• Buradasın

    Delil yanlış değerlendirilirse ne olur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Delillerin yanlış değerlendirilmesi, hukuki süreçlerin adil ve doğru sonuçlanmasını engelleyebilir 1.
    Delillerin yanlış değerlendirilmesi durumunda ortaya çıkabilecek bazı sonuçlar:
    • Beraat kararının bozulması 2. Dosyadaki delillerin eksik incelenmesi, bazı delillerin göz ardı edilmesi veya deliller arasındaki çelişkilerin giderilmemesi, beraat kararının bozulmasına yol açabilir 2.
    • Kanun yararına bozma 3. Yargıtay, yerel mahkeme kararında hukuka aykırılık tespit ederse, kanun yararına bozma kararı verebilir 3. Bu karar, hukuki durumu değiştirmez ancak gelecekteki davalar için içtihat niteliği taşır 3.
    • Yargılamanın yenilenmesi 4. Beraat kararına karşı, yeni delillerin ele geçirilmesi veya kararın sahte belgeye dayandığının ortaya çıkması gibi durumlarda, yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir 4.
    Delillerin doğru bir şekilde takdir ve değerlendirilmesi için objektif ve tarafsız yaklaşım, detaylı inceleme, delil hiyerarşisine uyum ve usul kurallarına uyum gibi prensiplere uyulması gereklidir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Bilirkişinin raporu kesin delil mi?

    Bilirkişi raporu kesin delil değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 282. maddesine göre, hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü serbestçe değerlendirir. Ancak, tespiti istenen vakıa veya değerlendirilmesi istenen sonuç hakkında, taraflarca bir kesin delil (örneğin, senet veya kesin hüküm) ibraz edilmişse, hakim, bu kesin delile uygun olarak o vakıayı (veya sonucu) mevcut kabul etmek zorundadır.

    Davada delil sunulduktan sonra ne olur?

    Davada delil sunulduktan sonra şu adımlar izlenir: Ön inceleme. Tahkikat. Sözlü yargılama. Hüküm. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 145. maddesine göre, taraflar belirtilen süreden sonra delil sunamazlar.

    Kesin süre içinde delil sunulmazsa ne olur?

    Kesin süre içinde delil sunulmazsa, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 140/5. maddesine göre, dilekçelerde belirtilen ancak henüz sunulmayan belgelerin verilen kesin süre içinde sunulmaması halinde uygulanacak yaptırım şu şekildedir: Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nın 94/3. maddesine göre, kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. Ceza davalarında ise gecikmeli deliller, hâkimin takdirine bağlı olarak dikkate alınabilir.

    Kesin delil ve yeterli delil arasındaki fark nedir?

    Kesin delil ve yeterli delil arasındaki fark şu şekildedir: Kesin delil: Hâkimin takdir yetkisini ortadan kaldıran ve bağlayıcı olan delillerdir. Kesin deliller şunlardır: senet; yemin; kesin hüküm. Yeterli delil: Bir vakıayı ispat etmeye veya çürütmeye yeterli olan, ancak hâkimin takdir yetkisine bağlı olarak değerlendirilen delillerdir.

    Delil tespitine itiraz reddedilirse ne olur?

    Delil tespitine yapılan itirazın reddedilmesi durumunda, itiraz üzerine verilen karar ile delil tespiti işlemleri tamamlanmış olur. İtirazın incelenmesi, delil tespiti kararını veren mahkeme tarafından yapılır. Delil tespiti kararına yapılan itiraz, kararın icrasını durdurmaz; yani delil tespiti işlemi, itiraz süreci devam ederken de gerçekleştirilir. Eğer esas dava açılmışsa, yalnızca o mahkeme delil tespiti yapabilir; başka mahkemeler tarafından yapılan tespit işlemleri hükümsüzdür.

    Delillerin değerlendirilmesinde her iki taraf eşit midir?

    Evet, delillerin değerlendirilmesinde her iki taraf eşittir. Anayasa Mahkemesi'nin kararına göre, uyuşmazlığın her iki tarafına da savunmasının temel dayanağı olan delilleri sunma imkânı tanınmalıdır. Bu ilkeler, adil yargılanma hakkının bir gereği olarak, tarafların eşit haklara sahip olmasını ve tarafsız bir karar verilmesini sağlar.

    Delil tespiti karşı tarafın yokluğunda yapılırsa ne olur?

    Delil tespiti, karşı tarafın yokluğunda yapılırsa, mahkeme dilekçeyi ve delil tespiti tutanağı ile varsa bilirkişi raporunun bir suretini derhal karşı tarafa tebliğ etmek zorundadır. Ayrıca, delil tespiti kararına, delil tespiti şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edilebilir ve itiraz, delil tespiti kararını veren mahkemeye yapılır.