DoğaBilimleri

Soğuk su akıntıları genellikle kutup bölgelerinden ekvatoral bölgelere doğru akar. Bu akıntıların akış yönü şu şekilde özetlenebilir: Labrador Soğuk Su Akıntısı: Labrador Denizi’nin batı kıyısı boyunca güney yönüne akar. Benguela Akıntısı: Ümit Burnu’ndan kuzeye, Ekvator’a doğru uzanır. Humboldt Soğuk Su Akıntısı: Antartika’dan başlayarak And Dağları’na paralel olarak kuzey yönünde akar. Ayrıca, soğuk su akıntıları, yoğunluk farkı nedeniyle deniz tabanına doğru çöker ve bu hareket, derin okyanus akıntıları olarak bilinir.

Tektonik hareketler, iç güçlerin oluşturduğu hareketlerin bütününe denir. Bu hareketler, enerjisini yerin derinliklerinden (magma) alan kuvvetler tarafından oluşturulur ve yerkabuğunun şekillenmesine etki eder. İç kuvvetler tarafından oluşturulan başlıca tektonik hareketler şunlardır: orojenez (dağ oluşumu); epirojenez (kıta oluşumu hareketleri); volkanizma; depremler.

Aristo'ya göre madde, dört ana elementten oluşur. Bu elementler şunlardır: 1. Toprak. 2. Su. 3. Hava. 4. Ateş.

Plüviyometre, yağış miktarını ölçer. İklim unsurları açısından: Plüviyometre, yağış miktarı ile ilgili veriler sağlayarak hidroloji, meteoroloji ve iklim araştırmaları gibi alanlarda kullanılır. Anemometre, rüzgar hızı ve yönü ile ilgili veriler sunarak hava durumu tahminleri, rüzgar enerjisi potansiyeli belirleme ve hava kirliliği çalışmaları gibi alanlarda kullanılır.

Prof. Dr. Celal Şengör'ün deprem tahminleri, bilimsel yöntemler ve mevcut veriler ışığında değerlendirildiğinde genellikle makul ve tutarlı bulunmaktadır. Ancak, depremlerin kesin zaman ve yerinin önceden tahmin edilmesi mümkün değildir. Şengör, İstanbul için büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu ve bu depremin 7,6 ila 7,8 büyüklüğünde olabileceğini belirtmektedir. Deprem tahminleri konusunda kesin yargılardan kaçınmak ve resmi makamların uyarılarını takip etmek önemlidir.

Kayaçlardan kopan küçük kütleye taş denir.

Yükselici ve alçalıcı hava hareketleri şu şekilde oluşur: Alçalıcı hava hareketi: Soğuk havanın bulunduğu alanlarda hava yoğunluğu fazla olduğundan yüksek basınç alanı oluşur ve hava aşağı yönlü hareket yapar. Yükselici hava hareketi: Sıcak havanın bulunduğu alanlarda hava yoğunluğu az olduğundan alçak basınç alanı oluşur ve hava yukarı yönlü hareket yapar. Alçalıcı ve yükselici hava hareketlerinin oluşmasının temel sebebi havadaki nem ve sıcaklık farkıdır. Örnekler: Ekvator’da yıl boyunca sıcaklık yüksek olduğu için sürekli alçak basınç koşulları etkilidir. Kutuplarda ise yıl boyunca sıcaklık düşük olduğu için sürekli yüksek basınç koşulları etkilidir. 30° enlemleri çevresinde dinamik yüksek basınç alanları, 60° enlemleri çevresinde ise dinamik alçak basınç alanları oluşur.

Erozyonun en çok oluşturduğu yer şekli hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, erozyonun oluşturduğu bazı yer şekilleri şunlardır: Ihlara Vadisi: Hasandağı Volkanından püsküren lavların akarsu aşındırması sonucunda oluşmuştur. Melendiz Çayı: Milyonlarca yıllık bir sürecin sonunda, 14 kilometre uzunluğunda ve yüksekliği yer yer 110 metreye ulaşan kanyon görünümlü bir vadi meydana getirmiştir. Erozyon, ayrıca verimli delta ve kıyı ovalarının oluşumuna da katkıda bulunur.

Su döngüsünün gerçekleşmesinde genleşme vardır. Su, buharlaşma aşamasında sıvı halden gaz haline geçerken genleşir. Bu süreçte, güneş enerjisiyle ısınan su molekülleri arasındaki bağlar çözülür ve su, su buharı olarak atmosfere yükselir. Ancak, su donduğunda genleşir; yani hacmi artar.

Işık, her yönden gelebilir, çünkü ışık kaynakları (örneğin güneş, ampuller) her yöne doğru ışık yayar. Ancak, bir ışık kaynağından çıkan ışık, önünde bir engel yoksa düz bir çizgide ve her yöne doğru doğrusal bir yolla yayılır. Işık, ayrıca farklı maddelerden geçerken yön değiştirebilir (kırılma) veya bir yüzeye çarptığında geri yansıyabilir.

