakteri Melody Brooks, serebral palsi rahatsızlığına sahip fiziksel engelli bir kızdır.

Hayır, İçimdeki Müzik (Out of My Mind) kitabının konusu gerçek bir hikaye değildir; kurgusal bir romandır. Ancak kitap, gerçek bir yaşam öyküsünden ilham alınarak yazılmıştır. Kitabın ana karakteri Melody Brooks, serebral palsi rahatsızlığına sahip fiziksel engelli bir kızdır.

Hayır, hobbit ve cüce aynı değildir. J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninde cüceler, Arda'da yaşayan bir ırkın adıdır.

Aziz Nesin'in "Zübük" adlı eseri ve bu eserden uyarlanan film, dönemin siyasi ortamının etkisiyle yasaklanmıştır. Film, 1982 yılında Türkiye'de askeri darbenin ardından gerçekleştirilen 12 Eylül askeri darbesi döneminde, olağanüstü hâl koşullarında ve sansürün yoğun olduğu bir ortamda çekilmiştir. Ayrıca, "Zübük" filminin telif haklarını elinde bulunduran Erler Film'in, bu filmi YouTube kanalında yayınlamasına izin vermediği de iddia edilmektedir. Yapılan resmi açıklamalara göre ise "Zübük" filmi herhangi bir yasaklama kararıyla karşı karşıya değildir.

Ütopya, Thomas More tarafından 1516 yılında yazılmış olup, var olmayan bir kurgusal adada geçen ideal bir toplumsal yaşam düzenini anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular: Para ve mülkiyet: Ütopya'da para kullanılmaz ve özel mülkiyet yoktur. Çalışma ve üretim: İnsanlar günde 6 saat çalışır ve üretim ortak depolarda biriktirilip ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Sosyal yaşam: Herkes tek tip giyinir, 10 yılda bir ev değiştirir ve çocuk sahibi olma konusunda kısıtlamalar vardır. Adalet ve yasalar: Çok az yasa vardır ve bunlar kısa, net ifadelerle yazılmıştır; avukatlara ihtiyaç duyulmaz. Savaş: Savaş gereksiz ve alçaltıcı bir konu olarak görülür; sadece savunma amaçlı savaşılır. Din: Din, insanların vicdanına bırakılmıştır; ancak genellikle bir tanrının varlığına inanılır.

Alice'in Harikalar Diyarı'nda iki kitabı bulunmaktadır: 1. Alice Harikalar Diyarında (Alice's Adventures in Wonderland), 1865 yılında yayımlanmıştır. 2. Aynanın İçinden (Through the Looking-Glass), 1871 yılında yayımlanmıştır.

"Tante Rosa" kitabı, 1968 yılında yayımlanmıştır.

Bahtiyar Vahabzade, belirli bir edebi akıma mensup olmaktan ziyade, toplumsal yönü ağır basan ve Azerbaycan'da "halk şairi" olarak tanımlanan bir şairdir. Şiirlerinde vatan, millet, aile, tabiat, dil, hürriyet hasreti gibi temaları işlemiştir. Ayrıca, 1960'larda başlayan özgürlük hareketlerinin öncülerinden biri olarak kabul edilir.

Clive Barker'ın "Kan Kitapları" serisi, korku ve fantastik türlerde altı farklı öyküden oluşur. Kitaplardaki bazı temalar: Ölüm ve ötesi: "Kan Kitabı" öyküsünde, ölü ruhların dünyamıza geçişi ve insanlarla iletişimi. Dehşet ve karanlık: "Geceyarısı Et Treni" ve "Yattering'le Jack" öykülerinde, karanlık ve psikolojik savaşlar. Sırların ortaya çıkması: "Seks, Ölüm ve Yıldız Işığı" öyküsünde, bir çocuğun ortaya çıkardığı karanlık sırlar. Barker, bu öykülerle okuyucuyu tekinsiz ve tüyler ürpertici sınırlarda gezdirir.

"İhtiyarlara Yer Yok" (No Country for Old Men), Coen Kardeşler tarafından yönetilen ve Cormac McCarthy'nin aynı adlı romanından uyarlanan bir filmdir. Filmin ana temaları: Baba-oğul ilişkisi: Şerif karakteri, hem Anton Chigurh hem de Llewelyn Moss için baba olmaya çalışır, ancak başarılı olamaz. Kaçınılmazlık: Şerif, olayların kötü bir şekilde sonuçlanacağını hisseder ve kendini beladan uzak tutmaya çalışır. Rastlantısallık: Film, hayatın akılla anlaşılamazlığını ve olayların tahmin edilemezliğini vurgular. Ayrıca, film yaşlı insanların toplumdan dışlanması temasını da işler; bir sahnede, yaşlılara yer verilmeyeceği ve sıranın gençlere geldiği ifade edilir.

