Delil

TRAMER'den alınan belgeler, mahkemede delil olarak kullanılabilir, ancak hukuka aykırı olarak elde edilmişse geçerli sayılmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, hukuka aykırı olarak elde edilmiş deliller mahkeme tarafından dikkate alınamaz (md. 189/2).

Ek delil dilekçesi örneği şu şekilde yazılabilir: Başlık: "Delil Sunan Tarafın Adı Soyadı, T.C. Kimlik Numarası ve Adresi". Konu: "Delil Listesinin Sunulması". Deliller: 1. Delillerin açıklayıcı bilgileri ve kaynakları. 2. Delillerin davadaki önemi ve etkisi. Talep: "Sunulan delillerin dikkate alınarak adil bir yargılama süreci gerçekleştirilmesi ve delillerin kabul edilmesi". İmza ve İletişim Bilgileri: "Dilekçe sahibinin adı, soyadı ve iletişim bilgileri". Ekler: "Delil belgeleri ve diğer destekleyici materyaller". Ek delil dilekçesi yazarken, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümlerine uygun hareket etmek önemlidir.

İsticvap ve yemin delili farklı durumlarda kullanılır: 1. İsticvap: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 169. maddesinde düzenlenen isticvap, dava sürecinde tarafların kendi aleyhine olan hususlar hakkında mahkeme tarafından sorgulanması anlamına gelir. 2. Yemin Delili: Yemin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225. maddesinde düzenlenmiştir ve tarafların davanın çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru olup olmadığı hakkında mahkeme huzurunda yemin etmeleri anlamına gelir.

Şüpheli suçunu itiraf ederse, bu durum ceza yargılamasında önemli bir delil olarak kabul edilir. Mahkeme, itirafın yanı sıra diğer delilleri de değerlendirerek şüphelinin suçlu olup olmadığına karar verir. Eğer diğer delillerle desteklenmeyen soyut bir itiraf söz konusuysa, mahkeme bu durumda beraat kararı verebilir.

Çağrı kayıtları, 5271 sayılı Ceza Yargılaması Kanunu'nun 135. maddesi uyarınca, hakim kararı ile en fazla üç ay için verilebilir ve bu süre bir defa daha uzatılabilir. Dolayısıyla, delil olarak kullanılabilecek çağrı kayıtlarının süresi, davanın özelliklerine ve mahkemenin takdirine bağlı olarak değişebilir.

Teknik takip, belirli durumlarda, genellikle suçların aydınlatılması ve delil elde edilmesi amacıyla yapılır. Bu durumlar şunlardır: 1. Katalog suçlar: Terör, organize suçlar, uyuşturucu ticareti ve casusluk gibi ağır suçlar. 2. Somut delillere dayanan kuvvetli şüphe: İşlenmekte olan suçun somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri bulunması. 3. Başka yollardan delil elde etme imkanının olmaması: Delillerin başka yöntemlerle elde edilememesi. Teknik takip kararı, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcılık tarafından verilir.

Tanıkla ispat, belirli durumlarda hukuk davalarında delil olarak kullanılabilir: 1. Akrabalar arasındaki işlemler: Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki hukuki işlemlerde tanık delili kabul edilir. 2. Senede bağlanmaması teamül olan işlemler: İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre senede bağlanması alışılmış olmayan hukuki işlemlerde tanıkla ispat yapılabilir. 3. Olağanüstü durumlar: Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemlerde tanık dinlenebilir. 4. İrade bozuklukları: Hukuki işlemlerde irade bozukluğu (hata, hile, ikrah, gabin) iddiaları varsa, tanık dahil her türlü delille ispat yapılabilir. 5. Muvazaa iddiaları: Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları durumunda tanık delili kullanılabilir. Genel olarak tanık beyanı, takdiri bir delil olup, hakimi bağlayıcı değildir ve diğer delillerle desteklenmesi gerekmektedir.

Delil avansı, bir dava sırasında gerekli olabilecek delillerin toplanması, değerlendirilmesi veya incelenmesi için yapılan giderlerin karşılanması amacıyla mahkeme tarafından taraflardan talep edilen bir ön ödemedir. Delil avansının kapsadığı bazı giderler: - Bilirkişi incelemesi için ödenecek ücret; - Keşif masrafları; - Tanık ücretleri; - Kurumlardan talep edilen belge veya bilgiler için yapılacak harcamalar. Delil avansının yatırılmaması durumunda, ilgili delil mahkeme tarafından dikkate alınmayabilir ve bu durum davanın sonucunu etkileyebilir.

Hukuk mahkemesinde delil tespitinin reddi, mahkemenin delil tespiti talebini kabul etmemesi anlamına gelir. Bu durum, aşağıdaki sebeplerden kaynaklanabilir: - Hukuki yararın bulunmaması. - Tespitin dava ile ilişkilendirilmemesi. Delil tespiti talebinin reddi kararı da nihai bir karar olmadığından, kanun yoluna başvurulamaz.

