Delil

Evet, karşı taraf yokluğunda delil tespiti yapılabilir. Ancak, bu durumda mahkeme, delil tespitinin yapılmasından sonra tespit dilekçesini, tespit kararını, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir suretini derhal karşı tarafa tebliğ etmek zorundadır.

Hüccet ve delil kavramları benzer anlamlara sahip olsa da, farklı bağlamlarda kullanılırlar. Delil, genel olarak bir düşünceyi, iddiayı veya görüşü desteklemek amacıyla sunulan kanıt veya argüman anlamına gelir. Hüccet ise, bir durumun veya iddianın geçerliliğini ve doğruluğunu ispatlamak için gerekli olan delil veya kanıt anlamına gelir. Bu nedenle, hüccet daha çok hukuki ve dini metinlerde kullanılan bir terimken, delil daha geniş bir bağlamda kullanılabilir.

Geçici tespit iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hukuk Terimi Olarak Geçici Tespit: Halen varolup da uyuşmazlığa neden olan ayni hakların korunması amacıyla tapu kütüğüne yapılan tescil. 2. Delil Tespiti Davası Kapsamında: İleride açılacak bir davada kullanılacak delillerin kaybolmasını veya ispat gücünün azalmasını önlemek amacıyla delillerin güvence altına alınmasını sağlayan geçici hukuki tedbir.

Kantar belgesi, hukukta delil olarak kabul edilebilir, ancak belirli şartları sağlaması gerekmektedir. Bir belgenin delil başlangıcı sayılabilmesi için: 1. Belge niteliği taşıması: Belgenin bir bilgi taşıyıcısı olması ve uyuşmazlık konusu vakıayı ispata elverişli olması gerekir. 2. İlgili kişi tarafından verilmiş veya gönderilmiş olması: Belgenin, aleyhine delil gösterilecek kişi veya temsilcisi tarafından düzenlenmiş olması şarttır. 3. Muhtemel gösterme: Delil başlangıcı, iddia edilen hukuki işlemi tam olarak ispatlayamasa da, onu muhtemel göstermelidir. Bu şartlar sağlandığında, kantar belgesi tanık dinletme yolunu açabilir ve senetle ispat zorunluluğu ortadan kalkar.

Evet, Twitter yazışmaları delil olarak kabul edilebilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 199. maddesine göre, elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları belge niteliğindedir.

Yargıtay, sadece beyana dayalı olarak ceza verebilir, ancak bu durum bazı koşullara bağlıdır. Ceza hukukunda, tanık beyanı tek başına kesin delil olarak kabul edilmez ve diğer delillerle desteklenmesi gerekir. Ayrıca, mağdur beyanı da tek başına yeterli delil olarak kabul edilmez ve somut olaylarla desteklenmesi gerekir.

Otel kayıtları, mahkemede delil olarak kullanılabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir: 1. Hukuka Uygun Elde Edilme: Kayıtların, ilgili yasal düzenlemelere uygun bir şekilde, izinli yollarla elde edilmesi şarttır. 2. Relevans: Kayıtların, davaya konu olan olaylarla doğrudan ilişkili olması gerekmektedir. 3. Doğruluk: Sunulan bilgilerin doğruluğu ve güvenirliği mahkeme tarafından sorgulanır. 4. Gizlilik İhlali Olmaması: Kayıtların elde edilmesi sırasında üçüncü şahısların gizlilik hakları ihlal edilmemelidir. Otel kayıtlarının mahkemede kullanımı süreci şu adımları içerir: 1. Müzekkere Yazılması: Boşanma davasında, mahkeme, ilgili otel işletmesine müzekkere göndererek konaklama kayıtlarını talep eder. 2. Kayıtların Sunulması: Otel, yasal olarak yanıt vermekle yükümlüdür ve bu yanıtın doğru ve eksiksiz olması, delilin geçerliliği açısından önemlidir. 3. Avukatın Rolü: Avukat, otel kayıtlarını mahkeme sürecine dahil eder ve bu delilleri müvekkilinin lehine olacak şekilde kullanır. 4. Sunum Tekniği: Kayıtların, mahkemenin ilgili usullerine ve hukuka uygun bir biçimde sunulması gerekir. 5. Uzman Görüşü: Gerektiğinde, otel kayıtlarının yorumlanması ve değerlendirilmesi için bilirkişi olarak uzman bir kişinin mahkemede dinlenmesi talep edilebilir.