"İhtiyarlara Yer Yok" (No Country for Old Men), Coen Kardeşler tarafından yönetilen ve Cormac McCarthy'nin aynı adlı romanından uyarlanan bir filmdir. Filmin ana temaları: Baba-oğul ilişkisi: Şerif karakteri, hem Anton Chigurh hem de Llewelyn Moss için baba olmaya çalışır, ancak başarılı olamaz. Kaçınılmazlık: Şerif, olayların kötü bir şekilde sonuçlanacağını hisseder ve kendini beladan uzak tutmaya çalışır. Rastlantısallık: Film, hayatın akılla anlaşılamazlığını ve olayların tahmin edilemezliğini vurgular. Ayrıca, film yaşlı insanların toplumdan dışlanması temasını da işler; bir sahnede, yaşlılara yer verilmeyeceği ve sıranın gençlere geldiği ifade edilir.

Telmih sanatının amacı, bilinen bir hadise, kişi, nükte, fıkra, atasözü gibi unsurları dolaylı biçimde anımsatarak okuyucuya ifadeyi zenginleştirmektir. Telmihin diğer amaçları arasında: Övgü veya eleştiri: Eserde başka bir eser veya yazara gönderme yaparak övgü veya eleştiri yöneltmek. Kültürel birikim ve entelektüel derinlik: Yazarın kültürel birikimini ve entelektüel derinliğini sergilemek. Geleneğin devamı: Geçmiş edebi geleneği hatırlayarak, idame ettirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak.

"Eski Dünya 3434" ifadesi, Orta Dünya'nın İkinci Çağı'nın 3434. yılını ifade eder. Bu yıl içinde gerçekleşen bazı önemli olaylar şunlardır: Son İttifak'ın orduları, Puslu Dağlar'ı geçer. Dagorlad Savaşı'nda Sauron yenilgiye uğrar. Barad-dûr Kuşatması başlar.

9. sınıf edebiyat dersi kolay ancak uğraştırıcı bir ders olarak kabul edilir. Bu derste özellikle şiir, roman ve tiyatro gibi konularda birçok yeni terim ve kavram öğrenilir. Edebiyat dersinin zorluğu, bireysel yeteneklere, ilgi alanlarına ve çalışma alışkanlıklarına bağlı olarak değişebilir.

Evet, kafiyede redif olabilir. Redif, mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan kelimelerin tekrarlanmasıdır. Örneğin, "Kokuyor burnuma Sivr’alan köyü / Serindir dağları soğuktur suyu / Yâr mektup göndermiş yadigâr deyi / Gözünün yaşını sil deyi yazmış" dörtlüğünde, kelimelerin kökleri "köy", "su", "de"dir. Ayrıca, "Gönlümde hasret var yine / Hayalin düştü gözüme yine" dizelerinde, "yine" kelimesi rediftir.

"Batan Güneş" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Osamu Dazai'nin "Batan Güneş" adlı romanı, savaş sonrası Japonya'da dağılıp giden bir ailenin hüzünlü öyküsünü anlatır. Güneş'in batışı, günün sona erdiğini ve geceye geçildiğini simgeler. Güneş'in patlaması, Güneş Sistemi'nin tamamının zarar görmesine yol açar, ancak sistemdeki bazı gezegenler hayatta kalabilir. Astrolojide batan güneş, kişinin içe dönük, duygusal ve romantik bir yapıya sahip olduğunu gösterebilir. Mitolojide batan güneş, tanrıların gece dünyasına geçişini veya bir savaşın sonunu simgeler. Hristiyanlıkta batan güneş, Mesih'in çarmıha gerildiği ve öldüğü anı simgeler. İslam'da batan güneş, günün sona erdiğini ve akşam namazının vaktinin geldiğini gösterir.

Hasdal konusu, iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Kardak'ta Kahraman Hasdal'da Esir kitabında Hasdal, Türk ordusunun kahraman subaylarının ABD-AKP-F Tipi Cemaat ortaklığının tertibiyle nasıl esir alındığını anlatan bir terim olarak kullanılmıştır. 2. Kışladan Hasdal'a kitabında ise Hasdal, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde terörle ve irticayla mücadele eden birimlerden gelen tutuklu subayların bulunduğu bir cezaevi olarak işlenmiştir. Ayrıca, 2018 yılında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın açıklamalarıyla, Hasdal'ın TCG Hasdal olarak anılması, buradaki tutuklu komutanların çoğunluğunun Deniz Kuvvetleri'nden olması nedeniyle bu ismin uygun görülmesiyle ilişkilendirilmiştir.

Yaban romanı, Anadolu'da aydın-halk arasındaki uçurumu ve halkın cehaletle olan mücadelesini anlatır. Romanın ana fikri, bir vatanın şahlanışa geçmesi için her kesimden insanın eğitilmesi ve kimsenin cehalete ve yalnızlığa terk edilmemesi gerektiğidir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, bu eserde Anadolu insanının feryadını Türk aydınına yurt sorumluluğunu anlatmak ister. Romanın diğer konuları arasında aile, vatanseverlik, temizlik, namus gibi unsurlar da yer alır. Yaban, I. Dünya Savaşı yıllarından başlayarak Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar olan zamanı kapsar ve İç Anadolu Bölgesi'nde Porsuk Çayı civarında bulunan bir köyde yaşanır.