Celp ve mahkeme celbi farklı anlamlara sahiptir: 1. Celp, genel anlamda bir yere davet etmek veya çağırmak anlamına gelir. 2. Mahkeme celbi ise, bir devlet kurumunun, genellikle bir mahkemenin, bir tanığı ifade vermeye veya delil sunmaya zorlaması için verdiği yazılı bir emirdir. İcra edilen başlıca amaçlar: - Delil toplama: Avukatlar, dava sürecinde delil toplamak için mahkeme celbi kullanır. - Tanık ifadeleri: Birinin mahkemeye çıkmasını ve belirli bir olay hakkındaki ifadesini vermesini sağlamak. Mahkeme celbine uymayan kişiler, mahkemeye saygısızlık suçundan dolayı ceza alabilirler.

Evet, cinsel taciz suçunda kamera kayıtları delil olarak kabul edilir. Güvenlik kamerası ve MOBESSE kayıtları, cinsel tacize uğradığınızı ispatlamak için önemli delillerdir.

Davalı tanık beyanına karşı aşağıdaki adımları izleyebilir: 1. Avukat aracılığıyla itiraz etmek: Duruşma esnasında avukat, tanık beyanlarını sorgulayarak tutarsızlıkları ortaya çıkarabilir ve tanığın güvenilirliğini sarsabilir. 2. Ek deliller sunmak: Tanığın beyanlarını çürüten belgeler, fotoğraflar, mesajlar, kamera kayıtları gibi kanıtları mahkemeye sunmak. 3. Duruşma tutanaklarına itiraz etmek: Tanık ifadesi sırasında açık bir yalan veya tutarsızlık fark edilirse, hemen duruşma salonunda buna itiraz etmek ve itirazın tutanaklara geçmesini sağlamak. 4. Suç duyurusunda bulunmak: Tanığın yalan söylediğine dair güçlü şüphe varsa, savcılığa suç duyurusunda bulunmak. 5. Profesyonel hukuki destek almak: Boşanma sürecinde bir avukatın yardımı, tanık beyanlarının etkin bir şekilde değerlendirilmesi ve gerekli hukuki süreçlerin takibi açısından önemlidir.

Sübut hukukta "kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde ortaya çıkma, gerçekleşme, belgelenme" anlamına gelir. Ayrıca suçun delillendirilmesi, ispat hali olarak da tanımlanır.

Banka kayıtları, belirli koşullarda kesin delil olarak kabul edilebilir. Banka kayıtları, özellikle aşağıdaki durumlarda delil olarak kullanılabilir: - Ekonomik şiddet ve mal kaçırma iddialarının ispatı. - Nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi. - Borç ilişkilerinin ispatı. Ancak, hukuka aykırı olarak elde edilen banka kayıtları kesin delil niteliği taşımaz ve hükme esas teşkil etmez.

Adli Tıp Kurumu'nun imza inceleme raporları kesin ve bağlayıcı değildir. Adli Tıp Kurumu'nun yanı sıra, imza incelemesi yapabilen diğer kurumlar arasında Jandarma Kriminal, Polis Kriminal ve özel bilirkişiler bulunmaktadır.

Evet, fahri müfettişin tutanağı trafik cezalarına itirazda delil olarak kabul edilir. Ancak, bu tutanağın geçerli olabilmesi için kural ihlalinin yapıldığını gösteren fotoğraf veya video gibi destekleyici delillerin de eklenmesi gerekmektedir.

İmzalı kağıt, belirli koşullarda delil olarak kabul edilir. Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunda, mağdurun rızası dışında ve hukuka aykırı olarak ele geçirilen imzalı bir kağıt, senet veya çek doldurulması durumunda delil olarak kullanılabilir ve bu durum üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile sonuçlanabilir. Senetlerin delil niteliği konusunda ise, adi senetler, sahtelik iddiası olmadığı takdirde kesin delil olarak kabul edilir. Genel olarak, delillerin mahkemede kabul edilebilmesi için yazılı ve imzalı olmaları, ayrıca vakıa hakkında tam ve kesin bilgi içermeleri gerekir.

Kişisel eşyalar, boşanma davasında delil olarak kullanılabilir. Eşyaların kime ait olduğunu iddia eden taraf, bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. İspat için kullanılabilecek belgeler arasında: - satış faturaları; - banka dekontları; - kredi kartı ekstreleri; - tanık beyanları; - fotoğraflar ve videolar; - çeyiz listesi (varsa) yer alır. Ayrıca, eşyaların kaçırılması veya zarar verilmesi durumlarında da delil olarak kullanılmak üzere kolluk kuvvetlerine başvurulabilir ve gerekli belgeler toplanabilir.

Kesin süre içinde delil sunulmazsa, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, dava ve cevap dilekçelerinde belirtilip de ön inceleme duruşmasına kadar sunulmayan deliller için hakim, delillerin sunulması için 2 haftalık kesin süre verir. Bu süre içerisinde sunulmayan deliller, davanın seyrini değiştirse bile hakim tarafından dikkate alınmaz.

Acele hal, delil tespiti için talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk bulunan durumları ifade eder. Bu durumda, mahkeme delil tespiti kararı verdikten sonra tespit kararını karşı tarafa tebliğ ettirmeyebilir.