"Exhibited etmek" hukuk bağlamında "delil veya belge sunmak" anlamına gelir.

Delil tespitine itiraz, kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, delil tespitini yapan mahkemeye yapılır. İtiraz dilekçesi, delil tespitinin iptalini veya değiştirilmesini talep edebilir.

Kaçak elektrik tespit tutanağı, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitler içermesi nedeniyle kesin delil olarak kabul edilir. Bu bağlamda, ispat yükü, tutanağın aksini iddia eden tarafa düşer.

Hakaret suçunda öğrenme tarihinin ispatı, genellikle tanık beyanları ve iletişim kayıtları gibi delillerle yapılır. Tanık ifadeleri, olayı gören veya duyan kişilerin mahkemede verdikleri beyanlar önemli delil niteliğindedir. Telefon iletişim kayıtları ve HTS (arayan-aranan) kayıtları, telefon görüşmelerinin ve arama zamanlarının belirlenmesiyle diğer delillerle birlikte değerlendirilebilir. Mesajlaşma uygulamaları üzerinden gönderilen sesli, yazılı veya görsel içerikler, CMK'nın 134. maddesi kapsamında tutanak altına alınarak mahkemeye sunulabilir. Ayrıca, e-tespit yöntemi de hakaretin öğrenilme tarihini kesin olarak tespit etmek için kullanılabilir.

Duruşmada görsel delillerin sunulması için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Orijinallik ve Manipülasyon Kanıtı: Görsellerin orijinal olduğuna ve manipüle edilmediğine dair kanıtlar sunulmalıdır. 2. Kaynak ve Zaman Damgası: Görüntünün hangi cihazdan ve ne zaman alındığına dair açık bilgiler sunulmalıdır. 3. Zincirin Korunması: Delilin toplanma anından mahkeme sürecine kadar olan zaman içinde bütünlüğünün korunduğunu ispatlamak gereklidir. 4. Resmi Tespit Tutanağı: Görsellerin mahkemeye sunulabilmesi için adli bir makam veya yetkili bir tespit merciinden düzenlenmiş resmi bir tutanak gereklidir. 5. Hukuka Uygunluk: Delilin elde edilme yönteminin hukuka aykırı olmaması gerekir. Bu unsurlar sağlanmadan sunulan deliller, mahkemeler tarafından kabul görmeyebilir veya reddedilebilir.

Anlaşmalı boşanma davasında ziynet eşyalarının ispatlanması için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: Düğün fotoğrafları ve videoları. Tanık beyanları. Banka kayıtları ve faturalar. Bilirkişi raporları. Çeyiz senedi. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190/1. maddesi uyarınca, iddiasını ileri süren taraf iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Ziynet eşyası davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Boşanma sürecinde hukuki destek almak için bir avukata başvurulması önerilir.

İsmail Güneş'in fotoğraf makinesinin verilmemesinin nedeni, eşyaların savcılık tarafından incelenmesi ve hafıza kartına el konulması idi.

Zımni kira sözleşmesinin ispatı, kira ilişkisinin varlığını ve şartlarını göstermek için çeşitli delillerle yapılabilir: 1. Yazılı Kira Sözleşmesi: Yazılı kira sözleşmesi, ispat açısından en güçlü delildir. 2. Banka Dekontları ve Ödemeler: Kiranın banka üzerinden gönderilmesi veya elden ödendiğine dair beyan ve tarih içeren kiraya verenin imzaladığı belgeler, kira ilişkisinin varlığını ispatlar. 3. Tanık Beyanları: Kiralayanın açık muvafakati varsa, tanıkların ifadeleri de kira ilişkisini ispatlamak için kullanılabilir. 4. Yemin Delili: Kira bedelinin belirlenmesi konusunda yazılı delile dayanılamaması durumunda, yemin delili de başvurulabilecek bir yöntemdir. Kira sözleşmesinin ispatı için sulh hukuk mahkemelerine başvurulabilir.

