DiniTerimler

"Bina kou" ifadesi, Osmanlıca ve dini terimlerde "yapı, ev" anlamına gelen "bina" kelimesinden türetilmiş olabilir. Ayrıca, "bina" genel anlamda içinde yaşamak veya çeşitli eylem ve işlevleri gerçekleştirmek üzere kurulan her türlü yapı olarak da tanımlanır.

"Mevcudatın yaratıcısı" ifadesi, var olan her şeyin yaratıcısı anlamına gelir.

"At kafın pir o" ifadesinin anlamı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "pir" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: Yaşlı, ihtiyar. Büyük usta, bilge kişi. Dini veya tasavvufi lider. Bir cismin yanması veya tutuşturulması (Türk Dil Kurumu'na göre). Ayrıca, "piro" kelimesi de isim olarak kullanılır ve Alevilikte lider, kurucu anlamlarına gelir.

Anh kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlara gelebilir: Osmanlı Türkçesi terimi. Kısaltma. Dini ifade. Ayrıca, "anh" kelimesi, "A New Hope" (Yeni Bir Umut) veya "artificial nutrition and hydration" (yapay beslenme ve hidrasyon) gibi farklı anlamlara da gelebilir.

Hüda kelimesi, Farsça kökenli olup "Tanrı" veya "Allah" anlamına gelir.

Ali İmran Suresi 28. ayette geçen "dost edinme" ifadesi, "inanç birliği veya yakınlığı sebebiyle muhabbet besleme, gönül verme, güven duyma ve bel bağlama" anlamına gelir. Bu ayette yasaklanan dostluk, imanı tehlikeye sokan ve müslümanların zararına olan bir yakınlık kurmaktır.

Yalvarma ve yakarış terimleri farklı bağlamlarda kullanılabilir, ancak genel anlamları şu şekildedir: 1. Yalvarma: Birinden ısrarla ve saygılı bir biçimde bir şey isteme, rica etme eylemidir. 2. Yakarış: Tanrı'dan bir şey dilemek amacıyla söylenen dua veya münacat anlamına gelir, dini bir terimdir.

"Feknun" ifadesi, Arapça kökenli "kün fe yekün" ifadesinin yanlış bir yazımı olabilir. "Kün fe yekün" ifadesi, "ol der ve olur" anlamına gelir ve Kuran'da Allah'ın her şeyi yapabildiğini ve kudretli olduğunu ifade etmek için kullanılır. "Fek" kelimesi ise, genel olarak bir kaydın silinmesi veya bir şeyin sona erdirilmesi anlamında kullanılan bir terimdir.

"Karışık cedid" ifadesi, Osmanlıca ve dini terimlerde "yeni, kullanılmamış" anlamına gelen "cedid" kelimesinin yanlış bir kullanımı olabilir. Cedid kelimesinin diğer anlamları arasında ise "pek az zamandan beri bilinen veya mevcut olan" ve "Acemlerin kullandıkları bir vezin" yer alır.

Cumaya geç kalan keşiş ifadesi, muhtemelen mesbûk kavramını kastediyor olabilirsiniz. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip, ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kişiye denir.

"Nihai ölüm" ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. İslam'da Ölüm: İslam'da ölüm, ruhun bedenden ayrılması ve kişinin hayatının sona ermesi olarak tanımlanır. 2. Holokost Bağlamında: "Nihai Çözüm" terimi, Nazi Almanyası'nın Yahudi toplumunu yok etme planını ifade eder.

Müdrik kelimesi, cemaatle kılınan namazın tamamını imamla birlikte kılan kimse anlamında kullanılan bir fıkıh terimidir.

"E'zamallahu ecrekum" ifadesi Arapça bir taziyye (başsağlığı) duasıdır ve "Allah ecrinizi artırsın" anlamına gelir.

Twitter'da selam vermek için "selamün aleyküm" veya "es-selamu aleyküm" ifadeleri kullanılabilir.

Savm ve sıyam kelimeleri aynı kavramı ifade eder: her ikisi de "oruç" anlamına gelir.

Enterdi terimi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Tarih terimi: Belli bir bölgede kilisenin bir süre nikah, vaftiz, ölü gömme gibi dini törenleri durdurması. 2. Katolik terimi: Papanın bir ülkede dini hizmetleri durdurarak hükümdarı cezalandırması, hatta kralı ve halkı dinden çıkarması.

İsotaş ve irşat kavramları aynı değildir. İrşat, Arapça kökenli bir terim olup, "doğru yolu göstermek" anlamına gelir ve genellikle dini ve ahlaki konularda rehberlik etme anlamında kullanılır. İsotaş ise, belgelerde rastlanmayan ve anlamı bilinmeyen bir terimdir.

Salahat kelimesi, "salihlik, günahsız ve temiz oluş, dindarlıkta çok ileri olmak hali" anlamına gelir.

"Dafi" ve "batın" kelimelerinin anlamları şu şekildedir: 1. Dafi: Arapça kökenli bir kelime olup, "uzaklaştıran", "defeden" anlamına gelir. 2. Batın: "Görünmeyen", "gizli" anlamına gelir ve Allah'ın 99 isminden biridir. Dolayısıyla, "dafi ü batın" ifadesi, "görünmeyeni uzaklaştıran" veya "gizliyi defeden" şeklinde yorumlanabilir.

Lian kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Fıkıh terimi olarak: Lian, karısının zina ettiğini veya çocuğunun kendisine ait olmadığını iddia eden ve bu iddiasını ispat edemeyen koca ile karısının, mahkeme huzurunda özel bir şekilde yemin ve lanetleşmeleri üzerine hakim tarafından evliliklerine son verilmesini ifade eder. 2. İsim anlamı olarak: Lian, Arnavutça kökenli bir isim olup "sarmaşık" anlamına gelir.