Kayaçların ayrışması, yerkabuğunu oluşturan kayaçlarda yüzey ya da yüzeye yakın kesimlerde, yerdeğiştirmeye uğramadan, mekanik ve kimyasal süreçlerle meydana gelen nitelik değişimleridir. İki ana ayrışma türü vardır: 1. Fiziksel (mekanik) ayrışma: Su, buz, sıcaklık ve basınç gibi atmosferik durumlarla direkt etkileşim sonucu toprak ve kayalarda bozulmaları kapsar. 2. Kimyasal ayrışma: Kayaçların kimyasal olaylar sonucunda çözülme şeklinde kendini gösterir. Ayrışma, genellikle birlikte etki eden veya birbirine ortam hazırlayan bu iki sürecin etkisiyle gerçekleşir.

Ay'ın dönmemesi durumunda şu tür değişiklikler meydana gelirdi: Dünya'dan Görünüş: Ay'ın hep aynı yüzü Dünya'ya bakar olurdu. Sıcaklık Farkları: Ay'ın bir yüzü sürekli Güneş ışığına maruz kalırken diğer yüzü karanlıkta kalırdı. Bu durum, aşırı sıcaklık farklarına yol açardı; gündüz yüzü çok ısınırken, gece yüzü dondurucu soğuklar yaşardı. Bilimsel Gözlemler: Ay'ın Dünya'dan görünmeyen yüzü hakkında bilgi sahibi olunamazdı. Uzay Araştırmaları: Ay'a iniş ve yüzey araştırmaları çok daha zorlaşırdı. Ay'ın kendi ekseni etrafındaki dönüşü, Dünya üzerindeki gelgitler veya dönme hızı üzerinde doğrudan bir etki yaratmaz.

İklimin beş temel bileşeni: 1. Atmosfer. 2. Hidrosfer. 3. Litosfer. 4. Biyosfer. 5. Krayosfer.

Jamaika'da deniz suyunun sıcak olmasının sebebi, ülkenin Karayipler'de yer alması ve tropikal bir iklime sahip olmasıdır. Jamaika, yıl boyunca sıcak ve nemli bir tropikal iklime sahiptir ve deniz suyu sıcaklığı 24 ila 28 derece arasında değişmektedir.

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi mezunları, çeşitli alanlarda iş imkanı bulabilirler: Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) Uzmanı: Yenilikçi teknolojiler ve bilimsel projeler için araştırmalar yapabilirler. Çevre Bilimci: Doğa koruma ve sürdürülebilirlik projelerinde çalışabilirler. Biyoteknoloji Mühendisi: Tıbbi ve tarımsal yenilikler için biyolojik sistemler geliştirebilirler. Veri Bilimci: Bilimsel verileri analiz ederek çözümler üretebilirler. Enerji Danışmanı: Yenilenebilir enerji ve verimlilik projelerine katkı sağlayabilirler. Endüstriyel Tasarımcı: Bilimsel ilkeleri mühendislik ürünlerine uygulayabilirler. Akademisyen: Üniversitelerde doğa bilimleri ve mühendislik alanında eğitim verebilirler. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, mühendislik ve doğa bilimlerinin disiplinlerini birleştirerek, mezunlarına geniş bir vizyon sunar.

Güney ve kuzey rüzgarları arasındaki farkların temel nedeni, Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle oluşan Coriolis etkisidir. Kuzey Yarım Küre'de rüzgarlar saat yönünde sapar ve kuzeybatıdan eser. Güney Yarım Küre'de ise rüzgarlar saat yönünün tersine sapar ve güneybatıdan eser. Ayrıca, rüzgar yönleri ve hızları, basınç farkları, yeryüzü şekilleri ve sürtünme gibi faktörlere de bağlıdır.

Evet, akarsu ve su yolu aynı şeyi ifade eder. Akarsu, yer yüzeyinde suyun yerçekimi etkisiyle hareket ettiği ve bir yön izleyerek denizlere veya göllere ulaşan su yoludur.

Fizik ve coğrafya arasındaki ilişki, her iki bilim dalının da ortak konuları ve yöntemleri kullanmasından kaynaklanır. Bazı ortak konular: Yerçekimi. Merkezkaç kuvveti. Hareket, güç ve enerji. Basınç farkları. Termodinamik. Bazı açıklamalar: Fizikteki akışkanlar ve basınç farkı ile coğrafyadaki alçak ve yüksek basınçlar, atmosferdeki hava olayları, fırtına ve rüzgarlar açıklanabilir. Fizikteki mekanik ve dalgalar bilimi ile coğrafyadaki fay hareketleri, depremler ve tsunami olayları açıklanabilir. Ayrıca, fizik ve coğrafya arasındaki ilişki, çevresel sorunların çözümü ve doğal kaynakların korunması gibi alanlarda da kullanılır.

Doğa bilimlerinin alt dalları şunlardır: Biyoloji. Fizik. Kimya. Yer bilimleri. Astronomi. Ayrıca, doğa bilimleri fizik bilimleri (fizik, kimya, astronomi vb.) ve yaşam bilimleri (biyoloji, zooloji, botanik, genetik, tıp vb.) olarak da ikiye ayrılabilir.

Fiziksel çözülme, taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasıdır. Fiziksel çözülmede, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi bir değişiklik meydana gelmez. Fiziksel çözülmeye neden olan olaylar şunlardır: Sıcaklık farkı. Taş boşluklarındaki suların donması. Tuz çatlaması. Fiziksel çözülme, çöl, karasal, step, tundra gibi aşırı sıcaklık farkı görülen iklimlerin etkili olduğu yerlerde daha kolay meydana gelir.