Yetkili mahkeme, delilleri belirlemek için delil tespiti davası açar. Delil tespiti sürecinde mahkeme şu adımları izler: 1. Başvuru: Delil tespiti talebinde bulunacak taraf, yetkili mahkemeye bir dilekçe ile başvurur. 2. Mahkeme İncelemesi: Mahkeme, delil tespiti talebini inceleyerek talebin yerinde olup olmadığını değerlendirir. 3. Tespit İşlemi: Talep kabul edilirse, mahkeme delil tespiti için bilirkişi veya uzmanları görevlendirir. 4. Tutanak Tutulması: Tespit işlemi sırasında yapılan tüm işlemler ve elde edilen bulgular, bir tutanak ile kayıt altına alınır. 5. Tarafların Bilgilendirilmesi: İşlem tamamlandıktan sonra, tespit edilen deliller ve tutanak hakkında taraflar bilgilendirilir.

Hukukta kullanılan görseller şunlardır: 1. Delil Olarak Kullanılan Görseller: Mahkemelerde davaların belgelenmesi için fotoğraflar, çizimler ve grafikler gibi görsel materyaller delil olarak kullanılır. 2. Kişisel Veriler: Sosyal medyada paylaşılan şahsi fotoğraflar ve videolar da kişisel veri olarak kabul edilir ve izinsiz kullanılması durumunda hukuki sorunlara yol açabilir. 3. Yayınlanan Görseller: Hukuki süreçlerde, bir durumun görsel kanıtı olarak sunulan ve davanın daha objektif bir şekilde incelenmesine yardımcı olan görseller de kullanılır.

WhatsApp'tan gönderilen bir tebligatın ispat edilmesi için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Yazışmanın Tarafı Olmak: Tebligatı ispatlamak isteyen kişi, yazışmanın bizzat tarafı olmalıdır. 2. Yazışmanın Kayıt Altına Alınması: Yazışma, kendisi tarafından kayıt altına alınmalıdır. 3. Ekran Görüntüleri veya Çıktıları: Yazışmaların ekran görüntüleri veya yazılı çıktıları, diğer delillerle birlikte sunulabilir. 4. Teknik Veriler: Yazışmaların doğruluğunu kanıtlayabilecek teknik veriler de sunulabilir. Eğer tebligat resmi bir evrak ise, hukuki yollara başvurarak ilgili mercilere (polis, mahkeme) şikayette bulunmak da mümkündür.

Delillerin yanlış değerlendirilmesi durumunda aşağıdaki olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir: 1. Yargı Kararının Geçersiz Sayılması: Hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin yanlış değerlendirilmesi, yargılama sürecinin geçersiz kılınmasına yol açabilir. 2. Davanın Yeniden Görülmesi: Yanlış değerlendirilen delillerin karar üzerinde etkili olduğu düşünülüyorsa, davanın yeniden görülmesi gerekebilir. 3. Hukuki ve Cezai Sorumluluk: Delil yasağını ihlal eden kişiler hukuki ve cezai sorumlulukla karşı karşıya kalabilirler, bu da tazminat taleplerini veya mesleki yaptırımları beraberinde getirebilir. 4. Toplumun Adalet Sistemine Olan Güveninin Zedelenmesi: Yanlış değerlendirilen deliller, toplumun adalet sistemine olan güvenini sarsabilir.

Yargıtay, kira sözleşmesinde yazılı delil şartını, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfetinin kiracıya, kira bedelinin ödendiğinin ispat külfetinin ise kiracıya ait olduğunu belirterek yorumlamaktadır. Yazılı delil gerekliliği, yıllık kira bedeli belirli bir sınırı aştığında ortaya çıkar; bu sınır, HMK'nın 200. maddesi uyarınca belirlenir.